plastik-ambalaj.com

Polikarbonat pipet hattı, ekstruder ve proses kontrol sistemi ile donatıldı

Davis-Standard’ın tıbbi uygulamalar için çalışan bir ekstrüzyon sistemi, Şubat ayında Kaliforniya’da düzenlenen Medical Design & Manufacturing (MD&M) West fuarında tanıtıldı.

Fuarın ziyaretçileri, Davis Standard HPE (yüksek performanslı) ekstruder ve yeni DS-XEL proses kontrolü ile donatılmış bir polikarbonat pipet hattını görme fırsatına sahip oldu. Hat ayrıca, her ikisi de şirketin teknoloji ortağı olan Conair Group'tan alt akış ekipmanı ve Zumbach Electronics'in bir OD/ID/Wall ölçü sistemi ile donatıldı. Ayrıca fuar ziyaretçileri, DS-XEL kontrolleriyle birlikte sergilenen 2,5 inçlik (50 mm) bir Davis-Standard Super Blue® ekstruderi, önleyici bakım ve mönitörleme için şirketin bulut tabanlı DS Activ-Check™ platformu hakkında daha fazla bilgi edinebildi.

Geçen sonbaharda tanıtılan DS-XEL, günümüzün üretimi için gerekli olan veri toplamayı ve süreç bilgilerini işlemeyi kolaylaştırmak için yüksek performanslı HMI özelliklerini uyguluyor. İşlemciler, sistem kurulum parametrelerinde yetkisiz değişiklikleri önlemek için yerleşik güvenlikten, çoklu dil desteğinden, işlem alarmı günlüğünden, gerçek zamanlı ve geçmiş veri trendlerinden yararlanabiliyor. Ek olarak, daha iyi bir operatör deneyimi ve gelişmiş bağlanabilirlik için aktif işlevlere görsel olarak önem veriliyor. DS-XEL, Davis-Standard'ın Super Blue® ve HPE ekstrüderlerine yönelik yeni standart kontrolüdür.

Hattı besleyen Davis-Standard'ın HPE ekstrüderin, ¾ inç (19 mm) ila 1 ¾ inç (44 mm) arasında değişen boyutlarda ayarlanabilir dikey veya yatay konfigürasyonları bulunuyor. Şirkete göre, doğrudan akuple motor ve daha az yer kaplama, bu makineyi dar üretim alanları ve temiz oda ortamları için ideal hale getiriyor. HPE, birincil ekstrüder olarak veya bir koekstrüzyon düzenlemesinde tamamlayıcı bir ekstrüder olarak çalıştırılabiliyor. Super Blue®'nun öne çıkan özellikleri arasında bakımının kolay olması, enerji tasarrufu ve yüksek viskoziteli reçineler için artırılmış tork kapasitesi sağlaması yer alıyor. 2 inç (50 mm) ile 4 1/2 inç (114 mm) arasındaki boyutlarda, çeşitli DSB® bariyer vida tasarımları ve üç yıl garanti desteği de veriliyor.

Battenfeld-cincinnati, sürdürülebilir üretim için yeni boru kalıbı geliştirdi

Battenfeld-cincinnati’nin K fuarı standında bu yılın öne çıkan ürünlerinden biri, kolay kullanım ve son derece kısa yıkama süreleriyle kendini gösteren yeni helix II 32-5 VSI 5 katmanlı boru kalıbı oldu.

Boru kalıbı sadece yeni solEX 45NG tek vidalı ekstrudere bağlanmadı, aynı zamanda her ziyaretçinin akış kanallarının ve eriyik dağıtım sisteminin tasarımına yakından bakma şansı elde etmesi için açıkça görülebilir bir şekilde kuruldu.

Sergilenen boru kalıbı, battenfeld-cincinnati'nin, makine mühendisliği uzmanlığının değişen pazar ve müşteri taleplerinin zorluğunun üstesinden nasıl gelebileceğini bir kez daha gösterdiği en yeni nesil sarmal boru kalıplarına ait. Şirkete göre, kolay kullanım ve malzeme kayıplarının en aza indirilmesi, bu yeni ürün hattının geliştirilmesinde en öncelikli hedeflerdi ve bu hedeflere akıllı eylemlerle ulaşıldı.

Normalde her boru kalıbının zaman zaman sökülmesi ve temizlenmesi gerekir. Özellikle daha küçük çok katmanlı kalıplar için bu oldukça sık gerekli olabilir. Bazen işlenecek malzemeler kısa aralıklarla değiştirilir veya malzemeler tortu oluşturma eğilimi gösterir. Bu gibi durumlarda, ekipmanın kolay taşınması hayati önem taşır. Bu husus, yeni boru kalıbının geliştirilmesinde çeşitli önlemlerle dikkate alındı. İlk olarak, münferit bileşenlerin sayısı azaltıldı ve ikinci olarak, hemen hemen tüm bileşenler, maksimum kullanım kolaylığı ve arızaların önlenmesini sağlayan bir koni aracılığıyla ortalandı.

Şirketin diğer bir odak noktası ise akış kanallarını optimize etmeye yönelikti. Buradaki amaç, geçiş süreçlerini olabildiğince verimli hale getirmek için yıkama sürelerini en aza indirmekti. Eşzamanlı bir hedef, borunun tüm çevresi boyunca katman dağılımında yüksek hassasiyet sağlamaktı. Tüm bunlar, birbiriyle en uygun şekilde uyumlu hale getirilmiş birkaç farklı tasarıma sahip eriyik dağıtıcıları birleştirilerek elde edildi. Bu şekilde, beklenecek yıkama süresinin iyi bir göstergesi olan ortalama kalma süresi %50'den fazla azaltıldı.

K'da sergilenen helix II 32-5 VSI kalıbı, 350 kg/saat çıkış kapasiteli, 6 ile 32 mm arasında değişen dış çaplara sahip PE borular için tasarlandı. Kanıtlanmış spiral mandrele, kafes sepetle birleştirilmiş bir spiral dağıtıcıya sahip tüm boru kalıp serisi 15 farklı boyuta sahip. 4 mm ila 3.000 mm arasındaki boru boyutlarını ve 300 ila 3.000 kg/h arasındaki olası ürün çıkışlarını kapsıyor.

Kaynak: battenfeld-cincinnati

Büyük verinin gücünü kullananlar üretkenliğini ve verimliliğini artırıyor

Mitsubishi Electric lityum-iyon pil hücre üretiminde veri odaklı, otomatikleştirilmiş üretim çözümleri sayesinde verimliliğin artırılmasına yardımcı oluyor

Dünyada her geçen gün daha da önem kazanan elektrifikasyon stratejilerinin merkezinde lityum-iyon pil hücreleri yer alıyor. Üstelik bu teknoloji, firmaların iddialı net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan önemli faktörlerin başında geliyor. Lityum-iyon pil hücrelerine yönelik hızla artan talebi karşılamak içinse üreticilerin, belirli çevre ayak izi ve kısa teslim süreleri paralelinde üretimi artırmaları gerekiyor. Veri odaklı, otomatikleştirilmiş üretim çözümleri sayesinde bu hedeflere ulaşmak artık daha kolay hale geliyor.

Elektrikli araçların (EV) sayısı hızla artarken 2021 yılında dünya yollarındaki toplam elektrikli araba sayısı 16,5 milyon oldu. Aynı yıl yeni elektrikli araç satışları, küresel otomobil satışlarının yaklaşık yüzde 10'unu1 temsil eden 6,6 milyonluk yeni bir rekora ulaştı. Geleneksel içten yanmalı karayolu taşımacılığından elektrikli araçlara geçiş, müşteri talebinin yanı sıra iddialı araç verimliliği ve CO2 standartları tarafından destekleniyor. Önde gelen elektrikli araç pazarlarının çoğunda, bu araçların kullanımı 2025 yılına kadar günde 1,6 milyon varil petrolün yer değiştirmesine yol açabileceğinden (iki ve üç tekerlekli araçlar hariç) bu ulaşım araçları karbondan arındırma hedeflerine ulaşmanın anahtarı olarak görülüyor.  

Favori Grup, plastik sektörünün tüm ihtiyacına cevap veriyor

Şirket, 2022 yılı değerlendirme ve 2023 hedeflerini belirlemek üzere  ‘’Yönetim Strateji Zirvesi’’ gerçekleştirdi

“Yeni Nesil Hizmet, Yeni Nesil Tedarikçiniz” mottosuyla plastik sektörünün tüm makine ve donanım gereksinmelerine çözüm sağlayan Favori Grup, 2022 yılını değerlendirme ve 2023 hedeflerini belirlemek üzere “Yönetim Strateji Zirvesi” gerçekleştirdi. Şirketin gerçekleştirmiş olduğu etkinliğe Favori Grup Yönetim Kurulu Üyeleri F. Kerem Yeşilçimen, M. Fatih Beşe, Erhan Gürasi ile birlikte üretim, satış-pazarlama, dış ticaret, teknik servis ve lojistik birim yöneticileri katıldı.

Kompaund sektörüne poex’ten bir ilk

Aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder üreticisi Polimer Teknik, kompaund sektörünün yüksek kapasite ihtiyaçlarına cevap oluşturacak ekstrüder hattını piyasaya sundu. 

Türkiye’de alanında hiçbir üreticinin bulunmadığı 2007 yılında aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder ve ekipmanlarının üretimini yapmak üzere kurulan şirket, poex markasıyla kompaund ve masterbatch sektörüne yenilikler sunmaya devam ediyor. Lokal ve küresel plastik pazarlarının büyümesine paralel kompaund sektöründe de artan kapasite ihtiyaçlarına cevap oluşturan poex T110 aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder, yüksek kapasitesi ile birim üretim maliyetlerini düşürmeyi de vadediyor.

Plast Eurasia İstanbul 2022’de sergilenen poex T110 aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder, 108 mm vida çapına sahip, 570 kW su soğutmalı yüksek verimli Elin motor, Mayr tork limitörü, yüksek çıkış torkuna sahip Zambello redüktörüne sahip. Ayrıca Brabender gravimetrik besleyiciler ve Maag sualtı kesim sistemi ile desteklenen ekstrüder hattı, yüzde 83’e varan mineral dolgu imkanı ve saatlik 2500 kilogramlık üretim kapasitesi ile yükseklik dolgulu kompaund pazarına hitap ediyor.

Bunlarla sınırlı kalmamak üzere, müşterilerine anahtar teslimi üretim hatları kurulumu konusunda da katkı sağlayan Polimer Teknik, firmaların dijitalleşme ve endüstri 4.0 taleplerine de çözüm sunmayı hedefliyor. poex T110 hattına akuple ettiği yenilikçi bakım monitörü, tam otomatik yağlama sistemi ve kullanıcı dostu endüstriyel yazılımı ile kullanıcılarına hem kestirimci bakım hem de minimum üretim kaybı sunuyor.

Şirketin son dönemdeki yenilikçi ürünleri arasında bilimsel çalışmaları destekleyecek 16 mm vida çapına sahip poex T16 Scientific modeli ve bitkisel bazlı proteinlerden hayvansal ete muadil gıda ürünleri üreten poex T50 food ekstrüder hattı bulunuyor. Ayrıca Polimer Teknik, yılların verdiği tecrübe ile, üzerinde çalışılacak malzeme prosesine uygun vida tasarımı ve konfigürasyonu gibi teknik konularda da müşterilerini desteklemeye devam ediyor.

POLİMER TEKNİK

PLASMAQ geri dönüşüm sistemleri 30’uncu yılını kutluyor

Ülkemizde henüz yeni tanınmaya başlayan Portekiz’in önemli plastik geri dönüşüm sistemleri üreticilerinden biri olan PLASMAQ bu yıl 30'uncu yılını kutladı.

PLASMAQ’ın kurucusu ve CEO’su Fernando Lagoa şirketinin geri dönüşüm sektörünün son yıllardaki hızlı büyümesiyle eş zamanlı olarak hedef pazarlarını genişlettiklerini, yıllardır yer aldıkları Portekiz ve İspanya pazarından sonra son beş yılda İngiltere, Singapur, ABD ve Meksika gibi ülkelerdeki önemli üreticilerin tercih edilen ekipman sağlayıcısı olmaya başladıklarını belirterek: “Türkiye de büyük pazarıyla ilgi alanımızda. İlk PlasCompact’lar 2022 yılında çalışmaya başladı. Tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi, tanındıkça ve referanslarımız oluştukça daha fazla Türk müşteriye ulaşacağız” dedi.

Portekiz’in Leiria şehrinde Fernando Lagoa tarafından kurulan PLASMAQ plastik geri dönüşüm ekipmanlarını 1992 yılında üretmeye başladı. 1996’da Portekiz dışındaki ilk müşterilerine ulaşan şirket, 1998 yılında sert plastikler için ilk komple yıkama hattı projesini geliştirdi. 2000 yılında yeni fabrikasına taşındı, 2001 yılında ise LDPE filmler için ilk komple yıkama hattını yaptı. Sonraki yıllarda ürün ve müşteri portföyünü geliştirerek Portekiz ve İspanya’da pazarın öncü firmalarından biri olmayı başaran şirket, 2015 yılında ise yenilikçi film kurutma makinesi PlasCompact’ın ilk versiyonunu geliştirdi.

Şirket 2017 yılında uluslararası pazarlarda satış ağını genişletmeye karar verdikten sonra kısa sürede Doğu Avrupa, Kuzey Amerika, Uzakdoğu ve Afrika’da yeni müşteriler kazanarak büyümesini hızlandırdı. Bugün 2020 yılında genişlettiği fabrikasında beş kıtadaki onlarca müşterisine ekipmanlar sağlamaya devam ediyor.

Plastik geri dönüşüm sürecinde verimliliği artıran 5 ipucu

Ekonomik gelişme ve nüfus artışının yönlendirdiği plastik kullanımındaki artışa paralel olarak; OECD raporlarına göre, küresel plastik atıkların 2060 yılına kadar üç katına çıkması bekleniyor. Plastik geri dönüşüm verimliliğini artırmak, daha fazla plastik atığın değerli geri dönüşüm polimerler olarak üretim hatlarına yeniden kazanılmasındaki önemli etkenlerden biridir. Bu yazımda plastik geri dönüşüm sürecinde verimliliği artıran 5 ipucundan bahsedeceğim.

1. Geri dönüşüm plastiklerin ayrıştırılması

Plastik geri dönüşüm malzemelerini türlerine göre ayrıştırmak ve geri dönüştürülemeyen maddeleri malzemeden ayırmak, verimli geri dönüşüm için ilk önemli adımdır. Bu, plastik geri dönüşüm sürecinin sürekliliğine yardımcı olur ve işlemi kolaylaştırır.

Öte yandan, plastik atıkların nemden ve kirleticilerden mümkün olduğunca uzakta depolanması, malzeme kaybının önlenmesine ve nihai granül kalitesinin artırılmasına yardımcı olur.

Plastik geri dönüşüm aşamaları nelerdir?

Plastik, ilk olarak 1860 yılında Alexander Parkes tarafından keşfedilmesiyle birlikte, kendine geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Hatta son yıllarda alınan tedbirler ışığında bir düşüş yaşasa da yine çok yakın bir tarihe kadar plastik ürünleri dünyada yılda 80 milyon tonlara kadar büyüyen bir yere sahiptir ve bu da dünya için kötü bir geleceğin oluşmasına sebep olabilmektedir. Çünkü plastik, çöpe atıldığında çürümez, paslanmaz, çözünmez ve bozulmaz bir yapıdadır. Suyu ve toprağı kirletmesinin yanında yıllarca doğada birikerek sudaki canlılara zarar vermekte hatta ölümlerine bile neden olabilmektedir.

Bu nedenle, doğada biriken bu plastiklerin bertaraf edilmesi gerekmektedir. Cam, metal, plastik ve kağıt/karton gibi değerlendirilebilir atıklar çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçirilerek yeni bir hammaddeye veya ürüne dönüştürülebilmektedir. Bu atıkların birtakım işlemlerden geçirildikten sonra ikinci bir hammadde olarak üretim sürecine dahil edilmesine ise geri dönüşüm denmektedir.

Plastiklerin geri dönüşümünün sağlanması için gerekli birtakım aşamalar bulunmaktadır. Bu aşamalar ise kısaca şöyledir;

•Plastiğin kesimi ve kırılması

•Plastik yıkama ve kurutma

•Plastiğin besleme kazanına transferi

Starlinger atık HDPE ve PP geri dönüşüm hattı

Avusturya merkezli Starlinger Recycling Technology, atık HDPE ve PP geri dönüşüm hatlarının Tanrıkulu Şirketler Grubu tarafından devreye alındığını duyurdu. Şirketin Kocaeli Başiskele’deki geri dönüşüm tesisinde kurulan yeni hat, 2022 Eylül ayı ortasından itibaren üretime başladı.

Starlinger’in yüksek vakumlu özel gaz alma üniteli recoSTAR dynamic 215 C-VAC makinesi, saatte 2 ton yüksek kaliteli plastik granül üretim kapasitesiyle, yıkanmış HDPE ve PP şişe kırıkları işleyebiliyor. Hattın donanımında, girdi malzemeyi etkili bir biçimde kurutup homojen hale getirerek ekstrüzyona hazırlayan SMART Feeder (akıllı besleme) bulunuyor.

Starlinger recoSTAR dynamic geri dönüşüm hatlarının, kirlenmiş ve yüksek oranda nemli, kullanılmış plastik atıkların işlenmesi için tasarlandığını belirten Starlinger Geri Dönüşüm Teknolojisi Ticari İşler Müdürü Paul Niedl makineleri ile ilgili şunları söyledi: “SMART Feeder’ın incelikli tasarımı, nem seviyesi yüksek malzemelerin geri dönüşümüne imkan sağlamaktadır. Starlinger’in malzemeyi ideal nem ve ısıya taşıyan Dinamik Otomasyon Paketi ile, makine kapasite düşüşü yaşamadan devamlı maksimum verimlilikte çalışmaktadır. Özel olarak geliştirilen C-VAC gaz alma ünitesi, kademeli yapısıyla malzeme içerisindeki istenmeyen gazları ana ekstrüderden sonraki ikinci ektrüderde eriyik yüzeyini %300 kadar genişleterek etkili bir biçimde gidermektedir.”

Futurapet: "Sesotec, geri dönüşüm malzemeleri ayırma ve analizinde çözüm ortağımızdır"

İstanbul merkezli Engin Grup, son yıllarda Türkiye ve Kafkas bölgesi için kozmetik ve ev ürünleri pazarlama ve dağıtımında aktif olan çeşitli grup şirketleri kurmuştur. 2020 yılında Futurapet'in kurulması, Engin Grup'un taahhüt ettiği değerler olan sürdürülebilirlik ve çevrenin korunmasına yönelik mantıklı bir adımdı. Plastik ürünlerin geri dönüşümü, geri dönüşüm döngüsünü tamamlama ve çevre üzerindeki zararlı etkileri azaltma ile beraber sürdürülebilir üretimin başka bir yapı taşıdır. Futurapet, state-of-art ayıklama (sorter) teknolojisine sahip fabrikasında plastik atıkları geri dönüştürüyor. Elde edilen ikincil hammaddeler ise plastik işleme sanayine iade edilmektedir.

Saf PET'in güvenilir üretimi

Futurapet kurulduğunda, Genel Müdür Oğuz Engin ve ekibi, yüksek kaliteli son ürünleri verimli bir şekilde sunan yenilikçi çözümler arıyordu. Çok çeşitli yeni ürünler için yalnızca tek çeşit rPET kullanılabilir, böylece kaynaklar ve çevre korunur.

Otomotiv endüstrisinde verimli ve akıllı üretim

Mitsubishi Electric, otomotiv sektörünün kalkınması için ileri teknolojiye sahip çözümler sunuyor

Otomotiv üretim tesislerinde birçok farklı araç modelinin karma üretimine cevap verilmesi, üretim hızının ve kalitesinin iyileştirilmesi, işçi güvenliğinin gözetilmesi ve çevreye duyarlı olunması için otomasyon sistemleri hayati derece önem taşıyor. Kalitenin tescil edilmesi ve parçaların doğru çalışıp çalışmadığının test edilmesi gibi birçok ayrıntının öne çıktığı otomotiv sektöründe akıllı otomasyon sistemleri hem karmaşık süreçleri optimize ediyor hem de verimli bir üretim yönetimi sağlıyor. Yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi konusunda inovatif çözümlere imza attıklarını söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, otomotiv sektörü için sundukları özel ek donanım ve yazılımlarla da daha iyi bir performans ve üretim kabiliyeti sağladıklarını ifade etti. 

Plastik granül makinesi geri dönüşümü basit hale getiriyor

Plastik geri dönüşümü Türkiye’de hızlı gelişen sektörler arasında yer alıyor. Profesyonel geri dönüşümcülerin yanı sıra, plastik ürün üreticileri de fabrika firelerini geri dönüştürüp üretimde tekrar kullanmak için geri dönüşüm granül makineleri ediniyorlar. Bu durum, kullanımı kolay ve farklı türde plastik malzemeleri işleyebilen plastik granül makinelerinin önemini bir kere daha gündeme getiriyor.

Bu talebe yanıt olarak operatör dostu ve yüksek performanslı granül hattı geliştirdiklerini belirten POLYSTAR Satış Pazarlama Müdürü Resul Gökpınar makinelerinin özellikleri ile ilgili şu ifadelere yer veriyor, “Repro-Flex plastik geri dönüşüm granül makinemiz kesici kompaktör entegrasyonu ile kesme, ekstrüzyon ve granül kesme adımlarını tek bir makinede birleştirmesiyle, üreticilere ve geri dönüşümcülere istikrarlı ve tek adımlı bir geri dönüşüm avantajı sağlıyor. Bu kesici kompaktör entegreli granül hattı, yüksek kaliteli granüller üretirken malzemenin önceden kesilmesi gerekliliğini de ortadan kaldırıyor. Geniş malzeme işleme yelpazesi, kolay kullanım ile tek adımda geri dönüşüm işlemi, istikrarlı malzeme besleme ve yüksek verim, eş boyutlu ve homojen granüller, fabrikada daha az yer kaplaması, enerji tasarrufu ve yüksek verim sağlaması makinemizin diğer avantajları arasında yer almaktadır.” 

Farklı malzemeler için tek bir granül makinesi

Repro-Flex granül makinesi, fabrika firesi ve tüketici sonrası olmak üzere baskılı-baskısız film ve poşet fireleri, streç filmler, lamineli filmler, çok katlı filmler, yıkanmış ve kurutulmuş hurda film ve poşetler; kırılmış enjeksiyon, şişirme ve ekstrüzyon plastik çapaklar dahil olmak üzere çok çeşitli malzemelerin geri dönüşümünde kullanılabiliyor.

Kesintisiz bir geri dönüşüm için artırılmış otomasyon 

Granül makinesinin kesici kompaktörü ekstrüzyon sürecinden önce döner ve sabit bıçaklarıyla malzemeyi hassas bir şekilde ve kısa sürede küçük parçalar halinde kesiyor, kurutuyor ve yarı ergimiş halde topaklıyor. Homojenize hale gelmiş malzemeyi doğrudan ve otomatik olarak geri dönüşüm ekstruderine besleyerek, yüksek verim için gerekli olan istikrarlı beslemeyi sağlıyor.

Kafadan kesme granül kesim sistemi plastik eriyiği kalıp kafası yüzeyinde yuvarlak ve eş boyutlu olarak kesiyor. Otomatik granül kesme hızı ayarı granüllerin hep aynı boyutta kesilmesini sağlıyor. Yüksek erime indeksine sahip örneğin PP granüllerin birbirine yapışmasını engelliyor. Otomatik bıçak basınç ayarı bıçak ve kafa ömrünü uzatıyor, malzeme firesini önlüyor.

Kısa teslim süresi ve kolay kurulum

Makinelerinin teslim süresi ve yerel servisleri hakkında da bilgiler veren Resul Gökpınar, “Üç POLYSTAR standart film granül makine modelimiz Repro-Flex 85, Repro-Flex 100 ve Repro-Flex 120 (saatte 200kg, 350kg ve 500kg ürün çıktısı) sipariş onayının ardından bir ay içinde Türkiye’ye teslim edilebilmektedir. Makinelerin hızlı bir şekilde kurulabilmesi ve hemen işletme maliyetini düşürmeye başlaması nedeniyle, kısa teslim süresinin Türk film ve poşet üreticileri için çok faydalı olduğu aşikârdır. Siparişin verilmesi ile makinenin teslim alınması arasındaki kısa bekleme süresi de hızlı nakit akışı sebebiyle döviz kurundan kaynaklanan maddi kayıpların önüne geçer. Türkiye’de doğrudan iletişime geçebileceğiniz yerel temsilcimiz bulunmaktadır. POLYSTAR’ın Türk plastik üreticilerine ve profesyonel geri dönüşümcülere sunduğu faydaları öğrenmek ve POLYSTAR plastik geri dönüşüm makinesine sahip bir Türk müşterimizi ziyaret etmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Aynı zamanda, 23-26 Kasım 2022 tarihleri arasında düzenlenecek olan Plast Eurasia fuarında 12’inci salonda yer alan 1201 numaralı POLYSTAR standımızda bizi ziyaret edebilirsiniz” diyerek açıklamalarına son veriyor.

POLYSTAR

Verimlilik ve kârlılık, sürdürülebilirlik ve iklim koruması ile birlikte sunuldu

Sesotec K fuarında, akıllı teknolojilerin üreticilerin, işleyicilerin ve plastik geri dönüştürücülerinin döngüsel ve aynı zamanda yüksek verimli bir şekilde üretim yapmalarına nasıl yardımcı olduğunu gösterdi.

İklim değişikliği, sınırlı kaynakların tükenmesi ve dünya okyanuslarındaki büyük miktarlardaki plastik atıklar, politika, iş dünyası ve bir bütün olarak toplumda önemli endişe alanları haline geldikçe, plastik endüstrisi de artan bir baskı altına giriyor. Döngüsel ekonomi plastik üreticileri, işleyicileri ve geri dönüşümcüleri için çeşitli zorluklar ortaya çıkarırken, aynı zamanda çok sayıda fırsat da sunuyor. 

Önde gelen bir metal algılama, sınıflandırma ve analiz sistemi üreticisi olan Schönberg'den Sesotec GmbH, 19-26 Ekim tarihleri arasında Düsseldorf'ta düzenlenen K ticaret fuarındaki standında "Ekonomi ile Ekoloji" sloganı ile fuar ziyaretçilerinin karşısına çıktı. Böylece şirket, kendisini döngüsel ekonomi, sürdürülebilirlik ve kaynak koruma ile ilgili göze çarpan küresel sorunlara yanıt veren bir sağlayıcı olarak konumlandırdı.

Sesotec Başkan Yardımcısı Dietmar Dieing fuar sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Düsseldorf'taki K fuarı, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve CO2 azaltımı ile ilgili zorlukların çözülmesine yardımcı olan yabancı madde dedektörleri, malzeme analizi ve ayırma sistemlerimizin yapabileceği katkıyı göstermek için mükemmel bir fırsattı."

Plastik Satış Bölümü Sıralama Geri Dönüşüm Grup Direktörü Michael Perl ise, "K ticaret fuarını bütünsel konseptimiz olan 'Ekonomi Ekoloji ile buluşuyor” yaklaşımını sunmak için bu platformu kullanma planımız başarılı oldu. Bu yaklaşım, döngüsel ekonomi, verimlilik artışı, kârlılık ve sürdürülebilirlik gibi acil sorulara yanıt vermenin anahtarıdır" ifadeleri ile açıkladı.

K 2022'de sergilenen SESOTEC ekipmanları şu şekilde sıralandı:

•Kırılmış şişelerin ayrımında kullanılan - FLAKE PURIFIER+

•Malzeme analiz sistemi - FLAKE SCAN

•Pnömatik taşıma hatları için metal dedektörü – GF

•Fireleri tekrar kazanan metal ayırma - RE-SORT

•Ekstrüderler, enjeksiyon kalıplama ve şişirme kalıplama makineleri için metal ayırıcı – PROTECTOR

•Döner ayırma üniteli metal ayırıcı - RAPID VARIO

Sesotec

Türkiye Temsilcisi

SOMPLAST PLASTİK

FANUC'un yenilikçi teknolojileri Plast Eurasia Fuarı'nda yer alacak

Fuarda fabrika otomasyonuna dair yenilikçi teknolojilerle donattığı çözümlerini ziyaretçileriyle buluşturacak olan şirketin standında ayrıca ROBOSHOT’ın optik endüstrisine yönelik lens projesi de sergilenecek.

İmalat sürecine entegre ettiği çok yönlü teknolojilerle fabrika otomasyonuna çözümler getiren FANUC, 23-26 Kasım 2022 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Plast Eurasia İstanbul Fuarı’na katılım gösterecek. Plastik makinelerinden makine yan ve ara sanayi ürünlerine, ham madde ve kimyasallardan ısı kontrol cihazlarına kadar plastiğin alanına giren en yeni ürün ve teknolojilerin sergileneceği fuarda 12’inci salon, 1214 numaralı standında ziyaretçilerini ağırlayacak olan FANUC, plastik enjeksiyon makinesi ROBOSHOT’ın güncel serisi α-SiB ve temiz oda şartlarına tam uyumlu S150iB Medikal Serisi’ni tanıtacak. Optik endüstrisine yönelik lens projesi de sergilenen ürünler arasında yer alacak. 

Plast Eurasia İstanbul’da bu yıl yeniden yer alacakları için heyecan duyduklarını söyleyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “40’ın üzerinde ülkeden 900’e yakın firma ve firma temsilciliğini bir araya getirecek bu fuar sektörümüz adına da değerli bir kazanç. FANUC olarak fuarda tanıtacağımız çözümlerimiz arasında en dikkat çekeni plastik enjeksiyon makinemiz ROBOSHOT’ın en güncel modeli α-SiB olacak. Bir önceki nesil ROBOSHOT modellerine göre hızı ve esnekliğiyle öne çıkan α-SiB modeli, tamamen elektrikli olması sayesinde karbon dengesini iyileştirmek isteyen işletmelere ideal çözüm sunuyor. Yeni seri; kalıp üreticileri, tıbbi teknoloji ve otomotiv mühendisliği gibi önemli sektörlerdeki yüksek hassasiyetli plastik parça üreticilerine hitap ediyor. Ziyaretçilerimizle buluşturacağımız ROBOSHOT S150iB’de ise gıdaya uygun yağlama ‘food grease’ kullanıyoruz. Bu sayede de platin kaplama özel döküm seçeneği ile temiz oda şartlarına tam uyum sağlıyor. Bunun dışında müşterilerimizin olası taleplerini karşılamak adına birçok opsiyon seçeneğini barındıran medikal makinemizde, mengene ünitesine özel vakum temizleme ünitesi de entegre edeceğiz. Bunun yanı sıra CNC kontrol sistemi sayesinde maksimum hassasiyet ve yüksek verimlilik sağlayan ROBOSHOT ile planlamış olduğunuz kusursuz lens ürünlerini sergilemek için sabırsızlanıyoruz. Şeffaf materyaller için tasarlanmış özel lens vida ve kovan teknolojisi ile mükemmel optik üretimi yapılabiliyor” dedi. 

FANUC Hakkında

FANUC, CNC kontrol sistemleri, robotlar, Robodrill (İşleme Merkezi), Robocut (Tel Erozyon), Roboshot (Plastik Enjeksiyon) gibi üretim makineleri için fabrika otomasyonunda dünya çapında faaliyet gösteriyor. Şirket, 1956'dan beri Japonya’nın Yamanaka Gölü yakınındaki Fuji Dağı eteğinde 1,7 milyon metrekarelik fabrikasında, otomasyon endüstrisi için; CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük ediyor. Dünya çapındaki 271 iştiraki ve 8.200'den fazla çalışanıyla hizmet veren FANUC, müşterilerine satış, servis, teknik destek, Ar-Ge ve müşteri hizmetleri alanlarında yüksek kalitede hizmet sunuyor. Geleceğin fabrikasını yaratma hedefiyle dünya endüstrisi için nesnelerin endüstriyel internetini (Industrial IoT-IIoT) tasarlayan ilk firmalardan olan şirket, geliştirdiği FIELD (FANUC Intelligent Edge Link and Drive) uygulaması ve robotları gerçek zamanlı izleme teknolojisi ‘Zero Down Time (ZDT)’ ile fabrika otomasyonuna yön veriyor.

FANUC

Supermaster'ın gelişmiş çift plaka teknolojisi

Merkezi Hong Kong’ta bulunan ve toplam 6 fabrikasıyla Çin ve Tayvan’da üretimlerine devam eden Chen Hsong Group, Supermaster markasıyla uzun yıllardır geliştirdiği ve ürettiği çift plaka teknolojisi ile büyük tonaj enjeksiyon makinelerinde hem Türkiye’deki hem de dünyadaki müşterilerine büyük avantajlar sağlamaktadır. 

700 tondan 6500 tona kadar çift plakalı enjeksiyon makinesi ürün gamı bulunan Chen Hsong, özellikle otomotiv, beyaz eşya ve istif kasa sektörlerinde bu teknoloji ile 30 yıla yakın bir süredir hizmet vermektedir. 

Çift plaka teknolojisi ile sağladığımız önemli avantajlar şu şekilde sıralanmaktadır.

-Yüksek Performans, Düşük Alan

Gelişmiş çift plaka tasarımı ile uzun açar mesafelerinin daha az yer kaplayarak elde edilmesi ile hem performansı hem de fabrika alanlarındaki tasarrufu aynı anda sağlamaktadır. 

Klasik çift plaka teknolojilerinin aksine, uzun yıllardır geliştirilen ve Japon uzmanlar ile beraber yaratılan bu konsept ile yüksek kararlılık, hassasiyet, performans ve kalıp koruması elde edilmektedir. 

Enjeksiyon makinesinin düzenli bakımı verimli üretimin anahtarıdır

Plastik enjeksiyon makine yatırımları yüksek maliyetlidir. Bu nedenle plastik enjeksiyon makinesinin tam otomatik ve verimli çalışması çok önemlidir. Makinenin her bir parçasının önemi büyüktür. Herhangi bir arıza durumunda üretimin durmasına ve büyük maddi kayıplara neden olur. Bu nedenle plastik enjeksiyon makinesinin düzenli bakımının yapılması verimli bir üretimin anahtarıdır.

Plastik enjeksiyon makinesinin çalıştırılması basit olsa da yüksek otomasyonla makinenin profesyonel kullanımıyla verimlilik yüksek oranda artacaktır. Bu nedenle makinenin doğru kullanımının yanında makine parçalarının düzenli bakımı da çok önemlidir.

Plastik enjeksiyon makine bakımları günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak tam bir plana dayalı olmalıdır. Her aşamada kontrol edilmesi ve bakımı yapılması gereken içerikler ve kategoriler tek tek listelenmeli, ileride yapılacak kontrol ve form doldurma işlemlerini kolaylaştıracak bir kontrol listesi oluşturulmalı ve kaydedilmelidir.

Moretto mini hammadde kurutucuları: küçük ünite, yüksek performans

10.000'den fazla model satış rakamına ulaşıldığı belirtilen Moretto mini hammadde kurutucuları yüksek performansı, kompakt ve parlak tasarımı sayesinde tüm dünyadaki kullanıcıları tarafından en çok beğenilen ürünlerden biri olmaya devam ediyor. Tıbbi ürün, optik ürün, elektronik ve telefon sektörü gibi zorlu sektörlere hizmet veren; karmaşık plastik malzemelerin kalıplanmasında ve teknik polimerlerin işlenmesinde tercih edilen kurutma ünitesi küçük boyutları sayesinde doğrudan proses makinesinin boğazına monte edilebiliyorlar.

Bu seride, belirli özelliklerle ayırt edilen 3 farklı ürün grubunda toplam 9 model bulunuyor. Kullanım kolaylığı ile karakteristik bir ürün olan D TX serisi: Sistem veritabanı tarafından yönlendirilen operatör, cihazı işlenecek polimere ve gerekli üretime göre bağımsız olarak ayarlayabiliyor. Bunun yanı sıra, XD TX serisinde hava akışı ayarı otomatik olarak gerçekleşiyor. İki parametreyi (kurutulacak polimer tipi ve saatlik üretim kapasitesi) basitçe kontrol panelindeki ilgili alana girip hafızaya kaydettikten sonra, kurutucu ünitesi malzemenin kurutma prosesi için gerekli hava akışını otomatik olarak kendi kendine ayarlanabilir bir şekilde yönetiyor. XD XM serisi, medikal ürünlerin ve optik ürünlerin imalatı gibi sektörlerdeki uygulamalarda kullanılabiliyor.

Tam elektrikli enjeksiyon makinesi ile maksimum enerji tasarrufu ve hassasiyet

Plastik enjeksiyon makinesi çalıştırılan tesislerin enerji maliyetlerinin en yüksek maliyet kalemlerinden biri haline geldiği aşikar. Gelmiş olduğumuz noktada eski makineleri çalıştırmak, yeni ve enerji verimliliği yüksek olan makinelere yatırım yapmaktan daha maliyetli hale gelmiştir.

Plastik enjeksiyon makinelerinde son yıllarda yaşanan evrimle birlikte, tam elektrikli makine seçeneklerini değerlendirmek ve enerji maliyetlerinin nasıl azaltılabileceğini öğrenmek üretim maliyetlerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.

Maliyet tasarrufları karşılaştırması

Gelişen teknolojinin yıllar içerisinde kat ettiği yolun neticesinde yeni nesil tam elektrikli enjeksiyon makineleri, eski hidrolik atalarından %80’e kadar daha düşük enerji sarfiyatı yapmaktadır. Optimum enerji tasarrufunun ötesinde, (Toshiba) Shibaura Machine tam elektrikli plastik enjeksiyon makineleri, servo hidrolik ve hibrit alternatifleri ile kıyaslanamayacak teknolojik gelişmeleri ve verimliliği de beraberinde getirmektedir.

DK Serisi çift plaka plastik enjeksiyon makinesi

BOLE, Alman tasarımcılar tarafından geliştirilmiş plastik enjeksiyon makinelerini sektöre yön veren makineler olarak yenilemeye devam ediyor. Türkiye’de Favori Grup tarafından temsilciliği yürütülen markanın sektörde en çok kullanılan modelleri EKH, EKS ve DK serileri olarak sıralanıyor. Her bir serisi farklı özelliklerde, farklı prosesler için çözüm üretebilecek kabiliyette olan bu makineler yeni özellikleri ile dikkat çekiyor. 

Sektördeki çift plakalı enjeksiyon makinelerindeki sıkıntıların farkında olan BOLE, uzun süren Ar-Ge sürecinin sonunda DK serisi çift plaka enjeksiyon makineleri ile kullanıcılarını bu sıkıntılardan kurtaracak bir çözüm üretti. Şirket bu çözüm ile kalıp açma/kapamada karşılaşılan yavaşlığın aksine, kontrol grubundaki bilgi birikimi ile kullanıcılarına üretimlerinde daha hızlı kalıp açma/kapama imkanı sunuyor. 

Genelde çift plaka makinelerde sıkça rastlanan kolon mili kırılması DK serisi makinelerde yaşanmıyor. Kararlı kilitleme yapısı ile de kilitleme somunlarındaki arızaların yaşanmasının önüne geçiliyor. Aralıklı sabit kilitleme somunları sayesinde her dişe eşit yük binmesi sebebiyle de kilitleme somunlarının ömrünün uzun olması sağlanıyor. 

Pompa ve motorların dikey yerleştirilmiş olması ise makinenin daha kompakt bir hal almasına yardımcı oluyor ve daha az yer kaplamasına olanak tanıyor. Hızlı ve sağlam kilitleme sistemi, senkronize itici ile birleşerek üretimin en hızlı şekilde ilerlemesini sağlıyor. Bağımsız yağ sistemi ve soğutma sistemi, besleme boğazı sıcaklık kontrolü, özel enjeksiyon piston dizaynı da DK serisi çift plaka enjeksiyon makinelerinin diğer standart özellikleri arasında yer alıyor.

BOLE

Türkiye Temsilcisi

FAVORİ GRUP

CRX serisi robotlarla performans sorununa hassas çözüm

CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine yönelik yaptığı hamlelerle otomasyon endüstrisinin öncülüğünü üstlenen FANUC, üretime değer katan fikirlerini geliştirerek inovatif atağını sürdürüyor. Teknolojik gelişmeler ve müşteri ihtiyaçları doğrultusunda belirlediği yol haritasıyla ürün gamını çeşitlendiren Japonya merkezli şirket, üretimde yüksek kabiliyetli çözümler üretiyor. Fabrika otomasyonu çözümlerine her gün bir yenisini ekleyen FANUC’un CRX serisi, M-1000iA, DR-3iB/6 ve SR-3iA/U robotları, yüksek teknolojisi ve uzun yıllar sorunsuz parça desteğiyle üretimin her anında işletmelerin yanında oluyor.

Mümkün olan en yüksek çalışma süresini sunacak şekilde tasarlanan CRX serisi robotlar, zor koşullar altında bile güvenilir ve hassas bir şekilde performans gösteriyor. CRX-5iA yeni başlayanlar için sadece fiyat açısından cazip olmakla kalmayıp düşük ağırlığı sayesinde daha önce manuel olarak yapılan görevleri çalışanla birlikte üstleniyor. CRX'in 20 kg ve 25 kg taşıma kapasitesine sahip modelleri ise ağır yükler içeren faaliyetleri gerçekleştirirken çalışanları ergonomik olarak rahatlatıyor. CRX-20iA'nın gücünü makine yüklemesinde kullanırken CRX-25iA ise erişim mesafesi ve taşıma kapasitesi nedeniyle paletleme ve paketleme uygulamalarında üstün performansa imza atıyor. 

Geniş hareket aralığı sayesinde farklı sektörlerin partneri: M-1000iA

FANUC'un seri kinematiğe sahip en büyük robotu olan M-1000iA, hem dikey hem de yatay yönlerde daha geniş bir hareket aralığında çalışıyor. Bu özel hareket kabiliyeti sayesinde çok çeşitli taşıma uygulamalarında yüksek esneklik sunuyor. M-1000iA robotun kabiliyetleri otomotiv endüstrisi ile sınırlı kalmıyor. Kalıp yapımında, dökümhanelerde, tuğla endüstrisinde ve tüm yapı malzemeleri endüstrisindeki yapım aşamasında yeteneklerini kanıtlıyor.

Gıda güvenliği, DR-3iB/6 robotla emin ellerde

FANUC’un ürün gamındaki yeniliklerden birini de delta robot serisinde özellikle gıda endüstrisinde kullanım için paslanmaz çelikten üretilen DR-3iB/6 oluşturuyor. 6 kg taşıma yüküne sahip robot, gıda toplama ve paketleme için tamamen kapalı paslanmaz çelik muhafazaya sahip yapısıyla gıda güvenliğini üst seviyede tutuyor. IP 69K korumalı olarak tasarlanan DR-3iB/6, USDA ve FDA gıda güvenliği standartlarını karşılarken taşıma yükü, hız, menzil ve hijyen açısından robotik gıda işleme için yeni standartları da belirliyor.

SR-3iA/U ile kaçınılmaz “ölü bölge” sorununa son

Tasarımının kazandırdığı avantajla geleneksel zemine monte Scara robotlarında kaçınılmaz olan "ölü bölge" durumunu ortadan kaldıran SR-3iA/U robot da tavana monte edilen hızlı ve hassas yapısıyla şirketin yenilikçi çözümleri arasında sunuluyor. Robotun tasarım ve teknik özellikleri; çeşitli montaj, paketleme ve taşıma uygulamalarında da uygun maliyetli ve yapılandırması kolay bir alternatif haline geliyor. Ölü bölgeden kaçınmak, konveyör bandı üzerine rastgele yerleştirilmiş parçaların takibi gibi uygulamalarda üstün özelliklere sahip SR-3iA/U, çalışma alanı boyunca hiçbir hareket kısıtlamasına takılmadığı için istenen uygulamanın yüzde 100 başarıya ulaşmasını mümkün kılıyor.

FANUC