Thursday, Mar 28th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

Buradasınız: Home Haberler

PAGÇEV Plastik Geri Dönüşüm Ödülleri başvuruları açıldı

TÜYAP ve PAGÇEV Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği iş birliğiyle Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan RePlast Eurasia Plastik Geri Dönüşüm Fuarı, aynı zamanda Türkiye’nin ilk PAGÇEV Plastik Geri Dönüşüm Ödülleri’ne de ev sahipliği yapacak. 7 farklı kategoride verilecek ödüllerin sahipleri, 2-4 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenlenecek RePLast Eurasia Fuarı’nda açıklanacak.

2024 PAGÇEV Plastik Geri Dönüşüm Ödülleri, plastik geri dönüşümünden ham madde ve teknoloji üretenlerin yanında, geri dönüştürülmüş ham maddeden yapılan ürünlerin de ödüllendirileceği bir platform olacak. Ödüller, geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı, ürün tasarımı ve üretim alanında güncel gelişmelere dair fikirler de verecek.

Plastik geri dönüşümü alanında en prestijli ödül olmaya aday PAGÇEV Plastik Geri Dönüşüm Ödülleri için son başvuru tarihi ise 8 Mart 2024 olacak. PAGÇEV; marka sahipleri, üreticiler, perakendeciler, ürün tasarımcıları, ambalaj üreticileri ve tasarımcıları, ham madde tedarikçileri, plastik geri dönüşüm teknoloji üreticileri ve değer zincirinin tamamındaki geri dönüştürülmüş plastik ürün tedarikçilerini prestijli ödüllere katılmaya davet ediyor. Finalistler, 2-4 Mayıs 2024 tarihinde İstanbul Tüyap’ta düzenlenecek RePlast Eurasia Fuarı’nda özel bir alanda yer alacak. Alanında yetkin uzmanlardan oluşan jüri tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda kazananlar etkinlik sırasında yapılacak ödül töreninde açıklanacak.

Plastik geri dönüşüm inovasyonunun temel alanları ve plastiğin döngüsel kullanımına yönelik başlıca piyasa uygulamalarını kapsayan yedi ödül kategorisi şunlar:

• Otomotiv, Elektrik veya Elektronik Ürün

• Yapı ve İnşaat Ürünleri

• Ev ve Eğlence Ürünleri

• Plastik Ambalaj Ürünü

• Ürün Teknolojisinde Yenilik

• Geri Dönüşüm Makinelerinde Yenilik

• Plastik Geri Dönüşüm Elçisi

Plastik Geri Dönüşüm Ödülleri, plastiklerin döngüsel kullanımında yenilikçiliğin ödüllendirilmesi bakımından ulusal bir standardı haline gelecek. Ödüller sektör oyuncularını geri dönüştürülmüş plastiklerin kullanımını daha da arttırmaya ve geri dönüşüm hedeflerine ulaşılmasını hızlandırmaya motive edecek. Ödüle aday gösterilenlerin karşılaması gereken bir dizi kriter arasında; ürünlerin ve yeniliklerin Türkiye’de tasarlanmış, geliştirilmiş veya üretilmiş olması, ürünlerin en az %25 geri dönüştürülmüş içeriğe sahip olması ve tüm başvuruların sürdürülebilirlik,  döngüsel ekonomi ve sıfır atık politikasını teşvik etmesi yer alıyor.

PAGÇEV

Yeni kurşunsuz formülasyonu ile PVC-U sistemleri

GF Hakan Plastik, “Çevresel Kirlenmeye Karşı Önlem Alma” taahhüdü için güçlü duruşunu pazara sunduğu yeni ürünlerle bir kez daha gösteriyor.

GF Hakan Plastik, bünyesinde bulunduğu GF Piping System’in Strateji 2025’de belirlediği sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde ürün portföyünü çevresel etkileri azaltılmış ve katma değeri yüksek sistemlerle geliştirmeye devam ediyor. Şirketin yeni geliştirdiği kurşunsuz stabilizatörlerle ürettiği PVC ürünler de bu sorumluluğun bir sonucunu oluşturuyor.

Şirket tarafından verilen bilgiye göre; PVC boru üretimi esnasında kullanılan stabilizatörler, yüksek sıcaklıklarda ham maddenin işlenebilirliğini kolaylaştırmak, ürünün fiziksel ve kimyasal olarak kararlılığını korumak için kullanılıyor ve çoğunlukla kurşun içeriyor. Ürünlerdeki kurşun, hem üretim sırasında hem de içme suyu borularında zaman içinde suya geçerek insan sağlığına, atık su sistemlerinde ise çevreye zarar verebiliyor. 

GF Hakan Plastik’in iş ortaklarıyla birlikte geliştirdiği, insan sağlığını tehdit etmeyen, çevreci ve toksik unsurlar içermeyen stabilizatörlerle üretilen PVC-U sistemleri, toksik bir unsur barındırmaması açısından çevreye ve insan sağlığına dost ürünler olarak öne çıkıyor. 

Özellikle içme ve kullanma suyunda büyük bir öneme sahip bu ürünler, Avrupa Birliği'nin kimyasalların yönetimi üzerine uygulamış olduğu "REACH" regülasyonuna da uyum sağlıyor.

GF Hakan Plastik’in temiz su sistemlerinden atık su sistemlerine kadar farklı ürün gruplarında kurşunsuz ürünleri bulunuyor.

GF HAKAN PLASTİK

Tezmaksan Sivas’ta “karanlık fabrika” konseptiyle üretim gerçekleştiriyor

Tezmaksan, ilk dönem sabit yatırım tutarı 185 milyon 600 bin TL’ye ulaşan Sivas fabrikasında Ekim ayı itibarıyla robotlu otomasyon sistemi CubeBOX serisinin üretimine başladığını duyurdu. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ve çevresel sürdürülebilirlik prensiplerine uygun olarak LEED Sertifikası alacak şekilde projelendirilen fabrikada hayata geçirdiği Tezmaksan Akademi ile çalışanların ve ilerleyen yıllarda sektöre adım atacak öğrencilerin ihtiyaç duyduğu teknik eğitimleri de karşılayan şirket, İstanbul’daki fabrikasını Ar-Ge merkezi olarak konumlandıracak. Tüm proje ve ürünlerin Ar-Ge merkezinden çıkmasının ardından ise seri imalata geçiş kararı alındığında üretim süreci Sivas fabrikasına devredilecek.

Fabrikadaki mevcut duruma dair bilgilendirme yapan Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu, “İnşaatımızın ilk fazı olan 10 bin metrekarelik bölümün tamamlanmasının ardından Ekim ayıyla birlikte seri üretim şartlarında imalata başladık. Fabrikamızın ikinci fazı olan 18 bin metrekarelik kapalı alanımızın ise temel soketleri atıldı ve inşaatı devam ediyor. Makine parkurumuzda şu an sadece siparişi verdiğimiz ve bu ay tarafımıza ulaşacak köprü tip CNC makinemizi bekliyoruz. Fabrikamızdaki üretim sistemimizi yalın üretim teknikleri kullanarak değer akış çalışmalarına göre, Endüstri 4.0 başlığında karanlık fabrika konseptine uygun olacak şekilde tasarlayıp uyguladık. Standart işleri endüstriyel robotlara, iç lojistiğimizdeki malzeme akışlarını da otonom mobil robotlar (AVR) vasıtası ile gerçekleştiriyoruz. Buradaki amacımız, insan kaynağımızı standart işlerden uzaklaştırıp katma değerli işlerde kullanmak. Biz yüksek teknoloji üreten bir firmayız, dolayısı ile üretim tesisimizi de güncel teknolojiler ve imalat teknikleri ile tasarlayıp hayata geçirdik. Ayrıca fabrikamız ürettiğimiz teknolojinin de bir şekilde showroom’u olacağından ziyaretçilerimiz güncel üretim tekniklerini, otomasyonda gelinen noktaları ve faydalarını görebilecekler” dedi.

2024’ün ilk çeyreğinde CNC üretimi başlıyor

Sivas fabrikasının Tezmaksan’ın mevcut kapasitesi ile mukayese edildiğince yüzde 300 oranında artış gerçekleştireceğini ifade eden Aydoğdu, fabrikaya dair şu bilgileri paylaştı: “Uyguladığımız ve planladığımız üretim sistemleri ileri teknolojiye sahip ve uçtan uca planlama ile yüksek verimliliği ön planda tutacağız. Üretim kapasitemizin yüzde 70’ini otomasyon sistemleri, yüzde 30’unu ise CNC makine imalatı olacak şekilde planladık. Şu aşamada planlarımıza paralel olarak, CubeBOX serisi modellerimizin seri imalatına da başlamış bulunuyoruz. Makine gövdelerini işleyecek tezgâhımız da bu ay sevk edilecek. Onun da kurulumunun tamamlanması ile 2024 yılının ikinci çeyreğinde CNC gövdelerini işlemeye başlayıp CNC üretimine de başlamış olacağız. Şu anda üretim hattımızda çalışan mavi yakalı personel sayımız oldukça kısıtlı, üretim tesisimizde robotlara yer verdik. Hâlihazırda devreye alma çalışmaları süren kalite-ölçüm ve test odamızı da oldukça donanımlı, hassas teknolojik ölçüm cihazları ile donattık. Burayı sadece bizim ürünlerimiz için tasarlamadık, Akredite Kalite Laboratuvarı hedefiyle özellikle yakın coğrafyadaki sanayi kuruluşlarımızın da ihtiyaçlarını karşılayabileceğiz. Bunun yanı sıra fabrikamızdaki tüm çalışma arkadaşlarımız Sivas’tan. Kendilerine ihtiyacı olan tüm eğitimleri verdik, vermeye devam ediyoruz. Ayrıca fabrikamızda Tezmaksan Akademi’miz de hayata geçti. Burada hem kendi personelimizin ihtiyacı olan eğitimleri veriyoruz hem de sanayimizin ve öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu teknik eğitimleri karşılıyoruz” dedi. 

TEZMAKSAN

SGK Brand Solutions Türkiye yapılanmasını tamamladı

Kuruluşu 1850 yıllarına dayanan Matthews International, ülkemizin önemli Marka ve Ambalaj Tasarımı ajanslarından biri olan Paristanbul ve Matris Ambalaj Süreç Yönetimi şirketlerini 2022 Ekim ayında bünyesine katarak sektöre önemli bir gelişim sinyalini verdi.

Matthews International bünyesinde yer alan, 3 önemli global iş kolundan biri olan Marka ve Ambalaj yönetimi konusunda 5 kıtada, 36 ülkede, 7000’den fazla çalışanı ile 1500 üzerinde markaya hizmet vermekte olan SGK Brand Solutions, Türkiye lansmanını 04 Aralık 2023 tarihinde yaptığı organizasyon ile gerçekleştirdi. 

SGK Brand Solutions Başkanı Gary KOHL, Grup Şirketlerinden Saueressig Packaging Kıdemli Başkan Yardımcısı Bünyamin Özyan, SGK Brand Solutions İş Geliştirme ve Büyümeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sharon McGuire, Saueressig Packaging South Başkan Yardımcısı Emre Kahya ve SGK İstanbul Ajans Başkanı Mehmet Çiftci'nin de bulunduğu davete, sektörün öncü isimleri de yoğun ilgi ve katılım gösterdiler.

Etkinlikte söz alan SGK Brand Solutions Başkanı Gary KOHL, Türkiye’nin marka yönetimi ve ambalaj sektörü açısından çok büyük fırsatlar barındırdığının altını çizerken, SGK İstanbul’un büyümekte olan lokasyonlar arasında ön plana çıktığını, merkezi konumu itibarı ile önemli bir yönetim merkezi olacağını belirtti. Yakın gelecek planlarında ise global çerçevede yatırımlarının insan ve dijitalleşme odağında devam edeceğini, SGK İstanbul’un da bu yatırım kapsamına dahil olduğunu vurguladı. SGK Brand Solutions adına bu birleşme sürecinin liderliğini yürüten ve aynı zamanda grup şirketlerinden Saueressig Packaging Global Kıdemli Başkanı olan Bünyamin Özyan ise SGK'in Türkiye’ye yaptığı yatırımın ülkemize ve insanımızın potansiyeline olan güvenini gösterdiğini vurguladı. SGK İstanbul ve Saueressig Türkiye yapılanmasının yaratacağı sinerjinin çok büyük fırsatlar getireceğini belirterek ambalaj üretimi ve yönetimi ile marka çözümlerini bir araya getiren inovatif projelerin kısa sürede hayata geçeceğine olan inancının altını çizdi.

SGK İstanbul etkinlikte, Türkiye’de ambalaj geliştirme süreçlerinin tüm adımlarında, farklı uzmanlık gerektiren hizmetleri artık tek bir çatı altında toplayan ‘’1 SHOP 4 ALL’’ iş modelini tanıttı. Bu kapsamda ambalaj ve marka tasarımından teknik baskı öncesi hizmetlerine, baskı kalıbı üretiminden baskılı malzeme tedarikine, e-ticaret çözümlerinden satış noktası iletişimine kadar birçok hizmet tek muhatap ile hızlı, verimli ve kolay erişilebilir olacak ve SGK Brand Solutions, Türkiye ve bölgesel operasyonlarını tek bir yerel merkezden yöneteceği gibi; lokal markalara da uluslararası know-how ve iş tecrübesini aktarma fırsatını sunacak.

SGK BRAND SOLUTİONS

AB Industries’de üst düzey atama

1996 yılından beri farklı sektörlerde üst düzey yönetici olarak başarılı projelere imza atan ve 2016 yılından itibaren DEPART Genel Müdürü olan Cengiz Tiryakioğlu, AB Industries’in de genel müdürü olarak atandı. Değirmencilik sektöründeki tecrübeleriyle AB Industries’e yeni açılımlar getirmesi beklenen Tiryakioğlu, her iki şirketteki görevlerini eş zamanlı olarak yürütecek.

Üretimde verimliliği artıran çözümler

AB Industries, kurulduğu 2017 yılından beri teknolojisini sürekli yenileyerek, üretim tesislerinin maksimum verimle çalışmasına yönelik lokal ve genel otomasyon sistemleri geliştiriyor. Değirmencilik ve yem sektörü başta olmak üzere, endüstriyel alanlarda faaliyet gösteren tesisler için müşteri istekleri doğrultusunda otomasyon çözümleri sunan şirket; Ar-Ge yatırımları, güçlü mühendislik yeteneği ve inovasyon odaklı çözümleriyle, tesislerde üretim ve enerji kayıplarını minimuma indiriyor. Müşterilerinin beklentilerini eksiksiz bir şekilde karşılamaya yönelik yazılımlar geliştiren şirket, sağladığı 7/24 uzaktan erişim hizmetiyle de üretimde aksamalar yaşanmasının önüne geçiyor.

Alapala Grup bünyesinde edindiği bilgi birikimi ve nitelikli iş gücünün yenilikçi yaklaşımıyla müşterileri için katma değer yaratan AB Industries, global pazarda da adından söz ettiriyor. İş birliği yaptığı dünyaca ünlü çözüm ortaklarıyla birlikte uluslararası alanda iş hacmini artırmaya devam eden şirket, Cengiz Tiryakioğlu yönetimindeki yeni döneminde, ülke ekonomisine daha fazla katkıda bulunmak için çalışmalarını sürdürecek.

ALAPALA GRUP-DEPART

İspak, Şikago’daki konferansa yenilikçi çözümleriyle katıldı

Kibar Holding çatısı altında faaliyet gösteren İspak, 9-10 Kasım 2023 tarihlerinde ABD Şikago’da gerçekleşen 16. Küresel İzolasyon Konferansı’nda yenilikçi ürünleriyle yer aldı. Konferansa 25'ten fazla ülkeden katılım gerçekleşti. Farklı kategorilerdeki çözümlerinin yanı sıra, sürdürülebilir ambalajlarıyla da ilgi gören şirket, konferans kapsamında düzenlenen sergi alanındaki standında ise yerli ve yabancı potansiyel müşterilerini ağırladı.

İspak Satış ve Pazarlama Direktörü Bilge Bostancı, konferansa ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Ambalaj fuarının hemen ardından izolasyon sektörünü bir araya getiren bir başka önemli bir organizasyonda yerimizi alarak, ürünlerimizi global katılımcılara tanıtma fırsatı bulduk. Rekabetin yoğun olarak yaşandığı sektörde köklü bir şirket olarak dünyadaki gelişmeleri her zaman yerinde ve yakından takip ediyoruz. Bu organizasyonlar bizim için güzel fırsatlar yaratıyor” dedi

Her yıl Kasım ayında farklı bir lokasyonda gerçekleşen Küresel İzolasyon Konferansı izolasyon pazarı eğilimlerini, izolasyon sektöründeki teknolojik gelişmeleri ve izolasyon üretimindeki gelişmeleri inceliyor. Konferans alanındaki çeşitli etkinliklerde dünyanın çeşitli yerlerinden gelen üretici ve katılımcıların buluşmalarına olanak sağlanıyor.

İSPAK AMBALAJ

Bak Ambalaj, Ambalaj Sanayi Kongresi’nde yer aldı

Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden Bak Ambalaj'ın sponsorları arasında yer aldığı ve Ambalaj Sanayicileri Derneği ev sahipliğinde düzenlenen II. Uluslararası Ambalaj Sanayi Kongresi, 7-8 Aralık 2023 tarihlerinde başarıyla tamamlandı.

Açılışını ASD Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir’in gerçekleştirdiği bu önemli kongrede, ‘Ambalaj Sanayinin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’nı oluşturma hedefiyle, 13 ülkeden 48 konuşmacı yer aldı ve sektörün önde gelen paydaşları bir araya geldi. Sponsor açılış konuşmacıları arasında Bak Ambalaj Genel Müdürü Mehmet Emin Bozdağ’ın da yer aldığı değerli etkinlik, birbirinden faydalı sunumlara ev sahipliği yaptı. Bakioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Bak Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Enver Bakioğlu’nun, panel açılış konuşması ve moderatörlüğünü üstlendiği “Döngüsel Ekonomi ve Geri Dönüşüm” temalı oturumda ise sürdürülebilirliğe hizmet edecek çok kıymetli konuşmalar gerçekleştirildi.

BAK AMBALAJ-BAKİOĞLU HOLDİNG

Ambalaj sektörü ‘ASD Ambalaj Kongresi’nde buluştu

Ambalaj sektörü, Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (ASD) düzenlediği ‘Ambalaj Sanayinin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’ temalı kongrede, 7 - 8 Aralık tarihlerinde İstanbul’da bir araya geldi. 2 ayrı salonda, toplam 14 oturum gerçekleştirilen kongrede; 13 ülkeden 48 konuşmacı ve 1000’e yakın katılımcı yer aldı. ‘ASD Ambalaj Kongresi 2023 – II. Uluslararası Ambalaj Sanayi Kongresi’ne ASD Başkanı Zeki Sarıbekir ev sahipliğinde, Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) Başkanı Luciana Pellegrino ve çok sayıda davetli katıldı. Kongre kapsamında gerçekleştirilen kapanış oturumunda Zeki Sarıbekir, Ellen MacArtur Vakfı Kıdemli Politika Görevlisi Bahar Koyuncu, Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Gıda ve İçecek İnovasyon Enstitüsü Başkan Yardımcısı, Gıda İşleme ve Paketleme Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Selçuk Yıldırım ve ASD Genel Sekreteri Aslıhan Arıkan konuşmacı olarak yer aldı. 2 gün süren kongre hakkında değerlendirmelerde bulunan Zeki Sarıbekir, “Kongremizde, sürdürülebilir, döngüsel, katma değerli üretim ve ihracat için; ambalaj sanayindeki yenilikleri, sektörün amaçlarını ve geleceğini birlikte değerlendirdik. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını gururla kutladığımız 2023’te böyle bir kongre düzenleyerek, sektörümüzü bir araya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi. 

Sürdürülebilir büyüme için dönüşümü hedefliyoruz

ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalaj sektöründe sürdürülebilir büyüme için çevresel, sosyal ve kültürel dönüşümün hedeflenmesi gerektiğini belirtti. Üretim süreçlerinin kaynak verimliliğini en üst seviyede tutan, sürdürülebilir bir üretim modeli olan döngüsel ekonomi temeli üzerine kurulması gerektiğine vurgu yapan Zeki Sarıbekir, “Gelen müşteri talepleri farklılaşıyor, sadece makinelerimiz değil iş yapış şeklimiz de dijitalleşiyor. Sektörümüzün tüm bunlara ayak uydurması gerekiyor. Amaçlarımızı doğru belirlemeli, geçmişten çıkardığımız derslerle ilerlemeliyiz. Biz de yaşanan değişim ve dönüşümü yakından takip ediyor, bu değişim ve dönüşümü sektörümüzün yakalayabilmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ASD olarak, dünyadaki tüm sanayiler için ortak alan olan ambalaj sektörünün ve ilgili endüstrilerin gelişmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Ülke olarak ambalaj sektöründe dünya çapında çok güçlü bir konumdayız. Mevcut şartlar göz önüne alındığında, ülkemizin coğrafi konumu,  üretim kapasitesi, nitelikli insan gücü ve rekabetçi yapımız da eklendiğinde çok daha büyük potansiyele sahip olduğumuzu görüyoruz. Değişen dünya düzeninde gelecek için kaygılar artıyor. Ambalaj sektörü olarak bu kaygıları minimum seviyelere indirmeyi hedefliyoruz. İşte bu yüzden kongremizin ana temasını ‘Ambalaj Sanayinin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’ olarak belirledik” dedi. 

Yeniden kullanımı ve geri dönüşümü benimsemeliyiz

Kongrenin kapanış oturumunda da yer alan Ellen MacArtur Vakfı Kıdemli Politika Görevlisi Bahar Koyuncu, “Vakıf olarak ‘Yeniden Kullanım Devri’ çağrısı yaptık. Çünkü ‘Küresel Taahhüdün Beş Yılı’ raporumuzdaki son bulgular, yeniden kullanıma doğru kayda değer bir geçiş olmadan, dünya çapında ambalajda işlenmemiş plastik kullanımının 2050’den önce bugünkü seviyelerin altına düşmesinin olası olmadığını gösteriyor. Yeniden kullanımı benimsemek bize plastik kirliliğiyle mücadele etme, doğal kaynaklarımız üzerindeki baskıyı hafifletme ve net sıfıra doğru adımlar atma fırsatı veriyor. Tabii hiçbir kuruluş gerekli değişimi tek başına gerçekleştiremez; bunun için işletmelerin, politika yapıcıların ve finans kuruluşlarının ortak bir çaba göstermesi gerekiyor” dedi. 

Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Gıda ve İçecek İnovasyon Enstitüsü Başkan Yardımcısı, Gıda İşleme ve Paketleme Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Selçuk Yıldırım ise biyo bazlı malzemelerin yok olma sürelerini kısaltmak için çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Ekonomiye katkı sağlayacak olanlar biyo bozunurlar. Onları doğru toplar ve geri dönüşüme kazandırırsak işte o zaman ekonomiye katkı sağlamış oluruz. Daha fazla olumsuz etki yaratmadan ortadan kaybolmaları toplama sistemleri olmayan ya da sistemleri daha tam düzene oturmamış ülkeler için mantıklı olabilir” vurgusu yaptı.

ASD Ambalaj Kongresi 2023, ambalaj sanayi ve sektörü destekleyen üretim dallarını, araştırmacıları ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi. Ambalaj sektörünün ve ilgili endüstrilerin gelişimine katkı sağlamak hedefiyle kongrede sırasıyla; Döngüsel Ekonomi ve Geri Dönüşüm, Ambalaj Baskı Teknolojileri, Ambalaj Malzemeleri ve Sürdürülebilir Üretim, Gıda Ambalajlarında Yenilikler, Ambalajda Kalite ve Güncel Mevzuat, Ambalaj Sektöründe Yeni Çalışmalar, Türkiye'de ve Dünyada Ambalaj Sektörü, Sürdürülebilir Ambalaj Tasarımı ve Pazarlama, Endüstri 4.0 ve Dijitalleşme, Ambalaj Atıklarının Geri Kazanımı oturumları yapıldı. 

Ambalajlı ürün çevreye ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor

Ambalajın içerdiği ürün hakkında bilgi veren; ürünü koruyan, taşıyan ve tüketiciye ulaştıran bir araç olduğunu vurgulayan ASD, tüm paydaşların bütüncül bir yaklaşımla hareket etmesi gerektiğini savunuyor. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerindeki israf edilen gıda ile dünya nüfusunun tamamının doyurulabileceği iddia ediliyor. Kaynaklarımızın sınırlılığı dikkate alındığında; üretimden son kullanıcıya kadar tam koruma sağlayan ambalajlı ürünler özellikle gıdaların hijyenik bir şekilde tüketiciye ulaşmasını mümkün kılıyor. İhtiyacımız olan ambalajın çevreye etkisi düşünülerek üretilmesi gerekiyor. Ambalajlı ürün kullanıldıktan sonra geri dönüşüm sürecine dahil edildiğinde çevreye ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor. ASD, sektörün tüm paydaşlarının desteğiyle geri dönüşümlü çevre dostu ambalajlara odaklanılmasının dünyanın sürdürülebilirliği için önemli olduğunu vurguluyor.

AMBALAJ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (ASD)

Toyo Matbaa Mürekkepleri, Avrasya Ambalaj Fuarı’nda yenilikçi ürünlerini sergiledi

Japonya merkezli Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri, ambalaj sektörünün en kapsamlı fuarlarından biri olan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na katılım gerçekleştirdi. Fuarın ilk gününden itibaren sergilediği yenilikçi ürün grupları ile ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi başaran şirket; basım ve ambalaj üreticilerinin döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmalarına yardımcı olabilecek ürün ve hizmetlerini bu fuarda sergiledi.

Başta Türkiye olmak üzere yurt dışından gelen ziyaretçiler, fuar süresi boyunca Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin deneyimli ekibi ile gerçekleştirdiği toplantılarda metal ambalaj sistemleri, likit mürekkepler ve sheet-fed ofset mürekkeplerinin yanı sıra laminasyon tutkalı, pigment ve yeni çözüm önerileri hakkında da bilgi aldı. Özellikle “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında sergilediği esnek ambalaj yapılarında alüminyumun yerine geçen şeffaf UV-blok kaplamaları için RV-20010 serisi; INGEDE tarafından mürekkepten arındırılabilirlik sertifikasına sahip LP-9000 Toyo Life Premium Food LO/LM tabaka ofset mürekkep serisi ve metal ambalaj iç kaplamalarına yönelik BPA içermeyen, gıda regülasyonlarına uygun ürün serileri ile büyük ilgi gördü.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Stratejik Planlama ve Pazar Analizi Ekip Lideri Pınar Demir Altın “Avrasya Ambalaj Fuarı, sektörün ve bölgenin prestijli fuarlarından biri. Ambalaj ve basım endüstrisi hem ülkemizde hem de dünyada hızlı büyüyen, gelişen sektörlerin başında geliyor. Aynı zamanda hem yıllık ambalaj üretim tonajı açısından hem de yenilikçi ürünler açısından Türkiye pazarda çok iyi konumda. Biz de ambalaj ve basım sektörlerinin tedarikçisi olarak gelişen bu pazarda doğru ihtiyaç ve beklentileri analiz ederek Ar-Ge merkezimizde sürdürülebilir, çevreci ve gıdaya uygun ürünler üretiyoruz. Bu doğrultuda, gıda regülasyonları ile uyumlu tüm ürün serilerimiz ile birlikte “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında geliştirdiğimiz ürünlerimizi Avrasya Ambalaj Fuarı’nda tanıtmış olmaktan oldukça mutluyuz. Son olarak, bağlı olduğumuz Toyo Ink SC Holdings, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şirket ticari unvanını artience şeklinde değiştireceğini duyurmuştur. Bizler de fuar süresi boyunca müşterilerimize ve diğer paydaşlarımıza bu konu hakkında bilgilendirme yaparak, görüşmeler gerçekleştirdik. Toyo Ink Group’un dünyanın dört bir yanındaki insanlara; en ileri teknolojiyi kullanarak çığır açan değerler sunan bir şirkete dönüşme yönündeki güçlü kararlılığı ve dönüşen markamızla, müşterilerimize her zaman olduğu gibi hizmet vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

TOYO MATBAA MÜREKKEPLERİ

Yeşil ekonomiyle dünyadaki ticaret paradigması sil baştan değişiyor

Ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olan plastik endüstrisinin en önemli uluslararası organizasyonu 16. PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongresi, İstanbul’da TÜYAP Palas’ta gerçekleştirildi. Bu yıl ki teması “Döngüsel Plastik Ekonomisinde Yeni Nesil Sürdürülebilirlik” olan kongrede 3 farklı panel yer aldı. “Yeşil Dönüşümün 3 Anahtarı; Yeşil Finansman, Atığa Ulaşmak ve Zihniyet Dönüşümü”, “Yeşil Teknolojiler” ve “Yeşil Dönüşümle İlgili Yasal Düzenlemeler” başlıkları altında yapılan oturumlara katılan yerli ve yabancı panelistler, döngüsel ekonomiye dair gelişmeleri anlattı. Global markalar ve alanında uzman isimlerin konuşmacı olduğu kongrede, dünyada hızla gelişen yeşil ekonomi trendi masaya yatırıldı.

Kongrenin ev sahipliğini yapan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, Avrupa Yeşil Mutabakatının, 2050 yılına uzanan hedefler doğrultusunda dünyada ticaret paradigmasının sil baştan dizayn edildiğini söyledi. Söz konusu amaçlara ulaşabilmek için benimsenen yeni büyüme stratejisinin, iklim değişikliği eksenine göre planlandığını belirten Eroğlu; tedarik zincirinden finansmana, enerjiden ulaştırmaya, ambalajlardan inşaata ve tarım sektörüne uzanan her alanda Yeşil Mutabakatın ayak izlerini görmek mümkün. En önemli pazarımız olan Avrupa’nın, Yeşil Ekonomi ve Yeşil Teknolojiler kapsamında ortaya koyduğu değişim, elbette Türkiye’yi de bağlıyor. Bu kapsamda önemli hale gelen geri dönüşüm endüstrisinde büyüme hızlanacak. Türk Plastik Sektörü için risk ve fırsatlar sunan Avrupa’daki Yeşil Mutabakat; karbon ayak izi yüksek olan ithal ürünleri ek karbon dengeleme bedelleri tahsil ederek adeta cezalandırarak, karbon emisyonu yüksek üretimleri dezavantajlı hale getirip, dünyadaki ticaret paradigmasının değiştiğini açıkça ilan ediyor. Döngüsel ekonomiye entegre olması gereken Türkiye, en büyük pazarı olan Avrupa başta olmak üzere ihracat yaptığı ülkeleri kaybetmek istemiyorsa yeşil dönüşüme uyumlu üretim anlayışına geçiş yapmalı. Lineer ekonominin bittiği, döngüsel ekonominin hüküm sürdüğü dikkate alınarak üretim anlayışında yeniden yapılanmaya gidilmeli” dedi.

RePlast, Türkiye’yi yeşil dönüşümde öne çıkaracak

Yeşil Dönüşüm ve Yeşil Teknoloji ile hızla değişen dünyada geri dönüşüm trendinin yükseldiğini söyleyen Eroğlu, atıkların stratejik ham madde haline geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Küresel ısınmanın had safhaya ulaştığı günümüzde tüm dünya artık petrol türevi ham maddeleri sıfırdan kullanmak yerine daha önce ürün haline gelmiş kaynakları, geri dönüştürerek yeniden kullanmaya yöneldi. Döngüsel ekonomi olarak özetleyebileceğimiz bu süreç hem daha temiz dünya hem de yeni ekonomik kaynak yaratma anlamında önemli. Kullandığımız malzemeleri geri dönüştürerek tekrar kullanmak ülke ekonomileri için geri dönüşüm endüstrisinin büyümesini de beraberinde getiriyor. Geri dönüştürülmüş ham madde, günümüzde petrolden üretilen orijinal ham maddeden daha fazla talep görüyor. Atıklara yönelik bu değişim; bütün dünyayı, geri dönüştürülmüş ham madde ve söz konusu ham maddeyi işleyecek makine-ekipman teknolojisine ulaşmaya sevk ediyor. Dünyada 6, Avrupa’da ise Almanya’dan sonra 2’inci sırada yer alan Türk Plastik Sektörü, geri dönüşüm sektöründe de dünyada öncü olmayı hedefliyor. Bu amaçla PAGEV öncülüğünde kurduğumuz PAGÇEV Yeşil Dönüşüm ve Teknolojiler Derneğimiz, TÜYAP ile iş birliğine giderek RePlast Eurasia Plastik Geri Dönüşüm Teknolojileri ve Hammaddeleri Fuarı’nı gerçekleştirecek. İlki 2-4 Mayıs 2024 tarihlerinde gerçekleşecek fuar; Türkiye’nin, yeşil dönüşümde öncü rolünü devam ettireceğinin ve bu yarışta en önde olmak için iddiasını ortaya koyacağının belgesidir. PAGEV olarak yönetiminde yer aldığımız Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği’nin (EUPC) de desteğini aldığımız ve uluslararası katılımla gerçekleştirilecek fuarımız plastik geri dönüşüm teknolojileri ve ham maddelerinin yeniliklerinin sergileneceği merkez haline gelecek. Dünyadaki yeşil dönüşüm yarışında Türkiye’yi öne geçireceğine inandığımız fuarımızın, sektöre önemli kazanımlar sağlamasını ön görüyoruz. Uluslararası marka haline gelecek RePlast Eurasia Fuarı, Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm konusunda attığı adımları hızlandıracaktır.”

Plastiklerin, yaşamı kolaylaştırdığını da vurgulayan Eroğlu, bu nedenle PAGEV reklam filminde, “Plastiklerin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok, işi çok, geri dönüştürelim” şeklindeki sloganımızla kamuoyunu, sektörümüz hakkında doğru bilgilendirdik, plastik ürünlere yönelik yanlış ve olumsuz algıyı düzeltmeye çalıştık” dedi. 

PAGEV

BYCHEM, yeni TPU ürünlerini tanıttı

80 yılı aşkın tecrübesi ve 120 ülkeye ulaşan küresel operasyonları ile faaliyet gösteren petrokimya distribütörü BAYEGAN'ın bir iştiraki olarak kurulan ve 2019 yılından bu yana Plastifiyan üretimi yapan BYCHEM, plastik endüstrisine dair son teknolojilerin ve gelişmelerin sergilendiği Plast Eurasia İstanbul Fuarı’nda yerini aldı. BYCHEM ekibi çeşitli ülkelerden fuar için gelen temsilcilerle yaptığı görüşmelerde ürünleri hakkında bilgi verdi. Şirketin yeni TPU ve Polyester Poliol çözümleri ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gördü. 

Yeni kategorilere yatırım yaparak, yenilikçi ve doğa temelli çözümler geliştirerek ürün portföyünü genişletme misyonuyla çalışmalarını sürdüren BYCHEM, yeni Termoplastik Poliüretanlar ve Polyester Polioller serisini piyasaya sürdü. Şirket, fuara BYFLEXX Plastikleştiriciler: DOTP I DOA I TOTM, BYFLEXX Termoplastik Poliüretan, Polyester Polioller, TPU Yapıştırıcılar ve E-TPU ürünleri ile katıldı. 

Orta Doğu, Avrupa ve Türkiye bölgesinin önde gelen DOTP üreticilerinden birisi olan şirket, yeni yatırımıyla Türkiye’nin yerli sermayeli en yüksek kapasiteye sahip TPU üreticisi olarak yurt içi ve ihracat pazarlarını hedefliyor. Şirket, Gebkim Organize Sanayi Bölgesi'nde 35.000 m2 alana kurulu yeni tesisinde Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını odağına alarak uluslararası kabul görmüş yönetim ve kalite sistemlerini benimseyerek, global ve sektöre özel standartlara uygun olarak faaliyet gösteriyor. Şirket ayrıca Ar-Ge, endüstri-akademi iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan disiplinlerarası bir yaklaşımla yeşil teknolojilere ve doğa temelli çözümlere odaklanıyor. Ar-Ge faaliyetleri, müşteri taleplerini etkili bir şekilde karşılamak için özelleştirilmiş çözümler sunmayı ve formül ayarlamaları yapmayı amaçlıyor.

Sürdürülebilirlik yaklaşımını “Çevreye saygı” ve “İnsan sağlığına ve güvenliğine saygı” temel ilkelerine dayandıran şirket, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere güçlü lojistik ağını ve çeşitli nakliye yöntemlerini kullanıyor.

BYCHEM

Hopan Plastik, Plast Eurasia’da yer aldı

Plastik sektörüne ithalat-ihracat kaynaklı olarak ham madde satış ve pazarlama hizmeti ile çözümler sunan Hopan Plastik, 22-25 Kasım 2023 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Plast Eurasia İstanbul Fuarı’na katılım gerçekleştirdi. Şirket ürün yelpazesi içinde yer alan Polietilen (PE), Polipropilen (PP), Polistren (PS), Polivinilklorür (PVC) ve Polietilen Tereftalat (PET) ham maddeleri ile ilgili çözümlerini fuar ziyaretçileriyle buluşturdu. 

Fuara katılım amaçları ile ilgili bilgiler veren Hopan Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Mete; “Firmamız yetkililerinin ve grup firmalarımızın uzun yıllar süren başarılı çalışmaları sayesinde plastik ambalaj sektöründe dünya çapında tanınan bir firmayız. Yine pazardaki mevcut müşterilerimizle bir araya gelebilmek ve yeni potansiyel müşteriler ile tanışma imkânı bulabilmek amacıyla sektör fuarlarına katılmaktayız” dedi.

Hem ülkemizdeki hem de dünya pazarındaki mevcut plastik üreticilerine kaliteli ve hızlı ham madde hizmeti sunduklarını vurgulayan Fatih Mete, “Dünya çapındaki ham madde üretici fabrikaları ile kurduğumuz bağlantılarımız sayesinde ithal etiğimiz plastik ham maddeleri sektörümüzdeki yerli üreticilerimizin hizmetine sunuyor ve aynı zamanda yurtdışına ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye genelinde ve dünyanın 80’den fazla ülkesinde potansiyel müşteri portföyüne sahibiz” dedi.

Müşteri profilinin büyük bölümünü plastik poşet, film ve ambalaj ürünleri üreticilerinden oluşturan şirket, aynı zamanda diğer plastik üreticilerine de ham madde tedarik hizmeti sağlayabiliyor.

Ülkemizin bulunmuş olduğu konumdan dolayı dünya üzerindeki birçok ülkeye hızlı lojistik avantajı ile hizmet sunduklarını vurgulayan Fatih Mete sözlerine şöyle devam etti: “Depolarımızda hazır bulunan veya yüklemeye hazır ürünlerimizin yüklenmesinden başlayan gümrük işlemlerinin yapılması, depolanması, müşterilerimize ulaştırılmak üzere gönderilmesi ile devam eden tüm lojistik hizmet süreci firmamız tarafından sağlanmaktadır. Lojistik süreçleri en hızlı şekilde tamamlayarak, üreticilerimizin ham madde ihtiyacını en hızlı şekilde ve doğru zamanda karşılamak için tüm gücümüzle çalışmaktayız. Teslimatı yapılan ürünlerin kullanılmasında yine tecrübe ettiğimiz teknik bilgileri deneyimli teknik ekibimiz sayesinde müşterilerimize aktararak daha verimli ve kaliteli bir üretim süreci olmasına yardımcı oluyoruz.”

HOPAN PLASTİK

Avrasya Ambalaj Fuarı, 75 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırladı

Avrasya coğrafyasında her yıl düzenlenen, alanında en kapsamlı ve en büyük ticaret platformu olan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, 11-14 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı Food-Tech ile eş zamanlı düzenlenen fuar, 1200’ün üzerinde firma ve firma temsilciliğine ev sahipliği yaptı. 120 bin metrekare kapalı alanda 14 salonunun tamamında düzenlenen fuar yoğun ilgi görürken, katılımcı firmalar ve ziyaretçiler dört gün boyunca çok sayıda iş anlaşması imzaladı.

Dört gün boyunca geleceğin çözüm odaklı firmalarının yaratıcı ambalaj çözümlerini ve en son teknolojilerini sergilediği fuara; 122 ülkeden 13.391 uluslararası, Türkiye içinden ise 61.665 ziyaretçi fuarda katılımcı firmalar ile bir araya geldi. Toplam 75.056 ziyaretçiye ev sahipliği yapan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, RX Tüyap tarafından Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) iş birliğinde ve Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (SEPA) destekleriyle düzenlendi.

Türkiye başta olmak üzere, Orta ve Batı Avrupa, Balkan, Rusya, Kafkaslar, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’dan gıda ve gıda dışı tüm endüstrilerin karar vericileriyle buluşma, ticaret hacimlerini ve marka değerlerini artırma ve müşterilerle yüz yüze görüşme fırsatı yakalayan katılımcı firmalar, fuardan son derece memnun ayrıldı. 

RX Tüyap Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Berkan Öner, Türkiye ambalaj sektörünün dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer aldığını ifade ederek, “Avrasya Ambalaj Fuarı bir kez daha bölgesinin en çok tercih edilen ticari platformu olduğunu ispatladı. Sadece bizim hitap ettiğimiz yakın coğrafya değil, Batı Avrupa’nın yanı sıra Amerika ve Latin Amerika'dan da ziyaretçiyi ağırladık. Sürdürebilir büyümeyi sağlamak adına pazarlama faaliyetlerimizi arttırarak devam edeceğiz” diye konuştu. 

Fuar gelecek yıl, 23-26 Ekim 2024 tarihleri arasında her zamanki adresi olan Büyükçekmece, İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

Tetra Pak ve KAPSAM iş birliğiyle gıda sistemlerinin sürdürülebilir dönüşümü vurgulandı

Kamu Politikaları Stratejik Araştırmaları Merkezi (KAPSAM), Tetra Pak iş birliğiyle "Sıfır Atığa Doğru: İnovasyon ile Sorumlu Gıda Üretimini ve Tüketimini Şekillendirmek" adlı sempozyum düzenledi. Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen programda Tetra Pak Asya, Orta Doğu ve Afrika Kamu İlişkileri Direktörü Ferruh Gürtaş, "Küresel Gıda Sistemlerinin Dönüşümüne ve Dekarbonizasyonuna Öncülük Etmek" konulu bir sunum yaptı.

Sempozyumda; yenilikçi atık yönetimi ile gıda atıklarını azaltmaya yönelik çözüm önerileri, yenilikçi ambalaj çözümleri, en iyi uygulamalar, atık azaltan alternatifler, gıda ambalaj tasarımları ve gıda atıklarının yenilenebilir enerji elde etme potansiyeli gibi kritik başlıklar ele alındı. Programda kamu kurumlarının yanı sıra akademisyenler, özel sektör temsilcileri ve medya kuruluşlarından konuşmacılar yer aldı.

İklim değişikliğiyle mücadelede gıda sistemlerinin, enerjiden sonra en kritik ikinci alan olduğuna değinen Tetra Pak Asya, Orta Doğu ve Afrika Kamu İlişkileri Direktörü Ferruh Gürtaş, “Gıda sistemlerinin dönüşümüne sadece gıda kaybı ve israfı ya da gıda güvenliği açısından değil, iklim değişikliği ve çevreye olan etkileri açısından da yaklaşmamız gerekiyor. Tetra Pak olarak gıda sistemlerinin sürdürülebilir dönüşümü için temelde dört tematik alanda çalışmalar yapıyoruz: ‘Sürdürülebilir süt ürünleri üretimine geçişi desteklemek’, ‘yeni gıda kaynaklarına yönelik inovasyonlar’, ‘gıda kaybı ve israfını en aza indirmek’, ‘sürdürülebilir paketleme sayesinde gıdaya erişimi artırmak’. Bu kapsamda gıdanın her yerde erişilebilir olmasını sağlayan, gıda israfının azaltılmasına katkıda bulunan yüksek performanslı gıda işleme teknolojileri ve paketleme çözümleri sunuyoruz. 2030 yılına kadar 2019'a kıyasla kendi gıda işleme süreçlerimizden kaynaklanan gıda kaybını yüzde 50 oranında azaltma konusunda hedefimiz var” ifadelerini kullandı.

Sektör temsilcileri görüşlerini paylaştı 

Ambalaj Makinecileri Derneği Başkanı Saner San, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, Fazla Gıda Pazarlama Lideri Koray Koçer, İSTAÇ Enerji Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Özgür Barışkan, Beyoğlu İlçe Tarım ve Orman Müdürü ve Gıda Yüksek Mühendisi Serap Öztürk, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Eğitim ve Farkındalık Müdürü Hülya Çakır, Onarım Atölyesi Kurucusu Ekin Al, Esmiyor Podcast CEO'su & Kurucu Ortağı Derin Altan, Kokopelli Şehirde Kurucu Ortağı Yasemin Kırkağaçlıoğlu gibi sektör temsilcileri de sempozyumdaki panellerde konuşmacı olarak yer aldı.

Gıdayı dünyanın her yerinde güvenli ve erişilebilir kılmayı taahhüt eden Tetra Pak, 17 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin 14’üne doğrudan katkıda bulunmayı hedefliyor.

Güneş enerjisi sektöründe kararlı büyüme fırsatları

Güneş enerjisi piyasası, özellikle son altı ayda gözlemlenen panel fiyatlarındaki önemli düşüşle yatırımcılar için cazip bir döneme girmiş bulunuyor. Bu düşüş ise, yatırımcılara daha düşük başlangıç maliyetleriyle projelerini hayata geçirme olanağı sağlıyor. 2022 ve 2023 yılı başlarında gözlenen yüksek elektrik fiyatlarına kıyasla bugünkü fiyatlar önemli ölçüde düşmüş olsa da, yatırım maliyetlerindeki düşüş, güneş enerjisi santrallerini hala avantajlı bir yatırım fırsatı olarak ön plana çıkarıyor. Özellikle çatı GES projeleri için, yatırımcıların karşılaştığı geri dönüş süreleri ortalama olarak üç yıla yakın bir zaman diliminde korunmakta, bu da sektördeki dalgalanmalara rağmen güneş enerjisi yatırımlarının cazibesini sürdürdüğünü gösteriyor.

2013 yılından bu yana Türkiye’de güneş enerjisi sektörünün içinde yer aldıklarını ve piyasa dinamiklerini yakından izlediklerini söyleyen Energy Nova AŞ. Yönetici Ortağı Mehmet Uğur: “Sektörün önündeki en büyük engellerden biri finansmanın erişilebilirliğidir. Yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında yaşanan zorluklar, hem girişimcilerin hem de yatırımcıların önündeki en büyük engellerden birini oluşturmaktadır. Bu durum, cari açığın kapatılması açısından hayati önem taşıyan GES projelerinin gelişimini kısıtlamaktadır. Finansmana erişimdeki bu zorlukların aşılması, sektörün sağlıklı büyümesi için elzemdir” ifadeleri ile konunun önemini vurguluyor. 

Müşterilerine finansman süreçlerinde rehberlik ettiklerinin ve destek olduklarının altını çizen Mehmet Uğur projelerinin işleyişi hakkında şu açıklamalarda bulunuyor; 

“Energy Nova olarak, Türkiye’nin önde gelen finans kuruluşlarından Turkcell iştiraki olan Financell ile iş birliği yapmaktayız. Bu partnerlik sayesinde, müşterierimize özel finansman paketleri sunarak, projelerinin gerçekleşmesine olanak tanıyoruz. Yatırımcılarımızın yalnızca teknik anlamda değil, finansal anlamda da yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Sektördeki güncel trendler ve yatırım imkânları hakkında daha fazla bilgi almak isteyen yatırımcılarımızı, firmamızla iletişime geçmeye davet ediyoruz. Yatırımlarınızı en iyi şekilde değerlendirmek ve enerji dönüşümünüzde sizinle yürümek için bize ulaşın. Güneş enerjisi yatırımları hem finansal getiri hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiğinde, geleceğin enerji ihtiyaçlarını karşılamada kilit bir role sahiptir. Bu fırsat penceresini değerlendirmek ve güneşin sınırsız potansiyelinden faydalanmak için, Energy Nova olarak yanınızdayız.”

Kimya sektörü Ekim ayında ihracatını yüzde 3,1 artırdı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artışla 22,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren kimya sektörü ise Ekim ayında en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. İlk on ayda 25 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektör, ülke ihracatından yüzde 11,9 pay aldı.

Kimya sektörünün Ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Ekim ayında kimya sektörümüz yüzde 3,1 artışla 2,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi ve ülkemiz ihracatından yüzde 11,8 pay aldı. Ülkemizin ekonomisine ve büyümesine en fazla katkıyı sağlayan sektörlerin başında geliyoruz. Ocak-Ekim olarak on aylık dönemde ihracatımız 25 milyar dolar oldu. Finansmana ulaşım, enflasyon, enerji maliyetleri, yakın coğrafyamızdaki gelişmeler gibi zorlu koşullara rağmen Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olarak ihracatımızı artırmayı başardık. Büyük bir coşku ile kutladığımız Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, sektör ihracatımızı 30 milyar doların üzerine çıkarmak için çaba sarf ediyoruz. 2000 yılında yıllık 1 milyar 864 milyon dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı yaparken bugün aylık olarak 2 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında refah seviyesi yüksek, güçlü ve gelişmiş bir Türkiye için tüm ihracatçılarımız ile birlik ve beraberlik içinde emin adımlarla yürüyoruz. Bu bilinçle, kimya sektörü olarak 2030 vizyonumuz doğrultusunda hedeflerimizi gerçekleştirmek için durmadan üretmeye, ihracata ve çalışmaya devam edeceğiz” dedi. 

Ekim ayında en çok “mineral yakıtlar ve ürünler” ihracatı gerçekleştirildi

Ekim ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında mineral yakıtlar ve ürünler ihracatı, 813 milyon 579 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 784 milyon 152 bin dolarlık ihracatla plastikler ve mamulleri yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 236 milyon 735 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu. 

Hollanda en çok ihracat yapılan ülke oldu Ekim ayında en çok ihracat yapılan ilk on ülke Hollanda, Rusya, İtalya, ABD, Irak, Almanya, Romanya, Lübnan, İngiltere ve Güney Afrika oldu. Ekim ayında ilk 10 ülke arasında en çok artış yüzde 785,18 ile Güney Afrika’da oldu. 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Hollanda, Rusya, İtalya, Romanya, Almanya, İspanya, ABD, Irak, Belçika ve İngiltere olarak ilk onda yer aldı.

Plastik sektörü İSO İkinci 500'de güç kaybetti

Plastik Sanayicileri Derneği’nin (PAGDER), İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yayınlanan “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” 2022 yılı listesine ilişkin yaptığı değerlendirmeye göre ikinci 500 büyük arasında plastik sektörü güç kaybetti. NACE koduna göre plastik sektöründe faaliyet gösteren işletme sayısı 27’den 24’e geriledi.

Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesini plastik sektörü açısından değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “NACE koduna göre plastik sektöründe faaliyet gösteren ve ikinci 500 listesinde yer alan plastik sanayisi kuruluşlarının tüm verilerinde artış görünüyor olsa da 2021 yılı ortalama döviz kuru ile 2022 yılı ortalama döviz kuru arasında %86 artış olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda bu artışların gerçeği yansıtmadığını görüyoruz” dedi.

İhracattan aldığı pay geriledi!

Sözlerine devam eden Gülsün: “Verilerini şeffaf olarak paylaşan sektör mensuplarımız üzerinden yaptığımız analizlerde ihracatın 2021 yılına kıyasla %1,9 üzerinde daraldığını görüyoruz. Aynı süreçte plastik sektörünün toplam ihracatının %16 oranında arttığını göz önünde bulundurduğumuzda İSO İkinci 500 listesinde yer alan plastik sanayisi kuruluşlarının ihracattan aldığı payın gerilediğini söyleyebiliriz. Bu ikili durumun başlıca sebeplerinden birisi 2022 yılında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı ve bu savaşa bağlı olarak artış gösteren enerji fiyatlarının geleneksel ihracat pazarlarımızın başında gelen Avrupa’da resesyon korkusunu tetikleyerek bu ülkelere ihracatımızın yavaşlamasıdır. Zira 2022 yılında plastik sektöründe ihracat artışı hızlı artış gösteren pazarlardan gelmiştir. Bu hızlı büyüyen pazarlarda daha dinamik ve daha agresif giriş yapma imkanı bulan KOBİ’ler ihracatlarını arttırırken büyük ölçekli firmalar aynı fırsatları yakalayamamışlardır. Yine, hem 2021 hem 2022 yılında listede yer alan ve verilerini paylaşan sektör mensuplarımızın üretimden satışları %96,9 net satışları ise %93,6 artış göstermiştir. Her ne kadar bu artış önemli bir oranda olsa da ortalama kurlardaki %86’lık artışı göz önünde bulundurarak üretimden satışları dolar bazında değerlendirdiğimizde %5,9 oranında çok daha mütevazi bir büyüme yaşandığını gözlemliyoruz” dedi.

Ambalaj sektörü üretimden satışlarını yüzde 145 artırdı

Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasında ambalaj sektöründen 62 firma yer aldı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan ‘İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2022’ ve ‘İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2022’ Türkiye’nin ilk 1000 büyük sanayi kuruluşu arasında 2022 yılında 39’u Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) üyesi olmak üzere toplam 62 ambalaj sektörü firması yer aldı. ASD’den yapılan açıklamaya göre ambalaj sektörünün yıllık değişimine bakıldığında İSO ilk 1000’de yer alan firmaların sayısı 65’ten 62’ye düşerken, bu 62 firmanın gerçekleştirdiği üretimden satışlar yüzde 145,45 arttı. Çalışan sayısı da yüzde 3,58 yükseldi. Söz konusu araştırmada yer alan firmaların ihracatı ise yüzde 5,43 azaldı. 2022 İSO Birinci 500 ve 2022 İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmalarında ambalaj sektöründeki firmalar üretimden satışlardan yüzde 3,5, ihracattan yüzde 1,3 pay aldı. İlk 1000 firma arasında çalışan sayılarının yüzde 1,9’unu da ambalaj sanayi oluşturdu.   

Dünya bir dönüşümden geçiyor

Avrupa’da orman alanları günde 1.500 futbol sahası büyüklüğünde artıyor

Yenilenebilen kaynaklardan elde edilen ve defalarca tekrar geri dönüştürülme imkanı sunan karton ambalajlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Çevre bilincinin artmasıyla birlikte ambalaj sektörü dünyada en çok gelişen sektörler arasında yer alıyor. Sadece üretilen ürünlerin değil işletmelerin de sürdürülebilir yapıya büründüğüne değinen Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alican Duran, “Karton ambalaj üreticileri üretim hatlarına ve fabrikalarına yaptıkları yatırımlarla üretim sürecinde doğaya verilen zararı da minimuma indiriyor. Sektörümüz doğa dostu bir sektör. Eurostat 2022’ye göre; Avrupa’da kağıt-karton ambalaj geri dönüşüm oranı yüzde 85,8 değerinde ve bu değerin 2030 yılında yüzde 90’a çıkması hedefleniyor. Türkiye Selüloz ve Kâğıt Sanayi Vakfı (SKSV) 2022 verilerine göre ise bu oran 2022 yılı için ülkemizde yüzde 75 seviyelerinde ve kağıt-karton geri dönüşümüne dayalı sektörlerin hızla gelişmesi ile bu oran da gittikçe artmaktadır. Diğer taraftan karton ambalaj kendi başına 25 kez geri dönüştürülebilir bir malzeme olup, bu ve diğer üstün özellikleri ile dünyanın geleceği için büyük önem taşıyor” dedi.

Kusursuz geri dönüşüm ile üretimde Türkiye ilk 5’te

Dünyada karton ambalaj üretiminin ana ham maddesini yüzde 60 oranında geri dönüştürülmüş kağıtlardan üretilen kartonlar oluştururken, kalan yüzde 40’lık kısmı ise Bristol karton olarak da adlandırılan ve ormanlardan elde edilen birincil elyaf kartonlar oluşturuyor. Ülkemizde üretimi yapılmayan bu kartonlar dünyada neredeyse tamamı yönetilen endüstriyel ormanlardan elde ediliyor. Avrupa’da son 15 yılda Belçika’nın yüzölçümü kadar orman alanlarının arttığına değinen Duran, “Endüstriyel ormanlar gerçek manasıyla yenilenebilir kaynaklar. Buğday gibi hasat edilip, yeniden dikilip yetiştirilen sonsuz bir ham madde kaynağı sunuyorlar. Avrupa’da özellikle kağıt-karton üretimi nedeniyle bu orman alanları her geçen gün artıyor. TU Graz araştırmasına göre kağıt-kartonun 25 defa geri dönüştürülebilir olması da sektörümüzü cazibe merkezi haline getiriyor. Baktığınız zaman her karton ambalaj üretim tesisi hem kullandığı ham maddeler hem de üretim süreçleri gereği bu ham maddelerden çıkan kenar ıskarta ve fire ile bir geri dönüşüm ham madde kaynağı sunuyor. Bu noktada her geçen gün yapılan yatırımlarla gelişen ve büyüyen Türkiye karton ambalaj sektörü de Avrupa’nın en fazla üretim yapan ülkeleri arasında ilk beşte bulunuyor” dedi. 

Üreticiler çevre atık yönetimi konusunda hassas

Yerli karton ambalaj üreticisi firmalar, üretim sırasında oluşan yüzde 10 ila 20 arasındaki fireleri çeşitli geri dönüşüm firmalarına emanet ederek, sınıflarına göre tasnif edildikten sonra kağıt-karton üretim tesislerine ham madde olarak kullanılmak üzere gönderilmesini sağlıyor. Üreticilerin çevreye atık bırakmadıklarına değinen Duran, “Yapılan üretim gereği zaten oluşan üretim fireleri de ham madde olan kâğıt-karton üretimi için değerli bir malzeme. Bu nedenle üreticiler en ufak miktarına kadar biriktiriyor ve çevreye atık bırakmamış oluyorlar. Karton ambalajlar doğaya bırakıldıklarında kompost edilebilir özelliğiyle haftalar içerisinde biyolojik olarak çözünerek doğada çevre kirliliğine neden olmuyor. Ancak biz yine de insanların geri dönüşüm kutularına atmalarını teşvik ediyoruz, çünkü bu sayede tekrar üretime kazandırabiliyoruz. 

Ambalaj tasarımı da çok önemli. Yani her şey tasarım aşamasından başlıyor. Tasarım yapılırken kolay geri dönüştürülebilir olmasına dikkat edilmeli, aşırı ambalaj kullanımının azaltılarak atığının da azaltılması önemli. İyi tasarlanmış ürün ve üretim süreçleri hem ambalajın hem de içindeki ürünün çevresel etkilerini en aza indirirken, ürün ve tüketicinin taleplerini de karşılaması gerekiyor. Karton ambalajın sürdürülebilir olması için yalnız ana ham maddeler olan kağıt ve kartonun sürdürülebilir olması yeterli değildir. Karton ambalaj üretiminde kullanılan mürekkep, lak, tutkal diğer malzemelerin de bu şartı sağlamaları gerekmektedir. Bu konuda baskı mürekkep tedarikçileri de güzel çalışmalar yürütmektedir.

Ayrıca birçok üretici firmamız yenilenebilir enerji kullanımına geçip, GES yatırımları yaparak fabrikalarında kullandıkları elektriği de sürdürülebilir yöntemlerle elde ediyorlar. Karbon ayak izinin azaltılması için biz de örnek uygulamaları üreticilerimizle paylaşıp teşvik etmeye çalışıyoruz” dedi.

Plastik sektörünün aktörleri Plast Eurasia İstanbul’da buluşuyor

Plastik endüstrisinin her yıl düzenlenen en büyük fuarlarından biri olan Plast Eurasia İstanbul Fuarı 22-25 Kasım 2023 tarihleri arasında sektörün aktörlerini buluşturmaya hazırlanıyor. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 32. kez bir araya gelecek olan sektör temsilcileri, plastik endüstrisine dair son teknolojileri, gelişmeleri tek çatı altında görme imkanı bulacak. 

Plastikler hayatımızın her alanında yer alıyor

Bugün 10 milyon tonu geçen toplam üretimi, 50 milyar doları aşan cirosu, 8 milyar doları aşan direkt mamul ihracatı ve son 10 yılda GSMH büyümesini aşan yıllık büyümesi ile Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri olan plastik endüstrisinin ülke ekonomisine katkısı giderek artıyor. Türkiye plastik endüstrisinde Avrupa’da ikinci, dünya genelinde ise altıncı sırada yer alıyor. Bugün, ambalajdan yapı ve inşaata, ulaşımdan tarıma, elektrik elektronikten sağlık sektörüne hatta spora, tasarıma, hobilerimize kadar pek çok alanda plastik hayatımızın içinde yer alıyor. 

Teknoloji ve yeniliğin merkezi Plast Eurasia İstanbul Fuarı 

Sektörün geleceğini şekillendiren, hayatımıza yön veren teknolojilerin ve yeniliklerin sergileneceği fuarda, 1.000’in üzerinde katılımcı firmanın 65.000’den fazla sektör profesyoneli ile bir araya gelmesi bekleniyor. Plastik endüstrisinin önde gelen markalarının sergileyeceği binlerce ürünü bir arada inceleme fırsatı yakalayacak olan ziyaretçiler, makine ve ham madde ana başlıkları altında en yeni ürün ve hizmetleri fuarda bulabilecekler. 

Plastik makineleri, makine ekipmanları ve yan sanayi, kalıp, geri dönüşüm, ısı ve kontrol cihazları, otomasyon, soğutma sistemleri, ham madde ve kimyasalları, yarı mamul ürünlerinin sergilendiği geniş bir kapsama sahip olan fuar 2023 yılında da büyümesini sürdürüyor. Etkinliğe yaklaşık 2 ay kala satışların tamamlandığı fuarda, 2023 yılında bir yeni salon daha ziyarete açıldı. Dünyanın dört bir yanından ürünlerini sergilemeye gelecek olan katılımcılar Almanya, İngiltere, Polonya, Hollanda, İspanya gibi ülkelerin yanı sıra Hindistan, İran gibi sektörde önde gelen diğer ülkelerden de ziyaretçiler ile buluşacak. 

Yoğun ilginin sürdüğü fuarın online bilet ücretlerinde avantajlı dönem devam ediyor. Online biletini erken alan ziyaretçiler fuarı, indirimli bilet ile ziyaret edebilecek. Fuar, üç gün boyunca 10.00-19.00 saatleri arasında, son gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Avantajlı online bilet fiyatından yararlanmak isteyen ziyaretçiler fuarın web sitesinden biletlerini alabilecekler.

Made in Italy endüstrisi ile ilgili birkaç sayısal veri

Ambalaj ve paketleme makineleri endüstrisi, gerek ciro gerekse firma sayısı bazında İtalyan makine sektörünün ana taşıyıcılarından birini teşkil ediyor. 

ITA Ajans tarafından verilen bilgiye göre, sektörde faaliyet gösteren toplam 633 firma, 36.350’i aşkın kişiye istihdam sağlıyor. Ayrıca 2021 yılında %78,4’ü uluslararası pazarlarda olmak üzere, 8,2 milyar Euro’yu aşkın (2019 yılına göre +% 2.4) ciro elde edildiği belirtiliyor. Dünya pazarındaki %21’lik pazar payı ile İtalya, sektördeki en büyük tedarikçi ülkeler arasında yer alıyor. Büyükten küçüğe doğru sıralandığında İtalya’nın ihracat pazarları arasında; AB, Asya ve Kuzey Amerika, AB dışı ülkeler, Güney Amerika ve Afrika ülkeleri yer alıyor.

ITA Ajans; neden Made in Italy sorusunun yanıtlarını ve sektörün başlıca trendlerini şu başlıklar altında sıralıyor;

Sürdürülebilirlik: Endüstri, atıkların azaltılmasına ve daha genel olarak daha fazla çevresel sürdürülebilirliğe doğru geçişin desteklenmesinde temel bir role sahiptir. Teknolojinin zorlukları, daha az malzeme (su şişelerindeki plastiği veya ambalaj paletlerini düşünün) veya alternatif malzemeler (plastik yerine kağıt) kullanarak ürünün korumasını sağlayan çözümler tasarlamaktan ibarettir. Ambalajla ilgili son Avrupa mevzuatı, sektördeki Made in Italy şirketlerinin araştırma ve yenilik açısından zaten güçlü bir katma değere sahip olduğu teknolojik çözümleri gerekli kılmıştır. AB Komisyonu tarafından da teşvik edilen, yeniden kullanımın geri dönüşüme göre ayrıcalığı, yalnızca yeni makineler üretmekle kalmayıp aynı zamanda mevcut makinelerin uyarlanmasına olanak tanıyan çözümler de tasarlamak zorunda bırakacaktır.

E-ticaret: Ambalajların giderek artması ile, e-ticaret bu sektör için önemli bir imkan sağlamaktadır. Made in Italy teknolojileri uluslararası pazarlarda aynı anda daha fazla koruma, kişiselleştirme ve uluslararası nakliyat maliyetleri de göz önünde bulundurulduğunda daha az materyal kullanımına ilişkin çözümler sunmaktadır.  

Yan sanayi: Yan sanayi pazarı sektör cirosunun %19,4’ünü teşkil etmektedir. Rekabetçi kalabilmek için uluslararası pazarlarda, Endüstri 4.0 ve IoT'nin sunduğu çözümlerden yararlanan destek ve yardım çözümleri aracılığıyla müşterilere sadece basit bakım hizmetleri değil, aynı zamanda makine kullanılabilirliği ve öngörücü bakım hizmeti de sunmak gerekiyor.

ITA Ajans Hakkında

ITA Ajans, UCIMA (İtalyan Paketleme ve Ambalaj Makineleri Üreticileri Birliği) işbirliği ile sektördeki firmaların hedef pazarlarda gerçekleşen önemli uluslararası fuarlarda resmi ülke stantları organize ediyor.

Aynı zamanda sektördeki en önemli İtalyan Fuarı Ipack-Ima'yı da destekleyerek, giderek artan uluslararasılaşmayı teşvik etmeye yönelik çalışmalar yürütüyor.

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı