Thursday, Dec 26th

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Technology Haberler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

İlka Plastik, esnek ambalaj filmleri ile öne çıktı

İlka Plastik, ambalaj sektöründeki yenilikçi çözümlerini dünya sahnesine taşıyarak, İsveç'te düzenlenen ScanPack ve ABD'de gerçekleşen Pack Expo 2024 fuarlarına katıldı. Her iki fuarda da yoğun ilgiyle karşılanan şirket, esnek ambalaj çözümlerinden oluşan geniş ürün yelpazesi ile ziyaretçilerine yenilikçi ve çevre dostu seçenekler sundu.

Şirket, ScanPack Fuarı’nda her türlü ihtiyaca yönelik geniş ürün yelpazesini İsveç, Norveç ve Danimarka gibi İskandinav ülkelerinden gelen ziyaretçilerin beğenisine sundu.

İlka Plastik, Pack Expo’da ise ABD pazarına yönelik esnek ambalaj çözümlerinin avantajlarını vurgularken, sektördeki yeniliklere odaklandığı ürünlerini sergiledi. Önde gelen sektör profesyonellerinin ziyaret ettiği fuarda, inovasyon odaklı ürünleriyle dikkat çekti ve geniş kitlelere ulaşma imkânı buldu. Şirket, uluslararası pazarlardaki varlığını güçlendirme hedefiyle katıldığı bu fuarlarda, inovatif ürün yelpazesiyle yeni iş fırsatları yaratarak bölgedeki etkinliğini daha da pekiştirdi.

Kalite ve yenilikçi yatırımlarıyla global pazarlarda gücünü artırıyor

İlka Plastik Genel Müdürü Bayram Bahadır Karaarslan, Türkiye’de kalite ve istikrar odaklı üreticilerden biri olarak müşterilerden ve yeni müşteri adaylarından büyük ilgi gördüklerini belirterek, “Sürekli gelişen ambalaj teknolojileri ve müşteri ihtiyaçları doğrultusunda kendimizi geliştirmeye devam etmek adına sektörün bu büyük organizasyonun bir parçası olduğumuz için mutluyuz. Ürün yelpazemizi endüstriyel ihtiyaçlara uygun çözümler getirecek şekilde genişletmekte ve bu alandaki yatırımlarımıza devam etmekteyiz. Gıda muhafaza pazarına hitap eden, çok katlı ve farklı yapıdaki filmleri üretmek üzere makine ve alt yapı yatırımlarımız bulunmaktadır” açıklamalarında bulundu.

EMKO Elektronik, makine imalat sanayinin yüksek teknoloji çözüm ortağı olarak etkin rol oynuyor

EMKO Elektronk Genel Müdür Yardımcısı Coşku IspalarEMKO Elektronik, başta makine imalat sanayi olmak üzere pek çok sektöre hizmet veriyor. Tasarımdan üretime kadar bütün zincirde çözüm ortaklığı sunan şirket, sanayi kuruluşlarının dijitalleşmesine katkı sağlıyor.

Sanayinin endüstri 4.0 yatırımlarında etkin rol oynayan EMKO Elektronik, bir yandan da kendi tesisinde dijitalleşme çalışmaları yürütüyor. Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde ileri teknoloji yatırım teşvik belgesi kapsamında kurdukları 16 bin metrekarelik tesislerinde bu alana sürekli yatırım yaptıklarını anlatan EMKO Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Coşku Ispalar, dijitalleşmede yüzde 80’i aşan başarı sağladıklarını söyledi. Kendi tesislerinde bu alanda çalışmalar yürütürken, endüstriye de dijital çözümler ürettiklerini vurgulayan Ispalar, “Üretim teknolojilerinde çıtayı yükseltmek için gerekli altyapıya sahibiz. Tozsuz alanlarda üretim, elektronik teknolojilerinde kalite unsurlarına uygun üretim yatırımlarımızı tamamladık. Dijital teknolojilere büyük ölçüde yatırım yapıyoruz. Bütün üretim alanları ve depolarda sıcaklık, toz kontrolleri ve elektrostatik koruma üst seviyede” dedi. Programlanabilir kontrol cihazları ve modüllerine farklı bakış açısı kazandırdıklarına vurgu yapan Ispalar, sanayide dillendirilen Endüstri 4.0’ın uygulanmasında kritik bir rol oynadıklarını söyledi. Pazara sunacakları ürünleri önce kendi tesislerinde kullanarak test ettiklerini ve geliştirdiklerini ifade eden Ispalar, bu sayede ürün geliştirmede esnek, hızlı ve etkin olabildiklerinin altını çizdi.

“Rekabet fiyatını belirleyici konumdayız”

Sanayi üretiminin artması için otomasyon malzemelerine ihtiyaç duyulduğunu ve EMKO Elektronik'in başta makine imalat sanayi olmak üzere tasarımdan üretime kadar bütün zincirde hizmet verdiğini anlatan Coşku Ispalar, tedarik zinciri içinde önemli bir ara malları üreticisi olduklarına işaret etti. Ispalar şu bilgileri verdi: “Ölçüm kontrol cihazları, profesyonel operatör panelleri, sıcaklık ve nem sensörleri, endüstriyel mutfak kontrol cihazları, kümes otomasyonu, jeneratör kontrol cihazları gibi pek çok farklı alan ve ihtiyaçlara yönelik üretim yapıyoruz. EMKO’nun en büyük özelliği profesyonel endüstriyel elektronik alanında faaliyet göstermesi. 1986 yılından bu yana sattığı bütün ürünleri kendisi tasarlamış ve üretmiştir. Bu köklü bir Ar-Ge geçmişi anlamına geliyor. 2017 yılından bu yana da Sanayi Bakanlığı’ndan onaylı resmi Ar-Ge merkezi statüsündeyiz. Ürün çeşitliliğimiz de ikinci büyük özelliğimizdir. 2 binin üzerinde 3 bine yakın ürün kodu var. Rekabet fiyatını belirleyici konumdayız.”

Yeni ürünlerle pazarda

Geçtiğimiz yıllarda akıllı endüstriyel sistemler içeren IPERTU’yu pazara sunduklarını hatırlatan Ispalar, IPERTU’nun en önemli özelliğinin akıllı ve gerçek zamanlı endüstriyel kontrol sistemlerini içermesi olduğunu dile getirdi. Coşku Ispalar, “IPERTU ismi bir şemsiye. Onun altında sahada endüstriyel bilgi toplayan modüller, kendi başına ya da PLC ünitesiyle birlikte çalışan modüller, bulunduğu alanı kontrol eden modüller, HMI ekranları, uzaktan erişim, SCADA yazılımları ve IPERTU’ya entegre edilebilen akıllı algoritmalar için bilgi toplayan bir takım özel modüller yer alıyor. IPERTU, bilgi toplayarak parametreleri daha da iyileştirme yolunda bir takım önerilerde bulunan sistemler içeriyor” dedi. Ispalar, daha önce pazara sundukları PROOP markalı profesyonel operatör paneli ürünlerinde de yüzde 100 yerli malı tescili bulunduğunu, gömülü yazılıma sahip standart kontrol cihazları ve tek başına çalışan IPERTU genişleme modülleri sayesinde plastik endüstrisine yönelik proses kontrolü, veri toplama, MES sistemlerine uyumlu ileri teknoloji kontrol cihazları ile sektöre çözümler sunduklarını belirtti.

Ravago’dan sürdürülebilirlikte yeni ufuklar

Döngüsel ekonomi, mevcut lineer üretim-tüketim modeline alternatif olarak sürdürülebilir bir yaklaşım sunar. Geleneksel modelde kaynaklar çıkarılır, ürünler üretilir, tüketilir ve atık oluşur. Döngüsel ekonomi ise kaynakların maksimum verimle kullanıldığı, atıkların minimize edildiği ve yeniden değerlendirildiği bir sistemdir. 

Tüm faaliyetlerinde çevre dostu üretim ve sürdürülebilirlik ilkelerini temel alan Ravago Petrokimya Üretim AŞ.’de, plastik sektöründe yenilikçi bir yaklaşımla mevcut düzeni geliştirerek fark yaratmak için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket, İzmir Aliağa’da kurulan Polipropilen (PP) geri dönüşüm tesisi ile hem yerel hem de küresel ölçekte çevresel etkiyi azaltma taahhüdünün simgelerinden biri olmayı başarıyor.

Ravago’nun 60 yılı aşkın geri dönüşüm deneyimi, çevre, insan ve iş dengesi arasında sürdürülebilir bir bağ kurma hedefini destekliyor. Ravago Global bünyesinde bulunan tüm firmaların “Sürdürülebilir Çözümler, Sorumlu Operasyonlar ve Güçlendirilmiş İnsanlar” başlıklarında şekillenen sürdürülebilirlik stratejisi, Ravago Petrokimya’nın Aliağa tesisinde hayata geçirilen projelerle de somutlaştırılıyor.

Toyo Matbaa Mürekkepleri, Avrasya Ambalaj Fuarı’nda büyük ilgi gördü

Toyo Matbaa Mürekkepleri, yenilenen “artience” marka kimliği ile 23-26 Ekim tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ve sektörünün en önemli fuarlarından biri olan 29. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na katılım sağladı.

Bu yıl, Toyo Matbaa Mürekkepleri için ayrı bir öneme sahip olan fuar, Japonya merkezli Toyo Ink SC Holdings’in 1 Ocak 2024 itibarıyla adını "artience group" olarak değiştirmesinin ardından “artience” markasıyla katıldığı ilk büyük organizasyon oldu. 5. Salon’daki 513B numaralı standında ziyaretçilerini ağırlayan şirket, basım ve ambalaj üreticilerinin döngüsel ekonomiye geçişine yardımcı olabilecek geniş ürün yelpazesini sergiledi.

Şirket fuar boyunca, özellikle Manisa’daki fabrikasında üretilen sheet-fed ofset mürekkepleri, likit mürekkepler, metal ambalaj sistemleri ve veb ofset mürekkeplerinin yanı sıra, gıda, içecek ve endüstriyel uygulamalar için geliştirilen, artience group bünyesinde yer alan laminasyon tutkalları ve pigment gibi ambalaj sektörüne yönelik ürün gruplarını ziyaretçiler ile buluşturdu.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Stratejik Planlama ve Pazar Analizi Ekip Lideri Pınar Demir Altın, fuar hakkında şunları söyledi: “29. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, yenilenen marka kimliğimizle katıldığımız ilk büyük organizasyon olması nedeniyle bizim için çok anlamlıydı. ‘Empowering Feeling’ sloganıyla yola çıkan “artience” markamızı ve dönüşüm sürecimizi yerli ve yabancı ziyaretçilerle paylaşma fırsatı bulduk. Bu fuar, hem potansiyel iş ortaklarımızla bağlantılar kurmak hem de mevcut iş birliklerimizi daha da geliştirmek açısından oldukça verimli geçti”

Toyo Matbaa Mürekkepleri, global ağı ve yenilikçi çözümleriyle sektörün ihtiyaçlarına yönelik yüksek performanslı ürünler sunmaya ve sürdürülebilir büyüme hedefi doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor.

Starlinger, Alman makine üreticisinin dokuma ambalaj bölümünü satın aldı

Avusturya merkezli Starlinger & Co Gesellschaft m.b.H., Almanya’nın Lengerich kentinde bulunan makine üreticisi Windmöller & Hölscher’in (W&H) Viyana’daki bağlı kuruluşu "W&H Machinery GmbH"’nin dokuma ambalaj bölümünü devralıyor.

Starlinger bu yeni satın alma ile birlikte, dokuma plastik ambalaj makineleri konusundaki öncü tedarikçi konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyor. İlgili teknolojilerin entegrasyonu, mühendislik, servis ve satış alanlarındaki sinerji etkileri için önemli bir potansiyel taşıyor.

Konu ile ilgili düşüncelerini paylaşan Starlinger CEO'su ve Yönetici Ortağı Angelika Huemer, "W&H'nin dokuma ambalaj bölümünün satın alınması, portföyümüzü genişletebileceğimiz ve sürdürülebilir dokuma plastik ambalaj üreticilerine daha da fazla bireysel çözüm sunabileceğimiz anlamına geliyor. Müşterilerimiz için yalnızca teknoloji açısından değil, aynı zamanda iyi gelişmiş dünya çapındaki satış ve servis ağımız aracılığıyla da sinerji etkileri ve avantajlar bekliyoruz" dedi.

W&H Grubu CEO’su Dr. Falco Paepenmüller ise, “Dokuma çuval bölümümüzü devretme kararı, kaynaklarımızı kâğıt ve film ambalaj pazarındaki büyümeye odaklamamıza olanak sağlıyor. Diğer yandan, dokuma ambalaj ürünleri Starlinger’in mevcut portföyüne ve altyapısına mükemmel şekilde uyuyor. Alıcıyı seçerken, dokuma ambalaj pazarındaki müşterilerimizin güvenilir hizmet desteği almaya devam etmeleri bizim için özellikle önemliydi” açıklamalarında bulundu.

W&H’nin sadece dokuma ambalaj portföyündeki ürünler gelecekte Starlinger tarafından pazarlanacak, geri kalan ürün portföyü bu durumdan etkilenmeyecek. Starlinger servis ve yedek parçalarla ilgili olarak ise müşterilere dünya çapında destek sunmaya devam edecek.

Satın alım işleminin finansal detayları sözleşmesel gizlilik kapsamında tutuluyor.

Ambalaj Ay Yıldızları 2024 Yarışması’ndan Tasarist’e 4 Ödül

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl 11'inci kez düzenlenen 'Ambalaj Ay Yıldızları 2024 Yarışması'nın ödülleri sahiplerini buldu. Yaratıcı ve yapay zekâ destekli özgün tasarımlarıyla öne çıkan Tasarist, Ambalaj Ay Yıldızları 2024 Yarışması’ndan iki altın, bir gümüş ve yetkinlik ödülü olmak üzere dört ödülün sahibi oldu. 

Arko Suncare Ürün Ailesi- Sağlık ve Güzellik Kategorisi’nden altın ödül, Juss Pulpy - Grafik Tasarımı Kategorisi’nden altın ödül, Juss Fesleğen Tohumlu İçecek Ailesi - Grafik Tasarımı  Kategorisi’nden gümüş ödül ve son olarak Kertilçam Wellness Oda Kokusu Serisi - Diğer Gıda Dışı Ürün Ambalajları Kategorisi’nden yetkinlik ödülünü kazandı. 

Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, ambalaj tasarımlarında yenilikçiliğin, günümüz teknolojisine uyum sağlayarak kullanıcı beklenti ve isteklerini tasarımlarına entegre etmenin uzun vadede başarı sağladığını ifade etti. Aynı zamanda, yaratıcı fikirleri gerçeğe dönüşmesi konusunda gerekli donanım ve bakış açılarına sahip marka ekipleriyle çalışmanın önemini vurguladı. Çelik, ‘’Tasarımla ilgili sorun hiçbir zaman etki eksikliği olmadı, asıl eksiklik ölçüm eksikliğiydi. Doğru çıktı elde edebilmek için markanın hem mevcut tasarımının gösterdiği performansa hem de rakipleriyle nasıl karşılaştırıldığını ölçümleye ihtiyacı var. Bu ölçümleme eksikliğinden kaynaklı yapay zekâ desteğiyle saniyeler içinde ambalajların tasarımını test eden 5’li Raf Etkisi metodolijisini geliştirdik’’ ifadelerinde bulundu.

Ambalaj sektörü tasarımın gücü ile büyüyecek

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl 11'incisi düzenlenen ‘Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Rekor bir katılımın olduğu yarışmaya 305 ambalaj başvururken, bu ambalajlar 13 kategori altında 11 kritere göre değerlendirildi ve 129 ambalaj finale kaldı. Yarışmaya yurtdışından da ilgi giderek artarken, bu yıl 6 ödül yurtdışına gitti. Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) ve Asya Ambalaj Federasyonu (APF) tarafından akredite edilmiş olan Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda dereceye giren tüm katılımcılar WorldStar ve AsiaStar yarışmalarına da katılabilecek ve uluslararası alanda Türkiye'yi temsil edebilecekler. 

Sadece kazananları değil tasarımın gücünü de kutluyoruz

Ödül töreninde bir konuşma yapan ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, burada yalnızca bir yarışmanın kazananlarını değil, aynı zamanda tasarımın gücünü ve etkisini de kutladıklarını belirtti. Ambalajın işlevselliği kadar tasarımının da tüketici tercihlerinde belirleyici bir rol oynadığına işaret eden Zeki Sarıbekir, "İyi bir ambalaj sadece ürünü korumasıyla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda markanın ruhunu, kalitesini ve değerlerini de tüketiciye taşıyor, marka ile tüketici arasında duygusal bir bağ kuruyor. Ambalajın sunduğu bu iletişim gücü, yenilikçi tasarımlar sayesinde daha da ön plana çıkıyor. Minimalizm, sürdürülebilir malzemeler, kullanıcı dostu özellikler ve estetik detaylar, günümüz ambalaj trendlerini şekillendiriyor. Özellikle çevre dostu çözümlere olan yönelim, sürdürülebilir tasarımların önemini artırıyor. Geri dönüştürülebilir malzemeler ve sürdürülebilir üretim süreçleri, sektörümüzün olmazsa olmazları haline gelmiş durumda. Bu noktada, yalnızca estetik kaygılarla değil, aynı zamanda çevre bilincine sahip çözümler üretmenin gerekliliği de her geçen gün artıyor" dedi. 

Bayegan ve Tasnee, petrokimya konferansına sponsor oldu

ChemOrbis Global Petrokimya Konferansı 2024, BAYEGAN ve Tasnee sponsorluğunda 22 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirildi. Endüstri liderlerini, uzmanları ve vizyonerleri; trendleri keşfetmek, bilgi paylaşmak ve geleceği şekillendirmek için bir araya getiren ChemOrbis, 2010 yılından bu yana Asya, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da global konferanslar düzenliyor. Bu yılki konferansa distribütörler, üreticiler, son kullanıcılar, lojistik ortakları dahil olmak üzere sektörün tüm paydaşlarını temsilen önde gelen uzmanlar ve firmalar katıldı.

Konferansın açılış konuşmalarını BAYEGAN CEO’su Burcu Olcay Üstüner ve Tasnee adına Ticaret Başkan Yardımcısı Yasser Al-Daajani yaptı. Burcu Olcay Üstüner konuşmasında şunlara değindi: “Öncelikle hepinize bugün bizimle olduğunuz için, ChemOrbis’e bu güzel organizasyonu gerçekleştirdikleri için ve Tasnee’ye Türkiye pazarına verdiği desteklerden dolayı çok teşekkür ederim. Geçtiğimiz yıl kolay bir dönem olmadı, kriz sadece Türkiye'yi değil, global olarak tüm dünyayı etkisi altına aldı. 2025'in daha zor olacağını düşünsem de Türkiye'nin petrokimya sektöründe parlak bir yıldız olacağına inanıyorum ve sektörümüzde eski büyümeleri tekrar göreceğimizi umuyorum. Biz BAYEGAN olarak, üreticilerimiz ve müşterilerimizle birlikte büyümeye devam edeceğiz. Bu büyüme sürecinde sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu yolda güçlü adımlar atıyoruz. Artan üretim gücümüz, genişleyen ticaret hacmimiz ve yenilikçi ürün portföyümüzle sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde de fark yaratma hedefindeyiz. Orta ve uzun vadeli stratejimiz, sürdürülebilir büyümenin temeline daha fazla insan odaklı bir yaklaşımı koyarak, inovasyonla desteklenmiş üretim süreçleri geliştirmek.” 

TOMRA Sorting GmbH, EcoVadis sürdürülebilirlik kategorisinde altın madalya ile ödüllendirildi

TOMRA Recycling'in Almanya merkezli şirketi TOMRA Sorting GmbH, dünyanın önde gelen bağımsız sürdürülebilirlik derecelendirme kuruluşu EcoVadis tarafından altın madalya ile ödüllendirildi. Sensör tabanlı ayıklama teknolojisi alanında öncü şirketlerden biri olan TOMRA, değerlendirmeye katıldığı üçüncü senede, performansını önceki yıla göre önemli ölçüde geliştirerek gümüş madalyadan sonra altın madalyaya hak kazandı. 

TOMRA, en iyi yüzde 3'te

EcoVadis'in değerlendirmesi, çevre, iş gücü ve insan hakları, etik ve sürdürülebilir tedarik olmak üzere dört ana kategoriye dayanıyor. Değerlendirme sonucunda TOMRA Sorting GmbH, "özel amaçlı makinelerin üretimi" alanındaki şirketlerin en iyi yüzde 3'ü arasında yer alıyor.  

TOMRA Recycling Sürdürülebilirlik Müdürü Marine Savy, yaptığı açıklamada; “Sürdürülebilirlik değerlendirmesinde altın madalya almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu ödül, sürdürülebilir tedarik ve net sıfır karbon hedefi gibi alanlara olan bağlılığımızın somut politikalar, önlemler ve eylemlerle nasıl hayata geçtiğini ve artık somut sonuçlar almaya başladığımızı gösteriyor. Ayrıca bu ödül, uzun yolculuğumuzda doğru yolda olduğumuzu teyit ediyor ancak en önemlisi, şirketimiz bünyesinde sürdürülebilirliği hayata geçirmek için tüm ekiplerimizin gösterdiği iş birliği, sıkı çalışma ve bağlılığın bir sonucu olması” şeklinde belirtti. 

Geri dönüşüme büyük yatırım yapan Türkiye dünyada öne çıktı

8’inci PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Kongresi ‘Yeni Regülasyonlar Işığında Ambalajda Avrupa Gerçeği ve Gelişen Global Pazarlar’ başlığıyla geçtiğimiz günlerde düzenlendi. Kongre sonrası açıklamalarda bulunan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, kongrenin ambalaj ve özellikle plastik ambalaj sektörü için çok önemli bir konumda olduğuna dikkat çekti. Eroğlu, plastik sektörünün en büyük bölümünü ambalaj kısmının oluşturduğunu söyledi ve Türkiye’nin Avrupa kıtasında en büyük 2’nci, dünyada da en büyük 6’ncı plastik mamul üreticisi olduğunu dile getirdi. Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de her yıl 11 milyon ton plastik mamul üretimi yapılıyor. Bu 11 milyon tonun kırılımı yapıldığında da yüzde 40'ı, yani en büyük kısmı ambalaja gidiyor. Dolayısıyla plastik sektörü dediğimiz zaman ambalaj çok özel ve ayrı bir yere sahip. Diğer taraftan ambalaj ihracatının yüzde 70'ini de plastik ambalaj ihracatı oluşturuyor. Tüm bu değerlendirmeler ışığında bakıldığında düzenlenen kongrenin hem plastik sektörü için hem de ambalaj sektörü için ne kadar önemli olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor.”

PAGDER: Her 5 makine için 1 makine değeri kadar vergi veriliyor

Plastik sektöründe yatırımı özendirmek için yatırım teşvik sisteminde değişiklik yapılması gerektiğini belirten Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Benliler, “Sektörümüzde yoğun olarak kullanılan plastik enjeksiyon makinelerinin, gümrük vergisi muafiyetinden yararlanamayacak makine ve teçhizat listesinde yer alması sebebiyle sektör yatırımları fiilen teşvik kapsamı dışında kalıyor. Bu durumun bir sonucu olarak yatırım amacıyla ithal edilen her 5 makine için 1 makine değeri kadar vergi veriliyor. Devletimiz finansman maliyetlerinin yükseldiği bu süreçte yatırım maliyetleri üzerindeki vergi yükünü azaltarak yatırımları hızlandırabilir” dedi.

Yatırımlar hızla azalıyor

Geçmiş yıllarda plastik enjeksiyon makinelerinin gümrük vergisi muafiyetinden yararlanabildiğini dile getiren Benliler, “Yakın zamana kadar değişiklik öncesi yatırım teşvik belgesi almış olan yatırımcılar gümrük vergisi muafiyetinden yararlanmaya devam ediyorlardı. Lakin yeni belgelerde bu muafiyetten yararlanılamıyor olmasının da etkisiyle plastik sektöründe yatırımların yavaşladığını gözlemliyoruz. Yılın ilk 8 ayında plastik enjeksiyon makinesi ithalatı %20 daralmış durumda. Bu durumun temel sebeplerinden biri de enjeksiyon makinesi ithalatındaki vergi yükü. Zira mevcut durumda ithal edilen her 5 makine için 1 makine değeri kadar vergi veriliyor. Hali hazırda yüksek finansman maliyetleri ile karşı karşıya olan yatırımcılar ise vergilerin de körüklediği bu yüksek yatırım maliyetleri sebebiyle ya yatırım kararlarından vazgeçiliyor ya da yatırım kapsamını daraltılıyor. Sektörümüzün yatırım iştahında meydana gelen bu daralmanın devam etmesi durumunda orta vadede rekabet gücümüzü kaybetmemiz söz konusu olacaktır. Özellikle ihracat pazarlarındaki rakiplerimizde yatırımların hız kesmemesi ülkemizin sadece üretim kapasitesi olarak değil üretim kabiliyeti ve verimliliği olarak da rekabette geri plana düşmesine neden olabilir. Zira makine teknolojisinde meydana gelen gelişmelerin bir neticesi olarak makinelerin enerji verimliliği ve üretim tutarlılığı hızla gelişmekte. Bu süreçte rekabet gücümüzü korumak için değil durmak, yavaşlamayı dahi aklımızdan geçirmemiz lazım” dedi.

Ülkemizde yeterli üretim yok

Ülkemizde plastik enjeksiyon makinesi üretiminin kısıtlı olduğuna dikkat çeken Benliler, “Sektörümüz enjeksiyon makinesi ihtiyacını ithalat yoluyla karşılamak zorunda zira ülkemizdeki yerli makine üreticilerimizin kapasiteleri ihtiyacı karşılayamıyorlar. Bu sebeple plastik enjeksiyon makinelerinin gümrük vergisi muafiyetinin dışında yer alması yerli makine üreticisine büyük bir getiri sağlamadığı gibi yerli plastik mamul üreticisinin ise yatırım planlarını hayata geçirmesine engel olmaktadır. Diğer yandan ise nihai ürünlerden farklı olarak yatırım malları maliyetleri üzerindeki bu gibi artışların etkisi çok daha geniş bir alana yayılmakta ve enflasyon üzerinde hızlandırıcı bir etki yapmaktadır. Bu sebeple imalat sanayinin tamamının çıkarını gözeterek, sektörümüzde yatırımları hızlandırmak adına plastik enjeksiyon makinelerinin gümrük vergisi muafiyetinden yararlanamayacak makine ve teçhizat listesinden çıkarılması ekonomimizin sağlıklı gelişimine katkı sağlayacaktır” dedi.

Ekim ayı ihracatının yıldızı plastik sektörü oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı ekim ayında yüzde 3,6 artışla 23.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. En fazla ihracat yapan sektörler arasında otomotiv 3.5 milyar dolarla ilk sırada yer alırken, kimya sektörü ise ekim ayında 2.47 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin ikinci en çok ihracat yapan sektörü oldu. Sektörün ilk 10 ayında ihracatımız yüzde 2,7 artışla 26 milyar dolara ulaştı. 

Kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamülleri ihracatı 819 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 442 milyon dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler bulunurken, anorganik kimyasallar ihracatı 240 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk 10’da yer alan diğer sektörler ise; 153 milyon dolarla ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, 138 milyon dolarla ‘kauçuk, kauçuk eşya’, 134 milyon dolarla ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, 114 milyon dolarla ‘eczacılık ürünleri’, 108 milyon dolarla ‘muhtelif kimyasal maddeler’, 66 milyon dolarla ‘organik kimyasallar’ ve 45 milyon dolarla ‘yapıştırıcılar, tutkallar’ oldu.

“Türkiye ihracatında, ekim ayı rekoru kırıldı”

Ekim ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 23.6 milyar dolara ulaştığını söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, şimdiye kadar en yüksek ekim ayı ihracatının yaşandığını belirtti. 

İhracatın bir ülkenin ekonomik büyümesine, uluslararası ilişkilerine ve işletmelerin rekabet gücüne olumlu etkileri olan önemli bir ticaret faaliyeti olduğunu bildiren Karadeniz, “İşletmelerin küresel pazarda rekabet edebilmeleri ve ülkelerin ekonomik refahını artırabilmeleri için ihracata verilen önem giderek artıyor. Bu nedenle, ihracatın işleyişini anlamak ve bu alanda doğru adımlar atmak işletmeler ve ülkeler için kritik bir öneme sahip” dedi. 

TİM’in verilerine bakıldığında bir önceki yıla göre yaklaşık 800 milyon doların üzerinde bir artışın görüldüğünü kaydeden Karadeniz, 2024 yılının ilk 10 ayında mal ihracatımızın 209,7 milyar dolardan 216,4 milyar dolara yükseldiğine dikkat çekti. 

Çatı kuruluş PLASFED olarak sektörde faaliyet gösteren işletmelerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Ömer Karadeniz, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri anımsatarak, bu ortamda Türkiye ekonomisinin tüm olumsuzluklara rağmen, inovasyon, üretim, yatırım, istihdam ve ihracata odaklı politikalarla gücünü artırmaya devam ettiğini söyledi.

Türkiye ihracatının her daim desteklenmesini istediklerini ifade eden Karadeniz, “Sektörümüz ekonomik iyileşme sürecinde öncelikle devlet desteğine ve finansmana erişimde kolaylıklara ihtiyaç duyuyor. Hedeflerimize ulaşabilmek adına plastik sanayicileri olarak çok çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Avrasya Ambalaj İstanbul ve Food-Tech Eurasia Fuarları 23 Ekim’de kapılarını açıyor

İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlenecek 29. Avrasya Ambalaj İstanbul ve 18. Food-Tech Eurasia Fuarları, ambalaj ve gıda teknolojilerindeki en son yenilikleri sektör profesyonelleriyle buluşturacak. İlave membran yapılarla birlikte toplam 16 salonda 120.000 m² kapalı alanda 1.200'den fazla yerli ve yabancı katılımcı firmanın stant açtığı fuarlarda, 15.000’i yurt dışından olmak üzere 80.000 ziyaretçinin ağırlanması hedefleniyor.

RX Tüyap ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) iş birliğinde düzenlenen 29. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nın geniş bir destekçi listesi var. Başta T.C. Ticaret Bakanlığı olmak üzere Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA) fuarın destekçileri arasında yer alıyor. 18. Uluslararası Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı Food-Tech Eurasia ile eş zamanlı düzenlenen 29. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda ambalaj ürünlerinden, ambalaj makinelerine, gıda işlem makinelerinden, ambalaj baskı ve konverting teknolojilerine kadar uzanan pek çok farklı ürün ve teknoloji fuar ziyaretçileriyle buluşacak.

Zengin içerik ve geniş katılımcı profili

1.200'den fazla yerli ve yabancı firma ve firma temsilciliğin katıldığı her iki fuarda toplam 80.000 ziyaretçi hedefleniyor. Bu fuarlar, sadece Türkiye’den değil, ABD, Almanya, İngiltere, İtalya, İran, Kazakistan, Suudi Arabistan gibi pek çok ülkeden ve farklı bölgeden sektör profesyonellerini ziyaretçi olarak ağırlayacak. 15.000 uluslararası ziyaretçi beklentisi ise fuarların global ticaretteki önemini bir kez daha vurguluyor.

Geniş ürün yelpazesi ve teknolojik yenilikler

Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda; ambalaj ürünleri ve makinelerinden ambalaj baskı ve konverting teknolojilerine kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesi sergilenecek. Food-Tech Eurasia’da ise çikolata, süt ve et işleme teknolojileri, soğuk zincir çözümleri ve gıda güvenliği gibi konularda en yeni makine, ekipman ve teknolojiler fuar ziyaretçilerine tanıtılacak.

Her iki fuarda da ziyaretçiler, projeye özel anahtar teslim çözümler bulacak ve yenilikleri yakından inceleyerek, yeni yatırım fırsatlarını değerlendirebilecek. Özellikle gıdadan tekstile, kozmetikten otomotive kadar pek çok farklı sektöre yönelik ambalaj çözümleri, ziyaretçilerin büyük ilgisini çekecek.

Ambalaj Tasarımı ve İnovasyon Sokağı

Salon 3 ve 4 fuayesinde yer alan "Ambalaj Tasarımı ve İnovasyon Sokağı" da fuar da dikkat çeken özel alanlar birisi. Bu alanda, sürdürülebilir ve yaratıcı ambalaj çözümleri sunan yenilikçi girişimler, sektör profesyonelleriyle buluşacak.

Ziyaret Saatleri ve Biletler

Fuarlar, 23-25 Ekim 2024 tarihleri arasında 10:00-18:00, 26 Ekim Cumartesi günü ise 10:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Fuar biletleri ise fuar web sitesinde ve fuar günlerinde ise kapıda satışta olacak. Hangi firmaların fuarlarda katılımcı olduğunu incelemek için fuar web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

Geri dönüşüm bireylerin yaşamında önemli

ÇEVKO Vakfı’nın yıl içinde yaptırdığı “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması” sonuçları, Türkiye’deki bireylerin ambalaj atıklarının geri dönüşümü ve çevresel etkisi hakkındaki algı ve davranışları bakımından açıklandı. 

“YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nın, ZENNA Araştırma işbirliğinde Türkiye genelinde 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile, 7 bölgeyi temsilen 26 ilde CAWI (çevrim içi anket uygulama yöntemi) ile görüşülerek gerçekleştirildiğini belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer “Bu araştırma 18 yaş ve üzeri 50 milyonluk bir nüfusu temsil ediyor” açıklamasında bulundu. 

Araştırmaya katılan bireylerin %79’u ambalaj atıklarının iş yerlerinde çöpten ayrı biriktirildiğini belirtti.  Bunun araştırmanın kapsamı düşünüldüğünde 39 milyon kişiye karşılık geldiğini bildiren Genel Sekreter İmer, “Bu yüksek rakamı, okullara, hastanelere, kamu kurumlarına ve özel iş yerlerine özellikle Sıfır Atık Yönetmeliği ve devletin Sıfır Atık politikasıyla birlikte görünür şekilde yerleştirilen geri dönüşüm kutularının bireylerde yarattığı olumlu algının sonucu olarak değerlendiriyorum.  Toplumda bu konuda oluşmuş farkındalık bakımından çok önemli bir başarı” şeklinde konuştu.  İmer sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer yandan, bireyler iş yerlerinde atıkların ayrı biriktirildiğini söylerken, bu konunun ne kadar içinde yer aldıklarını ortaya koymaksızın edilgen bir yaklaşımı dile getiriyorlar.  Oysa iş yerlerinde yaratılan farkındalığın, atıkların sistemli, verimli ve entegre olarak toplanıp geri dönüştürülmesi ile sonuçlandırılması gerektiğini düşünürsek, daha sahada yapılması gereken önemli işler var.”

Bakioğlu Holding ve Grup Şirketleri, sürdürülebilirlik alanında başarılı adımlar atmaya devam ediyor

Bakioğlu Holding ve Grup Şirketleri, sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık konusundaki kararlılığını tüm faaliyetlerinde ortaya koyuyor. Grup, döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik yatırımlarına hız kesmeden devam ederek, “geleceğe dair sorumluluklarının baki” olduğunu somut ve başarılı örneklerle ortaya koyuyor. 

Bu çerçevede çalışmalarını sürdüren Grup Şirketlerinden Bak Ambalaj; şirketleri çevre, işçi ve insan hakları, etik ve sürdürülebilir tedarik açısından küresel olarak değerlendiren EcoVadis tarafından bronz madalya kategorisinde değerlendirildi. Bakioğlu Holding Sürdürülebilirlik Komitesi, “EcoVadis, dünya genelinde şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren prestijli bir platform olup, bu ödül Bak Ambalaj’ın sürdürülebilirlik alanındaki güçlü performansını kanıtlar niteliktedir.” diye ifade etti.

Grubun diğer şirketi Polibak da çevre odaklı çalışmalarıyla öne çıkmaya devam ederek, tüm tesislerinde OCS (Operational Clean Sweep) denetimini, sıfır uygunsuzluk ve başarıyla tamamladı. 

PAGEV Vakfı tarafından yürütülen ve İyi Süpürme Hareketi olarak bilinen Operation Clean Sweep, plastik endüstrisindeki granül kayıplarını minimize etmeyi, plastik üretim tesislerinde granüllerin, parçacıkların ve tozların nehirlere ya da denizlere karışmasını önlemeyi ve çevremizi korumayı amaçlayan uluslararası bir girişim.

Bakioğlu Holding ve Grup Şirketleri, sürdürülebilirlik alanında attıkları bu adımlar ile çevresel duyarlılığı iş süreçlerinin merkezine yerleştirirken, sürdürülebilir bir geleceği inşa etme yolundaki kararlılıklarını da gözler önüne seriyor. 

Tetra Pak Türkiye’de üst düzey atama

“İyi Olanı Korur” vizyonuyla gıdayı, insanı ve gezegeni korumaya yönelik bir yaklaşımla faaliyetlerini sürdüren ve gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi taahhüt eden Tetra Pak’ta üst düzey bir atama gerçekleşti. Tetra Pak bünyesinde farklı bölgelerde çeşitli pozisyonlarda 25 yılı aşkın süredir görev alan Eliseo Barcas, 1 Ekim 2024 tarihinden itibaren Tetra Pak TIRCCA (Türkiye, İran, Kafkasya ve Orta Asya) Bölgesi’nin Genel Müdürü olarak atandı.

Tetra Pak TIRCCA Bölgesi (Türkiye, İran, Kafkasya ve Orta Asya) Genel Müdürü Eliseo Barcas, yeni görevinde Tetra Pak'ın büyümekte olan önemli pazarlarında iş geliştirme faaliyetlerine odaklanacak. Barcas’ın yiyecek-içecek endüstrisindeki yıllara dayanan deneyimi ve küresel pazarlara ilişkin stratejik bakışı, şirketin TIRCCA Bölgesi’ni yeni başarılara doğru yönlendirmede önemli rol üstlenecek.

Harvard Extension School'da Pazarlama alanında Genel Yönetim MBA derecesine sahip Eliseo Barcas, 25 yılı aşkın süredir FMCG ve B2B sektörlerinde görev yapıyor. Tetra Pak TIRCCA Bölgesi Genel Müdürü olarak atanmasından önce Barcas, sırasıyla Tetra Pak Andina Bölgesi (Bolivya, Kolombiya, Ekvador, Peru ve Venezuela) Genel Müdürü ve Tetra Pak Vietnam Genel Müdürü rollerini üstlenmişti. Daha öncesinde ise Barcas, üç yıl boyunca Tetra Pak'ın ABD'deki satış ve iş geliştirme sürecine liderlik etmiş, dört yıl boyunca Tetra Pak İberya Pazarlama Direktörü ve Tetra Pak Güney Konisi Satış Direktörü görevlerinde bulunmuştu.

UF filtreler milimetrenin 100 binde biri hassasiyete sahip

Türkiye’nin küresel su arıtma markası Rielli’nin UF filtreleri, içme suyu arıtımında ve su şişeleme tesislerinde mikroplastiklere dur diyor

2022 yılında Hollanda’da gerçekleştirilen bir bilimsel çalışmada, insan kanında ilk kez mikroplastiklere rastlanması, dünya genelinde gündem oluşturdu. Mikroplastik kavramı, 5 milimetreden küçük plastik partiküllerini ifade ediyor ve doğada bozulması yüzyıllarca süren bu parçacıklar, modern yaşamın bir zararlı etkisi olarak her yerde karşımıza çıkıyor. Bilimsel araştırmalar, mikroplastiklerin deniz ve tatlı su ekosistemlerinin birleşimindeki varlığının giderek artış gösterdiğini kanıtlıyor.

Endüstriyel arıtma cihazları konusunda alanında 30 yılı aşkın köklü geçmişiyle 6 kıtada ve 80’i aşkın ülkede tercih edilen Türkiye’nin global su arıtma markası Rielli tarafından üretilen, milimetrenin 100 binde biri hassasiyete sahip UF (ultrafiltrasyon) sistemlerinin, endüstriyel su geri kazanımında olduğu gibi, içme suyu arıtımında ve su şişeleme tesislerinde mikroplastiklerin arıtılmış suya karışmasını engellediği bilgisi paylaşılıyor.

İçme suyu arıtımında ve su şişeleme tesislerinde kullanıma uygun

Rielli’yi bünyesinde barındıran Kazancı Çevre Tekniği’nin Kurucu Genel Müdürü Artun Kazancı, “Ağırlıklı olarak endüstriyel atık su geri kazanımında kullandığımız ultrafiltrasyon cihazlarımızda su, 0,01 mikron (milimetrenin 100 binde biri) hassasiyetteki özel bir membrandan geçirilerek askıda bulunan tüm partiküller tutulur. Bu sayede virüsler dahil en küçük parçacıklardan dahi arındırılmış su elde edilir. Sistemlerimiz, atık suyun geri kazanımında kullanılabileceği gibi çoğunlukla içme suyu arıtımında ve su şişeleme tesislerinde kullanıma da uygundur” dedi.

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz

“Kaynağında Ayrıştırma Sistemi hayata geçirilerek ekonomik değer yaratılmalı”

Kullanılan malzemelerin geri dönüşüme kazandırılarak ekonomik değer yaratılması gerektiğini söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, bunun da yolunun Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’yle (KAS) mümkün olabileceğini belirtti.  

Gelişmiş ülkelerde yaklaşık 40 yıldır KAS’ın uygulandığını bildiren Karadeniz, ne yazık ki ülkemizin bu konuda istenilen noktaya henüz gelemediğini ifade etti. Sürdürülebilir bir dünya için atıkların kaynağında ayrıştırılarak geri dönüştürülmesi ve bu yolla kaynak kullanımının azaltılmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Federasyon Başkanı, “Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’ni yeterli ölçüde uygulayamazsak sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm teknolojileri anlamında yeterli noktaya gelebilmemiz mümkün olamaz” dedi. 

KAS’ın bir an evvel devreye alınması gerektiğini kaydeden Karadeniz, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. STK’lar olarak bu konuda üyelerini sürekli bilgilendirdiklerini anlatan Başkan, Kamu’nun da spotlarıyla kendilerine destek vermesini istedi. Sadece yerel yönetimlerle bu işin olamayacağına işaret eden Karadeniz, yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Avrupa’da uzun yıllardır ambalaj atıklarının kaynağında ayrıştırıldığını ve bu yolla hem ekolojik düzene hem de ülke ekonomilerine değer kattıklarını söyleyen Karadeniz “Dünya artık üret-kullan-at prensipli yaklaşımdan döngüsel ekonomi modeline geçiyor. Esasen bu bir tercihten ziyade zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Zira dünyamızın kaynakları sınırsız değil, dolayısıyla döngüsel ekonomiye geçişte toplumun bir fikri dönüşüm geçirmesi ve ‘çöp’ yaklaşımından uzaklaşması gerekiyor” dedi.

DİS 1 Ocak itibarıyla başlıyor

Depozito İade Sistemi’nin (DİS) 1 Ocak 2025 itibarıyla başlayacağını ve ülkemiz için bir kazanç olacağını söyleyen PLASFED Başkanı, “Geri dönüşüm teknolojilerinde DİS’i uygulamayan gelişmiş bir ülke kalmadı. Plastik sektörünün çatı kuruluşu PLASFED olarak bizler, DİS’in uygulamaya geçmesini elbette istiyor ve destekliyoruz. Ancak bu işin başlangıcının olmazsa olmazı KAS’tır. Gelişmiş ülkeler, bunu 40 yıl önce devreye alarak ülke ekonomilerine değer kattılar. Bizler de vakit kaybetmeden sisteme dahil olmalıyız. Bunun da yolu KAS yani Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’nden geçiyor” diye konuştu. 

Kimya ilk 8 ayda en çok ihracat artışı yapan sektör oldu

Ağustos ayında en çok “plastikler ve mamulleri” ihracatı gerçekleştirildi

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Ağustos ayında, geçen yıl aynı döneme göre yüzde 2,4 artarak 22,1 milyar dolar oldu ve Ağustos ayı rekoru kırıldı. Kimya sektörü ise ağustos ayında en çok ihracat yapan ikinci sektör olarak 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sektör Ocak-Ağustos olarak ilk sekiz aylık dönemde ise yüzde 7,7 ile en çok ihracat artışı yapan sektör oldu.

Kimya sektörünün Ağustos ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Ağustos ayında kimya sektörümüz 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek tüm sektörler arasında en çok ihracat yapan 2’inci sektör konumunu korudu. İlk 8 aylık dönemde ise sektör ihracatımız 21 milyar dolara ulaştı. Sektörümüz bu dönemde ihracatını yüzde 7,7 artırarak tüm sektörler arasında ihracatını en çok artıran sektör oldu. İhracat ülkemizin ikinci çeyrekte büyümesine de katkı sağladı. Sayın Ticaret Bakanımızın açıkladığı üzere yılın ikinci çeyreğinde büyümenin yarısı net mal ve hizmet ihracatından geldi. Ülkemizin büyümesine en çok katkı veren sektörlerden biri olarak enflasyon ile mücadele kapsamında alınan tedbirleri desteklemekle birlikte, sektörümüz ekonomik iyileşme sürecinde devlet desteği, yasal düzenlemeler ve finansman kolaylıklarına ihtiyaç duyuyor. Bu süreci birlik ve beraberlik içinde mücadele ederek atlatacağımıza inanıyoruz. Hedeflerimize ulaşabilmek ve ülkemize katkı sağlamaya devam etmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Ağustos ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 857 milyon 511 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 542 milyon 331 bin dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 253 milyon 204 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu. 

Ağustos ayında en çok ihracat yapılan ülke 236 milyon dolar ile Romanya oldu. İhracat yapılan ilk 10 ülke sıralamasında Hollanda, Rusya, ABD, Irak, Almanya, İtalya, Mısır, İngiltere ve İspanya yer aldı.  Ağustos ayında ilk 10 ülke arasında en çok artış yüzde 117,31 ile Mısır’da oldu.

Türkiye ambalaj sektörü FachPack 2024’te dikkat çekti

Ambalaj sektörü adına gerek uzun dönemli müşteri ilişkilerinin ve ortaklıkların kurulması gerekse sektörle ilgili en son gelişmelerin ve potansiyel rakiplerin takip edilebilmesi açısından önem arz eden, Avrupa'nın en büyük ambalaj malzemeleri, makineleri ve paketleme fuarlarından biri olan FachPack 2024’e Türkiye yoğun bir katılım gerçekleştirdi. Fuara Almanya’dan sonra en fazla firma ile katılım gösteren Türkiye ambalaj sektörünün gücünü ve potansiyelini 120’yi aşan firma ile temsil etti. 

İstanbul İhracatçı Birlikleri fuarda İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Özkan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Alican Duran ile İİB Genel Sekreter Yardımcısı Kutay Oktay tarafından temsil edildi. Fuarda ayrıca T.C. Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, Münih Ticaret Müşaviri Ali Bayraktar ve Recep Aslan da Türk firmalarının stantlarını ziyaret ederek, katılımcı firmalara desteklerini sundu. Firmaların önemli iş bağlantıları gerçekleştirdiği fuarda, ayrıca bir sonraki yılın katılım planlaması da yapıldı. 

FachPack 2024’te Türkiye’nin ambalaj endüstrisindeki başarıları ve inovasyonları sergilenirken, Türk firmaların stantları uluslararası ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Son trendlere uygun ve sürdürülebilir tasarımlarıyla dikkat çeken Türkiye pavilyonu gerek katılımcı firmalar gerekse ziyaretçiler tarafından takdirle karşılandı. Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alican Duran, “Türkiye ambalaj sektörü istikrarlı bir şekilde yükselişini sürdürürken ağır ama emin adımlarla yolculuğuna devam ediyor. Dünya pazarlarında güçlü konumumuzu her geçen yıl daha da pekiştirerek yolumuza devam ediyoruz. Üreticilerimizin azmi bizi motive ediyor ve geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor. Bu noktada fuarlar bizim için yeni iş birlikleri ve sektörel gelişmeleri takip edebilmemiz adına da önem arz ediyor. Özellikle Avrupa coğrafyasında FachPack gibi önde gelen uluslararası fuarlarda yer alarak hem yenilikçi ürünlerimizi sergiliyor hem de sektördeki global trendleri yakından takip etme fırsatı buluyoruz. Güzel ülkemizin ihracat potansiyeli ile kalite ve sürdürülebilirlik odaklı üretim gücü, bu tür organizasyonlarla daha geniş kitlelere ulaşıyor ve rekabet gücümüzü artırıyor. Bu tarz büyük çaplı fuarlara katılarak küresel arenada daha çok söz sahibi olabilmek ve pazardan aldığımız payı artırmak için çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

Ambalaj sektöründen 1,1 milyar dolarlık dış ticaret fazlası

Türkiye ambalaj sektörü 2024 yılının ilk 6 ayında 3 milyar 322 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. İhracat miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artarken, sektör 1 milyar 152 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi

Ambalaj sektörünün 2024 yılı ilk 6 aylık ihracat verileri açıklandı. 2023 yılının ilk 6 ayında 1 milyon 436 bin 936 ton olan ambalaj ihracatı, 2024 yılının ilk 6 ayında 1 milyon 534 bin 845 ton olarak gerçekleşti. Değer olarak 2023’ün ilk yarısında 3 milyar 455 milyon dolar olan ihracat, 2024’ün aynı döneminde 3 milyar 322 milyon 712 bin dolara geriledi. Ambalaj sektörünün 2024 ilk 6 aylık ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 7 artarken değer olarak yüzde 4 azaldı.

Ambalaj türüne göre ihracatta 2023’ün ilk 6 ayında 2 milyar 140 milyon dolar olan plastik ambalaj ihracatı 2 milyar 142 milyon dolara çıkarken, kağıt/karton ambalaj ihracatı söz konusu dönemlerde 790 milyon dolardan 764 milyon dolara geriledi. 2023’ün Ocak-Haziran döneminde 322 milyon dolarlık metal ambalaj ihracatı yapılırken, 2024’ün aynı döneminde 285 milyon dolarlık metal ambalaj ihracatı gerçekleştirildi. Cam ambalaj alanında ise ihracat 177 milyon dolardan 112 milyon dolara düştü. 

İthalat yüzde 6 azaldı

2023 yılının ilk 6 ayında 1 milyon 34 bin 351 ton olan ambalaj ithalatı, 2024 yılının ilk 6 ayında 1 milyon 25 bin 137 ton olarak gerçekleşti. Değer bazında ise rakamlar sırasıyla 2 milyar 307 milyon 180 bin dolar ve 2 milyar 170 milyon 551 bin dolar olarak hesaplandı. Ambalaj sektörünün toplam ithalatı bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 1, değer olarak yüzde 6 düşüş gösterdi. 2024’ün ilk 6 ayında ana malzeme bazında ihracat ve ithalat karşılaştırması yapıldığında ambalaj sektörü 1 milyar 152 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. 

Birleşik Krallık, Almanya, ABD, İtalya, Irak, Fransa, Romanya, Rusya, Hollanda ve İspanya en çok ambalaj ihracatı gerçekleştirilen ülkeler arasında yer alıyor.

İhracat pazarlarında daralma

Türkiye ambalaj sektörünün dış ticaret verilerini değerlendiren Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Türkiye katma değeri yüksek, kaliteli ürünleriyle dünyada söz sahibi konumda. Ancak 2024 yılının ilk 6 aylık verilerine bakıldığında miktar bazında artış, değer bazında ise hafif de olsa bir gerileme görülüyor. Değer bazındaki düşüşün en büyük sebepleri arasında ülkemize yakın coğrafyalarda gerçekleşen savaş ve çatışma ortamının yer aldığını söyleyebiliriz. Bunların dışında dünyada yaşanan ekonomik kriz de sektörümüzde yaşanan bu gerilemeyi etkiliyor. Türkiye’deki mevcut ekonomik gidişat, artan maliyetler ve ihracat pazarlarında yaşanan daralmanın ihracattaki durumda ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Ancak 2024 yılının ikinci yarısında sektör olarak daha iyi bir performans hedefliyoruz” diye konuştu.