Hassas uygulamalar için TPE çözümleri
Avrupa Birliği'nde, gıda ile temas eden malzemelere yönelik düzenlemeler giderek sıkılaşıyor. 2004 yılında yürürlüğe giren AB Yönetmeliği 1935/2004 ile başlayan süreç, plastik atıkların kontrol altına alınmasını ve sağlık açısından risk taşıyan maddelerin kullanımının sınırlandırılmasını hedefliyor. 2023 itibarıyla tek kullanımlık ambalaj üreticilerine yeniden kullanılabilir alternatifler sunma zorunluluğu getirilirken, bu kurala uymayan firmalar yaptırımlarla karşılaşıyor. Yılın başında yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle ise belirli plastik şişeler ve ambalajlar yasaklandı. Bu yasakların arkasında, uzun süredir tartışılan bisfenol A (BPA) bulunuyor.
BPA, özellikle plastik üretiminde yaygın olarak kullanılan bir kimyasal olup, hormon dengesini bozucu etkileri nedeniyle insan sağlığı için risk teşkil ediyor. 2016 yılında Avrupa Birliği tarafından "insan üremesi için zararlı olabileceği" gerekçesiyle resmen sınıflandırılan BPA, doğurganlık, fetüs gelişimi, obezite, meme kanseri ve çocuklarda davranış bozukluklarıyla ilişkilendiriliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da "endokrin bozucu" olarak tanımlanan bu madde, özellikle PVC üretiminde plastikleştirici olarak kullanılıyor. Ancak, plastik yapıya sıkı şekilde bağlanmadığı için ambalajlardan gıdaya geçme riski bulunuyor. Bu nedenle Avrupa Birliği, gıda ile temas eden ambalajlarda BPA kullanımını yasakladı.
Plastikleştiricisiz ve güvenli TPE malzemeleri
Termoplastik elastomerler (TPE), uzun yıllardır gıda, tüketim malları, ilaç ve eczacılık sektörlerinde güvenle kullanılan malzemeler arasında yer alıyor. BPA içermeyen ve plastikleştiricilerden arındırılmış bu malzemeler, gıda ile temas eden ürünlerde güvenli bir alternatif sunuyor. İşleme teknolojileri sayesinde kaynak kullanımını optimize eden ve enerji tasarrufu sağlayan TPE’ler, sürdürülebilir üretim süreçlerine de katkı sağlıyor.
Gıda ile temas eden TPE malzemeleri yaklaşık 50 yıldır kullanılıyor. Bu alandaki öncülerden biri olan Actega, 1980’lerin başında PVC ve plastikleştirici içermeyen şişe ve alüminyum kapak sızdırmazlık malzemeleri geliştirerek sektörde yenilikçi çözümler sundu. Günümüzde ise ambalaj ve kapaklar, medikal ve farmasötik ürünler, mutfak gereçleri gibi geniş bir yelpazede TPE çözümleri sunmaya devam ediyor. Örneğin, ProvaMould® 1190 NC, yeniden kullanılabilir kahve taşıma kupaları için uygun bir TPE malzemesi olup, sızdırmazlık, hoş doku ve bireysel renk seçenekleri sunarken, bulaşık makinesinde yıkanabilir özelliğiyle de dikkat çekiyor.
Actega, yeniden kullanılabilir konsepti desteklemek amacıyla ISCC Plus sertifikalı alternatifler de sunuyor. ISCC Plus (Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon Sertifikası), Avrupa Komisyonu’nun "Yenilenebilir Enerji Direktifi RED" ile uyumlu bir sistem olup, fosil ham madde kullanımını azaltarak biyolojik kaynaklı ve döngüsel ham madde kullanımını teşvik ediyor. Bu sertifikalandırma sayesinde, ham madde tedarikinden üretime kadar tüm süreçler şeffaf bir şekilde izlenebilir hale geliyor.
ISCC Plus sertifikalı TPE malzemeleri, konvansiyonel TPE’ler ile kimyasal olarak özdeş olup, mevcut üretim süreçlerine kolayca entegre edilebiliyor. Böylece üreticiler, işleme parametrelerini değiştirmeden sürdürülebilir malzemelere geçiş yapabiliyor ve ek sertifikalandırma süreçlerine gerek kalmadan çevresel etkilerini azaltabiliyor.
Plastik düzenlemeleri giderek sıkılaşırken, şirketlerin uyum sağlaması gereken yeni gereklilikler ortaya çıkıyor. Plastik endüstrisi için bir çıkış yolu olarak, plastikleştirici içermeyen, BPA’dan arındırılmış ve gıda uyumlu termoplastik elastomerler ile ISCC Plus sertifikalı ürünler ön plana çıkıyor. Bu gelişmeler, hem tüketici sağlığını koruma hem de çevresel sürdürülebilirliği sağlama noktasında kritik bir rol oynuyor. Daha katı düzenlemelerin yolda olduğu günümüzde, bu tür alternatiflere yönelmek, sektör için kaçınılmaz bir adım haline geliyor.
Kaynak: Actega
