Sunday, Sep 08th

Last updateFri, 06 Sep 2024 8am

You are here: Home News Makale

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Pazarlamada ürün yaşam döngüsü kavramları

Giriş

Küresel rekabetin her geçen gün arttığı, arz-talep dengelerinin sürekli olarak yenilendiği günümüzde pazarlara yeni ürün sunmak gerekmektedir.  Yenilik kavramı günümüz üretimleri için sürdürülebilir rekabet üstünlüğünün en önemli dinamiği ve ekonomik yapıları için de itici gücü haline gelmiştir. Yeniliği bu kadar önemli noktaya taşıyan nedenler arasında ürünlerin yaşam eğrilerinin doğru planlaması ve geliştirilen stratejilerin çevresel faktörlere bağlı olarak hızlı değişkenlik göstermesidir.

Her sektördeki ürün gamının artması, müşteriye sunulan seçeneklerin çoğalması işletmelere her dönemde gelişime açık olmaları gerekliliğini hatırlatmaktadır. Her geçen yıl taleplerin farklılıkları daha da artmakta, bu taleplere gelecek çözümlerin hızlanması beklenmektedir. Tüketim toplumunun en büyük göstergesi olan hız kavramı, ürünlerin yaşam döngülerinin kısalmasına neden olmaktadır.

Her bir yenilik, bir başka kavramın kapılarını açarken, süregelen birçok üretimi derinden etkilemektedir. Bu hızlı dengede her geçen gün yeni ürünler gelişirken, gelişimini tamamlamış birçok ürününden portföylerinden çıkarılması gerekmektedir. Pazarlama çalışmalarının hızlık kazandığı günümüzde, ürün yaşam eğrisinin dikkatli planlanarak yönetilmesi çok önemlidir.

Gıda Ambalajlamada Nanoteknoloji

Özet

Nanoteknoloji yüzyılın en önemli gelişmelerinden bir tanesidir. Gıda endüstrisinde de nanoteknolojiden yararlanılmakta olup, ambalajların matriksine eklenen nanopartiküller aracılığıyla bariyer, mekanik ve termal özelliklerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır. Bununla birlikte polimerlere eklenen aktif nanomateryaller, etilen ve oksijen tutuculuk yanında, antimikrobiyal özellik kazandırma gibi fonksiyonlarıyla gıdaların raf ömrünün artırılması amacıyla da kullanılmaktadır. Fakat tüm bu olumlu yönlerinin yanında, güvenlik ve sağlık konusunda endişeler de bulunmaktadır. Bu nedenle bu derlemede, gıda ambalajlama uygulamalarında kullanılan nanopartiküller ve nanoteknoloji konusunda yaşanan endişeler hakkında bilgi verilmektedir.

1.Giriş

Küreselleşme, sosyal-kültürel değişimler ve mikrobiyal kontaminasyon sonucu bozulmuş gıdaların tüketimi nedeniyle gıda kaynaklı hastalıkların artması; tüketicilerin kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan güvenli gıdaya olan taleplerinin artmasına neden olmaktadır [1]. Bu nedenle, gıdanın üretimden son kullanıcıya ulaşıncaya kadar olan süreçte iyi biçimde korunması; uygun ambalaj malzemelerinin kullanılmasını gerektirmektedir [2]. Genel olarak ambalajlama materyalleri; ürün çeşidine ve istenen raf ömrüne bağlı olarak ambalajın mekaniksel, termal ve bariyer özellikleri göz önüne alınarak seçildiğinden, birçok kuruluş ve araştırmacı gıda ambalajlamada nanoteknolojiyi kullanarak ambalaj materyallerinin geçirgenlik özelliklerini değiştirmeyi, gıdaların raf ömrünü arttırmayı ve gıda güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır [3].

Plastik Üretim Yönteminde Gaz Destekli Enjeksiyon Teknolojisi (GIT)

Özet:

Enjeksiyon kalıplama, polimer ürünlerinin işlenmesi için kullanılan en yaygın teknolojilerden biridir. Farklı tiplerdeki reçinelerin işlenmesi için enjeksiyonla kalıplama kullanılmasına rağmen, enjeksiyonla kalıplanmış polimerlerin çoğu termoplastiklerdir. Son yıllarda, termoplastik parça üretiminde; malzemeden kazanç sağlanması, parça kalitesinin iyileştirilmesi, çevrim süresinin azaltılması, tasarımda serbestlik ve malzeme birleşme çizgilerinin azaltılmasına olanak sağlayan akışkan destekli üretim yöntemleri, yenilikçi teknolojiler olarak değerlendirilmektedir. Akışkan destekli üretim teknolojisinin temeli olan Gaz Destekli Enjeksiyon Teknolojisinde (GIT), henüz katılaşmamış olan plastik parçaya basınçlı   (Azot) ve/veya C  gazı gönderilerek parça içinde kontrollü boşluk oluşması sağlanır. Bu teknoloji ile daha düşük enjeksiyon basınçları, daha düşük malzeme kullanımı, daha az çekme ve çöküntü izleri ve daha yüksek yüzey kalitesinde parça üretimi gerçekleştirilebilmektedir. Dolayısıyla maliyeti yaklaşık %25 azaltmaktadır. Gaz enjeksiyonla imalat parça tasarımı olarak da oldukça fazla esneklikler sağlar. Bununla birlikte gerektirdiği ekipman ve bazı ilave masraflar bu yöntemin dezavantajlarındandır.

Anahtar Kelimeler: Gaz destekli enjeksiyon teknolojisi, Termoplastik

Endüstriyel Uygulamalarda ERP & PLM Entegrasyonu

PLM (Product Life Cycle Management) yani ürün yaşam döngüsü yönetimi ile ERP (Enterprise Resource Planning) kurumsal kaynak planlaması her ne kadar bir arada anılsa da aralarında farklar bulunmaktadır. PLM’siz ERP, ERP’siz PLM düşünülemez. Birbirlerini tamamlayıcı özelliklere sahip olan PLM ve ERP yazılımları ikilisi, beraber entegre bir halde çalıştıkları zaman enformasyonun önemli olduğu kurumlarda şirketlerin haberleşme becerilerini sağlıklı kılmaktadır. Bu sayede firmaların performansları ve verimlilikleri de bir üst düzeye kolaylıkla çıkmaktadır.

1.1 Bu iki yazılımın arasındaki farklar nelerdir?

•ERP maddi varlıklarla alakalıyken, PLM entelektüel sermaye ile alakalıdır.

•ERP’nin odak noktası kontrol ve planlamadır, PLM inovasyonla ilgilenir.

•ERP’de mühim olan müşterinin siparişinin hazırlanmasındaki süreçtir, PLM ürünün yaratılması konusunda destek verir.

•ERP’nin çalışma biçimi kontrollüyken, PLM esnektir.

•ERP talep ve sipariş mantığıyla çalışır, PLM müşterinin ihtiyaçlarını analiz eder.

•ERP’de verilerin birbirleri ile olan ilişkisi daha statiktir. PLM’de ise ağ verileri arasındaki uyum dinamik olarak nitelendirilebilir.

• PLM yazılımı, esnek bir veri yapısına sahiptir. PLM’de görsel bilgi ve gösterge tablolarının gereksinimlerinin yanı sıra, ürünlerin dijital ortamda üretilmesi ve üzerinde değişiklik yapılabilmesi şansı vardır. ERP yazılımında ise tekrar eden işlemlerin, yürütme odaklı, kontrollü ve iyi tanımlanmış iş süreçleriyle bağı sağlanmaktadır.

Gıda Ambalajlarında Sürdürülebilirlik

Özet 

Nüfusun artmasıyla, insanların günlük ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığı hizmetler çevreye zararlı hale gelmeye başlamıştır. Bu sınırlı kaynakların aşırı kullanımı, gelecek açısından tehlike oluşturmaktadır. Ürünlerin doğru tüketimi ve yaşam tarzlarının değiştirilmesi için tüketicinin bilinçlenmesi önem taşımaktadır. Bu süreçte, ambalaj tasarımı ve paketler hakkında tüketicilerin sürdürülebilir tüketim davranışına yönlendirilmesi önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmada, sürdürülebilirlik kavramı ve gıda ambalajlamada kullanımına yönelik uygulamalar derlenmiştir.

1.Giriş

Canlı varlığının sürdürülebilmesi için buna uygun çevrenin ve doğal kaynakların iyi durumda olması gerekmektedir. Sürdürülebilirlik kavramının hayatımıza girmesiyle çevresel sorunlara çözüm bulunması ve yaşamın korunması amaçlanmaktadır. Sürdürülebilirlik ekonomi, tasarım, mimari, mühendislik vb. birçok alanda uygulanabilmektedir ve uygulandığı her alanda çevreyi korumaya yöneliktir (Özsoy, 2020).

Atık maddelerin değerlendirilmesi

Özet

İnsan nüfusunun giderek artması, dünyada bulunan kaynakların tükenmeye başlaması, çevre kirliliklerinin artması endüstri sahiplerini ve girişimcileri maliyeti azaltan hammadde, yan ürün, enerji kaynağı kullanımı gibi fikirlere yöneltmiştir. Bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için atıkların geri kazanılması ve sürdürülebilir yeni kaynakların kullanımı konularına yönelik araştırmalar yoğunlaşmış ve bazı çalışma sonuçlarından umut verici gelişmeler elde edilmiştir. Bu makalede atık maddelerin değerlendirilmesi ile ilgili son yıllarda yapılan dikkat çekici çalışmalar derlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Atık, Sürdürülebilir, Ekonomik, Endüstri, Teknolojik

Ambalaj Materyallerinde Meydana Gelen Son Gelişmeler

Özet

Ambalajlama; gıdaların raf ömrünün uzatılması, kullanımı kolaylaştırması ve depolama ya da taşınım sırasında fizikokimyasal hasarlara karşı koruma gibi yararlarından dolayı gıda endüstrisinde kritik bir role sahiptir. Ayrıca bakteri, virüs ve fungilerin sebep olduğu birçok gıda kaynaklı hastalık ve kontamine gıda ürünlerinden hastalık geçme riski, gıdaların paketlenmesi işleminin önem kazanmasını sağlamıştır. Ancak petrol bazlı paketleme malzemelerinin kullanılması tüketicileri tedirgin ettiği için üreticileri yeni tip ambalaj üretimine itmektedir. Bu çalışmada ambalaj materyallerinde ortaya çıkan son gelişmelerle ilgili yapılan araştırmalar üzerine bir inceleme yapılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Ambalaj, nanoteknoloji, yenilebilir, antimikrobiyal, taşıyıcı

Biyobozunur nanokompozit ambalaj materyallerinin gıda endüstrisindeki yeri

Özet

Günümüzde artan insan popülasyonuna bağlı olarak çağdaş yaşamın adeta mihenk taşı olan gıda ambalaj materyalleri, gıda güvenliğini ön planda tutarken gıda atıklarının da azaltılmasına katkı sağlamaktadır. Son zamanlarda, artan çevre bilinciyle birlikte biyolojik olarak parçalanabilen ve bu sayede çevre ile uyumlu olan ambalaj materyallerine ilgi büyüktür. Fakat gıdaların korunmasında oldukça önemli bir yere sahip olan ambalaj materyalleri çoğunlukla fosil yakıtlardan elde edilmektedir. Parçalanamayan bu malzemeler küresel olarak çevresel bir atık sorununu beraberinde getirmektedir. Bu atık sorununun engellenebilmesi için başvurulan nanoteknolojik uygulamalar bir devrim niteliği taşımaktadır. Bu çalışmada, gıda kalitesinin arttırılmasında ve ambalaj atıklarının azaltılarak biyolojik olarak bozunabilen, biyobozunur, nanokompozit ambalaj materyallerinin gıda endüstrisindeki önemi hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır. Nanoteknoloji ile ambalaj malzemelerinde moleküler düzeyde çalışmalar yapılabilmektedir. Yenilenebilir kaynakların göz önünde bulundurulmasıyla biyobozunur nanokompozit ambalajlar, bilim insanları için nanoteknolojik uygulamaların önemli bir araştırma alanını oluşturmaktadır. Ambalaj materyallerinin biyolojik olarak bozunması, canlı mikroorganizmalar tarafından salgılanan enzimler varlığında karbon bulunduran kimyasal komponentleri ayrıştıran bir süreçtir. Nano partiküller, biyobozunur polimer materyallere modifiye edilerek mevcut özelliklerin iyileştirilmesini sağlamaktadır. Biyonanokompozitler özellikle gaz bariyeri, termal ve mekaniksel özellikleri geliştiren nano bazlı malzemelerdir. Bu malzemeler, gıda kalitesinin uzun süre muhafazasında başarılı olmaları ve diğer malzemelerle karşılaştırıldıklarında çevreye olan olumsuz etkilerinin daha az olması nedeniyle nanoteknolojik gelişmelere bağlı olarak tercih yelpazesindeki yerini her geçen gün daha da genişletmektedir.

Anahtar Kelimeler: Gıda, Gıda Kalitesi, Gıda Güvenliği, Biyobozunur, Nanokompozit, Ambalaj

Enjeksiyonla Kalıplama Prosesinde Kayıpların Azaltılması İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Şekil 1. Enjeksiyon ile kalıplanarak üretilen ürünlerin bazı kullanım alanları [2-4]Özet

Uzun yıllardır kullanılan enjeksiyon ile kalıplama teknolojisi sayesinde birçok farklı geometrideki ürün, seri bir şekilde uygun maliyet ile üretilmektedir. Enjeksiyon ile kalıplama birçok adımdan oluşmaktadır ve farklı sebeplerden kaynaklanan hataların görülmesi mümkündür. Karşılaşılan yanık izleri, birleşme izleri, eksik parça, çöküntü, çekme, kalıba yapışma gibi kaliteyi düşüren hatalar birçok faktöre bağlıdır. Bu çalışmada parça tasarımı kaynaklı kayıplar, kalıp tasarımı kaynaklı kayıplar, malzeme seçimi kaynaklı kayıplar, makine, personel kaynaklı kayıplar, enerji kullanımı ve kayıpların azaltılması için alınabilinecek önlemler incelenmiştir.

Sanayi Kuruluşlarında ERP ve PLM Entegrasyonu

Günümüzde üretim yapan şirketlerin rekabeti korumak için müşterilerine daha iyi ürün kalitesi, hız ve yenilik sunmaları gerekmektedir. Gelişen teknolojilerle birlikte rekabette bir adım öne geçmek için şirketler, ürün inovasyonu ile farklılaşırken, kârlılığı artırmayı ve birim başına düşen maliyetleri azaltmayı hedeflemelidirler. Kurumsal Kaynak Planlama ve Ürün Yaşam Döngüsü ürünlerin fikir aşamasından son kullanıcıya ulaşana kadar tüm süreçlerini uçtan uca destekleyerek ürün yaşam döngüsünü etkin bir şekilde yönetmenizi sağlar.

Enjeksiyon Kalıplama Yöntemi ile Üretilen Plastik Parçaların Maliyetine Etki Eden Faktörler

Özet

Ürünün fonksiyonunun, temel özelliklerinin ve kullanım ömrünün yanında onun satılabilirliğini etkileyen en önemli faktör maliyettir. Plastik parça tasarımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta maliyet optimizasyonudur. Tasarım, üretim ve kalite kontrol aşamaları dikkate alındığında günümüzde en önemli maliyet kalemi üretimdir. Plastik parça üretimindeki maliyetler temel olarak incelendiğinde hammadde maliyeti, kalıp tasarımı ve üretimi maliyeti, üretim maliyeti, pazarlama maliyeti, çalışan maliyetleri ve fabrika sabit giderleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada enjeksiyon kalıplama yöntemi ile üretilen polimer esaslı ürünlerin maliyet analizinde dikkate alınması gereken önemli kriterler ele alınmıştır.

Kauçuk Kaplı Silindirlerin Üretimi ve Genel Özellikleri

Özet

Kauçuk kaplı silindirler, tekstil, polimer esaslı filmler/levhalar, kâğıt ve metal rulo/folyo imalatında, baskı ve matbaa endüstrilerinde prosesin temel elemanlarından birisidir. Kauçuk silindirler, yüksek derecede temas ve tutma sürtünmesi gerektiren uygulamalarda ve malzemenin bozulmaması gereken işleme uygulamalarında kullanılmaktadır. Bu derlemede kauçuk kaplı silindirlerin yapıları, bileşenleri, özellikleri, tarihsel gelişimi, avantajları, kullanım-bakım özellikleri ve üretim aşamaları verilmiştir. 

Metalize Filmlerin Üretimi ve Kullanım Alanları

Özet

Vakum ortamında polimerik film üzerine metalik malzemenin biriktirilmesi ile üretilen metalize filmler, ambalaj endüstrisinden uzay endüstrisine kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Kullanım şartlarına bağlı olarak birçok polimerin kaplanması sonucu oluşan bu filmlerin en önemli özellikleri estetik görünüşleri, bariyer özellikleri ve ısıl izolasyon yetenekleridir. Genellikle alüminyum metali ile üretilen bu filmler alüminyum folyolara kıyasla daha esnek ve daha hafiftirler. Ayrıca alüminyum folyolara kıyasla daha yüksek dayanıma sahiplerdir ve kolayca yırtılmazlar. Bariyer özellikleri alüminyum folyolar kadar yüksek olmasa da polimerik filmlere kıyasla oldukça yüksektir. Bu derlemede metalize filmlerin üretimi, özellikleri ve kullanım alanları ele alınmıştır.

Polimerlerde Bozunma

Polimerler, insan yaşamının vazgeçilmez bir malzemesi haline gelmiştir. Muazzam kullanımları polimerlerde zamanla ortaya çıkan farklı derecelerdeki bozunmaların (degradasyonların) oluşması araştırmacıları ve teknoloji uzmanlarını gerek çevresel ve gerekse ekonomik endişeye sevk etmektedir. Alternatif atık imha stratejilerinin uygun bir şekilde uygulanmasını kolaylaştırmak için bu bozulmaların mekanizmasının daha iyi anlaşılması gerekmektedir.

Polimerler, üretimleri, işlenmeleri veya kullanımları sırasında yüksek ısı ve UV-ışınları, nem, ozon, kimyasallar gibi etkenler ve maddelerle sık karşılaşırlar. Sözü edilen etkenler ve maddeler, polimerlerin fiziksel özelliklerini veya kimyasal yapılarını belli düzeyde veya polimerik malzemenin kullanımını tamamen engelleyecek şekilde değiştirebilmektedir. Bu duruma plastiğin bozunması (degradation) denir. Bu çalışmada “Plastik” ifadesi yarı mamul ya da mamul durumu için kullanılmaktadır.

Işığa Duyarlı Şekil Hafızalı Polimerler

Özet

Işığa duyarlı şekil hafızalı polimerler (IDŞHP), ışık etkisi ile makroskobik özelliklerini değiştirebilen ve uyarıcı etki ortadan kaldırıldığında geçici şeklinden kalıcı şekline dönebilen akıllı polimerlerdir. Bu çalışmada ışığa duyarlı şekil hafızalı polimerlerin temel özellikleri ve uygulamaları ele alınmıştır.

1.Giriş

Işığa duyarlı akıllı polimerler, ışık etkisine farklı şekillerde yanıt veren yapılardır. Son zamanlarda en çok çalışılan konulardan birisi olan IDŞHP’nin genellikle akıllı yüzeyler, sensörler, aktüatörler gibi alanlardaki kullanılabilirliği üzerine çalışmalar yapılmaktadır. 

Jelatin Esaslı Gıda Ambalajları

Giriş

İnsanoğlunun varlığını sürdürebilmesi için sürekli gıda tüketmesi gerekmekte ve artan dünya nüfusu ile birlikte her geçen gün gıda tüketimi de hızla artmaktadır. İstenen kalite ve miktarda gıda üretimi, üretilen gıdaların depolanması, sevkiyatı ve rafta satışa sunulması ise her geçen gün daha fazla titizlik gerektiren uygulamalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Gıdaların paketlenmesinde kullanılan geleneksel malzemeler ürün tür ve boyutlarına bağlı olarak metal, kâğıt veya polimer esaslı malzemelerdir.

Neden firmalar PLM'e yatırım yapmalıdır?

Özet

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte işletmeler, pazarda günden güne artan rekabetçi ortamlarda kârlılığını sürdürmeye çalışmaktadır. Süreçlerinde müşteri memnuniyeti, inovasyon, verimlilik ve kalite unsurlarını ilk sıralara yerleştirmek durumundadır. PLM (Ürün Yaşam Döngüsü) ürünlerin fikir aşamasından başlayarak, tasarım, üretim, servis ve kullanım ömrü dolduktan sonra bertaraf edilmesi süreçlerini kapsamaktadır. Endüstri 4.0’la birlikte tüketicinin istekleri de değişmekte ve çeşitlenmektedir. Firmaların, günden güne karşılaması zorlaşan bu isteklere karşı esnek olmaları ve adaptasyon yeteneklerini artırmaları gerekmektedir. Organizasyonel süreçlerin alt bileşenlerindeki her verimsiz detay, kalitesizlik ve fazla maliyet olarak geri dönmektedir.

Isıya duyarlı şekil hafızalı polimerler

Özet

Isıya duyarlı şekil hafızalı polimerler (IDŞHP), ısı etkisi ile makroskobik özelliklerini değiştirebilen ve uyarıcı etki ortadan kaldırıldığında geçici şeklinden kalıcı şekline dönebilen akıllı polimerlerdir. Bu çalışmada ısıya duyarlı şekil hafızalı polimerlerin temel özellikleri ve uygulamaları ele alınmıştır.

1.Giriş

Isıya duyarlı akıllı polimerler, sıcaklık değişikliklerine, farklı şekillerde yanıt veren yapılardır. Son zamanlarda en çok çalışılan konulardan birisi olan IDŞHP genellikle biyolojik ve mekanik uygulamalara yöneliktir ve akıllı lifler ve lifsi yapılar, akıllı yüzeyler, sensörler, aktüatörler, akıllı enjekte edilebilen jeller gibi alanlardadır.

4D Baskı Teknolojisi

Özet

3D baskı, imalat endüstrisinde devrim yaratacak bir yöntem haline gelmektedir. Bilgisayar destekli tasarım, katmanlı üretim, imalat ve malzeme bilimi alanındaki önemli ilerlemeler, kendinden montajlı sistemler, kendinden iyileştirme ve malzeme özelliklerinde değişiklik yapma olanaklarını başlatmıştır. Katmanlı üretim geleneksel üretim yollarıyla üretilmesi zor olan karmaşık geometrilerin oluşturulmasına olanak sağlar. 4D baskı üzerine yapılan araştırmalar, fikrin ilk tanıtıldığı 2013 yılından beri, benzeri görülmemiş bir şekilde ilgi odağı olmuştur. 3D baskı teknolojisine dayanır, ancak ilave uyaran ve uyaranlara duyarlı malzemeler gerektirir.

Şekil Hafızalı Polimerler

Özet

Şekil hafızalı polimerler (ŞHP), dış uyarıcıların etkisi ile (ısı, ışık, manyetik alan, elektriksel alan, pH gibi) şekil, renk gibi makroskobik özelliklerini değiştirebilen ve uyarıcı etki ortadan kaldırıldığında geçici şeklinden kalıcı şekline dönebilen akıllı polimerlerdir. Şekil hafızalı polimerler ilk olarak, L.B. Vernon tarafından 1941 yılında yayınlanmış patent ile tanımlanmıştır. Bu patentte yapay diş malzemesi olarak kullanılan metakrilat asit ester reçinesinin “elastik hafıza”sı olduğundan ısıl işlem ile eski haline dönebildiği bildirilmiştir. Polimerlerde şekil hafızası oluşturma süreci uygun bir molekül ağırlığı, net point olarak adlandırılan bağlantı noktaları ve dış etkiye karşı duyarlı fonksiyonel gruplar veya dış etkenlere karşı hassas yapılar gerektirmektedir. Bununla birlikte malzemede elastik şekil değiştirme kapasitesi olmalıdır. ŞHP’lerin limitlerinin, kapasitelerinin ve kullanım olanıklarının belirlenebilmesi için karakterize edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada şekil hafızalı polimerlerin temel özellikleri ve uygulamaları ele alınmıştır.

PLM: Ürün Geliştirme Süreç Yönetimi

Özet

PLM, şirketlerin ürünlerini ilk fikir oluşumundan ürünün kullanım ömrünü tamamladıktan sonraki aşamadan geri dönüşüme kadar geçen yaşam döngüsü boyunca en etkili şekilde yönetme faaliyetidir. PLM, müşteriler ve şirket hissedarları için hem mevcut hem de gelecekteki ürünlerin değerini arttırmayı hedeflemektedir.

PLM; iyi ve açıkça tanımlanmış, belgelenmiş, proaktif ve belirli bir tasarıma göre gerçekleştirilmiş ürünleri yaşam döngüsü boyunca yönetme etkinliği anlamına gelmektedir. Bu sayede şirket ürün maliyetinin azalması, ürün portföyünün değerinin ve üründen elde edilen gelirlerin artması ile belirlenen hedeflere ulaşabilir. Şirketlerin, müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde ürüne odaklanmaları gerekir. Sonuçta ürün şirketin gelir kaynağıdır. Ürün yaşam döngüsü boyunca ürünün performansı (finansal ve teknik) üst yönetim tarafından izlenebilmeli ve ürünün şirkete para kazandırdığından emin olunmalıdır.