Monday, Sep 16th

Last updateMon, 16 Sep 2024 8am

You are here: Home Technology Röportaj

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

“İlklerin uygulayıcısı olduk”

"Önce Servis, Sonra Satış mantığı ile 30 yıldır alt yapı oluşturuyoruz. Ama çok daha önemli olan konu ise koruyucu bakım, müşteri personelinin konu ile alakalı yeterlilik kontrolü ve gelişimidir. Sattığımız full elektrik makinelerde arıza yapma riski %97 daha az olup, yedek parça bağımlılığı da gene aynı oranda düşüktür."

Aksoy Plastik ve Makine Firma Sahibi Nadir Kiper Aksoy, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Öncelikle uzun yıllardır Nadir Kiper Aksoy ismi, plastik işleme sektöründe, yüksek teknolojili çözüm sağlayan iş platformları açısından bilindik bir isim. Nadir Kiper Aksoy’un bu başarı öyküsünü kısaca sizden alabilir miyiz? 

Doğru zamanda, doğru yerde, doğru donanımlarla olan herkes başarıyı yakalar. İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendislik bölümünden 1986 yılında mezun olduktan sonra aynı okulda yüksek lisans yaparken 80’ler sonu plastik sektöründe makinelerin, kontaktörlü kontrol sistemlerden mikroişlemci kontrollü dijital ekranlı kumanda sistemlerine geçmeye başladığını tespit ettim. Dijitalleşen makinelerin daha o zamanlarda insandan bağımsız otonom çalışan yan ekipmanlar konusunda da hızlı bir değişime uğrayacağı aşikârdı. Eğitimim ve ilgi alanlarımla çok örtüştü. Daha sonra hidrolik temelli makinelerin işletme giderlerinin çok yüksek olması sebebiyle Japon menşeli “all elektrik”li makinelerin üstün verimlilik yanında uzun yıllar çok düşük işletme giderleri ile çalıştığını uygulamalı olarak somutlaştırdık. Sistemin full dijital olması ise aldığım mühendislik ve teknik eğitimin tam karşılığı idi. Zaten yol haritamda hedefim endüstriyel elektronik yani mekatronik sistemlerdi.

Biliyoruz ki Aksoy Plastik ve Makine doksanlarda plastik kalıplama sektöründe faaliyetlerine başladı.  Japonya gibi ülkelerdeki iş birlikleriyle, ileri teknolojili plastik enjeksiyon proseslerinde belli bir odak oluşturdu. Bugüne kadar ise plastik işlemenin pek çok alanında; makine, otomasyon ve  yan ekipman düzeyinde çözümler sunuyor. Bu otuz yıllık süreci kısaca sizden dinleyebilir miyiz?

Genellikle ilklerin uygulayıcısı olduk. Mesela 90’lı yılların başında Almanya orijinli prefil valf sistemli full hidrolik kalıp açma, kapama ve kilitleme ile çalışan ilk plastik enjeksiyon makinelerinin satış ve devreye alınması. Japonya orijinli 3000 ton kilitleme gücünde ilk çift plaka kısa uzun açar makinelerin satış ve devreye alınması. Japonya orijinli ilk full elektrikli makinelerin Türkiye’de ilk kez satış ve devreye alınması. 2000’li yılların başında servo hidrolik makinelerin Türkiye’de ilk kez satışının ve bazı hidrolik makinelerde revize uygulamalarının yapılması. Bunlara makinelerle çalışan otonom merkezi kontrollü yan ekipman satışlar da eklenebilir. Zaten 80’li yıllardan başlayıp ta faal çalışan bir ben kaldım sanki!  Ben bu durumu “ne kavgam bitti ne sevdam“ ile özetliyorum. Tüm bunlar içerisinde en dikkate değer çalışmamız 1996’da sattığımız ilk Full Elektrikli makineler ve daha sonra adım adım bu günlere geldiğimiz seviye dikkate değer. Bu sebeple firma mottomuz “Full Elektrikli Makineler Bizimle Başladı, Artarak Devam Ediyor” olmuştur.

Şu anda iddialı olduğunuz plastik enjeksiyon kalıplama prosesinde Japon Toyo markasıyla çalışıyorsunuz. Bu elektrikli makineleri hız, enerji tüketimi, hassaslık, doğruluk, fire verimlilik ve maliyet gibi noktalardan kıyaslarsanız; özellikleri konusunda neler söylersiniz? 

Piyasada Full Elektrikli makineler konusunda çok yanlış bilgiler var. Maalesef potansiyel kullanıcılar bu konuda yeterli donanımda olmadığı için her anlatılana itibar etmekte dolayısı ile de kafalar çok karışmaktadır. Rakip dediğimiz birçok firma bu tür teknolojileri sadece Elektrik Verimlilik ile anlatmaya çalışıyor. Oysaki bu teknolojiler Toplam Verimlilik konusunda radikal üstünlüklere sahipler. 

Eskiden hidrolik makinelerde kararlılık çok değerli idi. Artık akıllı makineler ön plana çıkmakta. Yani kararlı olmak kaliteli bir üretim için artık sadece gerek şarttır. Yeter şart ise smart çalışan dijital mekatronik sistemlerde ancak mümkündür. Yaptığımız sunumlarda Elektrik Verimlilik bizim altıncı üstünlüğümüzdür. Bundan çok daha değerli beş adet Verimlilik üst başlığı mevcuttur. 

Yaptığımız çalışmalarda Avrupa menşeli tam donanımlı makinelere göre artık hemen hemen aynı fiyat skalasında olması ve sürekli kullanımda yatırım maliyetini 2 kat daha hızlı amorti etmektedir. Çin menşeli makinelere göre 4-5 kat daha pahalı olma yanında sürekli kullanımda daha ilk yılda bu yatırım maliyet farkını kapatmaktadır. Gelecek olan 5 yılda ise inanılmaz avantajlar sağlamaktadır. Kısa çevrimde hızdan daha değerli fiziksel büyüklük ivme ve paralel hareketlerdir. Bizde firenin karşılığı bir türlü dış etkenlerden dolayı sürekli ve kalıcı kontrol altına alınamayan hidrolik sistemlerdir. Gene pahalı servis ve sarf malzeme kullanımının karşılığı da hidrolik sistemlerdir. Hidrolik yoksa problemde yok diyebiliriz. 

Yine bu makineler; tonaj aralıkları, sıkıştırma aralıkları, tek ya da çoklu parça kalıplama özellikleri, farklı hammaddeyle çalışma aralıkları, diğer proses farklılıklarına uyum açısından nasıl bir çeşitlilik ve esneklik sağlıyorlar?

50 tondan 3500 ton kilitlemeye kadar “full elektrik“ makine satan yegâne tedarikçiyiz. Full elektrik özelinde 1995’ten bu yana adet olarak 1000 adet üzerine geldik. Full elektrik olarak piyasada en eski ve en çok makine satan firma konumundayız. Bir kere hidrolik makinelerin yaptığı tüm üretimleri daha iyi olarak full elektrikli makineler yapabilir. Konuyu yüzeysel bilen birçok rakip firmamız bu tür makinelerin ince cidar ve kısa çevrimde işe yaradığını diğer üretimler için uygun olmadığı gibi akıl dışı tanımlamalar yapmaktalar. Hâlbuki Japonya’da üretilen full elektrikli makinelerin tamamına yakını otomotiv, beyaz eşya, IT ürünler ve teknik parçalar üreten sektörlere satılmakta. Ambalaj sektörü %10’un altında bir satış potansiyeline haiz. 

Bizimde özellikle son dönemde ağırlıklı satışlarımız otomotiv, medikal ve teknik parça üretimlerine yöneliktir. Ambalaj sektörünün bu teknolojileri tercih etmesinin ana sebebi kısa çevrim yanında temiz ortam üretim şartlarına uyumluluktur. 

Toyo markasının dünya üzerindeki yapılanması, etkinliği, dağıtım ağları, Ar-Ge çalışmaları ve pazar payı nasıldır? Türkiye’de şu an sizin elde ettiğiniz pazar oranı ve hedefleriniz neler?

TOYO markasını diğer Japon menşeli makinelerden ayrı tutan özelliği Japonya’da sadece plastik enjeksiyon makinesi üreten yegane firma olmasıdır. Diğer üreticiler plastik enjeksiyon makinesi dışında onlarca değişik sektörel konulara dağılmış olup, sadece plastik enjeksiyon üretimine odaklanan başka da bir Japon markası bulamazsınız. Mesela gene mümessili olduğumuz MITSUBISHI markası 4.0’ın üzerinde sektöre makine üretmekte olup her birinin prosesi ve çalışma mantığı farklıdır. Bu durum Ar-Ge ve İnovasyon konusunda TOYO markasını hep lider yapmıştır. Türkiye piyasasında full elektrik makine konusunda hibrit makineler bu kapsam dışına alınırsa en geniş pazar payı bizlerdedir. Bu tür makinelerin satışına 1995’te başlamamıza rağmen Türkiye pazarında çok geniş network ağı ve kullanıcılar üzerinde büyük etkisi bulunan Avrupa menşeli üreticilerle 2013 yılına kadar çok rekabet edemedik. Çünkü algılar hep aleyhimize işledi. Açıkçası devlerle baş edemedik. Bu yıllar Türk plastik sektöründe “KAYIP YILLARDIR”. Ne zamanki 2010’lu yılların başından itibaren güçlü rakiplerimiz de bu tür makineleri piyasaya sürüp yanlış algılar sonlandıysa, bizim satışlarımız logaritmik olarak artmaya başladı. Hala çok küçük oranlardayız ama full elektrik makineleri deneyen ve yaşayan kullanıcıların da desteği ile bu oran beklentilerin dışında çok hızlı artacaktır. Şu anda bu sürecin başındayız.

Hidrolik enjeksiyon makinelerinde ise Çin’in Topstar markasıyla çözüm ortaklığı sağlıyorsunuz. Bu makinelerin üstün özellikleri ve hedeflenen sektörler açısından farklılıkları nelerdir? 

TOPSTAR firması, ELITE firmasını satın alarak ileri teknoloji altyapısı ve güçlü ekonomik dinamikleri ile frefill valfli full hidrolik açma kapama kilitleme sistemleri ile 550 tondan sonra hem çift plaka hem hareketli plaka göbekten sıkma teknolojisi ile farklı bir konsept oluşturmaktadır. Diğer ayırt edici özelliği ise aynı fabrikada tüm yardımcı ekipmanların da tek marka tek tedarikçi olarak üretip birlikte sevk edebilmesidir. Aynı fabrikada tüm yardımcı ekipmanlarla endüstri 4.0 uyumluluk sunması dikkate değer bir çözüm ortağı olmamızı sağlamaktadır. Uzun geçmişte sattığımız full hidrolik ve çift plakalı makine teknolojisine haiz olması ve değişik profil potansiyel müşterilerimize hitap etmesi sebebiyle önemli bir boşluğumuzu doldurmaktadır. Alt ve orta segment müşterilerimiz için çözüm ortağı konumundayız. 

Enjeksiyonun dışında yükleme, kurutma, soğutma, kırma, robotik gibi yan sistemler ve otomasyon ürünlerinde sağladığınız çözümler konusunda neler söylemek istersiniz?

Daha önce anlattığımız ilklere bu konuları da dahil edebiliriz. Uzun geçmişte edindiğimiz tecrübeler “anahtar teslimi“ projeler konusunda yaptığımız başarılı çalışmalarla doludur. Gerek highend müşterilerimize Almanya, İtalya ve Japonya menşeli merkezi hammadde hazırlama ve taşıma, merkezi soğutma, robotik uygulamalar tedariki yanında kendi markamız altında yurt dışında OEM üretip hazır stok tuttuğumuz ekonomik yardımcı ekipman tedariğimiz de mevcuttur.

Teknoloji temini ve satış alanında; teknik destek, servis, bakım, satıştan çok daha önde gelen temel bir konu. Sizin de bu konuda çok hassas olduğunuzu, geçen süre içerisinde bu konuya odaklandığınızı ve pek çok yerde bakım, destek, onarım tesisleri kurduğunuzu biliyoruz. Bu süreci, müşteri memnuniyetini ve bu konudaki hedeflerinizi aktarır mısınız?

Önce Servis, Sonra Satış mantığı ile 30 yıldır alt yapı oluşturuyoruz. Ama çok daha önemli olan konu ise koruyucu bakım, müşteri personelinin konu ile alakalı yeterlilik kontrolü ve gelişimidir.

Sattığımız full elektrik makinelerde arıza yapma riski %97 daha az olup, yedek parça bağımlılığı da gene aynı oranda düşüktür. Tabiki bu oranları destekleyen ana unsurlardan bir diğeri de koruyucu bakım ve kullanıcının farkındalıklarıdır. Kullanıcılar çok basit birkaç kurala uyduklarında bu oranlar hemen hemen tüm müşterilerimizde gerçekleşmektedir. Hedefimiz bu farkındalığı tüm kullanıcılara aktarmaktır.

Plastik enjeksiyon ve yan sistemleri konusunda Türkiye’deki satış—servis ve pazar ağlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Genişleme ve büyüme stratejilerine bağlı olarak bugünden yarına nasıl bir değişim ön görüyorsunuz?

Full elektrik makineler aslında bir yazılımdır. Bir o kadarda bakım onarım konusunda basit makinelerdir. Doğal olarak yıllarla beraber aşınma ve yıpranma oranları çok çok düşüktür. Hidrolik sistemlere göre performans ve makine ömrü en az 3 kat daha uzundur. Beklenmedik duruşlar, parça bekleme, arıza arama ile geçen kayıplar %97 gibi inanılması son derece zor olan azlıktadır. Ama her full elektrik makine TOYO değildir. TOYO “sıfır mühendislik hatası” ile üretilir. Online olarak sürekli TOYO firması ile entegre çalışıyoruz. Ekibimizin genişliği ve tecrübesi artık daha çok arıza yapmayan bu teknolojilerin verimli kullanılma eğitimleri ve koruyucu bakım üzerinedir. Makineleri uzaktan izleme bakım süreçlerini uzaktan da izleyerek arıza oranını %3’den, %0’a çekme hedefindeyiz.

Otuz yıldan bu yana plastik sektörüne teknoloji/bilgi ve kaynak sağlayan bir firma olarak günümüz teknolojisini elbette yakından takip ediyorsunuz? Günümüz teknoloji grafiği açısından Aksoy Plastik ve Makine sektörde kendini nerede konumlandırıyor?

Yüksek teknolojilerde öncü olma, kullanıcı eğitimi, Toplam Verimlilik şartlarını kullanıcılarda oluşturma. Kullanıcıların kıran kırana rekabet ederek kâr marjlarının sürekli düştüğü bu küresel yarışta daha verimli ve daha düşük üretim giderleri ile kâr marjları düşse de maliyetleri indirerek genelde yüksek kârlı çalışma imkânları sunma hedefimizdir. 

Türkiye’de plastik sektöründe son yirmi yıllık büyümeyi ve teknoloji kullanımını nasıl görüyorsunuz? Buna bağlı yakın gelecekte plastik makineleri pazarı ve ithalatı nasıl bir seyir izleyecek? Sizin gelişecek bu konjonktüre bağlı olarak plan ve projeleriniz olacak mı?

Yukarıda bahsettiğim KAYIP YILLAR’ın bedeli ödenmiştir artık. Keşke bu süreçte başarılı olup sektörün makus kaderini değiştirebilseydik. Ama gücümüz yetmedi. Bundan sonraki süreç Toplam Verimlilik ana başlığı altında Yüksek verimlilik, düşük üretim giderleri, insan sağlığı ve çevreye olan hassasiyetimizdir. Projelerimiz bu yöndedir. Bu süreci 30 yıl önce fark eden yegâne kuruluşuz.

Kirli rekabette “yerli malı vebalıdır” anlayışını değiştirebilirsek, full elektrik makineleri ülkemizde üretme hayalimiz hala canlıdır. Bu konuda ciddi mali ve alt yapı çalışmalarımız mevcuttur.

Son olarak uzak doğu makine teknolojisi ile Avrupa ve ABD merkezli makine teknolojisi yarışını nasıl görüyorsunuz? Sizce bu segmentler inovasyon ve gelişim açısından giderek birbirine yaklaşıyor mu? Bu noktadaki rekabet nasıl bir sürece evrilebilir? 

Uzakdoğu’yu, Japonya ve diğerleri olarak ikiye ayırmak gerekir. En azından bizim full elektrik plastik enjeksiyon makinelerinde gördüğümüz bu şekildedir. Plastik enjeksiyon makinelerinde üst segmentte gerçek yarış Japonya ve Avrupa arasındadır. ABD merkezli çalışmaları göremiyoruz ülkemizde. Bizim görüşümüz Avrupalı üreticiler hidrolik temelli teknolojilerde ilerdeler. Ama full elektrik mantıkla çalışan makinelerde liderlik açık ara Japon menşeli üreticilerdedir. Toplam Verimlilik olarak full elektrikli makinelerin açık ara üstünlüğü yavaş yavaş ispatlanmaktadır. 

Son olarak neler söylemek isterdiniz?

Endüstriyel yarış bir yana “Bu dünya atalarımızdan miras kalan, çocuklarımızın emanetidir”. Her şey yeşil için, delinmeyen ve küresel ısınmayı tetiklemeyen atmosfer ozon tabakası için olmalıdır. Kafamızı kuma gömerek daha ne kadar gideceğiz.  Çalışan hidrolik sistemlerin yüksek karbon salınımı ve hidrolik yağlardan hararetle ortama yayılan zararlı 6 adet sera gazı küresel ısınmayı artırmaktadır. Makinelerle aynı ortamda yaşayan çalışanlarımızın sağlığını tehdit etmektedir.

Yılda %25 buharlaşan, her 2-3 yılda bir değişmesi zorunlu olan makine başı ortalama binlerce litre hidrolik yağlar ile hidrolik sistemlerin kullanılıp atılmak zorunda olan atık malzemeleri çevremizi, tatlı su kaynaklarımızı, denizlerimizi kirletmektedir. 

Çocuklarımız için bu tehlikeli gidişata dur demeliyiz. Gözden kaçan bir diğer konu ise hala fosil yakıtlardan üretilen elektrik, üretim sürecinde bu kirliliği daha da artırmaktadır. Hidrolikten bağımsız, elektriği adeta koklayarak tüketen FULL ELEKTRIK makine teknolojileri gelecekte çocuklarımızın masal kahramanı olacaktır.

Türkiye’de plastik boru pazarına yenilikler kazandıran marka

GF Hakan Plastik, yalın üretim yaklaşımı, geniş ürün gamı ve müşteri ihtiyaçlarına odaklı çalışma prensibiyle plastik boru sistemlerinde yenilikler üretmeye devam ediyor. 2021 yılında yüzde 45’in üzerinde büyüme yakalayan marka, 2022’de yüzde 50 büyümeyi hedefliyor. Almanya’dan Rusya’ya, İskandinav ülkelerinden Malezya’ya kadar 70’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren şirket, plastik boru sektöründe alınması en zor sertifikalardan biri olan İsveç Nordic Polymark sertifikasına sahip ilk ve tek Türk firması.

GF Hakan Plastik Yalın Üretim Müdürü Koray Karakaş ve Fabrikalar Üretim ve Bakım Müdürü Harun Albayrak ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şirketlerinin üretim süreçlerine değindik.

Öncelikle profesyonel öz geçmişinizden ve GF Hakan Plastik’teki pozisyonlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Koray Karakaş, Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu olup 2021 yılı Temmuz ayından beri GF Hakan Plastik’te Yalın Yönetim Müdürü olarak çalışmaktayım.

Harun Albayrak, Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunuyum. 2008 yılında GF Hakan Plastik bünyesinde kariyerime başladım. Üretim bölümlerinde farklı pozisyonlarında görev aldıktan sonra 2019-2020 döneminde Planlama & Lojistik müdürlüğü yaptım; aynı dönemde Lojistik Yönetimi eğitimimi de tamamladım. 2020 yılı Eylül ayından itibaren de Çerkezköy ve Şanlıurfa Fabrikalar Üretim ve Bakım Müdürü olarak görev yapmaktayım.  ISO 50001 dahilinde Çerkezköy Fabrika Enerji Yöneticiliğini de yerine getirmekteyim.

FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit

“ROBOSHOT ile dünya genelinde kurulu 70 bin adet makine sayısına ulaştık”

Bir önceki nesil modellerine göre hızı ve esnekliğiyle öne çıkan ROBOSHOT plastik enjeksiyon makinemizin α-SiB modeli, tamamen elektrikli olması sayesinde karbon dengesini iyileştirmek isteyen işletmelere ideal çözüm sunuyor. Yeni seri; kalıp üreticileri, tıbbi teknoloji ve otomotiv mühendisliği gibi önemli sektörlerdeki yüksek hassasiyetli plastik parça üreticilerine hitap ediyor.

FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde Mekatronik Mühendisliği gibi-mekanikten elektroniğe, robotikten yapay zekâya kadar- çok disiplinli bir bolümde eğitim aldınız ve Galatasaray Üniversitesi’nde Micro MBA programını tamamladınız. Bu çoklu disiplinler içerisinde sizi makine, makine otomasyonu ve robot alanında kariyer yapmaya yönelten hedefleriniz var mıydı? Yoksa tesadüfler mi sizi bu alana yöneltti?

Çağımızın yeni bir mühendislik bilimi olarak kabul edilen Mekatronik, yaşantımızda sağladığı büyük kolaylıklardan dolayı bütün dünyada çok geniş bir uygulama alanına sahiptir. Mekatroniğin farklı alanlara geçiş yapma noktasında sunduğu esnekliğin ana seçim kriterim olduğunu söyleyebilirim. 

Elektrikli araçlar için hazırız

Eurotec Mühendislik Plastikleri A.Ş. Pazarlama Proje Yöneticisi Gökhan Bahtiyar ile dosya konumuz kapsamında gerçekleştirdiğimiz röportajımızda şirket olarak yakaladıkları başarılara ve gelecek dönem hedeflerine değindik.

Elektrikli ve otonom araçlar için öncü hammadde tedarikçisi olarak ürünler ve çözümler geliştirdik. Sektörde öncü olan OEM firmalarının elektrikli araç özelliklerini inceleyerek, otomotiv ve elektrik-elektronik sektörlerindeki engin malzeme bilgisi ve deneyimi ile bu alanda termoplastik malzemelerin sahip olması gereken özellikleri belirledik. OEM firmaların ihtiyaçlarına yönelik geniş malzeme çeşidi sunabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Makinelerimiz %100 homojen olarak karışım sağlar

AHF Makina Firma Sahibi Mehmet Akif Uzunkavak, dosya konumuz kapsamında gerçekleştirdiğimiz röportajda firmalarının ürün yelpazesinde yer alan makineleri ve öne çıkan özelliklerini anlattı.

Hammadde karıştırma makineleri ve taşıma sistemleri üretimi üzerine Konya’da faaliyet gösteren AHF Makina, uzman ekibi ve sürekli kendini geliştiren yapısı ile müşterilerine hizmet veriyor. Öncelikli hedeflerinin müşteri memnuniyeti olduğunu söyleyen Firma Sahibi Mehmet Akif Uzunkavak, makinelerinde kaliteyi ve ekonomiyi bir arada sunduklarını özellikle belirtiyor.

Öncelikle sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz? Şirketinizin kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

AHF Makina toz ve granür ham maddelerin karıştırma ve taşıma sistemleri üzerine faaliyet gösteren bir firmadır. Şahsım olarak 2000’li yıllardan itibaren özellikle plastik sektörünün üretim faaliyetlerinde yer aldım. Plastik enjeksiyon ve şişirme makineleri bakım onarım ve revizyon faaliyetleri üzerine deneyimlerim oldu. Yaklaşık 6 yıl önce plastik ham madde karıştırma makinelerinin imalatına başlayarak AHF Makina’nın temellerini atmış oldum. Firmamız resmi olarak 2019 yılında üretim faaliyetlerine başlamıştır, uzman ekibi ve sürekli kendini geliştiren yapısı ile müşterilerine hizmete devam etmektedir.

Üretim yelpazenizde yer alan makine çeşitleriniz ve uygulama alanları hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz? 

Firmamız plastik ham madde karıştırma makineleri, baharat, kimyasal, deterjan vb. sektörlerdeki toz ürünlerin homojen karışımları için Ribbon mikser olarak da bilinen yatay tip karıştırma makinelerinin imalatı ile bunların taşınması için helezon ve konveyör bant imalatı yapmaktadır. Aynı zamanda plastik sektörüne yönelik özel tasarım makinelerin imalatı devam etmektedir.

With this new investment, we are in a position to serve every sector and every geography

Ekin Kurt, Turkey General Manager of Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş.,We had a pleasant interview with Ekin Kurt, Turkey General Manager of Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş., a joint venture of Unnox Group and Aksoy Plastik.

We have started to serve both with our team and with our distributor network in domestic and foreign markets to give the best service, offering competitive and high-quality products and developing innovative and value-added solutions to Eastern Europe, CIS, and the Middle East markets, especially Turkey.

First of all, Mr. Ekin KURT, could you tell me about yourself and describe your background in brief?

I am a Chemical Engineer and I have 2 master’s degrees in Chemistry and Business Management. For the last 12 years as Senior Management, I held sales and technical roles in international companies in the Plastics Industry, 6 years at A. Schulman in Turkey, 18 years at Clariant in Belgium and Turkey. As of November 2021, I have been working as General Manager Turkey at Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş. which is a joint venture between Unnox Group (headquartered in Barcelona) and Aksoy Plastik (based in Istanbul).

Could you give information about the foundation, structuring, and development process of Unnox Aksoy?

Unnox Group (headquartered in Barcelona), a subsidiary of Sherpa Capital, a European benchmark in the design, manufacture, marketing, and distribution of masterbatches, and Aksoy Plastik (based in Istanbul), a technology-oriented producer of specialty color masterbatches and high-end additives decided to invest in Turkey and Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş. founded its company. The joint venture company, which started its activities on January 1, 2022, promotes and sells the entire product portfolio of Aksoy Plastik and Unnox Group. With this investment, partner companies have completed their high-quality product range and have reached the level that can serve every sector and every geography. We foresee a strong growth potential for Unnox Aksoy with its wide product range, high quality, competitive prices, and experienced team.

Bu yeni yatırımla her sektöre ve coğrafyaya hizmet verebilecek konumdayız

Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş. Türkiye Genel Müdürü Ekin KurtUnnox Group ile Aksoy Plastik firmalarının ortak girişimi olan Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş. Türkiye Genel Müdürü Ekin Kurt ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

"Türkiye başta olmak üzere Doğu Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Orta Doğu pazarlarına geniş ürün gamımız ile en iyi hizmeti vermek, rekabetçi ve yüksek kaliteli ürünler sunmak, yenilikçi ve katma değerli çözümler geliştirmek için iç ve dış pazarlarda gerek kendi deneyimli ekibimizle gerekse distribütör ağımızla hizmet vermeye başladık. Müşterilerimiz için en özel renkleri yaratmakta, en zor teknik gereksinimleri dahi karşılayabilen çok çeşitli masterbatchler üretebilmekteyiz"

Ekin bey öncelikle kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Kimya Mühendisiyim, Kimya Yüksek Lisansı ve MBA yaptım. Plastik sektöründe uluslararası firmalarda son 12 yılı Üst Düzey Yöneticilik olmak üzere 6 yıl Türkiye A.Schulman’da, 18 yıl Belçika ve Türkiye Clariant’ta satış ve teknik görevler üstlendim. Kasım 2021 itibari ile Barcelona merkezli Unnox Group ile İstanbul merkezli Aksoy Plastik firmalarının ortak girişimi olan Unnox Aksoy şirketinin Türkiye Genel Müdürü olarak göreve başladım.

Unnox Aksoy A.Ş.’nin kuruluşu, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Masterbatch tasarımı, üretimi, pazarlaması ve dağıtımında bir Avrupa standardı olan Unnox Group (Merkezi Barselona’da olup Sherpa Capital’in bir yan kuruluşudur) ile teknoloji odaklı özel renkli masterbatchler ve yüksek kaliteli ürünler üreticisi Aksoy Plastik (İstanbul merkezli), Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldı ve Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş. şirketini kurdu. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren faaliyetlerine başlayan ortak girişim şirketi, Aksoy Plastik ve Unnox Group’un tüm ürün portföyünün tanıtımını ve satışını yapmaktadır. Bu yatırım ile partner firmalar yüksek kaliteli ürün gamını tamamlamış, her sektöre ve her coğrafyaya hizmet verebilecek seviyeye ulaşmıştır. Geniş ürün gamı, yüksek kalitesi, rekabetçi fiyatları ve deneyimli ekibi ile Unnox Aksoy için güçlü bir büyüme potansiyeli öngörmekteyiz.

Ürün yelpazeniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Avrupa’da 2’nci, dünyada ise 6’ncı sırada olan Türk Plastik sektörünün temel girdilerinden masterbatch (taşıyıcı polimere karıştırılmak üzere hazırlanmış konsantre boya ve katkılar) katma değerli bir üründür. Ürünlerimizi 5 ana grupta toplayabiliriz. Renkli masterbatchler, Katkılar, Combibatchler, Siyah ve Beyaz masterbatchler.

Unnox Aksoy’un portföyündeki ürünlerin öne çıkan özelliklerini, üstünlüklerini ve farklılıklarını değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz? Üretimleriniz en çok hangi sektörlere katkı sağlıyor?

Renkli Masterbatchler: Müşterilerimiz için en özel renkleri yaratmakta, sunduğumuz ürünlerin her birinde daima maksimum kaliteyi sunmaktayız. Masterbatch renk skalamız çok geniş olup, mat, yarı saydam, şeffaf, iki renkli, sedefli, metalik, simli, floresan, fosforlu, buzlu, ahşap desenli, termokromik, granit desenli, pırıltılı efektler de verilebilmektedir.

Beyaz Masterbatchler: En zor teknik gereksinimleri dahi karşılayabilen çok çeşitli beyaz masterbatchler üretebilmekteyiz. İnce filmlerde çalışabilen, gıdaya uygun, yüksek opasiteye ve optimum dağılım seviyesine sahip, dispersiyon ajanları içermeyen, yüksek miktarda Titanyum Dioksit içeren, dış mekan ürünlerine uygun beyaz masterbatchler üretmekteyiz.

Siyah Masterbatchler: Standart siyahtan özel siyahlara kadar farklı uygulamaları kapsayan ürünlerimizdir.

Combibatchler: Renk ve katkı maddelerinin bir arada kullanıldığı özel formüllü ürünler olan combibatchleri müşteri talebine göre hazırlayabilmekteyiz. Renk ve katkıları birleştiren özel formülasyonlar, maliyetli olabilen çoklu dozajlama sistemleri ihtiyacını ortadan kaldırdıkları için maliyet tasarrufu sağlar. Bu ürünler tüm bileşenlerin tek bir ürüne doğru şekilde eklenmesini sağlarken üretim sürecini de kolaylaştırır.

Katkı Masterbatchleri: Müşterilerimizin ürünlerinin kalitesini arttırmalarına yardımcı olmak için geliştirdiğimiz çok çeşitli katkı masterbatchlerimiz de mevcuttur. En iyi çözümü sunmak için müşteriye özel çalışmalar yaparak her uygulamaya özel formülasyonlar geliştiriyoruz.

Başlıca katkı masterbatchlerimiz;

Polimer Process İyileştirici: Parlaklığı arttıran, yüzey bozukluğunu engelleyen, maliyet avantajı sağlayan katkı masterbatchleridir.

Kaydırıcı Ajan: Film yüzeylerinde migrasyon oluşturmadan yapışmasını azaltan ve filmlerin rahat açılmasını sağlayan katkı masterbatchleridir.

Bloklanma Önleyici: Filmler arasında boşluklar oluşturarak birbirlerine yapışmalarını engelleyen katkı masterbatchleridir.

Buğu Önleyici: Film yüzeyindeki su buharını önleyen katkı masterbatchleridir.

Çizilme Önleyici: Plastik ürünlerin kalıptan çıkarılmasını kolaylaştıran, yüzeyinin çizilmesini önleyen katkı masterbatchleridir.

Oksitlenme Önleyici: Isısal bozunmayı, sararmayı ve jelleşmeyi engelleyen katkı masterbatchleridir.

Optik Beyazlatıcı: Ürünün olduğundan daha beyaz görünmesini sağlayan katkı masterbatchleridir.

Statik Elektriklenme Önleyici: Plastik ürünlerin yüzeyinde statik elektrik birikmesini ve ürünün tozlanmasını engelleyen katkı masterbatchleridir.

UV Işık Stabilizatörü: Plastik filmlerdeki polimeri UV’ye karşı koruyan katkı masterbatchleridir.

Kızıl Ötesi: Tarımda kullanılan uzun dalga emisyonlarının soğutma etkisini azaltırken kızıl ötesi dalgaların ısıtmasını artıran katkı masterbatchleridir.

Antimikrobiyeller: Mantar, küf ve bakterilerin oluşumunu önleyen katkı masterbatchleridir.

Çekirdekleştirici Ajan: Özellikle polipropilenin optik özelliklerini iyileştiren, berraklaştıran katkı masterbatchleridir.

Lazer Markalama: Plastik yüzeylerde yüksek kontraslı markalamayı sağlayan katkı masterbatchleridir.

Matlaştırıcı Ajan: Film, şişirme, enjeksiyon ve levha uygulamalarında parlaklığı azaltan ve mat yüzey sağlayan katkı masterbatchleridir.

Kokulu Masterbatch: İstenilen aromatik koku ile (lavanta, çilek, limon, vanilya) kötü kokuyu maskeleyen katkı masterbatchleridir.

Purge: Okside olmuş maddeyi makinenin içinden uzaklaştıran, makine duruşlarında degradasyonu engelleyen, renk geçişlerinde ya da polimer değiştirilmesi esnasında prosesi temizleyen katkı masterbatchleridir.

Ürünlerimizin başlıca uygulama alanları;

  • Esnek Ambalaj (Laminasyon, Shrink, Ağır Hizmet Torbaları, Bariyer, Hijyen için Şişirme Filmler)
  • Sert Ambalaj (Şişeler, Kapaklar, Kovalar, Isıyla Şekillendirilen Levhalar)
  • Mühendislik Plastikleri (Otomotiv, Beyaz Eşya, Elektrikli Ev Aletleri)
  • Yapı ve İnşaat (İzolasyon, Boru, Kablo)
  • Tüketici Ürünleri (Oyuncaklar, Kişisel Bakım, Kozmetik, Stadyum Koltukları, Ev Eşyaları, Bahçe Mobilyası)
  • Elyaf (Halı, Non Woven)
  • Tarımsal Örtüler (Sera, Silaj ve Malç Filmleri, Sulama Boruları, Su Depoları)
  • Ekstrüzyon Şekillendirme (Kablo, Levha, Boru, Pencere Profilleri)
  • Kompaund ve Geri Dönüşüm

Unnox Group sürdürülebilirlik konularındaki yoğun çalışmalarıyla dikkat çekmektedir (2020 verilerine göre su tüketiminde %42.1, elektrik tüketiminde %7.8, gaz tüketiminde %11.2 düşüş).

Ar-Ge çalışmalarınız ve üretimlerinizin teknolojik altyapısından söz eder misiniz?

İspanya ve Türkiye başta olmak üzere Avrupa’nın çeşitli yerlerindeki 40’dan fazla ARGE çalışanı, üniversiteler ve teknoloji merkezleri ile projeler geliştirmektedir. Unnox Group olarak 100.000’den fazla ürün mevcut olup yılda 3.000’in üstünde inovatif çalışma yapılmaktadır. Müşterilerimize en rekabetçi çözümleri sunmak için son teknoloji makinelere yaptığımız yatırımlarla sürdürülebilir büyüme stratejisi izliyoruz. Tüm fabrika laboratuvarlarında TGS, DSC, FTIR ve XRAY temel ekipmanlarımızdır.

Üretim tesisleriniz ve sahip olduğunuz kalite belgeleri ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Unnox Group ISO 9001, ISO 22000, ISO 14001 kalite yönetim belgelerine sahip olup İspanya’da 3 üretim tesisine ve Fransa’da büyük bir dağıtım merkezine sahiptir. Aksoy Plastik ISO 9001, ISO 14001 ve ISO 45001 kalite yönetim belgelerine sahip olup Türkiye’de üretim tesisi vardır. Bu iki firmanın ortak girişimi olan Unnox Aksoy olarak İstanbul Ataşehir’deki ticari ofisimizde hizmet vermekteyiz.

İhracat yaptığınız ülkeler ve pazar payınızı artırma adına yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?

Türkiye başta olmak üzere Doğu Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Orta Doğu pazarlarına en iyi hizmeti vermek, rekabetçi ve kaliteli ürünler sunmak, yenilikçi ve katma değerli çözümler geliştirmek için iç ve dış pazarlarda gerek kendi ekibimizle gerekse distribütör ağımızla hizmet vermeye başladık. Başlangıç noktası olarak günümüzde Unnox Group üretim kapasitesinin %60’ını İspanya dışına ve Batı Avrupa ülkelerine ihraç etmektedir. Aynı zamanda bugün Aksoy Plastik üretim kapasitesinin %60’ını Türkiye dışına ihraç etmektedir.

Piyasada olmayan veya uygulamaya özel ürün taleplerine yönelik müşterilerinize nasıl destek sağlıyorsunuz? Satış öncesi ve sonrası hizmetlerinizden söz eder misiniz?

Müşterilerimizin proseslerine ve taleplerine uygun renk çalışmaları yapılmakta, proses ve ürünleri iyileştiren katkı çözümleri sunmakta, talep eden müşterilerimiz için malzeme güvenlik bilgi formları ve teknik bilgi formları hazırlamaktayız. Ayrıca müşterimizin satış sonrası ürünle ilgili herhangi bir sorun yaşaması durumunda hem yerinde hem de laboratuvarlarımızda uzman ekiplerimizle en kısa sürede çözüm üretmekteyiz.

Sektördeki rekabette firmanızı ön plana çıkaran farklılıklar nelerdir? Türkiye ve dünya piyasasındaki konumunuzu nasıl buluyorsunuz?

Avrupa’da 60 yılı aşkın tarihçesi, teknolojisi ve inovatif çalışmaları ile öne çıkan Unnox Group, 40 yıllık deneyimi, üretiminin %60’tan fazlasını ihraç etmesi ile ülke ekonomisine yaptığı katkıdan dolayı Aksoy Plastik ön plana çıkmaktadır.

Firmanızın 2022’den beklentileri ve hedefleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ürün, hizmet ve diğer faaliyet konularınızda yatırım ve yenilikler olacak mı?

2022 yılına beklediğimiz gibi yüksek satış hacmi ile başladık ve takip eden aylarda da bu trendin devam etmesi için gerekli tüm hazırlıklarımızı yaptık. Sürekli yeni ürünler geliştirmekteyiz. Ayrıca satıştaki büyümemize paralel olarak stratejik yatırımlar yapacağımızı da düşünüyorum.

Firmanızın hizmet anlayışı ve Türkiye piyasasına bakışı konusunda neler söylenebilir? Türkiye’de bu sektörün yurtiçi performansını ve gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu yeni yatırımla her sektöre ve her coğrafyaya hizmet verebilecek konumdayız. Türkiye bölgesinde ticari geçiş konumunda olması, iç pazarın büyüklüğü, ihracat imkanları, kaliteli iş gücü ve Avrupa pazarına yakınlığı ülkemizi güçlü kılmaktadır. Buna paralel olarak Türk plastik sektörü de hızla büyümekte, daha fazla katma değerli ürün üretmektedir.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Covid 19 ve diğer faktörler, ücretler, enflasyon, para biriminin zayıflaması, polimer tedarik zorluğu ve teslim süresi, lojistik sorunlar, nakit tahsilat gibi bazı zorluklara neden olmaktadır. Ancak diğer yandan pandemi ticaret döneminde tüketicilerin güvenli, kolay, geri dönüşümlü malzemeler olmasından dolayı plastik ambalajlara ilgisi daha da artmıştır. Türkiye her zaman yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiştir, çekmeye de devam edecektir. Sektörümüzün özellikle ham madde arz talep dengesi gerekliliği olarak petrokimya alanında yatırımlar olmasını beklemekteyim. Bu da sektörün daha da gelişmesine olanak sağlayacaktır.

Ayrıca plastik sektörüne katkılarınızdan dolayı Plastik & Ambalaj Teknolojisi dergisine teşekkür ederim.

2022 yılında üretim ve ihracat rakamlarımızı yüzde 25 büyütmeyi hedefliyoruz

Şenmak Makina Satış Müdürü Bülent Ceyhan, şirket olarak yakaladıkları başarıları ve gelecek dönem hedeflerini anlattı.

"Geçtiğimiz yıl %50’nin üzerinde büyüme kaydeden firmamız, yıllık ortalama 4 bin takım vida kovan üretiyor. Bu sayı 4 bin adet üretim makinesi anlamına geliyor ve üretimimizin %65’i, dünyanın önde gelen makine üreticilerine ihraç ediliyor."

Şirketinizin kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? 

1987 yılında kurulan şirketimiz, bugün Türkiye’nin lider plastik işleme ekipmanları, vida kovan üreticisidir. Şenmak olarak kuruluşumuzdan itibaren kurumsallaşmaya ve gelişime büyük önem verdik, bu kapsamda danışmanlıklar ve kurumsal destek alarak iş ve görev tanımlarını özenle tespit ettik. İşletme içi kuralları, yönergeleri belirledik. Birimlerin iş akışlarını ve hedeflerini tespit ettik. Markalaşma için kurumsal kimliğimizi ve kurumsal temel ilkelerimizi oluşturduk. Firmamız Şenmak, 44 beyaz yaka ve 50 mavi yaka toplamda 94 kişinin çalıştığı, 12 departmandan oluşan kurumsal bir işletme yapısına sahiptir. Toplam 6.250 m2 alana sahip işletmemizde 35 civarında CNC ve Universal talaş kaldırma makinaları ile üretim yapmaktayız.

Sektörümüzde ülkemizin ilk Ar-Ge merkezini kurarak yeni hammadde ve daha verimli plastikleştirme ekipmanları geliştirme faaliyetlerini yürütüyoruz. Plastikleştirme ekipmanları üretimi esas faaliyet alanımız olmakla beraber bu alanda makine tasarımları konusunda da çalışmalarımız bulunuyor.

2018 yılında faaliyete geçen ve plastik işleme makineleri sektörünün ilk ve tek Ar-Ge Merkezi olma niteliğini hala sürdüren merkezimiz, 2020 yılında 2 milyon 463 bin lira harcama ile Türkiye’nin En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan Şirketleri araştırmasında, AR-GE 251+ listesinde 445. sırada yer almıştır. 2021 yılında ise Ar-Ge harcama tutarımız 2 milyon 850 bin lira olarak gerçekleşmiştir.

Mitsubishi Electric olarak, fabrikaları yeni endüstri çağına hazırlıyoruz

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel: 

"Geleceğin üretim dünyasında robotların, insanların yerini alan değil insanlarla iş birliği yapan mekanik bir eşlikçi olarak yer alacağını düşünüyor, imza attığımız robot teknolojileriyle akıllı fabrika yatırımı yapmak isteyen sanayicilerin yanında yer almayı hedefliyoruz"

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel, dosya konumuz kapsamında gerçekleştirdiğimiz röportajda şirketlerinin robot teknolojilerini ve öne çıkan özelliklerini anlattı.

Şirketinizden ve Fabrika Otomasyon Sistemleri biriminizin sunduğu hizmetlerden kısaca bahseder misiniz?

1921 yılında Japonya’da ticari faaliyetlerine başlayan Mitsubishi Electric, 100 yıldır evden uzaya kadar üstün teknolojileriyle bir dünya devi konumunda yer alıyor. Geldiği ilk günden itibaren Türkiye’nin potansiyeli ve gücüne inanan şirketimiz; teknoloji, bilgi birikimini ve en önemlisi de köklü inovasyon mirasını ülkemize taşıyarak yolculuğunu sürdürüyor. Otomasyon sistemleri, klima sistemleri, mekatronik CNC sistemler ile asansör ve yürüyen merdiven sistemleri alanında hizmet veriyoruz. Otomotiv ekipmanları, yarı iletken cihazlar, ulaştırma ve enerji sistemleri gibi pek çok farklı kulvarda teknolojilerimizle fark yaratıyor; Marmaray gibi dev projelerde yer alıyoruz. 

Yenilikçi, teknolojik ve üretim kararlığına sahip plastik enjeksiyon makineleri

Woojin Plaimm, Güney Kore’deki yaygın ve pazara hakim satış ofislerinin yanı sıra uluslararası 25 satış ofisinde irtibatta olduğu tüm müşterilerine merkez fabrikasında ürettiği plastik enjeksiyon makinelerini tek noktadan tedarik ediyor. Markanın Türkiye Ofis Müdürü Ender Ergenç makinelerinde kullanılan donanım, yazılım ve teknik özellikler bir araya geldiğinde Avrupa menşeili ürünler ile rekabet halinde olduklarını belirtiyor.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 

Woojin Plaimm firmasında Türkiye Ofis Müdürü olarak görev yapmaktayım. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği ve İşletme eğitimlerim var. Farklı sektörlerde ve pozisyonlarda 20 yıllık satış deneyimimin yaklaşık 10 senesi plastik sektöründe gerçekleşti. 2014 sonundan beri Woojin Plaimm Türkiye Ofisi’nde görev yapmaktayım. 

Woojin Plaimm ve Türkiye Ofisi hakkında bilgi alabilir miyiz?

Woojin Plaimm firması 1985 yılında kurulmuş plastik enjeksiyon makinesi üreten bir firmadır. 485.000 m2’si kapalı, yaklaşık 700.000 m2’lik fabrikasında A’dan Z’ye entegre tesis üretim felsefesiyle müşterilerine her zaman daha kaliteliyi üretmeye adanmış bir organizasyona sahiptir. Plastik enjeksiyon makinesi dışında başka bir ürün grubunun olmaması konsantrasyonunu tek noktada toplayarak uzmanlaşmasını sağlamaktadır. 

2007 senesinde kurmuş olduğu Teknik Eğitim Merkezi temelde müşterilerine hizmet etmekte ve bunun yanı sıra teorik ve pratiği birleştirdiği derslikleriyle birlikte Güney Kore’de iş eğitimi vermektedir. Woojin Plaimm’in Teknik Eğitim Merkezi’ni tamamlayarak sertifikalarını alan öğrenciler Güney Kore’de plastik üreticilerinde iş bulma imkanına sahip olmaktadırlar. 

2014 yılında Avusturya’da açmış olduğu ikinci Ar-Ge merkeziyle birlikte mevcut bilgi ve tecrübelerine Avrupa bakış açısını katarak makinelerinde kalite ve hassasiyet noktasında Avrupalı üreticileri hedeflemeye başlamıştır. 

Woojin Plaimm Türkiye Ofisi 2014 Haziran ayından beri aktif olarak müşterilerine satış ve satış sonrası servis alanında 7/24 hizmet vermektedir. Distribütör veya tüccar değil firmanın kendi ofisi olmamız sebebiyle Woojin Plaimm merkez firmayı direkt olarak Türkiye müşterileriyle buluşturabiliyoruz. En güncel model ve yenilikleri eş zamanlı olarak Türkiye kullanıcısının hizmetine sunabiliyor, satış ve satış sonrası hizmetlerimizde Woojin Plaimm merkez firmanın gücünü arkamıza alarak müşteri memnuniyeti odaklı bir hizmet yaklaşımı sergileyebiliyoruz. 

Ravago Petrokimya A.Ş. Mühendislik Plastikleri Direktörü Elçin Oğuzhan

“Plastik hammadde ve kauçuk gruplarında 50 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz”

Türkiye’de 1996 senesinden beri yaptığı yatırımlarla plastik sektörünün önemli oyuncularından biri haline gelen Ravago, bugün 300 bin tonluk üretim kapasitesi ile polimer hammaddede Türkiye’nin 2’nci büyük plastik üreticisi konumunda bulunuyor. 2013 yılında Türkiye’deki tüm plastik üretim şirketlerini Ravago Petrokimya A.Ş. çatısı altında toplayan holding, Taysad Kocaeli ve Aliağa İzmir olmak üzere iki üretim tesisinde toplam 255 bin m2 alan üzerinde faaliyet gösteriyor. Firmaları hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Ravago Petrokimya A.Ş. Mühendislik Plastikleri Direktörü Elçin Oğuzhan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Elçin hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Şişli Terakki Lisesi, ardından İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 1998 yılında İTÜ’den Yüksek Kimya Mühendisi derecesini aldıktan sonra, Ar-Ge Mühendisi olarak Tekno Polimer Mühendislik Plastikleri A.Ş.’de göreve başladım.  Tekno Polimer’in PolyOne’a (yeni adıyla Avient) devir olmasıyla birlikte; sırasıyla Ar-Ge Müdürü, Teknik Direktör, Ülke Müdürü ve Avrupa Operasyon Direktörü görevlerinde 22 sene bulundum. 2020 senesinden beri Ravago ailesinde Mühendislik Plastikleri Direktörü olarak çalışmaktayım.

OREGO Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Kalite ve Ar-Ge Müdürü Ceyda Özatalı

“Bizler müşterilerimize en yüksek kaliteyi, hijyeni, kullanım kolaylığını ve yeniliği sunuyoruz”

2008 yılında bir aile şirketi olarak kurulan Orego Ambalaj 35.000 m2’lik alan üzerine kurulu üretim tesisinde en yeni teknolojileri kullanarak gıda ve gıda dışı sektörler için ambalaj tasarımı, üretimi ve satışı konularında müşterilerine geniş ürün yelpazesiyle hizmet veriyor. Ürünlerinin üretiminde kalite anlayışına çok önem verdiklerini belirten Orego Ambalaj Kalite ve Ar-Ge Müdürü Ceyda Özatalı: “Müşterilerimizin talep ve arzularını hassasiyet ile kendimize referans alarak üretim yapmamız, ambalaj sektöründe bizleri bir adım ileri götüren özelliklerimizdendir” diyor.

Orego Ambalaj’ın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Orego Ambalaj bir aile şirketi olarak gıda ambalajı tasarımı, üretimi ve satışının gerçekleştirilmesi amacıyla 2008 yılında kurulmuştur. 35.000 m²‘lik bir alan üzerine kurulu üretim tesisinde ürünün tasarımından üretimine kadar taslak, prototip, kalıp üretimi, malzeme seçimi, imalat, enjeksiyon ve etiketleme aşamalarında entegre hizmetler vermektedir.

Gıda Ambalaj sektöründe hizmet veren Orego Ambalaj, Türkiye’nin en önde gelen gıda üreticisi firmaları ile ilkleri başaran bir ambalaj üreticisi ve ihracatçısı konumundadır.

Ürün tasarımından satış sonrası müşteri ilişkileri, memnuniyetine kadar üretimin her aşamasında Toplam Kalite Yönetimi prensiplerine, BRC Packaging ve Yüksek Hijyen ve Güvenli Gıda Taşıma, GMP standartları kurallarına sıkı sıkıya bağlı bir firmayız.

Üreticilerimizin güvenilir çözüm ortağıyız

SPS Senur Plastik Sistemleri Satış Müdürü Murat Tınar, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Plastik enjeksiyon pazarında 1989’dan bu yana varlık gösteriyorsunuz. Plastik işleme alanındaki faaliyetinize doksanların ortasından itibaren makine-teknoloji pazarlaması da dahil oldu. En başa gidersek SPS Senur Plastik’in kuruluş ve başarı hikâyesinde neler var?

Jonwai markasının distribütörlüğü ile başlayan yolculuğumuzda müşterilerimizin ihtiyaçlarına ve taleplerine her zaman değer verdik. Kurumsallaşma yolunda ilerlerken amatör ruhumuzu da hiçbir zaman kaybetmeden müşterilerimizin ihtiyaçlarını her daim odak noktamızda tuttuk. Bugün gelmiş olduğumuz noktada Japonya, Tayvan ve Çin’den olmak üzere dört farklı enjeksiyon makinesi markasının ve yine Tayvan ve Çin’den olmak üzere iki farklı ürün alma robotu markasının distribütörlüğünü yapmaktayız.

İlk Uzak Doğu menşeili plastik enjeksiyon makinesinin ülkemize 90’lı yılların ortalarında SPS tarafından getirilmiş olduğunu biliyoruz. Bu alanda, hem kullanımına hem satışına başladığınız Tayvanlı Jonwai markasını hala istikrarlı bir şekilde temsil ediyor olmanız dikkat çekiyor. O günden bu güne hem teknolojik gelişimine hem deneyim sonuçlarına tanıklık ettiğiniz bu markanın başarıları ve öne çıkan özellikleri hakkında ne söylemek istersiniz. 

Plastik kaynak sistemlerinde çevresel olarak dost teknoloji

Sektördeki 20 yıllık tecrübesi ile ultrasonik kaynak makineleri, ultrasonik gıda kesim makineleri ve yüksek frekans kaynak sistemleri projelerine özel tasarlayıp üretmenin yanında, Mecasonic ve Rinco Ultrasonic firmalarının Türkiye distribütörlüğünü sürdüren Plastsonik Makina Genel Müdürü Serkan Aşut firmaları hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 

1994 yılında üniversite eğitimi alırken part time olarak girdiğim plastik kaynak makine üretimi sektöründe edindiğim tecrübe ile 2012 yılında 20 yıllık çalışma arkadaşlarımızla beraber kurduğumuz Plastsonik Makine ve Coşkun HF Makine firmaları ile günümüze kadar hizmet vermekteyiz.

Plastsonik Makina’nın dünden bugüne kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamız 2012 yılında daha öncesinde çalıştığım firmanın Türkiye temsilciliğini yaptığı Crest Gorup Holding’in CEO’su tarafından Türkiye pazarında daha güçlü hale gelmek adına Mecasonic şirketinin Türkiye distribütörlüğünü teklif etmesi ile kurulma aşamasını tamamladı. 2012 yılında sadece yurtdışından ithal edilen makinelerle Türkiye pazarına giren Mecasonic’in desteği ve onların firmamıza olan güveni ile birlikte referans aldığımız büyük kurumsal firmaların daha ilk yıllarda otomotiv sektörüne sipariş açtığı makinelerle hızlı bir gelişim sürecine girdik. İlk yıllarımızda otomotiv sektöründe Toyota, Renault, Fiat ve Dacia’ya parça üretimi yapan yan sanayi firmalarının Avrupa’dan makine ithal etmeleri yerine, çok daha uygun maliyetli olarak makine tedarikçileri olduk. Aynı zamanda Avrupa’da Almanya, İtalya ve Ortadoğu pazarına Tam Otomatik PVC Silindir Kutu hatları kurulumunda bir marka haline geldik.

30 yıllık tecrübemiz bizim en büyük güçlerimizden biri

Tepro Makine ve Otomasyon Sistemleri’nin Kurucu Ceo’su Semih Doğan, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Plastik sektörüne yönelik bütünsel çözümleriyle yıllardır başarılı projelere imza atan Tepro Makine’yi aslında çok iyi tanıyoruz. O yüzden sondaki sorumdan başlamak istedim. Buradan geriye doğru baktığınızda, otuz yıla yaklaşan bu istikrarlı büyümede, çıtayı yükselten ve başarıyı sürdürülür kılan temel yaklaşımlarınız sizce nelerdir?

Hali hazırda tek bir terim ile yaklaşımımızı anlatmak yetersiz olacaktır. 30 yıllık tecrübemiz bizim en büyük güçlerimizden biri. Fakat tecrübemizi sürekli olarak yenilenebilir bir bakış açısı ile değerlendiriyoruz. Pazarı ve dünyayı iyi takip edip, uluslararası ölçekte projelere imza atıp ve teknolojik gelişmelere her daim açık olmamız bizi daha da bütünsel bir kuruluş yapıyor.

Plastik enjeksiyon sektöründe Avrupa’nın önde gelen firmalarından KraussMaffei’ın Türkiye’deki tek distribütörüsünüz. Bu süreç 1992’den bu yana sürüyor. Dünden bugüne hem teknolojik gelişimine hem kullanıcı sonuçlarına tanıklık ettiğiniz bu makineler hız, esneklik, verimlilik, ürün kalitesi, enerji tasarrufu gibi özellikler temelinde ne tür farklar ortaya koydu? Kullanıcılar açısından nasıl karşılandı?

Teknolojik olarak hızla değişen ve dönüşen dünyada, ihtiyaçlar da bu çerçevede değişmektedir. Müşterilerine esnekliğiyle premium çözümleri optimum şartlarda sunan KraussMaffei, yol haritasını değişen dünyaya çok hızlı adapte ederek; pazarın ihtiyacı olan tüm özellikleri en verimli şekilde sunuyor. KraussMaffei farkını; maksimum ürün kalitesi elde edilirken, gerek enerji tüketimi ve gerekse OEE’ye olan katkısı ile verimliliği ön planda tutarak ortaya koymaktadır.

Krcpack Ambalaj Kurumsal İletişim Müdürü Gökhan Çamkıran

“Kaliteli, yenilikçi ve çevre dostu ambalajlar üretiyoruz”

Ambalaj sektöründeki 20 yıllık bilgi ve tecrübesiyle, ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren Krcpack Ambalaj, yüksek kaliteli ve son teknoloji makinelerle 6 kıtada dünya standartlarında hizmetler sunuyor. En son teknoloji ile donatılmış üretim departmanları sayesinde, müşterilerinin tek ve çok katmanlı ambalaj, hazır torba ve esnek ambalajlar gibi tüm ihtiyaçlarını yenilikçi çözümlerle karşıladıklarını belirten Krcpack Ambalaj Kurumsal İletişim Müdürü Sayın Gökhan Çamkıran Esnek Ambalaj dosyamız kapsamında firmalarına yönelik sorularımızı yanıtladı.

Öncelikle firmanızı tanıyabilir miyiz?

Krcpack Ambalaj Sanayi, ambalaj sektöründe edindiği 20 yıllık bilgi ve tecrübe ile uluslararası standartlarda hizmet vermektedir. Ulusal ve uluslararası paydaşları sürdürülebilir büyüme için müşteri odaklı bir yaklaşımla koruyan, rekabete inanan, güvenilen, insana ve çevreye duyarlı bir ambalaj firması olarak faaliyet göstermektedir. 

Krcpack Ambalaj olarak kaliteli, güvenli ve çevre dostu esnek ambalaj seçeneklerimizle sektörün önde gelen markalarından biri olmaya devam ediyoruz. En son teknoloji ile donatılmış üretim departmanımız sayesinde, müşterilerimizin tek ve çok katmanlı ambalaj, hazır torba ve esnek ambalajlar gibi tüm ihtiyaçlarını yenilikçi çözümlerle karşılıyoruz. Kaliteli insan kaynağımızı gelişen teknoloji, altyapı ve yüksek ekipman yatırımlarımızla birleştirerek, dünya ambalaj sektörüne yön verme hedefine doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Dünya çapında edindiğimiz bilgileri son tüketicinin beklentileri doğrultusunda zenginleştirirken, satış sonrası destek sürecinde de üretim sürecinde sunduğumuz ayrıcalıkları sürdürüyoruz.

Linked Türkiye Genel Müdürü Zafer Akdeniz

“Baskı öncesi yönetim sürecinde ülkemizdeki yerleşik tek global firmayız”

Linked Türkiye; günümüzde 15 ülkeye yayılmış 25 üretim tesisi ve 1600 personeli aşan çalışanıyla; ambalaj endüstrisi için baskı öncesi çözümler alanında uzman olan Janoschka’nın, marka sahiplerine yönelik ambalaja dair bütünsel yaklaşım sunma hedefiyle oluşturduğu profesyonel marka birimi olarak sektörde öne çıkıyor. Linked2Brands; tasarımdan baskı onayına, e-ticaret görsellerinin hazırlanmasından iş akış yönetim sistemlerinin oluşturulmasına kadar ihtiyaç olan her alanda bütünsel bir yaklaşım sunarak, markaların ürünlerinin raflarda doğru bir şekilde yer almasını sağlıyor. Linked Türkiye Genel Müdürü Sayın Zafer Akdeniz “Adımızdan da anlaşılacağı gibi marka ile tüketiciyi kritik karar noktasında, yani tam satış noktasında bir araya getiriyoruz” diyor.

Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Sütcü

“1963'ten bugünlere, 4 kıtada 60 ülkeye kaliteyi üretiyoruz”

Temelleri 1963 yılında Abdi Sütcü tarafından atılan, her yıl yeni yatırımlarla bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan Abdioğulları A.Ş. plastik dokumadan tarımsal ve endüstriyel ambalajlamaya, teknik tarımdan teknik tekstile kadar uzanan geniş bir yelpazede birden fazla sektöre hitap ediyor. Yarım asrı aşan tecrübe ve bilgi birikimini, geleceğe dönük adımlarla büyüyerek devam ettiren şirket günümüzde 4 kardeş tarafından yönetiliyor. 8 tesis, 400.000 m2 kapalı alan ve 1.800 kişi ile dokuma, örme ve şişirme teknolojilerinin kullanıldığı Avrupa menşeli makineler ile müşteri memnuniyetine odaklandıklarını belirten Abdioğulları A.Ş. Genel Müdürü Sayın Mehmet Sütcü ile “Esnek Ambalaj” dosya konumuz kapsamında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 

SOMPLAST Plastik Dış Tic. ve San. Ltd. Şti. Yöneticisi Ahmet Torfilli

“Müşterilerimizin ürünlerini en yüksek kalitede ve en iyi çıktılarla üretmelerini sağlıyoruz”

Türkiye’nin en eski mümessillik firmalarından biri olan Somteks Pazarlama Ticaret A.Ş. grubuna bağlı olarak 2008 yılında kurulan Somplast Plastik Dış Tic. ve San Ltd. Şti. plastik sektöründe kendini kanıtlamış makine üreticilerinin mümessilliğini yapıyor. Dünyanın önde gelen endüstriyel üretim sistemleri markalarından Sesotec, Bandera, Dal Maschio, Nissei, Barwell ve LWB Steinl firmalarının Türkiye distribütörü olan şirket, faaliyetlerini yıllardır başarılı bir şekilde yürütüyor. İleriye dönük aldıkları her kararın hayata geçiriliş aşamasında çok ciddi bir efor sarf ettiklerini belirten Somplast Plastik Yöneticisi Sayın Ahmet Torfilli ile firmalarının plastik sektörüne yönelik çözümleri hakkında röportaj gerçekleştirdik. 

Öncelikle Somplast’ın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Tekstil, gıda ve endüstriyel yağ sektöründe hizmet veren bir firma olarak, yaptığımız pazar araştırmalarında plastik sektöründe firmamız için fırsatların olduğunu gördük ve Somplast Plastik firması kurduk.

Lineplas Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Coşkun

“Hedefimiz 2022 sonuna kadar bütün makinelerimizi %100 yerli malı yapmak”

13 yıldır plastik ambalaj üretim makinaları alanında faaliyet gösteren Lineplas, 20 kişilik kadrosu ve 1500 m2’lik kapalı alanıyla Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde hizmet veriyor. Şirket, kendi bünyesinde bulunan mühendisleriyle makina tasarım çalışmalarından, son ürün test çalışmalarına kadar tüm hizmetleri fabrikasında yürütüyor. Gelişen ürün portföyü ile birlikte servis hizmetleriyle de plastik ve ambalaj üreticilerinin yanı başında olmayı sürdürdüklerini belirten Lineplas Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Coşkun firmaları hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1977 yılında Kayseri’de doğdum. İlk-orta ve lise eğitimini yine burada bitirdim. 2002 yılında Erciyes Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Ticaret hayatıma 2006 yılı sonunda, balonlu naylon ve streç film üretimi yaparak başladım. 2008 yılındaki krizden sonra, imalat sürecini yavaşlatıp, makine satışına ağırlık verdik. 13 yıldır plastik ambalaj sektörü için makine tedariki sağlamaktayız.

Deren Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Doğan Levi

“Endüstriyel ambalaj sanayinde birçok ilke imza atmış firmayız”

Deren Ambalaj, 30 yılı aşan tecrübesi ile kimya ve gıda sektörlerinin endüstriyel ambalaj ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak üzere faaliyet gösteriyor. Yıllar boyunca yapılan yatırımlarla, plastik endüstriyel ambalaj konusunda birçok konuda ilkleri gerçekleştiren şirketin ürün portföyünde IBC (Intermediate Bulk Container), L-ring® Plus variller, Kapaklı variller ve Çanta bidonlar bulunuyor. Firmalarının 1000 litreden 5 litreye kadar geniş bir ürün yelpazesi ile birçok sektöre hizmet verdiklerini belirten Deren Ambalaj Genel Müdürü Sayın Doğan Levi ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz.                                                        

Endüstriyel ambalaj pazarında 1985’ten bu yana varlık gösteriyorsunuz. Deren Ambalaj’ın kuruluş ve başarı hikâyesinde neler var, biraz bahseder misiniz?

Deren Ambalaj 1985 senesinde, Türkiye’nin gelişen endüstriyel gıda ve kimya sektörleri hedef alınarak, uluslararası standartlara uygun ambalajlar üretmek amacı ile kuruldu.

Endüstriyel ambalaj alanında, son kırk yıldaki gelişmeler ve bugün gelinen süreçte, özellikle sert plastiklerin metal ve ahşap ambalajın yerini büyük oranda aldığını biliyoruz. Deren Ambalaj ülkemizde ve dünyada gelişen bu pazar sürecinde nasıl bir vizyon oluşturdu.

Firmamız, 1000 litreden 5 litreye kadar geniş bir ürün yelpazesi ile kimya ve gıda sektörleri başta olmak üzere, birçok sektöre hizmet vermektedir. Her pazar, her ürün gibi Deren Ambalaj’ın da ürettiği ürünler, evirilerek bugün ki ürün portföyümüz oluşmuştur. 220 LT sac variller tarafından tercih edilen birçok ürün, IBC’ye konularak sevk edilmeye başlanmıştır. Çanta bidon ürün gamımızda ise iş sağlığı ve güvenliği hassasiyetlerinden dolayı daha hafif ve az hacimli ambalajlar tercih edilmektedir.

Geniş hacimli, paletli konteyner ambalajlardan çemberli varillere kadar farklı ihtiyaçlara yönelik ürün çeşitliliğiniz var. Öncelikle IBC sınıfındaki ambalajların özelliklerini ve kullanıldıkları sektörleri öğrenebilir miyiz?

IBC ambalajlar, tehlikeli (ADR kapsamına giren) veya standart sıvı ürünler için tasarlanmış ürünlerdir. Endüstriyel tasarımı sayesinde alternatif olarak kullanılan ambalajlara karşı ekonomik avantajlar sağlamaktadır. Dolum, kalite güvence ve elleçleme süreçlerini basitleştirip, yalınlaştıran bir ambalaj olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diğer varil/bidon tipi ambalajlarınızın kullanım özellikleri, teknolojik yenilikleri ve ideal kullanım alanları nelerdir?

Varil ve bidonlar ise, kimya sektörü tarafından özellikle tercih edilen, müşteri taleplerine göre (kendi standartları içinde) hacimsel esneklik sağlayabilen ürünlerdir. Tüm ürünlerimiz, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından onaylı, uluslararası dolaşımda kabul gören ambalajlar olarak tescillenmiştir.

Lojistik maliyetleri açısından şişirme tip endüstriyel ambalaj alanında İhracat olanaklarının geniş olmadığını biliyoruz. Yine de ihracat yaptığınız ülkeleri ve ihracat-pazar çalışmalarınızı sormak istiyoruz.

İhracatımız, yakın bölge ülkeler ile kısıtlı, sektörel bazda hedef firmalar ile iletişime geçip onların ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyoruz. İhracat yaptığımız ülkelerin başında Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya geliyor.

Üretim teknolojinizde hangi kalıplama-şişirme yöntemlerini tercih ediyorsunuz? İnovasyon ve Ar-Ge süreçlerini nasıl yönetiyorsunuz?  Sektörde yeni gelişen ihtiyaçlara yönelik çözümler konusunda gerek hammadde gerek makine/teknoloji yönünden ortak hareket ettiğiniz çözüm ortaklarınız var mı?

30 senelik geçmişi ile Türkiye’de endüstriyel ambalaj sanayinde, kendi branşımızda birçok ilke imza atmış bir firmayız. Birçok ürünü Türkiye pazarına tanıtarak imalatının başlamasından öte, yönetsel olarak ta sürekli kendimizi geliştirmek için çalışıyoruz.

Genel dünya kalite standartları, Avrupa Birliği mevzuatları ve standartları açısından ürünlerinizin kalite sertifikalarından bahseder misiniz?

1994 senesinden itibaren ISO 9001 çatısı altında kurguladığımız kalite yönetim sistemimizi, ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 45000 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri ile destekliyoruz. Bunların yanında Türkiye’de TSE, Almanya’da BAM tarafından RID/ADR kapsamında UN’li ürün imalat belgelendirmelerimiz var.

Son bir yıl içerisinde, pandemi dolayısıyla; dünyadaki petrol rafinelerindeki üretim düşüşü plastik hammadde arzının düşmesine ve fiyatların aşırı yükselmesine neden oldu. Bu durum firmanınız nasıl etkiledi? Yine konuya dair PAGEV gibi sektör kuruluşlarının ortak tutum geliştirme konusunda girişimleri ortaya çıktı. Bu konuda görüşleriniz nelerdir? Bu krizle ilgili hükümetten beklediğiniz politika ve kararlar var mı? 

Pandemi 2020 yılının gerçekten çok zor geçmesine sebep oldu. Tedarik zincirimizi, süreçlerimizi ve sürelerimizi baştan gözden geçirmemiz gerekti. Kısa süreli darboğazlarla karşılaşmamıza rağmen üretimimizi aksatmadan müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayabildik. Ambalaj Sanayi ülkemizde cari fazla veren ender sektörlerden biridir. Bizlerde katma değerli ürün yaparak müşterilerimizin ihracat pazarlarında sağlam bir şekilde bulunmalarına aracı oluyoruz. Sanayide yatırımların geri dönüş süreleri pazar koşullarındaki değişimlerden dolayı sürekli olarak uzuyor. Pandemi sayesinde imalat sektörünün ekonomide ne kadar önemli olduğu, sürekliliğini sağlamak konusunda bir temel unsur olduğu anlaşıldı pekiştirildi.

Sürdürülebilir bir büyüme için gerekli olan inovasyon, işlevsellik, endüstriyel tasarım, rekabet gücü için yakın ve uzak geleceğe dair Deren Ambalaj odağında neler söylemek istersiniz?

2022’de yeni bir yatırım ile IBC ürünlerimizi çok daha verimli bir şekilde imal etme imkânı bulacağız. Bu yatırımla hem malzeme verimliliği hem enerji verimliliği hem de üretim verimliliği sağlayarak ürün portföyümüzü genişleteceğiz.

Son olarak rekabet gücü açısından marka kimliği geliştirme vizyonunuzdan bahseder misiniz?  Özellikle sektörel yayınları ve fuarları bu kimliğin güçlenmesine katkıları yönünden nasıl görüyorsunuz?

Derin Ambalaj 30 senedir endüstriyel ambalaj sektörü içinde bulunan sektörün birçok ilkini başarıyla tamamlamış öncü bir firmadır. 2015 senesinde IBC konusunda dünyanın lider firması Schütz ile yaptığımız lisans anlaşması ile marka tanınırlığımızı uluslararası bir zemine taşıdık. Sektörel yayınlar ve fuarlar spesifik ihtiyacı olan çözüm arayışı içinde bulunan kişi ve firmalar için en ideal buluşma noktaları olarak ortaya çıkıyor.

Deren Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Doğan Levi