K 2025: Döngüsel ambalajın gücü
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Starlinger, K 2025 Fuarı’nda plastik ambalajı geleceğin en sürdürülebilir ambalaj türü hâline getirmeyi hedefleyen vizyonunu ön plana çıkarıyor. 8-15 Ekim 2025 tarihleri arasında Düsseldorf’ta düzenlenecek olan fuarda, Salon 16, Stand B47’de ziyaretçileriyle buluşacak olan şirket, dokuma plastik ambalajlarda kapalı döngü sistemlere yönelik geliştirdiği yenilikçi çözümleri tanıtacak.
Starlinger CSO’su Harald Neumüller, “Plastik ambalaj, geleceğin ambalajıdır. Plastik sorun değil, çözümdür. Vizyonumuz, yenilikçi teknolojilerimizi kullanarak plastik ambalajı en sürdürülebilir ambalaj türü hâline getirmektir. Makinelerimizin son teknoloji tasarımı sayesinde müşterilerimiz, ‘geri dönüşüm için tasarım’ kriterlerine uygun, tek malzemeli plastik ambalajları yüksek kalitede ve düşük maliyetle üretebiliyor” sözleriyle bu vizyonu özetliyor.
Kullanılmış çuvallar yenilerine dönüştürülüyor
Starlinger’in ambalaj konsepti, dokuma plastikten üretilen kuru dökme ambalajlar için döngüsel bir çözüm sunuyor. Bu sistem, big bag‘ler (FIBC’ler) ve çimento ile diğer kuru dökme ürünler için AD*STAR blok/zarf tabanlı valfli çuvallar gibi polipropilenden üretilmiş diğer dokuma çuvalları kapsıyor. 30 yıldır kuru dökme sektöründe kullanılan bu ambalajlar, kağıt ve plastik torbalara karşı dayanıklı ve malzeme tasarrufu sağlayan bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Yüksek kapasitede verimli ve ekonomik
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Tempro basic serisi sıcaklık kontrol cihazları, hassas sıcaklık regülasyonu ve yüksek çalışma konforu gerektiren ve yine de temel ihtiyaçlara odaklanan tüm uygulamalar için uygun maliyetli bir çözüm sunuyor. WITTMANN, K 2025'te, büyük ölçekli tüketiciler için özel olarak geliştirilen ve kalıp şartlandırma için gereken enerji girdisini azaltmaya katkıda bulunan yeni 120 modelini tanıtacak.
120 °C’ye kadar olan uygulamalarda kullanılan tek bölgeli sıcaklık kontrol cihazları, geniş bir basınç aralığında yüksek hacimli akış hızlarına olanak sağlamak üzere radyal çarklı pompalarla çalışıyor. Bu cihazlar, basınç izleme ve gidiş-dönüş hatlarında basınç göstergelerini de içeren otomatik bir dolum cihazı ile donatıldı. Kendi kendini optimize eden mikroişlemci kontrollü sistem, ±1 °C hassasiyetle çalışıyor.
Soğutma hattında yer alan yüksek hassasiyetli, servo step motoru kontrollü oransal valf sayesinde sıcaklık kontrol cihazı, süreçteki dalgalanmalara çok daha hassas biçimde tepki verebiliyor. Akış hızı kademesiz olarak ayarlanabiliyor. Oransal valfin membransız çalışabilmesi, bakım masraflarını azaltırken cihazın ömrünü de uzatıyor. Yüksek hassasiyetli regülasyon ise, uygulamanın enerji verimliliğini artırıyor.
Serinin tamamında öne çıkan yeniliklerden biri ise 3,5 inç TFT-LCD renkli ekran. Bu ekran, önceki yedi segmentli göstergelere kıyasla önemli ölçüde daha net bir görünüm sağlıyor ve sezgisel menü navigasyonu sayesinde cihazların kullanımını daha da kolaylaştırıyor.
WITTMANN, 8–15 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek K 2025’te, 5. Hol, B22 numaralı standında ziyaretçilerine enjeksiyon kalıplama teknolojisi alanında ‘Smart Choices – Smart Savings’ (Akıllı Seçimler, Akıllı Tasarruflar) mottosu altında geniş bir çözüm yelpazesi sunacak. Ziyaretçilere akıllı seçimlerin hem değerli kaynakların korunmasına hem de maliyet tasarrufuna nasıl katkı sağladığı gösterilecek. Grubun genel yaklaşımı olan ‘It’s all WITTMANN’ konsepti doğrultusunda, tüm ürün portföyü fuarda ilk kez ortak bir stantta sergilenecek. Şirket ayrıca The Power of Plastics Forum’da (açık alan E06) ve bir partner şirketin standında da yer alacak.
Nissei ASB, Drinktec 2025’te akıllı PET şişirme makinesini tanıtıyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
PET ve plastik şişirme teknolojileri alanında faaliyet gösteren Nissei ASB Machine Co., Ltd., 15–19 Eylül 2025 tarihleri arasında Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen Drinktec 2025 Fuarı’nda yenilikçi ürünü PF36 Serisi 1.5 kademe enjeksiyon gerdirmeli şişirme makinesini sergiledi.
2020 yılında ilk kez Japonya’da piyasaya sürülen PF36 Serisi, kısa sürede büyük başarı elde ederek ülkedeki içecek üreticilerine 60’tan fazla teslimat gerçekleştirdi. Nissei ASB şimdi bu yüksek verimli, sürdürülebilir çözümünü küresel pazara sunuyor.
PF36 serisi ile akıllı, verimli ve sürdürülebilir üretim
PF36 Serisi, 1-kademe ve 2-kademe PET şişirme teknolojilerinin avantajlarını birleştiren 1.5-kademe bir sistem sunuyor. Bu yapı sayesinde hem alan tasarrufu sağlanıyor hem de üretim süreci daha verimli hale geliyor.
Isı, su ve hava kontrolünde yeni dönem
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
JUMO, ısıtma ve iklimlendirme teknolojilerine yönelik geliştirdiği sensör ve otomasyon sistemleriyle sektöre verimlilik ve sürdürülebilirlik katkısı sağlıyor.
Isıtma ve iklimlendirme teknolojilerinde su, ısı ve hava önemli kaynaklar olarak öne çıkıyor. Bu alanda faaliyet gösteren sistem ve çözüm sağlayıcısı JUMO, HVAC (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme) endüstrisine yönelik sensör ve otomasyon teknolojileri geliştiriyor. Şirketin mühendislik ekibi, ısıtma ve iklimlendirme teknolojileri ile ısı ve soğuk sayaçları için müşteri taleplerine uygun çözümler sunuyor.
JUMO Ürün Müdürü Harald Schuppich, şirketin dijital çözümlerinin kontrol ve ağ bağlantısını mümkün kıldığını ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağladığını belirtiyor.
Isıtma ve iklimlendirme teknolojileri, endüstriyel prosesler ve bina otomasyonunda önemli bir yere sahip. JUMO’nun dirençli termometreleri, sensörleri, transmiterleri ve otomasyon sistemleri, sıcaklık ve basınç değerlerinin güvenilir biçimde izlenmesini sağlıyor.
Dijital dönüşümün merkezinde hızlı haberleşme var
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
CC-Link IE TSN teknolojisi, dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde fabrikaların ihtiyaç duyduğu esnekliği sağlayarak üretim süreçlerini geleceğe hazırlıyor
Dijital dönüşüm yalnızca teknolojik bir değişim değil toplumsal refah, ekonomik kalkınma ve küresel rekabet gücünün yeniden tanımlandığı kapsamlı bir dönüşüm süreci olarak öne çıkıyor. Bugün ulaştırmadan sağlığa, otomotivden kamu hizmetlerine kadar pek çok sektörde dijitalleşme, iş yapış biçimlerini köklü bir şekilde değiştiriyor. McKinsey tarafından yapılan araştırmalar da bu dönüşümün boyutunu gözler önüne seriyor. Yazılım, yarı iletkenler, bulut hizmetleri ve e-ticaret gibi dijital öncüler küresel ekonomik kârın yarısını oluştururken, bu sektörlerin toplam cirosunun 2040 yılına kadar 48 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Dijital dönüşümün sunduğu bu potansiyelden en verimli şekilde faydalanabilmek için endüstrilerin güvenli, hızlı ve esnek endüstriyel ağ altyapılarına ihtiyacı var. İşte tam da bu noktada, Japonya merkezli CLPA (CC-Link Partner Association) tarafından geliştirilen CC-Link IE TSN teknolojisi, üretim hatlarının geleceğe hazırlanmasında kritik bir rol üstleniyor.
Robotik ve veri tabanlı sistemler bir arada
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Sürdürülebilir üretim teknolojilerine odaklanan Tezmaksan, “Odağımız Otomasyon” temasıyla katıldığı WIN EURASIA Fuarı’nda geliştirdiği otomasyon çözümlerini tanıttı. Endüstriyel üretimde verimliliği artırmaya yönelik sistemler, fuar ziyaretçilerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. CubeBOX ailesine eklenen yeni çözümler ile EcoLEAN, WeldingPRO ve Blues RT-W gibi ürünler, işletmelerin dijital dönüşüm yolculuğuna katkı sağlama hedefiyle sunuldu.
28-31 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda yer alan Tezmaksan, üretim teknolojileri alanındaki yeniliklerini katılımcılarla buluşturdu. Fuar süresince hem mevcut sistemlerini hem de yeni ürünlerini tanıtma fırsatı bulan şirketin yöneticileri, otomasyonun sanayideki geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Otomasyon sistemlerinin Endüstri 5.0 yaklaşımına uygun olarak geliştirildiğini belirten Tezmaksan Grup CEO’su Hakan Aydoğdu, dijital fabrikaların ihtiyaçlarına cevap veren bu çözümlerin üretimi daha esnek, sürdürülebilir ve kesintisiz hale getirdiğini ifade etti. Aydoğdu, “Bu teknolojiler yalnızca operasyonel kolaylık değil, aynı zamanda küresel pazarda rekabet avantajı da sağlıyor. Fuar, sistemlerimizi uluslararası ölçekte tanıtmak ve yeni iş birliklerine zemin hazırlamak açısından oldukça değerliydi” dedi.
Robot Teknolojileri Genel Müdürü Serhat Volkan Yılmaz ise fuarda sergilenen sistemlerin özellikle insan kaynağına erişim, maliyet baskısı ve rekabet gibi konularda sanayicilere destek sunduğunu vurguladı. Yılmaz, “CubeBOX ile üretimdeki insan bağımlılığını azaltıyor, EcoLEAN ile yalın üretim anlayışına katkıda bulunuyoruz. WeldingPRO ile kaynak süreçlerini otomasyonla daha güvenli ve verimli hale getiriyoruz. Yapay zekâ destekli Blues RT-W ve CubeBOX IO sistemleriyle ise üretimi anlık olarak izlemek ve yönetmek mümkün hale geliyor” şeklinde konuştu.
Fuarda sunulan çözümler, işletmelerin bugünkü ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda geleceğe hazırlıklı olmalarını desteklemeyi amaçlıyor.
Yenilikçi sensörlere endüstriyel otomasyon dünyasından tam not
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Endüstriyel otomasyon ve emniyet sensörleri alanında dünyanın önde gelen markalarından Telemecanique Sensors, 28-31 Mayıs 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen WIN EURASIA Fuarı’nda büyük ilgi gördü. Bu yıl sektördeki 100. kuruluş yılını kutlayan şirket, fuar süresince sergilediği yenilikçi ürünleriyle ziyaretçilerin ilgi odağında yer aldı.
Geniş ürün gamıyla sektörde global uzmanlık sunan Telemecanique Sensors, fuarda paketleme, malzeme taşıma ve gıda sektörlerine yönelik çözümlerini ön plana çıkardı. Ziyaretçiler, özel olarak tasarlanan demo alanlarında fotoelektrik sensörlerin, nihayet şalterlerinin, basınç sensörlerinin ve IO Link Master çözümlerinin farklı senaryolardaki performansını birebir gözlemleme fırsatı buldu. Özellikle makine verimliliğini artırmaya yönelik geliştirilen sensör çözümleri, fuarda ziyaretçilerin ilgisini çeken ana unsurların başında geldi. Üretimde verimliliği artıran ve sürdürülebilir üretime katkı sağlayan yeni nesil sensörler katılımcılardan tam not aldı.
Cobot destekli etiketleme çözümü
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Sidel, CoboREEL™ ile etiketlemede otomasyonu yeni bir seviyeye taşıyor. Yeni çözüm, 18 bobin kapasitesiyle sektörde öne çıkıyor.
Ambalajlama sektörünün önde gelen firmalarından Sidel, içecek şişeleme hatlarında etiketleme bobinlerinin otomatik yüklenmesini sağlayan yeni çözümü CoboREEL’i tanıttı. Cobot teknolojisiyle desteklenen sistem, 18 bobin kapasitesiyle piyasadaki benzer çözümlerin üç katı kapasite sunuyor.
CoboREEL, etiketleme aşamasında tekrarlayan bobin yükleme işlemini otomatikleştirerek hata riskini ortadan kaldırıyor, üretkenliği artırıyor ve operatörlerin zamanını daha katma değerli işlere ayırmasına olanak tanıyor. Böylece duruş süreleri azalırken, üretim verimliliği yükseliyor.
Sidel Etiketleme Ürün Müdürü Antonio Mancino, “Müşterilerimiz daha az kaynakla daha verimli çalışmanın yollarını arıyor. 50 yılı aşkın deneyimimizle maliyetleri azaltan, kullanımı kolay çözümler geliştiriyoruz. CoboREEL sayesinde operatörler manuel bobin değişiminden kurtularak daha katma değerli işlere odaklanabiliyor. Bu yüksek otomasyon kapasitesi, üretim süreçlerini daha verimli ve sürdürülebilir hale getiriyor. Sidel olarak, müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına uygun yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Yapay zekâ destekli soğuk yolluk sistemleri
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
LSR kalıp uzmanı Elmet, servoelektrik kontrollü nozul iğneleri içeren ve patent süreci devam eden SMARTshot I soğuk yolluk ölçüm ve kontrol sisteminin geliştirme çalışmalarını sürdürüyor. SMARTshot E sisteminin gelişmiş bir versiyonu olan bu yeni konsept, tamamen otomatik başlatma işleviyle öne çıkıyor. Ayrıca, farklı hacimlere sahip gözlerden oluşan aile kalıplarında, ek sensöre gerek duymadan hassas kontrol sağlanabiliyor.
Bu sistem, zaman gecikmeli açma-kapama hareketleriyle kademeli enjeksiyon işlemlerine olanak tanıyor. Ayrıca bazı nozul iğnelerinin kısmen açık bırakılmasıyla, her nozuldan farklı akış hızlarıyla eşzamanlı dolum yapılabiliyor.
SMARTshot E, 2021 Fakuma fuarında tanıtıldığında, sıvı silikon kauçuk (LSR) işleme için geliştirilen ilk tamamen elektrikli servo motorlu soğuk yolluk sistemlerinden biri olarak dikkat çekmişti. Aynı altyapıya dayanan SMARTshot I, yapay zekâ (AI) destekli reoloji tabanlı yeni özellikleriyle enjeksiyon sürecinin kontrol edilebilirliğini daha da artırıyor. Sistem, mevcut SMARTshot E kalıplarına entegre edilebiliyor ve uyumlu enjeksiyon makineleriyle çalışabiliyor. Elmet’in ürün portföyünde ayrıca pnömatik SMARTshot P ve hibrit SMARTshot PE sistemleri de yer alıyor.
Anlık ölçüm ve öğrenme yeteneği
SMARTshot I, gerçek zamanlı reometriyle enjeksiyon işlemi sırasında malzeme viskozitesini ölçebiliyor. Bu sayede sistem, enjeksiyon makinesinin akış hızı, yolluk geometrisi ve iğnedeki kesme kuvveti gibi parametreleri dikkate alarak üretim partileri arasındaki viskozite farklılıklarını tespit edebiliyor. Böylece soğuk yolluk sistemi aynı zamanda bir ölçüm cihazı işlevi görüyor.
Obje dekorasyonu ve kişiselleştirme için inovasyonda yeni nokta
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Mimaki’nin ilk UV DTF (UV ile kürlenebilen doğrudan filme baskı) teknolojisi kullanan baskı makinesi UJV300DTF-75 ve yeni nesil UV boyaları kullanıcılarına yeni uygulamaların ve fırsatların kapılarını açıyor. Doğrudan filme baskı olanaklarını UV baskı teknolojisiyle birleştiren şirket, bu yenilikçi çözümünü ve ürün portföyünü 6-9 Mayıs tarihleri arasında Berlin’de FESPA Global Print Expo’da sergileyecek. Mimaki ayrıca fuarda 50. yıl kutlamalarını başlatacak ve yeni sloganı ‘Sıradışı Baskı’yı duyuracak.
Şirketin sürdürülebilir, enerji tasarruflu UV teknolojisindeki uzmanlığı ile kendini kanıtlamış olan DTF tekstil baskı gücünü birleştiren UJV300DTF-75, daha önce doğrudan UV baskı için uygun olmayan yüzeylere baskıyı mümkün kılıyor. Düz olmayan veya yuvarlak yüzeyler de dahil olmak üzere tüm şekil ve boyutlardaki objelerin dekorasyonları ve tabela-grafik işleri için ideal bir çözüm olarak geliştirilen model, yüksek kaliteli ve kişiselleştirilmiş, dayanıklı baskılar üretilmesini sağlıyor.
Makine, tasarımın doğrudan yapışkanlı bir film üzerine basıldığı, daha sonra makinede bulunan özel silindirler aracılığıyla bir transfer malzemesine aktarıldığı ve sonunda baskının doğrudan objeye uygulandığı bir transfer baskı yöntemi kullanıyor. Hatalı baskı riskini azaltarak, uygulama ve yaratıcılık olanaklarını daha da genişleten bu teknik, şirketin özel donanımı ile elde edilebiliyor. Tescilli silikon film sıkıştırma ruloları ile donatılan UJV300DTF-75, baskı sırasında filmin soyulması veya yapışkanın çıkması gibi sorunları etkili bir şekilde ortadan kaldırarak, istenen kalite ve doğrulukta stabil baskıların alınmasını sağlıyor.
Minimum kullanıcı müdahalesi ile tutarlı ve yüksek kaliteli bir baskı işlemini mümkün kılan yeni çözüm, sahip olduğu Mimaki Çekirdek Teknolojiler ile işlem güvenliğini en üst seviyede tutmayı başarıyor. Otomatik Nozül Kontrol Ünitesi (NCU), Nozül Kurtarma Sistemi (NRS), Boya Sirkülasyon Teknolojisi (MCT) ve Çarpma Önleyici Sensör kullanıcıların başarılı sonuçlar almasını garanti ediyor.
Şirket, fuarda yeni nesil UV boyalarını da tanıtacak. REACH standartlarına uygun ve GREENGUARD Gold sertifikalı ELS-170 ve ELH-100 boya serileri, çevre ve insan sağlığına duyarlı üretim süreçlerini destekliyor. ELS-170 serisi esnek yapısıyla CMYK baskılar için çözüm sunarken, ELH-100 serisi sert yapısıyla beyaz ve şeffaf baskılarda kullanılabiliyor.
Ambalaj hatlarına yönelik endüstriyel sensörler
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Endüstriyel otomasyon uygulamalarına yönelik geliştirilen Leuze Simple Vision serisi, görüntü işleme teknolojilerinde kullanım kolaylığı ve güvenilirliği bir araya getiriyor. Bu ürün grubu, temel varlık/yokluk tespitinden, kod okuma ve optik karakter doğrulama (OCV) gibi daha karmaşık görevlerin yerine getirilmesine kadar çeşitli uygulamalara çözüm sağlıyor.
IVS 108 modeli, basit nesne kontrol uygulamalarında 50 milisaniye gibi sabit bir tepki süresi sunarak, değişken çevresel koşullarda dahi güvenilir performans sağlıyor. Sensör, nesne öğretme yöntemiyle kolayca devreye alınabiliyor, bu sayede üretim hatlarında hızlı kurulum ve azalan operatör müdahalesi avantajı sunuyor.
Kod okuma uygulamaları için tasarlanmış DCR 1048i serisi, 1D ve 2D kodları yüksek güvenilirlikte okuyabiliyor. Çoklu kod okumaözelliği sayesinde birden fazla kodu aynı anda okuyabiliyor. OCV varyantı ise, değişken verilerin (örneğin son kullanma tarihi veya parti numarası gibi) doğru yazılıp yazılmadığını kontrol ederek üretim kalitesinin korunmasına katkı sağlıyor. Bu özellik, özellikle dolum ve paketleme hatlarında kalite kontrolü açısından kritik önem taşıyor.
Çok yönlü kullanım imkânı sunan IVS 1048i modeli, 736 x 480 piksel veya 1440 x 1080 piksel çözünürlük seçenekleri ve değiştirilebilir S-mount lens sistemi ile farklı uygulama ihtiyaçlarına uyum sağlıyor. Bu yapı, okuma mesafesi ve görüş alanı gibi parametrelerin esnek şekilde ayarlanmasına imkân veriyor. Etiket kontrolü, kapak doğrulama ve montaj denetimi gibi uygulamalar için uygun bir çözüm sunuyor.
Tüm Simple Vision sensörleri, TCP/IP, PROFINET, FTP ve SFTP gibi yaygın haberleşme protokollerini destekliyor. Leuze Vision Studio yazılımı ile sensörler, sanal ortamda test edilerek yapılandırılabiliyor, bu da devreye alma sürecini hızlandırıyor ve sistem esnekliğini artırıyor.
Şirket tarafından verilen bilgiye göre, Leuze Simple Vision ürün grubunun, özellikle ambalaj ve dolum sektörlerinde hızlı kurulum, kolay kullanım ve güvenilir performans gereksinimlerine yönelik olarak geliştirildiği belirtiliyor.
Yerli otomasyon sistemiyle global üretimde yeni adımlar
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Türkiye talaşlı imalat sektörünün yurt dışı rekabet gücünü artırma hedefiyle yatırımlarını sürdüren Tezmaksan, yerli üretim belgeli otomasyon sistemi CubeBOX ile üretim hatlarında yeni bir verimlilik anlayışı sunuyor. Makine beslemesinde operatör ihtiyacını azaltan ve yüksek hızlı yükleme-boşaltma yeteneğiyle öne çıkan sistem, kesintisiz çalışabilme özelliğiyle dünya çapındaki üreticilerden ilgi görüyor. Şu ana kadar 44 ülkeye ihraç edilen sistem, özellikle Hindistan pazarında yakaladığı ivmeyle dikkat çekiyor.
“İhracat ağımızı genişletmeye devam edeceğiz”
Hindistan’ın stratejik bir pazar olduğuna dikkat çeken Tezmaksan Grup CEO’su Hakan Aydoğdu, “Hindistan, üretim kapasitesi ve dijitalleşme vizyonuyla CubeBOX için büyük bir potansiyel barındırıyor. Üretim hatlarında verimliliği artırmak isteyen sanayiciler, sistemin sunduğu esnek, hızlı ve ekonomik çözümlere büyük ilgi gösteriyor. Özellikle gece vardiyalarında yüzde 50’ye varan verim artışı sağlayan sistemimiz, Hindistan’daki üreticilerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine doğrudan katkı sunuyor. Gelecek, akıllı üretimden geçiyor. CubeBOX ile yalnızca bugünün değil, geleceğin üretim ihtiyaçlarına da yanıt veriyoruz. Amerika, Polonya, İtalya, Almanya ve Meksika gibi ülkelerde de tercih ediliyoruz. Sistemimiz, Avrupa’dan Asya’ya, Amerika’dan Afrika’ya kadar birçok ülkede güçlü Ar-Ge ve inovasyon altyapımız sayesinde ön plana çıkıyor. Bu kapsamda daha çok yatırım yaparak ve model sayımızı artırarak ihracat ağımızı genişletmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Uyumlu, Ekonomik ve Taşınabilir Yapı
CubeBOX, tek makine uygulamalarında çözüm sunarken; torna, freze ve taşlama tezgahlarıyla uyumlu çalışabiliyor. 28-120 mm çapında ve 150 mm uzunluğa kadar olan parçalarla çalışabilen sistem, aynı zamanda 80x80x150 mm boyutlarındaki küçük parçalar için de uygun bir yapıya sahip. Bir gün içinde devreye alınabilmesi ve özel sistemlere göre yüzde 20 daha ekonomik oluşu, uluslararası pazarda cazip bir seçenek haline getiriyor.
Operatör bilgisi gerektirmeyen kullanıcı dostu ara yüzü, robot programlama bilgisi ihtiyacı duymayan altyapısı ve fabrika içinde kolayca taşınabilen modüler yapısıyla CubeBOX, işletmelere esneklik sunuyor. Robot çalışırken palet değiştirme özelliği ise operatörün zaman yönetimini daha etkin kullanmasına imkân tanıyor. Tüm kontrol üniteleri ve robot markalarıyla tam uyumluluğu sayesinde, hem yüksek üretim hedefi olan sanayiciler hem de kompakt çözümler arayan işletmeler için pratik bir alternatif oluşturuyor.
Küresel pazarlara uyum sağlayan yeni nesil lineer motorlar
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Hareket kontrol ve otomasyon sistemleri alanında faaliyet gösteren Kollmorgen, doğrudan tahrikli lineer motor serisine yeni bir model daha ekledi. 400/480 VAC gerilimle çalışan yeni IC Ironcore DDL motor, orta ve yüksek voltaj uygulamaları için makine üreticilerine daha yüksek performans, çok yönlülük ve kullanım kolaylığı sunuyor.
Yeni motor, 8.211 N'ye kadar sürekli kuvvet ve 13.448 N'ye kadar tepe kuvveti üretebiliyor. Daha yüksek bara gerilimlerinde nominal kuvveti yüksek hızlarda sağlayabilen yapı, ağır yüklerin hızlı ve hassas hareketini gerektiren takım tezgahları, yarı iletken üretimi, pil üretimi ve endüstriyel otomasyon gibi uygulamalarda önemli bir avantaj sağlıyor.
Daha kompakt ve verimli makine tasarımları
Kollmorgen’in yeni IC Ironcore DDL modeli, yüksek voltajlı ortamlarda çalışabildiği için, transformatör kullanımına gerek bırakmıyor. Bu özellik, daha küçük sürücülerin, hafif kablo setlerinin ve dolayısıyla daha kompakt kontrol kabinlerinin kullanımına imkân veriyor. Ayrıca sunulan su soğutma opsiyonu ile sürekli kuvvet çıkışında %40 ila %60 arasında artış elde edilerek, daha küçük motor boyutlarının tercih edilmesi mümkün hale geliyor.
Bu avantajlar sayesinde makine üreticileri daha hafif, daha kompakt ve enerji verimliliği yüksek makineler tasarlayabiliyor. Üstelik bu yenilikler, üretim maliyetlerini azaltırken, sürdürülebilirlik hedeflerine de katkı sağlıyor.
IC Ironcore DDL motor, 230/400/480 VAC gerilim değerleriyle Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'daki pazarların çoğuna doğrudan uyum sağlıyor. UL ve CE sertifikasyonlarının yanı sıra RoHS ve REACH uyumluluğu da sunan motor, uluslararası onay süreçlerini hızlandırıyor.
Kollmorgen’in doğrudan tahrikli lineer motor portföyünün yeni üyesi, AKD® ve AKD2G servo sürücülerle uyumlu çalışarak yüksek hassasiyet ve pürüzsüz hareket imkânı sunuyor. AKD2G çift eksenli sürücüler sayesinde, x/y tabla gibi uygulamalarda iki motorun senkronize kontrolü sağlanarak kontrol kabininde yer tasarrufu da elde edilebiliyor.
Kollmorgen Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü Chris Cooper, yeni modelle ilgili şunları söyledi: "Yüksek voltajlı IC Ironcore DDL'nin eklenmesiyle lineer motor portföyümüzde boyut, güç ve çok yönlülük açısından büyük bir genişleme sağladık. Bu yeni teknoloji, makine üreticilerine küresel pazarda rekabet avantajı kazandırıyor."
Medikal üretimde yeni dönem: Yüksek verim ve enerji tasarrufu
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Medikal sektöründe tıbbi ürünlerin imalatı açısından gerekli steril koşulların oluşturulması kadar üretimin yüksek kapasiteyle gerçekleştirilmesi de büyük öneme sahip. Dünya piyasalarında nümerik kontrol sistemlerinin önde gelen firmalarından FANUC da medikal sektörünün ihtiyacı olan verimi rekabetçi özelliklere sahip Roboshot modelleriyle mümkün kılıyor. Roboshot’ın temiz oda şartlarına uygun çalışma prensibi, üst düzey tekrarlama kabiliyeti ve hassas üretim imkânı, minimum fire sağlıyor.
Günümüzde medikal sektörünün yüksek verimli üretim şartlarına sahip olması için en yenilikçi teknolojilerle desteklenmesi gerektiğini vurgulayan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “FANUC olarak insanlığın yararına olan her projeye, minimum ticari kaygı ve beklenti ile yaklaşıyoruz. Bu da bizi medikal sektörünün çözüm ortağı yapıyor. Bu noktada Roboshot’ın ISO 7 ve ISO 8 standartlarındaki temiz oda şartlarına uygun çalışması, üst düzey tekrarlama kabiliyeti, hassas üretim imkanı ve minimum bakım gereksinimi olan yalın teknolojisi, medikal sektöründeki zorlu birçok projede tercih edilmesini sağlıyor. Yüzde 100 elektrikli plastik enjeksiyon makinesi Roboshot, üstün özellikleri sayesinde gereklilikleri karşılarken yan ekipmanları sayesinde de üretimde standart sağlıyor. Diğer taraftan CNC kontrol sistemine sahip olma özelliğiyle öne çıkan Roboshot sayesinde müşterilerimiz üstün tekrarlama kabiliyeti ve minimum fire ile üretim yapıyor” dedi.
Big bag ve dokuma ambalajlar için sürdürülebilir teknoloji
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Starlinger’in Chinaplas 2025’te sergilediği yeni nesil bant ekstrüzyon ve sarım hatları, big bag çuval üretiminde hem kaliteyi hem de çevresel verimliliği artırıyor.
Starlinger & Co GmbH, bu yılki Chinaplas Fuarı’nda sürdürülebilir ve verimli polipropilen bant üretimi ile gıda temasına uygun geri dönüştürülmüş PET ve poliolefin teknolojilerine odaklandı.
Saatte maksimum 1000 kilograma kadar eriyik işleme kapasitesi ve dakikada 550 metreye ulaşan üretim hızıyla öne çıkan starEX 1600 bant ekstrüzyon hattı, yüksek verimliliği kaynak tasarrufu sağlayan son teknoloji tasarımla bir araya getiriyor. Sistem, kuru dökme ürünler için kullanılan dokuma polipropilen çuvallar ve big bag’ler gibi yüksek performanslı ambalaj uygulamalarına yönelik üstün kaliteli PP veya HDPE/LLDPE bant ip üretiyor. Yalnızca Starlinger tarafından özel olarak geliştirilen ve dünyada benzeri bulunmayan eqoSTRETCH gerdirme ve tavlama gibi makine bileşenleri, enerji tasarruflu üretim ve homojen bant özellikleri sağlarken, eqoCLEAN filtre sistemi ise yüksek oranda geri dönüştürülmüş polipropilenin işlenmesini mümkün kılıyor. Bu sayede, daha sürdürülebilir dokuma PP ambalajların üretimi mümkün hale geliyor.
Daha hızlı ve hatasız montaj süreçleri
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Atlas Copco Endüstriyel Teknik’in, manuel montaj süreçlerinde yaşanan hataları en aza indiren “akıllı vida besleme sistemleri”, üretimde hızlı, güvenilir ve verimli çözümler sağlıyor.
2025 yılında, global hacminin 49,3 trilyon dolara ulaşması beklenen üretim sektöründe, yaşanan aksamaların %80’inin insan hatasından kaynaklandığı göz önüne alındığında, bu hataların önüne geçmek çok daha büyük önem taşıyor.
Çünkü üretim endüstrisinde manuel montaj sırasında yapılan hatalar nedeniyle ürün geri çağırmaları, yüksek miktarda ürün iadesi, yeniden işleme maliyetleri, kritik bileşen arızaları, uçuş veya sürüş güvenliği gibi çok fazla risk oluşuyor. Ürünün kalitesi üzerinde olumsuz etkiler de yaratan insan kaynaklı bu hataları, otomatize edilmiş süreçler ile önlemek mümkün.
KOBİ’lere yalın üretim imkânı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
IAS’den model fabrikalara teknoloji desteği
Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri (Model Fabrikalar), üretimde verimliliğin artırılması ve dijital dönüşüm sürecinin hızlandırılması amacıyla hayata geçirilmeye devam ediyor. Model fabrikalarda, gerçek bir üretim ortamında, deneyimsel öğrenme teknikleri kullanılarak, verimlilik temelli dönüşümün öğretilmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlayan eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi amaçlanıyor. IAS de bu model fabrikaların dört tanesinde Ankara, Kayseri, Konya, Bursa’da hayata geçirdiği dijitalleşme projeleri ve teknoloji eğitimleri ile ülkemizin dijital dönüşümüne katkı vermeyi sürdürüyor.
Türkiye’de model fabrika alanındaki çalışmalar 2015 yılında TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda başlatıldı. İlk etapta, ulusal ve uluslararası fonlar aracılığıyla Adana, Ankara, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin ve Samsun’da olmak üzere on adet model fabrika hayata geçirildi. Bu model fabrikalara ek olarak Denizli, Kocaeli, Malatya, Tekirdağ ve Trabzon’da da model fabrika kurulum çalışmaları devam ediyor. İşletmelere dönüşüm yolculuklarında rehberlik eden model fabrikaların çalışma odağını yalın üretim, eğitim ve danışmanlık oluşturmakla birlikte dijital dönüşüm alanında faaliyet gösterebilmeleri için de altyapı ve insan kaynağı geliştirme çalışmaları da yürütülüyor.
Hexagon dijital gerçeklik platformu Nexus’u üreticilerin kullanımına sundu
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Kaliteyi ölçmek ve geliştirmek için geliştirdiği üstün teknolojilerle üretim ekosistemini şekillendirirken, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir geleceğe odaklanan Hexagon, dijital gerçeklik platformu Nexus’u üreticilerin kullanımına sundu. Hexagon ve üçüncü taraf ekosistem araçlarını bir araya getiren platform, üreticilere verimlilik artışı, maliyet avantajı ve kalite iyileştirmesi sunan gelişmiş çözümler sağlıyor. Hexagon Türkiye ve Batı Balkanlar Genel Müdürü Koray Alpaslan konuyla ilgili olarak, "Nexus, üreticilere verimliliği artırma ve süreçleri dijitalleştirme noktasında güçlü bir altyapı sunuyor. Geleceğin üretim ekosisteminde başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri ekipler arası bağlantıyı ve veri entegrasyonunu sağlamak olacak. Nexus ile üreticilere bu konuda yeni bir perspektif sunuyoruz" dedi.
rPET’ten üretilen bardaklar için ultrasonik çözüm
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Sürdürülebilir gıda ambalajları üretimi, içecek bardakları gibi ürünlerde hala büyük bir optimizasyon potansiyeli sunuyor. Letonya merkezli bir start-up şirketi, bu potansiyeli yenilikçi bir çözümle gerçeğe dönüştürüyor. Şirket, yalnızca geri dönüştürülmüş PET (rPET) kullanarak kahve ve meşrubat bardakları üretmekle kalmıyor, aynı zamanda üretim teknolojisi sayesinde kullanılan köpük rPET'in tek malzeme olarak tekrar tekrar geri dönüştürülebilmesini sağlıyor. Weber Ultrasonics'in ürün özelinde geliştirdiği kaynak çözümü, bu sürece önemli bir katkı sağlıyor.
Kahve veya meşrubat gibi taşınabilir içecekler dünya çapında büyük bir popülerliğe sahip. Ancak bu içecekleri taşırken kullanılan bardaklar hala bir problem teşkil etmektedir. Şimdiye kadar bu bardaklar genellikle plastik veya plastik kaplamayla lamine edilmiş kâğıttan yapılmaktaydı. Bunlar geri dönüştürülemeyen veya sınırlı ölçüde geri dönüştürülebilen ve bu nedenle çoğunlukla çöp sahalarında ya da yakma tesislerinde son bulan malzemelerdir. FORPET projesinin kurucusu ve FORPET Baltic SIA'nın yönetici direktörlerinden biri olan Sergey Nikitenko, bu konuda bir şeyler yapmak istedi. Nikitenko, "Her şey geri dönüştürülmüş polietilen tereftalattan (PET), yani rPET ile gıda endüstrisi için ambalaj üretme fikriyle başladı," diye açıklıyor.
Hijyenik üretim hatları için akıllı sensörler
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Leuze, hijyene duyarlı üretim alanları ve zorlu endüstriyel temizlik süreçleri için ideal olan paslanmaz çelik gövdeli 33C ve 35C serisi sensörlerini tanıttı. Gelişmiş Power PinPoint LED teknolojisi sayesinde bu sensörler, hızlı ve hassas hizalama imkânı sunuyor.
Hijyene duyarlı üretim ve paketleme süreçleri, sensör teknolojisine ilişkin yüksek gereksinimler getirir. Cihazlar sağlam, güvenilir ve doğrudan gıda teması için onaylı olmalıdır. 33C serisi, montaj deliği olmayan pürüzsüz gövdesi sayesinde ambalajlanmamış ürünlerin bulunduğu üretim alanlarında bile gıda, içecek veya ilaç endüstrisindeki uygulamalar için ideal bir çözüm sunuyor. Yüksek mekanik yükler ve yoğun temizlik süreçlerine uygun olarak tasarlanan 35C serisi ise çok yönlülükleri sayesinde gıda sektörünün yanı sıra otomotiv ve makine üretim sektörlerinde de kullanılabiliyor.
Her iki serinin ürün yelpazesinde ayrıca paketleme süreçlerine özel çözümler de yer alıyor. Bunlar arasında cam ve PET algılama için yansıtmalı fotoelektrik sensörler, küçük nesneleri tespit etmek için arka plan bastırmalı sensörler, dinamik referans sensörleri ve plastik filmlerden geçebilen güçlü karşılıklı ışınlı fotoelektrik sensörler yer alıyor. Yeni serinin kompakt tasarımı, Leuze’nin paslanmaz çelik gövdeli 53C ve 55C serisi minyatür sensörlerini de tamamlayıcı nitelikte.
Yeni nesil barkod okuyucu sektöre sunuldu
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
OMRON, gelişmiş görüntüleme, akıllı kod çözme ve ultra hızlı işleme özelliklerini bir araya getiren yeni nesil barkod okuyucusu VHV5-F’yi piyasaya sürdü. Yeni ürün, dahili kod kalitesi izleme özelliği sayesinde her tür kodu, uygulamayı, operatörü ve üretim hattını yüksek performansla destekliyor.
Çok çekirdekli işlem motoru, yapay zeka hızlandırma için NPU (Sinirsel İşlem Birimi), yüksek hızlı sensörler ve gelişmiş X-Mode 6.0 kod çözme algoritmasıyla geliştirilen VHV5-F, kutudan çıkar çıkmaz %99,99 okuma oranına ulaşabiliyor. Akıllı okuyucu, dakikada 4000 parçaya kadar işlem yapabiliyor ve 1200 parçaya kadar doğrulama gerçekleştirebiliyor. Ardışık veri alımı ve paralel işleme sayesinde, en zorlu DPM (doğrudan parça işareti) kodlarını bile gerçek zamanlı olarak eksiksiz bir şekilde çözebiliyor.