Hastanelerde elektromanyetik kirlilik yalıtımı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Özet
Gelişen teknolojiyle birlikte; cep telefonları, baz istasyonları, mikrodalga fırınlar, bilgisayarlar, elektronik haberleşme ağları, radyo-televizyon vericileri, askeri savunma sistemleri vb. cihazların kullanımı her geçen gün artmaktadır. Bu artış ile meydana gelen elektromanyetik dalgaların yarattığı kirlilik; ortamda yaşayan canlıların sağlığı başta olmak üzere çalışılan aygıt ve sistemlerde ciddi sorunlara sebep olmaktadır [1].
Elektromanyetik dalga kirliliğinin problem olduğu en önemli yerlerden biri de hastanelerdir. Hastanelerde; yoğun bakım üniteleri, yeni doğan üniteleri, çocuk sağlığı üniteleri gibi bölümlerde bulunan hasta ve ziyaretçiler, yoğun elektromanyetik kirliliğe maruz kalmaktadır. Maruz kalınan elektromanyetik dalgaların; stres, uykusuzluk, migren, cilt problemleri, hafıza kaybı, kilo alımı, lösemi, beyin tümörü, kalp rahatsızlıkları, parkinson, alzheimer, kanser, hamilelerde düşük riski ve erkeklerde sperm azalması gibi birçok soruna sebep olduğu kanıtlanmıştır [2].
İnsan sağlığı ile birlikte elektromanyetik dalgaların yarattığı kirlilik, hastanelerde bulunan hassas alet, ekipman ve sistemlere zarar vermekte, ekonomik kayba yol açmaktadır. Ayrıca konut ve endüstriyel tesislerde; ticari sırların saklanması ve bilgi güvenliğinin sağlanması büyük bir önem arz etmektedir. Aynı şekilde hastanelerde bilgilerin güvenli bir ortamda bulunması ve dışarıya çıkarılmaması da son yıllarda üzerinde çalışılan konular arasındadır [1,3].
Elektromanyetik dalgaların yarattığı etkilerden korunmak için bugüne kadar farklı yalıtım uygulamaları geliştirilmiştir. Yalıtım uygulamaları kapsamında; polimerik malzemeler, metal malzemeler, tekstil malzemeleri, kimyasal malzemeler ve çimento esaslı malzemeler kullanılmaktadır. Son yıllarda, sahip olduğu özellikler sebebiyle, mükemmel ısı ve su yalıtımı sağlayan XPS köpüklerin, elektromanyetik kirlilik yalıtımında da kullanılabileceği ispatlanmıştır [4].
1. Giriş
1.1. Elektromanyetik Radyasyon
Radyasyon, enerjinin uzay ya da başka bir ortam üzerinden dalgalar ya da parçacıklar halinde yayılmasıdır. "Elektromanyetik radyasyon" terimi, enerjinin, birbirine ve enerji yayılım yönüne dik düzlemlerde değişen elektrik (E) ve manyetik (H) alanlar tarafından taşındığı dalga benzeri taşıma şeklini tanımlar.
Şekil 1. Elektromanyetik Dalgalar
Elektrik ve manyetik alan şiddetindeki değişimler sadece dalgaların kaynağına bağlıdır ve insan yapımı elektromanyetik radyasyon kaynaklarının çoğu, Şekil 1'de gösterildiği gibi zamana karşı sinüsoidal olarak değişen alan kuvvetlerine sahip dalgalar üretir. Saniyedeki çevirim sayısı frekans (f) olarak bilinir ve birimi Hertz’dir (Hz). Elektromanyetik dalgalar, boşlukta ışık hızında (c), vücut dokuları gibi dielektrik ortamlarda ise daha yavaş ilerlerler. Dalga boyu (λ), bir dalgadaki ardışık tepeler arasındaki mesafedir ve λ = c / f'ye göre frekansa bağlıdır.
Elektromanyetizmanın temel denklemleri olan Maxwell denklemleri, zamanla değişen bir elektrik alanın zamanla değişen bir manyetik alan oluşturduğunu ve bunun tersinin de doğru olduğunu söyler. Bu nedenle, bu değişken alanlar "birbirine bağımlı" olarak tanımlanır ve birlikte, yayılan bir elektromanyetik dalga oluştururlar.
İki çeşit elektromanyetik dalga yayan kaynak vardır. Bunlar doğal ve doğal olmayan kaynaklardır. Doğal elektromanyetik kaynaklar; güneş, bazı uzak yıldızlar, atmosferik deşarjlar (yıldırım vb) ve insan vücududur.
Doğal olmayan elektromanyetik kaynaklar ise elektromanyetik alan ve elektromanyetik ışıma kaynakları olarak ayrılacak olursa;
Elektromanyetik radyasyon kaynakları; cep telefonları, telsiz telefonlar, endüstriyel ekipman (radyo frekans dalgaları, medikal sistemler), lokal radyo komünikasyon sistemleri, mikrodalga telefon linkleri, radarlar (polis radar aletleri, askeri radarlar, hava durumunu görüntüleme radarları), radyo yayın sinyalleri, uydu linkleri, televizyon yayın sinyalleri, bilgisayar terminalleri, telsizler, telsiz ofis networklarıdır.
Elektromanyetik alan kaynakları ise evde ve ofiste bulunanlar olarak ikiye ayrılacak olursa evde bulunanlar; Elektrik güç iletim hatları, elektrik güç dağıtım hatları, klimalar, mikserler, saatler, elektrikli battaniyeler, elektrikli karıştırıcılar, elektrikli tıraş makineleri, floresan lambalar, saç kurutma makineleri, ısıtma sistemleri, mikrodalga fırınlar, portatif elektrikli ısıtıcılar, güç aletleri, buzdolabı, televizyonlar, tost makineleri ve vakumlu temizleyicilerdir.
Ofiste bulunan elektromanyetik alan kaynakları, Elektrik güç transmisyon hatları, elektrik güç dağıtım hatları, hesap makineleri, floresan ışıklar, lazer yazıcılar, kalemtıraşlar, fotokopi makineleri, bilgisayar ekranlarıdır [5, 6].
1.2. Elektromanyetik Spektrum
Elektromanyetik spektrum, gama ışınlarından radyo dalgalarına kadar bilinen tüm elektromanyetik dalgaları içeren dizilimdir. Şekil 2’de görüldüğü gibi elektromanyetik spektrum içinde dalga boyları 1010ile (elektrik dalgaları) 10-16metre (kozmik ışınlar) arasında değişmektedir. Bundan dolayı, çok düşük elektromanyetik dalga frekansları ile çok yüksek kozmik ışınların frekansları arasında frekanslar değişme gösterirler. En yüksek frekanslı dalgalar, en büyük enerjiye sahiptirler [7, 8].
Şekil 2. Elektromanyetik Spektrum
1.3. Elektromanyetik Kirlilik
Elektromanyetik kirlilik günlük hayat içerisinde çevremizde mevcut olan elektromanyetik dalgaların yoğunluğu ile oluşan bir kirlilik olarak kabul edilmektedir. Elektromanyetik kirlilik olarak tanımlanan bu çevrenin oluşmasının nedenleri;
• TV ve radyo yayınları: AM, FM, TV
• İletişim yayınları: Telekom, uydu, GPS, radar
• Elektrik dağıtımı: elektrik iletim hatları, elektrikli trenler
• Yüksek gerilim hatları
• Yüksek frekanslı endüstriyel, medikal, araştırma cihazları: X-Ray, ısıtıcılar
Hayatımızın her alanında yaygın olarak kullanmakta olduğumuz elektrikli ve elektronik aygıtların vücudumuz üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu değişik çevrelerce dile getirilmektedir. AC motorlar, dijital bilgisayarlar, hesap makineleri, yazıcılar, modemler, dijital devreler, cep telefonları ve yüksek gerilim hatları gibi birçok aygıt ve tesisatın neden olduğu elektrik ve elektromanyetik alanların insan vücudu üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayacak yani ekranlama etkisi olan malzemelere olan ihtiyaç artmaktadır [7, 8].
1.4. Elektromanyetik Kirliliğin Etkileri
Elektromanyetik dalgalar teknolojinin gelişimine paralel olarak hayatın her alanında etkin olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunun sonucu olarak da biyolojik sistemlerin elektromanyetik dalgalarla olan etkileşimi artmaktadır. Bu etkileşim sonucu ortaya çıkan etkiler göz ardı edilmeyecek boyuttadır. Elektromanyetik radyasyonların (radyo frekansları, mikro dalgalar, infrared, görünür ve UV ışınları) ve bu ışınları kullanan ya da yayınlayan cihazların çevreye yaydığı EM alanının ve dalgaların biyolojik sistemler ve insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri, yapılan çok sayıda deneysel çalışmayla kanıtlanmıştır.
Elektromanyetik dalgalara maruz kalan insanlarda baş ağrısı, halsizlik, kusma, konsantrasyon bozukluğu, hafıza kaybı, reflekslerde zayıflama, kas ve eklemlerde ağrı gibi nörolojik etkiler, göğüs ağrısı, düşük veya yüksek tansiyon, kalp artışında hızlanma veya yavaşlama, nefes alma sıklığında değişim gibi kardiyolojik etkiler, sinüzit, bronşit, astım gibi solunum yolu sorunları, ciltte tahriş, kaşıntı, yanma, yüzde kızarıklık gibi dermatolojik etkiler, göz yanması, görme bozukluğu gibi etkiler ve sindirim sorunları, ağrı, burun kanamaları, bağışıklık sisteminde zayıflama, saç dökülmesi, kulak çınlaması, koku alma duyusunda bozulma gibi olumsuzlukların ortay çıktığı ifade edilmektedir. Ayrıca uzun dönemde kanser, normal hücre bölünmesi, sinirlerde hasar, beyin hasarları ve düşüklere neden olabilecek olumsuz etkiler görülmektedir [5,7, 8].
1.5. Elektromanyetik Ekranlama
Elektromanyetik ekranlama; elektromanyetik dalga kaynağı ile alıcı arasına iletken bir engel konularak elektromanyetik alan etkisini azaltma işlemidir. Elektromanyetik dalga bir malzeme içerisinden geçerken alan şiddetinin azalmasına neden olan üç temel mekanizma mevcuttur. Bunlar:
- Emilim ile azalma
- Yansıma ile azalma
- İkincil (iç) yansıma ile azalmadır. İç yansımalar genellikle ihmal edilir.
Şekil 3. Elektromanyetik dalgaların, bir bariyer ile karşılaştığındaki davranışı
EE (ekranlama etkinliği) veya SE (shielding efficiency) ekranlamanın ne derece etkili olduğunu gösteren bir parametre iken etkisi desibel (dB) olarak ifade edilmektedir. EE değeri belirlenirken aşağıdaki hesaplamadan faydalanılır.
SEdB = 10 log10 (Eönce / Esonra)
Formül içinde yer alan “önce” ve “sonra” gibi indisleri, ekranlama kalkanı yokken ve varken aynı noktada ölçülen elektrik alan genliğini göstermektedir. Yüksek SE değerleri iyi ekranlama etkinliğini göstermekte, negatif SE ise rezonans yani ekranlamadan çok işaretin kuvvetlenmesini göstermektedir [6, 7, 8].
2. Elektromanyetik Kirlilik Yalıtımı
Elektromanyetik kirliliğe karşı ekranlama özelliğine sahip yalıtım malzemelerinin, iyi elektrik iletkenliği ve yüksek manyetik geçirgenliğinin olması gerekmektedir. Elektriksel iletkenlik, elektromanyetik dalgaların, malzeme içerisine nüfuzunu en aza indirmek için gerekirken; manyetik geçirgenlik, manyetik enerjiyi ısıya dönüştürmek için gerekmektedir.
Elektrik iletkenliği yüksek olan malzemeler, 300 MHz ve üzeri frekanslarda, elektromanyetik ekran olarak davranmaktadırlar. Bu malzemeler, elektrik bileşeni E ve manyetik bileşeni H’yi eşit olarak azaltmaktadırlar. 30 MHz ve altındaki frekanslarda, manyetik bileşen H’nin azaltılması zorlaşmaktadır ve ferro-manyetik malzemeler kullanılması zorunlu olmaktadır [4, 8].
2.1. Klasik Malzemeler
Elektromanyetik ekranlamada kullanılan klasik malzemeler; metal levha, metal ağ, metal köpüğü olarak sıralanabilir. Bu tip malzemeler; radyo dalgaları, görünür ışık, elektromanyetik ve elektrostatik alanların etkisini azaltmaktadır.
Geleneksel olarak metaller, kalkanlama malzemesi olarak kullanıla gelmiştir. Ancak, pahalı ve ağır olmaları, zamanla oksitlenmeye ve korozyona uğramaları, işlenmelerinin zor olması ve ısıl uzamalarının yüksek olması nedeniyle günümüzde tercih edilmemektedirler [4, 6].
2.2. Kompozit Malzemeler
Kullanım amacına yönelik olarak her biri farklı, iyi özellikteki iki veya daha fazla malzemenin en iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da bileşenlerin hiç birinde tek başına mevcut olmayan yeni bir özelliği ortaya çıkarmak amacıyla karıştırılması veya belli bir düzende bir araya getirilmesi ile elde edilen üstün özelliklere sahip malzemeler kompozit malzeme olarak adlandırılır. Kompozit malzemeler mikroskobik açıdan heterojen özellik göstermekte ancak makroskobik açıdan homojen bir malzeme gibi davranmaktadır.
Elektromanyetik kirliliğe karşı ekranlamada kompozitlerin kullanımı oldukça yaygındır. Bu tarz kompozitlerin üretiminde sıkça kullanılan iki metot; plastik yüzeyini iletken bir malzeme ile kaplamak ve polimeri iletken bir dolgu malzemesi ile birleştirmek şeklinde belirtilebilir [4, 6].
2.3. Elektro-İletken Boyalar
Elektro-İletken boyalar; nikel, bakır, gümüş veya grafit tozu gibi elektriksel olarak iletken dolgu maddesi ile karıştırılmış akrilik, akrilik-üretan ve üretan reçine gibi yapıştırıcılardan oluşan katı madde içeriğine sahiptir. Elektro-iletken boyanın ekranlama kapasitesi, boyanın kalınlığı ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle fonksiyonel amaçlar için boyayı kalın ve homojen uygulamak önemlidir. Bu boyalar doğru şekilde uygulandığında elektromanyetik kirliliğe karşı etkin bir ekranlama sağlamaktadırlar [4, 6].
2.4. İletken Tekstiller
Farklı işlemler yardımıyla, iletkenlik özelliği kazandırılan tekstil yüzeylerinin elektromanyetik kalkanlama malzemesi olarak kullanılması ile ilgili yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Tekstil yüzeylerine uygulanan işlemler;
- İletken malzemeyi kumaş ya da lif üzerine kaplama işlemi; kimyasal kaplama, galvanik spreyleme, iyonik kaplama, vakumla kaplama, püskürtme ya da metal folyo bağlama,
- İletken katkı malzemelerini; siyah karbon, karbon lifi, karbon nanotüpleri, metalize edilmiş lifler, metal lifler (paslanmaz çelik, Al ve Cu), metal tozlar, yada pullar (Al,Cu,Ni,Ag) ve grafit gibi yalıtkan sentetik liflere ekleme ile iletken lifler ya da metal lif takviyeli iplikler veya tekstil yüzeyleri oluşturmak,
- Antistatik yardımcı kimyasalların yüzeye emdirilmesi ve
- İletken polimerlerle yüzeylerin kaplanmasıdır [4, 6].
2.5. Yeni Nesil XPS Köpükler
XPS (Ekstrüde Polistiren) Köpükler; polistiren hammaddesi ve ekstrüzyon yöntemi kullanılarak üretilen yalıtım malzemeleridir. XPS Köpükler, homojen ve kararlı kapalı hücre yapısına sahip olması ve havayı bu hücrelere hapsetmesi sebebiyle, mükemmel ısı yalıtımı sağlamaktadırlar.
XPS köpüklerin, binalarda kullanılmasının sebeplerinden bazıları şunlardır;
- Yaşlanmaz, zamanla özelliğini yitirmez.
- Bina ömrü süresince, sürekli ısı yalıtımı sağlar.
- Buhar kesici gerektirmez.
- Duvarlarda; kabarma, küflenme ve dökülmeyi önler.
- Ufalanma yapmaz ve fire vermez.
- Su almaz.
- Bilinen ısı yalıtımlarından daha ince kullanıldığı için kullanım alanında tasarruf sağlar.
- Isı köprülerine neden olmaz.
Şekil 4. XPS köpüklerin uygulama alanları
Yukarıda bahsedilen üstün özellikleri sebebiyle XPS köpükler, inşaat sektöründe çatı, duvar, döşeme ve diğer özel uygulamalarda kullanılmaktadır. Şekil 4’te XPS köpüklerin binalardaki çeşitli uygulama alanları gösterilmiştir.
Şekil 5. XPS köpüklerin duvar uygulaması
XPS köpüklerin yalıtkan özellikte olması, insan vücudu ve ortamda bulunan cihazlar için zararlı olabilecek elektromanyetik radyasyonun geçmesini sağlamakta ve bu yüzden elektromanyetik kirliliğin önlenmesinde kullanılamamaktadır.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, özel katkılarla güçlendirilmiş XPS Köpüklerin, elektromanyetik kirliliğin önlenmesi için kullanılabileceğini göstermektedir. Piyasadaki benzer malzemelerin; uygulamalarının zahmetli ve maliyetli olması, yalıtımlarının olmaması, pahalı olmaları gibi teknik dezavantajlarının bulunması, XPS köpüklere olan ilgiyi arttırmıştır. Ayrıca Türkiye’de bulunan benzer ürünlerin, yurtdışından ithal edilmeleri, dışa bağımlılığı arttırmakta ve ekonomik dezavantaj yaratmaktadır.
XPS köpüklerin, elektromanyetik kirliliğin önlenmesinde kullanılabilmesi için, matris malzeme olan polistiren polimerinin, elektriksel iletkenliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu amaca yönelik olarak karbon bazlı malzemelerin kullanımı ile ilgili çeşitli araştırmalar yapılmaktadır.
Şekil 5’te, XPS köpüklerin duvar uygulamalarında kullanımı ile ilgili kesit sunulmuştur. Elektromanyetik radyasyon kirliliğinin önlenmesi çalışmalarında da benzer uygulamalar yapılmaktadır [9, 10].
3. Hastanelerde Elektromanyetik Kirlilik Yalıtımı
Günümüzde sağlık ve iletişim teknolojilerinde yaşanan ilerleme, gündelik hayatı kolaylaştırmakla birlikte, bu teknolojilerin özellikle insan sağlığı üzerinde yaratacağı sorunlar ile ilgili yeterli bilinçlenme sağlanamamaktadır.
Hastanelerde, elektromanyetik radyasyon kirliliğine yol açan farklı etmenler bulunmaktadır. Bu kirlilik; hem hastane çalışanlarını hem hastaları hem de ortamda bulunan cihazları etkilemektedir. Ayrıca hastanelerde bulunan ticari sırların saklanması ve bilgi güvenliğinin sağlanması da son yıllarda önem kazanmaktadır.
Elektromanyetik kirliliğin, hastanelerde yarattığı sorunlar ile ilgili yapılan çalışmalarda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
- Sağlık alanında kullanılan teknolojinin gün geçtikçe ilerlemesi, bu teknolojileri kullanan hastanelerde bulunan elektromanyetik radyasyon kirliliğini de arttırmaktadır. Anjiografi, Patoloji, Merkez Laboratuarı ve Radyoloji Bölümlerinde elektromanyetik kirlilik en yüksek düzeydeyken, Genel Cerrahi ve Adli Tıp bölümlerinde en düşük düzeydedir.
- Elektromanyetik radyasyon kirliliği, hastanelerde, gündüz saatlerinde en yüksek değere ulaşmaktadır. Bunun sebebi hastane çalışanları ve hastaların bu saatlerde, yoğun telefon görüşmeleri yapmalarıdır.
- Wi-Fi sistemlerinin olduğu bölgelerde, elektromanyetik radyasyon kirliliğini artmaktadır.
- Hastanede veya yakın konumdaki yerlerde bulunan baz istasyonları, elektrik trafoları vb. elektromanyetik radyasyon kirliliğini artmaktadır [11, 12].
Yapılan araştırmalar göstermektedir ki hastanelerde bulunan elektromanyetik kirlilik, hem çalışanlarda hem de ziyaretçilerde sağlık sorunlarına sebep olmaktadır. Bu sorunların önlenmesine yönelik olarak, özellikle yüksek düzeyde kirliliğin yaşandığı bölümlerde yalıtım yapılmalıdır. Ayrıca ticari sırların ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak elektromanyetik radyasyondan tamamen yalıtılmış odaların oluşturulması gerekmektedir [13, 14].
4. Sonuç
Sağlık alanında ve iletişim sistemlerinde kullanılan teknolojilerin artması, hastanelerde elektromanyetik radyasyon kirliliğine yol açmaktadır. Bu kirliliğin yarattığı; sağlık sorunları ve ekonomik zararların azaltılması, son derece önemli hale gelmiştir. Günümüzde elektro-iletken boyalar, bina yalıtımında yoğun olarak kullanılmaktadır. Fakat boyaların; uygulama zorluğu yaratması, yalıtımlarının olmaması, pahalı olması vb. olumsuz yönleri bulunmaktadır. Bahsedilen olumsuzlukları ortadan kaldırmak için iletken katkılarla güçlendirilmiş XPS köpüklerin kullanımı, son yıllarda popülerlik kazanmıştır [15].
5. Kaynaklar
[1] Karadağ, T., Abbasov, T., “Bir Üniversite Hastanesi Binası ve Çevresinde Elektromanyetik Alan Ölçümleri”, İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü
[2] Ercan Yaman, “Hastane Ortamında Elektromanyetik Alan Etkilerinin ÖlçümYoluyla Belirlenmesi Ve Değerlendirilmesi”, Y. Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011
[3] Hanada, E., “The electromagnetic environment of hospitals: how it is affected by thestrength of electromagnetic fields generated both inside and outside the hospital.”, Ann Ist Super Sanita. 2007;43(3):208-17
[4] Yılmaz, R., “Elektromanyetik Kalkanlama Özelliği Olan Malzemeler”, Electronic Journal of Vocational Colleges, Mayıs 2014
[5] Hakan Er, “3g Cep Telefonlarından Yayılan Elektromanyetik Radyasyonun Akut Ve Kronik Uygulamasının Uyumsuzluk Negativitesine Etkisi Ve Mekanizması”, Doktora Tezi, Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Biyofizik Anabilim Dalı, 2018
[6] S. Geetha, S.,Satheesh K.K.S., Rao, C.R.K.,Vijayan, M.,Trivedi, D.C., “EMI Shielding: Methods and Materials—A Review”, Journal of Applied Polymer Science, Vol. 112, 2073–2086 (2009)
[7] Eren Özüpek, “Elektromanyetik Dalga Engeli Tekstil Ürünleri Üzerine Bir Araştırma: Polimer Kaplama Ve Yüzey –Arayüzeyler İle İlgili Yapısal İncelemeler”, Hacettepe Üniversitesi, Polimer Bilimi ve Teknolojisi Anabilim Dalı, 2018
[8] Palamutçu, S., Dağ, N., “Fonksiyonel Tekstiller I : Elektromanyetik Kalkanlama Amaçlı Tekstil Yüzeyleri”, Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi Cilt: 3, No: 1, 2009 (87-101)
[9] www.dinamik-izmir.com
[10] Yang, Y.,Gupta, M.C., “Novel Carbon Nanotube−Polystyrene Foam Composites for Electromagnetic Interference Shielding”, Nano Lett.,Vol. 5, No. 11,2005
[11] YuChen, Y., Wang Y.,Zhang, H.,Li, X.,Gui, C.,Yu, Z., “Enhanced electromagnetic interferences hielding efficiency of polystyrene/graphene composites with magnetic Fe3O4nanoparticles”, CARBON82 (2015) 67–76
[12] Mustafa N. İLHAN, “Bir Tıp Fakültesi Hastanesinde Elektromanyetik Alan Haritası Çıkarılması Ve Sağlık Çalışanlarında Sağlık Etkilerinin Belirlenmesi”, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008
[13] https://interferencetechnology.com/electromagnetic-interference-in-the-data-center-to-shield-or-not-to-shield/
[14] https://www.faradaycages.com/server-rooms
[15] Gereli, G.,Akdaş, M., “Hastanelerde Elektromanyetik Kirlilik Ve Yalıtımı”, Soğutma Dünyası, 2018, 82, 5-11
Gürhan GERELİ:
1979 yılı İzmir Tire doğumludur. İlk, Orta ve Lise eğitimini Tire’de tamamlamıştır. 1997 yılında Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya bölümünü kazanmıştır. 2001 yılında bölümden mezun olmuş ve aynı yıl Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2005 – 2006 yılları arasında 4. Kolordu Gıda Kontrol Laboratuvarında, Laboratuvar Subayı olarak askerlik görevini yapmıştır. 2007 yılında, bir kimya firmasında Ar-Ge Laboratuvar Kimyageri olarak çalışmıştır. Daha sonra farklı firmalarda Ar-Ge Uzman Araştırmacısı, Ar-Ge Sorumlusu ve Ar-Ge Yöneticisi olarak görevlerine devam etmiştir. 2016 yılından itibaren Dinamik Isı firmasında Ar-Ge Yöneticisi olarak çalışmaktadır. İngilizce bilen Gürhan Gereli, evli ve bir çocuk babasıdır.
Metin AKDAŞ:
1963 Niğde / Havuzlu Köyü doğumludur. Sırası ile Havuzlu Köyü ilkokulundan, Niğde Atatürk Ortaokulundan ve Niğde Endüstri Meslek Lisesinden mezun oldu. Endüstri Meslek Lisesi torna tesviye bölümü bitirdikten sonra 1980 yılında İstanbul Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi Makine bölümüne girdi. Yıldız Üniversitesine dönüşen okulun Mühendislik Fakültesinden 1986 yılında Makine Mühendisi olarak mezun oldu. 1985-86 yıllarında 1,5 yıl, Teknik Ressam ve Satın alma sorumlusu olarak Günpar Makine Ltd.Şti’de görev yaptıktan sonra 1986 ve 87 yılları arasında Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı, Trabzon Ordu donatım Destek Bölüğünde Yedek Subay olarak askerlik görevini tamamladı. Askerlik dönüşü İzmir’e yerleşen Akdaş, mekanik tesisat alanında faaliyet gösteren Marmara Isı Sanayi ve Ticaret A.Ş. işe başladı. Bu firmada 4 yıl süren profesyonel çalışma hayatı süresince, Mekanik Tesisat alanında Satın Alma Sorumlusu, Şantiye Şefi, Proje Müdürü ve Mekanik Tesisat Müdürü olarak çalıştı. Halen 1991 yılında kurucusu olduğu Isıtma, Soğutma, Yalıtım ve Ambalaj Malzemeleri üretimi ve satışı konularında faaliyet gösteren DİNAMİK Yalıtım A.Ş. firmasında Yönetim Kurulu başkanlığını görevini sürdürmektedir.
Gürhan GERELİ / Yüksek Kimyager
Metin AKDAŞ / Makine Mühendisi
Dinamik Yalıtım A.Ş.