Hifyber, doğada çözünebilen hammaddelerden “filtrasyon çözümleri” üretiyor
Endüstriyel filtrasyonda, HVAC sistemlerinde ve yüz maskesinde kullanılmak üzere geliştirdiği “Nanofiber Filtre Medyası”nı çevreye duyduğu sorumluluk bilinci ile doğada çözünebilen ham maddelerden üreten Abalıoğlu Holding bünyesinde faaliyet gösteren Hifyber, sürdürülebilirlik yolculuğunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
“Atıksız Yaşam, Yeşil Gelecek”
“Atıksız Yaşam, Yeşil Gelecek” felsefesiyle gelecek nesillere; daha yeşil ve daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için Ar-Ge faaliyetlerine yön veren şirket, geliştirdiği verimli ve doğada çözünebilir filtrasyon çözümleri ile hem paydaşlarının yararına kazanç sağlamayı hem de toplum için değer yaratmayı hedefliyor.
Odağı: çevre, insan ve inovasyon
“Dünyamızın geleceği için sürdürülebilirliği tüm süreçlerimizin merkezine yerleştirmek zorundayız, ancak bu yolla değer yaratabiliriz” diyen Hifyber Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, şirketlerinin sürdürülebilirlik hedeflerini, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu hale getirdiklerini ifade etti. Özbecetek, sözlerine şöyle devam etti: “Hızla artan dünya nüfusu ve küresel iklim krizinin çevresel faktörleri, ekosistemimizi tehdit ediyor. Hifyber olarak kuruluşumuzdan bu yana geliştirdiğimiz filtrasyon çözümleri ile düşük karbon ekonomisini destekliyoruz. Sürdürülebilir gelecek için çalışmalarımızı; çevreyi, insanı ve inovasyonu odağımıza alarak yürütüyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik kavramını, iş süreçlerimizin merkezi olarak görüyor ve tüm Ar-Ge süreçlerimizi, çevresel etkimizi en aza indirecek şekilde kurguluyoruz.
Depozito İade Sistemi geri dönüşüme katkı sağlayacak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ürünlerin satın alımı aşamasına depozito ücreti tahsili ve boş ambalajların geri getirilmesine istinaden depozito ücretlerinin iadesi sürecinin henüz başlamadığını açıkladı. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, ‘Depozito İade Sistemi’nin ilk aşamasında kayıt altına alma işlemlerinin başlayacağını ve sistemle ilgili düzenlemeler için ise Türkiye Çevre Ajansı Başkanlığı’nın yapacağı açıklamaların beklendiğini vurguladı. Bakanlık ve Ajans içeceklerin satışından, ambalajlarının geri dönüşümüne kadar süregelen tüm aşamaları takip edecek.
Konuyla ilgili görüşlerini aktarmaya devam eden Zeki Sarıbekir, “Depozito İade Sistemi’nin ilk aşamasında, 2022 Ocak ayından itibaren bu sisteme dahil edilecek ambalajlara yönelik standartların belirlenmesi ve bu standartlara uygun ambalajlarla piyasaya sürülen içeceklerin kayıt altına alınması işlemlerinin yapılmasını bekliyoruz. Bu işlem belli bir süre alacaktır. Piyasaya sürülen içeceklerin kayıt altına alınmasından sonra başlangıçta PET, Cam ve Alüminyum içecek ambalajlarında zorunlu olması; sonrasında HDPE ve Kompozit içecek ambalajlarının da bu sisteme dahil edilmesi planlanıyor. Ürünlerin satın alımı aşamasına depozito ücreti tahsili ve boş ambalajların geri getirilmesine istinaden depozito ücretlerinin iadesi süreci henüz başlamadı” dedi.
Ülke ekonomisine dev katkı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayınlanan Ambalaj Bülteni verilerine göre yurtiçinde piyasaya sürülen ambalajların ortalama yüzde 50’si geri kazanılıyor. Ambalajın geri dönüşümüyle ülke ekonomisine ve çevreye çok büyük katkı sağlanabileceğini uzun zamandır vurguladıklarını dile getiren Zeki Sarıbekir, içecek ambalajlarına uygulanacak zorunlu depozito ile kaynağında ayrı ve temiz toplama yapılacağını, böylece geri dönüşüme uygun ham madde elde edilerek hem sektörümüze hem de ülke ekonomimize büyük katkı sunulacağını ve atık ithalatının da sona ereceğini tekrarladı.
Ambalaj üretiminde 'Sürdürülebilirlik' ve 'Çevre' faktörlerinin belirleyici olduğunun altını çizen Zeki Sarıbekir, “Sürdürülebilir kalkınma hedefleri, döngüsel ekonomi ve yeşil mutabakat konuları büyük önem taşıyor. Sürdürebilir kalkınma hedefleri kapsamında bizim için en önemli olan nokta ise ‘Sorumlu Üretim ve Tüketim’ konusu. Ülke olarak üretim ve tüketim döngüsünde bu çerçevede yol almalıyız. Depozito İade Sistemi’nin de geri dönüşümün artması ve çevreyle uyumlu büyüme modeli için önemli bir adım olacağına inanıyoruz. ‘Depozito İade Sistemi’ ile piyasaya sürülen ambalajların yüzde 20’sini oluşturan içecek ambalajlarının temiz toplanması hedefleniyor” dedi.
Adil Pelister, İKMİB Başkanlığı’na yeniden aday oldu
İKMİB’de önümüzdeki icraat dönemi için yeniden Başkan adaylığını açıklayan Adil Pelister, 40 milyar dolarlık ihracat hedefi ile Türk kimya sektörünü küresel ticarette geleceğe taşıyacak ve sanayide dijital dönüşüme öncülük edecek yeni bir ekosistem kuracaklarını belirtti.
Türk kimya ihracatının çatı kuruluşu İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği İKMİB’de, yeni dönem için BETA Kimya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister yeniden adaylığını açıkladı.
2021 yılı hedefinin yüzde 25 üzerine çıkarak toplam 25,4 milyar dolarlık rekor ihracat ile ikinci sıradaki yerini korumayı başaran kimya sektörü, 2030 yılı için belirlenen stratejik adımlar ve yüksek teknoloji temelli gelecek vizyonuyla birlikte 40 milyar dolarlık ihracat hedefine odaklanacak.
Pelister: “Sözümüzü tuttuk ve kimya ihracatçılarımızın önünü açtık”
2018 yılındaki seçimin ardından güçlü bir yönetim kurulu ile göreve başladıklarını ve kimya ihracatçısına verdikleri sözleri tutmanın gururunu yaşadıklarını belirten Adil Pelister, “Göreve gelir gelmez, ihracatçılarımıza tanınan Yeşil Pasaport hakkının üst sınırının indirilmesiyle ilgili sözümüzü yerine getirdik. Bakanlıklarımız nezdinde yaptığımız girişimler ile ihracat alt sınırının 500 bin dolara çekilmesine öncülük ederek, pasaport süresinin de 2 yıldan 4 yıla uzatılmasını sağladık. Kimya sektörümüzün ham madde ile yarı mamuldeki ithalat bağımlılığını azaltmak, yerli ve milli üretimi artırmak amacıyla ‘Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler’ raporumuzu hazırladık. Ve ne mutlu ki; yatırımda stratejik öncelik verdiğimiz 103 ürün grubundan 98’inin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Sağlık ve Kimya Ürünleri Destek Programına’ alınmasını sağladık. Dünyanın dört bir yanından birçok büyük firmanın satın alma heyetlerini, kimya ihracatçılarımızla buluşturduk. Ar-Ge ve Ur-Ge gruplarımızla üretim ile ihracatı artıracak önemli projeleri destekledik. Söz verdiğimiz gibi ihracatta kimyanın kalıcı ikinciliğini yakaladık ve Cumhuriyet tarihinin rekor ihracat rakamlarına ulaştık. Kimya ailesi olarak bu sıçramayı birlikte başardık. Önümüzdeki dönemde, kimyada yüksek katma değer yaratma hedefiyle sektörümüzü geleceğe taşıyacak stratejik adımlar atacağız. 2030 vizyonumuzla kimya ihracatını geleceğe taşıyacak ve yine birlikte başaracağız” dedi.
Arkema, Güney Afrika’da yapıştırıcılardaki konumunu güçlendiriyor
Arkema, ahşap işleme, paketleme, inşaat ve DIY için yapıştırıcı çözümleri ile faaliyet gösteren Güney Afrika’nın Permoseal şirketinin satın alınması teklifini duyurdu. Permoseal’in, Alcolin® dâhil olmak üzere tanınmış markaları ve kapsamlı yüksek performanslı yapıştırıcı teknolojilerinin, Bostik’in bölgede sunduğu ürün portföyünü tamamlayarak ve Güney Afrika ile Sahra Altı Afrika’nın dinamik endüstriyel, inşaat ve DIY pazarlarındaki konumlarını güçlendirmesi hedefleniyor.
Permoseal, ambalajlamanın yanı sıra duvar ve zemin hazırlığı, yenileme ve su yalıtımı için geniş bir yelpazede teknik ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Güney Afrika’nın perakende zincirlerinde önemli bir varlığa sahip olan Permoseal, bölgedeki Bostik® ve Evo-Stik® markalarının tek distribütörü olarak faaliyet gösteriyor. 2021’deki satışları yaklaşık 44 milyon € olan şirket, ülkede iki üretim tesisi işletiyor. Önerilen bu satın alma ile şirket, Bostik® ve Den Braven® markalarının zaten yerleşik olduğu DIY yapıştırıcılar sektöründe, Güney Afrika’daki varlığını güçlendirecek. Ürün portföylerinin tamamlayıcılığı, Bostik’in Güney Afrika inşaat pazarındaki müşterilere sunduğu hizmeti çoğaltmasına ve özellikle bina yenileme pazarında artan talepten yararlanarak, bölgedeki büyümesine devam etmesine olanak sağlayacak. Proje aynı zamanda Bostik’in ambalaj yapıştırıcıları alanındaki konumunu sağlamlaştırmasına ve Güney Afrika pazarında endüstriyel sektör için sunduğu sürdürülebilir çözümler yelpazesini genişletmesine de katkıda bulunacak.
Arkema Grubu’nun “yapıştırıcı çözümler” segmentini büyütme stratejisiyle uyumlu olan bu hızlı satın almanın, 2022’nin ikinci çeyreğinde tamamlanması öngörülüyor.
Modalife’ın hedefi daha yeşil bir gelecek
Şirket, plastik hammadde ihtiyacının tümünü kendi bünyesindeki geri dönüşüm tesisinden karşılıyor.
Tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerini her zaman göz önünde bulundurup, bu ihtiyaç ve beklentileri kalite, tasarım ve konforun ulaşılabilir halini sunarak karşılamayı hedefleyen Türkiye’nin önde gelen mobilya üreticisi Modalife, sürdürülebilir bir gelecek için yaptığı çalışmalara hız kesmeden devam ediyor.
Biyokütle İzin Belgesi’nin ardından “Sıfır Atık Belgesi”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde; doğal kaynakları verimli kullanmak, atık miktarını azaltmak ve atıkları geri kazanmak için başlatılan Sıfır Atık Projesi kapsamında, “Sıfır Atık Belgesi” alan şirket, çok önemli projelerle yeşil bir gelecek inşasına katkılarını sürdürüyor.
2021 yılı Ocak ayı itibariyle Sıfır Atık Sistemine dâhil olan Modalife fabrikalarında tüm çalışanlar bilgilendirilirken atıkların kaynağında ayrıştırılması konusunda eğitimler veriliyor. Çalışma alanlarına geri dönüşüm kutuları yerleştirilirken 2022 yılında da çevreye artı değer katmak adına Sıfır Atık ile ilgili yeni hedefler planlanıyor.
2016 yılında ‘Biyokütle İzin Belgesi’ alan şirkette, üretimden çıkan talaşlar silolarda toplanıp ısınmada kullanılırken sünger artıkları da kırpılıp kırlentlerin doldurulmasında değerlendiriliyor. Tekstil atıklarının azaltılması için yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda firenin yüzde 10 seviyesine inmesi, çevre açısından başka bir sevindirici gelişme olarak değerlendiriliyor.
Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel Plastik sektörü ihracatında yüksek katma değerli ürün şart
İki yılı geride bırakan pandeminin emtia fiyatlarında yarattığı dalgalanma sürerken, Avrupa ile Asya arasında kopan tedarik zincirlerinin Türkiye’deki üreticilere büyük fırsatlar sunduğunu belirten Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, bu durumun Türkiye’deki üreticileri zorlamasına rağmen, yüksek katma değerli plastiklerin üretiminde önemli fırsatlar sunduğunu kaydetti.
Türkiye ortalamasının üzerinde, rakiplerin gerisinde
2021 yılında 8,7 milyar dolar ihracat başarısı gösteren Türk plastik sektörünün kilogram başına ihracat değerinin Türkiye ortalamasının iki buçuk kat üzerinde olmasına rağmen, dünyadaki rakiplerin oldukça gerisinde kaldığına işaret eden Güzelel, “Japonya 17,6 Dolar, Almanya’da 5,9 Dolar, Çin’de 3 Dolar olan kilogram başına ihracat değeri Türk plastik sektöründe 2,4 Dolar seviyesinde. Bu başarıyı daha tatmin edici seviyeye taşımamız için mühendislik plastikleri başta olmak üzere katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ve nihai ürünlerde daha fazla yer almasına yoğunlaşmamız gerekiyor” dedi.
Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, son bir yılda polimer grubu hammaddelerin fiyatlarında yüzde 70 ilâ yüzde 130 arasında oranlarda artış yaşandığını, Türkiye’de ise kurlardan kaynaklanan yüzde 60’lık ek bir artışın üreticilerin maliyet kalemlerine eklendiğini hatırlattı.
Prof.Dr. Mehmet Atilla Taşdelen IUPAC’ta ülkemizi temsil edecek
Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Polimer Malzeme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Atilla Taşdelen Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği’nin (IUPAC) çalışma gruplarında ülkemizi temsil edecek bilim adamları arasında yer aldı.
Türk Kimya Derneği’nin 1958 yılından bu yana ülkemizi temsilen üyesi olduğu Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği’nin (IUPAC- International Union Pure and Applied Chemistry) çalışma gruplarında (Division) ülkemizi temsilen yer alacak bilim insanları açıklandı. 2022-2023 yılında Polimer Kimyası alanında ülkemizi temsil etmek için seçilen isim Prof. Dr. M. Atilla Taşdelen oldu.
Prof. Dr. M. Atilla Taşdelen, IUPAC temsilciliğiyle ilgili yaptığı açıklamada: “Elimizden geldiğince katkı vermek, ülkemizi polimer kimyası alanında IUPAC’ta başarıyla temsil etmek istiyoruz” derken IUPAC’ın kimya alanında bilimsel çalışmalara yön veren öncü bir kuruluş olduğunu belirtti.
Özel sektör firmalarıyla çok yönlü ortak projeler
Aktif olarak danışmanlığını yaptığı 9 doktora öğrencisi ve 3 yüksek lisans öğrencisi ile beraber farklı firmalarla ortak projeler yürüttüklerini belirten Taşdelen, “Bunlar arasında polimerlerin işlenmesi, özellikle kablo sektörüne yönelik güç tutuşur kablolar, biyobozunur polimerler ile tarımsal atıkların birleştirilmesi üzerine yenilenebilir kaynaklı polimerler üzerine çalışmalarımız var. Üç boyutlu yazıcılarda kullanılan filamentlerin özelliklerini iyileştirmek, akrilik elyafları güç tutuşur hale getirmek, kompozit sektörüne yönelik kompozitlerin üretiminde foto kürlenme dediğimiz ışıkla kürleme yöntemiyle kompozit malzemelerin yerinde tamir edilmesi konularında araştırmalarımız bulunmaktadır. Yine geri dönüşüm sektöründe de esnek plastik atıkların üzerinde mürekkep giderim üzerinde bir projemiz var. Ayrıca Türkiye’nin öncü ambalaj firmalarından biri ile ortak bir proje sürecimiz var” ifadelerini kullandı.
Tepro Makine yeni online platformunu hayata geçirdi
Plastik sektörüne yönelik bütünsel çözümleriyle 30 yıldan beri faaliyet gösteren ve başarılı projelere imza atan Tepro Makine’nin kurucusu Semih Doğan’ın yeni girişimi “BenimMakinem.net” online platformu hizmete açıldı.
PlastEurasia İstanbul fuarında lansmanı gerçekleştirilen ve birçok firmanın ilgisini çeken bu online pazar yeri, yeni ve ikinci el makine alım satımı konusunda hizmet verecek. Fuardaki yoğun ilgi sayesinde şimdiden 350’nin üzerinde kurumsal müşteriye ulaşıldığı belirtilen online platform, her gün birçok sektörden yeni müşteriler ediniyor.
Yeni sistemin geçmişinde 30 yılı aşkın makine endüstrisi tecrübesi olan bir ekiple, 10 aylık yoğun araştırma ve sektörel ihtiyaçların analiz edilmesi sonucu geliştirildiğini belirten Tepro Makine kurucusu Semih Doğan; “BenimMakinem, plastik ve metal endüstri makineleri ve ekipmanlarının, internet üzerinden güvenli ve rahat bir şekilde alım satımına olanak sağlayacak. İlerleyen fazlarda ağaç işleme endüstrisi başta olmak üzere tüm makine türleri ve ekipmanlarının ticaretinin yapılabileceği bir internet sitesi hedefliyoruz. Hali hazırda pazar yeri alışkanlıklarına uygun tasarladığımız sistemimizde ayrıca endüstriyel pazarla uygun özellikleri de geliştireceğiz. BenimMakinem ile, üretim hatlarını yenilerken ikinci el makine/ekipmanlarını değerlendirmek isteyen işletmeler ve portföyündeki yeni makine/ekipmanları için farklı bir satış kanalı arayan satıcılar adına en uygun platformlardan biri olmayı hedefliyoruz. İnternetin geleceğinin kaçınılmaz yükselişi sonucu, bu girişimimizin de büyüyerek gelişeceğinin farkındayız” dedi.
Geliştirdikleri sistemin diğer platformlara nazaran farklılığını ortaya koyacağını ifade eden Semih Doğan açıklamalarına şöyle devam etti; “Online dünyanın gelişimi, bu tür yeni nesil iş modelleri ile ülkemizin tüm sektörleri için bir fırsat haline gelmiş durumda. Kullanıcı dostu ara yüz tasarımı, kriterlerin her kategoriye özgü olması ve makine özelliklerinin detaylı kategorilenmesi sayesinde BenimMakinem günümüzün ihtiyacı olan yeni ve ikinci el makine/ekipman alım satım online platformlarına yeni bir soluk getirecek. Ayrıca kendi bünyemizde bulunan destek hattımızı, her kategori için uzman personeller ile güçlendirerek, alıcı ve satıcılara kullanım kolaylığı sağladık.”
Online platformlarına erken üyelik başvurularını yapan kullanıcılarının özel kampanyaya katılabileceklerini belirten Doğan, sürpriz hediyeler ve avantajlar sunan sisteme ücretsiz bir şekilde üye olunabileceğini de sözlerine ekledi.
FANUC, hız ve esnekliğini ROBOSHOT α-SiB ile Plast Eurasia İstanbul Fuarı’nda bir kez daha kanıtladı
Otomasyon endüstrisinde CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük eden FANUC, dünya plastik endüstrisini buluşturan Plast Eurasia İstanbul Fuarı’nda fabrika otomasyonuna dair yenilikçi çözümlerini ziyaretçilerle buluşturdu. FANUC’un lansmanını gerçekleştirdiği ROBOSHOT α-SiB; hızı, esnekliği ve hassasiyetiyle fuarın en dikkat çeken ürünleri arasında yer aldı.
Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi FANUC, bu yıl 1-4 Aralık 2021 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Plast Eurasia İstanbul 2021, 30. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı’nda yer aldı. Plastiğin alanına giren en yeni ürün ve teknolojilerin sergilendiği fuarda ROBOSHOT’ın yeni serisi ROBOSHOT α-SiB’i ilk kez tanıtan FANUC, 6 eksen robot entegre ettiği 2K (çift bileşenli) makinesini de ziyaretçilerle buluşturdu. İki ürünüyle ROBOSHOT’ın hassasiyetini gösteren markanın ürünleri, fuarın en dikkat çekenleri arasında yer aldı.
Avrupalı ziyaretçilerden FANUC ürünlerine büyük ilgi
Fuar sonrası açıklamalarda bulunan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Plast Eurasia İstanbul 2021 Fuarı’nı, katılımcıların yoğun ziyareti ile plastik sektörü adına verimli bir şekilde tamamladık. Geçtiğimiz sene salgın nedeniyle yapılamayan bu organizasyona ilgi beklenenden çok daha fazlaydı. Almanya, Azerbaycan, Bulgaristan, Romanya, Cezayir, Filistin, Hırvatistan, Irak, İran, İtalya, Libya, Rusya, Polonya, Ukrayna olmak üzere birçok ülkeden katılımcıyı standımızda misafir ettik. İlk defa katıldığımız bu fuarda, ziyaretçilerimizden olumlu dönüşler aldık. Bir yandan teknolojimizi sergilerken diğer yandan başarılı projelere imza atarak yeni çözüm ortaklarımız ile çalışmaya başladık. Dünyada 108 ülkede faaliyet gösteren FANUC ürünlerine Avrupa ülkelerinde yaşayan ziyaretçilerimiz yoğun ilgi gösterdi” dedi.
Hızlı, esnek ve kararlılık tabanlı FANUC ürünleri, fuarın parlayan yıldızı oldu
Fuarda tanıtımını gerçekleştirdikleri ürünler hakkında bilgi veren Yiğit, şunları söyledi: “Fuarda bir önceki nesil ROBOSHOT modellerine göre hızı ve esnekliğiyle öne çıkan ROBOSHOT α-SiB ve 6 eksen robot entegre edilen 2K (çift bileşenli) makinemizi sergiledik. Böylelikle iki projemizle FANUC ROBOSHOT’ın hassasiyetini kanıtlamış olduk. % 100 FANUC mantığı ile üretilen makinelerimizin çalışma prensibini ve sistemlerimizin avantajlarını, fuar alanında müşterilerimize sergilediğimiz projeler üzerinden gösterdik. Ayrıca yeni SiB serisi makinemiz ile çözüm ortaklarımıza sunduğumuz yenilikleri de doğrudan aktarma fırsatını yakaladık. Standımıza gelen ziyaretçilerimiz FANUC ROBOSHOT’ın kendine özgü tasarımı ve kullanıcı dostu arayüzünü çok beğendiler. Ayrıca birçok opsiyonu standart olarak barındıran bu özel seri makinelerimizin, uygulama noktasında yapay zekaya dayalı çalışması büyük bir ilgi gördü. CNC işleme merkezlerimizde yer alan servo sistemin aynısını FANUC ROBOSHOT’da da kullanıyor olmamız, hassasiyet ve kararlılık açısından müşterilerimizin oldukça ilgisini çekti.”
FANUC
Dört fuarda 200’ü aşkın firma ve 6 bini aşkın ziyaretçi bir araya geldi
Fuarlar, 3 ay boyunca sanal dünyada ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.
Düzenlediği fuarlarla kimya sektörüne uzun yıllardır yön veren Artkim Fuarcılık; 25 Kasım’da aynı anda kapılarını açtığı; Putech Eurasia, Eurasian Composites Show, Foam Eurasia ve Adhesives &Bonding Eurasia’da 6 bini aşkın sektör profesyonelini ağırladı. Köpük, kompozit, yapıştırıcılar ve poliüretan sektöründeki tüm yeniliklerin ve en son teknolojilerin tanıtıldığı fuarlarda yüzlerce iş birliği yapıldı. Konferans programlarına da sahne olan fuarlar 3 ay boyunca sanal dünyada devam ederek sektör profesyonellerini bir araya getirmeye devam edecek.
“Yüzlerce iş birliğinin yapılmasına aracı olduk”
Fuarlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Artkim Fuarcılık Grup Satış Müdürü Yasemin Yıldırım, “Uzun bir aradan sonra fiziki olarak gerçekleştirdiğimiz fuarlarımızın sonuçlarından oldukça memnun kaldık. Fuarlarımızda otomotivden sağlığa, havacılıktan tarım ve inşaata kadar hayatın en kritik anında yer alan kimya sektörünün olmazsa olmazı bileşen teknolojilerini sektör profesyonelleriyle buluşturduk. Bu yıl aynı anda gerçekleştirdiğimiz fuarlarımızda iki yüzü aşkın firmayı 6 bini aşkın ziyaretçiyle buluşturduk. Yüzlerce iş birliğinin yapılmasına aracı olduk. Bu iş birlikleriyle kimya ve diğer sektörlere katkılarımızı sürdürdüğümüz, insanların hayatına değer katılmasına aracı olduğumuz için son derece mutluyuz. Artkim Fuarcılık olarak, 3 ay boyunca sanal dünyada kapıları açık kalacak fuarlarla sektörlerimize ve insanların hayatına değer katmaya devam edeceğiz. Fiziki fuarlarımızda olduğu gibi sanal dünyada da sektör profesyonellerini bir araya getireceğiz.”
“Ülkemizi ve insanlarımızı geleceğe taşıyacak fuarlara hayat vermeye devam edeceğiz”
Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Artkim Fuarcılık olarak her zaman sektörde yapılmamışları yapmaya, sektöre ilkleri kazandırmaya özen gösterdik. Tüm yatırımlarımızı ve fuar planlarımızı da bu doğrultuda kurguladık. Bu yapımızla sektöre 12 fuar kazandırmayı başardık. Bu yıl kapılarını ilk kez açtığımız, Türkiye’de alanında ilk olan Foam Eurasia ve Adhesives&Bonding Eurasia ile sektöre yeni iki fuar, yeni bir bakış ve vizyon da kazandırdık. Fuarlarımız ayrıca Türkiye ve MENA bölgesinin en önemli ihtisas ticari fuarı da olmayı başardı. Katılımcılarımız ve ziyaretçilerimizden aldığımız olumlu yorumlar, fuarlarımızın ne denli büyük bir eksiği kapattığını ve gerçek bir ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. Kimya sektörüne, ülke ekonomisine ve insanlığın gelişimine katkılarını yıllar boyunca sürdürecek böylesine önemli fuarları sektörümüze kazandırmaktan büyük bir gurur duyduk. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de sektörümüzün ihtiyaçları doğrultusunda sektöre yön veren, ülkemizi ve insanlarımızı geleceğe taşıyacak fuarlara hayat vermeye devam edeceğiz” dedi.
Sektörün nabzı tutuldu
Sektör profesyonellerinin, akademisyenlerin katılımıyla düzenlenen konferanslarla sektörün nabzının da tutulduğu fuarlarda poliüretan, köpük, yapıştırıcı ve kompozit sektörlerinde yaşanan son teknoloji, ürün ve hizmetler dünyaya açıldı.