MAP’ın öyküsü
Gıda ambalajı konusunda uzun yılların getirdiği sektör deneyimine ve bilgi birikimine sahip APACK Kurucu Ortağı Muharrem DEMİR, MAP Ambalaj Tekniği konusunu inceledi.
Büyük tonajlı meyve sebze taşımacılığında yaşanan zararlar, insanları farklı yöntemler aramaya itti. 1930’lu yıllarda Controlled Atmosphere Storage (CAS) denilen bir yöntemde ürünlerin saklandığı depolara CO2 uygulanarak çürümelerin bir miktar önüne geçelebildiler. Üreticiler, gıda ürünlerinin bozulmasını engellek için onları doğal atmosferden uzaklaştırarak kapatmak gerektiğini kavramış oldu. 1970’li yıllarda geliştirilen MAP Ambalaj Tekniği, ürünlerin uzun raf ömrüne ulaşması için, özelliklerine göre hazırlanmış kapalı ortamda tutulması tekniğidir.
Türksüz Türkiye!
Devleti yönetenlerin izlediği politikaların görünen sonuçlarından dolayı, değerlere yönelik eleştiriler anarşi boyutuna ulaşmıştır. Devlete dışarıdan bakıldığında, yönetenlerin toplumsal yeterliliği olmadığı, seçtiği, seçtirdiği yöneticilerin; suçluluk içerisinde bir görüntü verdiği izlenmektedir. Devlet; yönetenlerinin bireysel becerilerinin üzerindeki, yanındaki, yanlış kişilerin ağırlığının faturasını ödemektedir. Bu durum affedilmez en büyük suç olan yönetememenin de sonucudur.
Devleti yöneteceklerin seçimi öncesi ve sonrası halkın verdiği kararların sağlıklı olup olmadığı tartışılır. Fakat verilen kararın halk açısından somut sonucu, ülkenin bir kaosa sürüklenmesidir. Bunlar birçoğu ölçülebilir anlaşılabilir şeylerken, devleti yönetenlerin politikasını oluşturmadaki gerekçelerini kurgusal ve sistematik analizlerle değerlendirdiğimizde haklılık florası içine alabilen halk kitleleri mevcuttur. Lakin halkın pragmatikliği gözünün gördüğüne inanmasıyla kanaat oluşturmasıdır. Üzücü ki halkımız, kurgusal ve sistematik düşünceden uzaktır. Halk kendisinin bir hak olduğunun farkında olmaması daha derin bir ıstıraptır. Halk iyi yönetildiğinde (kişiler tarafından) duruma vaziyet edebilir.
Plastiklerde dolgu maddeleri-2
Dolgu maddeleri plastiklerde katı olarak sisteme ilave edilen ve matrix reçineyle bağdaşmayan organik veya inorganik menşeli malzemelerdir. Bu maddeler alışılmışın dışında sadece ucuzlatmak için değil inaktif veya aktif olmalarına göre ilave edildikleri sisteme pek çok özellik verebilirler. Eğe bilinçli kullanılırsa dolgulu sistemler ucuzluğun yanında çok önemli üstünlükler de kazanmış olurlar.
Dolgu maddeleri karışımda özgül ağırlık, E-modülü, baskıya dayanıklılık, eğme direnci, sertlik, ısı dayanıklılığı gibi değerleri artırırlar. Özel bazı katkılar sisteme antistatik ve yanmazlık gibi özelliklerin yanında işlemede kolaylık sağlayan yumuşaklık ve kayganlık gibi artılar da verirler. Dolgu maddelerinin plastiklerde en takdir gören katkısı ise malzemenin küçülmesini yani çekmesini önlemesidir. Dolguların plastik karışımlara olumsuz etkileri yok değildir. En önemli konu çekme dayanımı ve darbe direncinin dolguyla kötüleşmesidir. Bunları düzeltmek için mutlaka özel katkılar gereklidir.
Plastik parça üretimi sonrasında görülen et kalınlık problemlerinin soğutma prosesine etkisi
Özet
Sektör genelinde firmalar arasında rekabetin önemi günümüzde gün geçtikçe artmaktadır. Her sektörde olduğu gibi plastik sektöründe de hedef kısa sürede, düşük maliyetle üretim gerçekleştirmek, neticesinde kalite seviyesi en üst düzeyde üretim yapmaktır. Plastik enjeksiyon proses sürecinde çevrim zamanı çok önemlidir. Soğutma prosesi de bu çevrimin en önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır. Bu süreyi en uygun seviyelere çekmekle çevrim süresinin kısalacağı unutulmamalıdır. Bu durum tamamen üniform bir ürün dizaynı ve iyi soğutmalı kalıp dizaynı yapmakla mümkün olabilir. Bu etkenleri kolaylaştırmak maksadıyla bilindiği gibi simülasyon programlarının piyasadaki konumu önemli bir yer edinmiş durumdadırlar. Bu çalışmada da moldflow insight analiz programı yardımı ile kalıp dizayn öncesi önce ürün tasarımında yapılan müdaheleler, daha sonra ürün dizaynında sınırlandığımız durumlarda iyi kalıp soğutma sistemi dizaynı ve kalıpta ısı alış-verişini artırmak amacıyla, kalıp çeliklerinde normal çelik yerine kullanılan bakır-berilyum alaşımlı malzemeler ile çevrim zamanında en optimum seviyeler yakalanmıştır.
Rekabet
Amerika’da 200 milyon dolarlık toplam varlığa sahip olan firma nispeten küçük firma sayılırken bizde zenginlik alameti olarak alınmasını ders alarak!..
Biz onları yakalarız…
Yatırımcı...
Firmanın ilk kuruluş sonrası hızla yükselen pazarın statik bir pazar olmayacağını bunun bir performans pazarı olacağını hesaplaması gerek. Hesap iyi yapılmazsa “hızla yükselen pazar” yatırımcıyı umut zengini yapar ve plansız bir hedef tayinine yol açar. Finansal genişleme olan bu durumu değerlendirdiğimizde kaşımıza bir stresin çıktığını görürüz.
Plastik dolgu maddelerii
Dolgu maddeleri plastiklerde katı olarak sisteme ilave edilen ve matrix reçineyle bağdaşmayan organik veya inorganik menşeli malzemelerdir. Bu maddeler alışılmışın dışında sadece ucuzlatmak için değil inaktif veya aktif olmalarına göre ilave edildikleri sisteme pek çok özellik verebilirler. Eğe bilinçli kullanılırsa dolgulu sistemler ucuzluğun yanında çok önemli üstünlükler de kazanmış olurlar.
Dolgu maddeleri karışımda özgül ağırlık, E-modülü, baskıya dayanıklılık, eğme direnci, sertlik, ısı dayanıklılığı gibi değerleri artırırlar. Özel bazı katkılar sisteme antistatik ve yanmazlık gibi özelliklerin yanında işlemede kolaylık sağlayan yumuşaklık ve kayganlık gibi artılar da verirler. Dolgu maddelerinin plastiklerde en takdir gören katkısı ise malzemenin küçülmesini yani çekmesini önlemesidir. Dolguların plastik karışımlara olumsuz etkileri yok değildir. En önemli konu çekme dayanımı ve darbe direncinin dolguyla kötüleşmesidir. Bunları düzeltmek için mutlaka özel katkılar gereklidir.
Yenilenebilir enerji
Günümüzde tüketilen enerjinin önemli bir kısmı fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Ancak hem fosil yakıtların tükenmesi ve hem de neden olduğu olumsuz çevre etkileri ( hava kirliliği, küresel ısınma ve asit yağmurları vb.)dolayısıyla, alternatif enerjilerin bulunması ve kullanımlarının yaygınlaştırılması bir gereklilik olarak karşımızda durmaktadır. Bu çalışmada, yenilenebilir enerjinin tümüyle ilgili genel bir bakış verilmeye çalışılırken mümkün olduğunca her bir kaynak için ayrı bir paragrafla dönüşüm yöntemlerinde kısaca bahsedilecektir.
Kitosan, özellikleri, üretimi ve uygulama alanları
Özet
Günümüzde Kitin, selülozdan sonra dünyada en yaygın olarak bulunan ikinci en önemli biyopolimerdir. Yengeç, karides gibi kabuklu su ürünlerinin ana bileşeni olup böceklerin iskeletinde ve mantarların hücre duvarlarının yapısında bulunmaktadır. Kitinin birçok türevi bulunmakla beraber, bunlar arasında en önemlisi kitosandır. Kitosan polimeri kitinin kısmi deasetilasyonu ile elde edilen bir polisakkarittir. Kitosan hemostatik, bakteriyostatik, fungistatik, antikanserojen, antikolesteremik, antiasid, antiülser, yara ve kemik iyileşmesini hızlandırıcı, bağışıklık sistemi stimülanı gibi önemli biyoaktif özelliklere sahiptir. Bu özelliklerinin yanı sıra film oluşturabilme ve bariyer özellikleri kitosanı antimikrobiyal özellikte yenilebilir film ve kaplamalar için ideal bir materyal haline getirmektedir. Özellikle sebze ve meyvelerin kalitelerinin korunması ve depolama sürelerinin artırılmasında kitosanın kullanım potansiyeli ortaya konulmuştur. Gıdaların kitosan film ile kaplanması ambalaj içindeki kısmi oksijen basıncını azaltmakta, gıda ile çevresi arasındaki nem transferi ile sıcaklığı kontrol altında tutmakta; su kaybını azaltmakta, meyvelerde enzimatik kahverengileşmeyi geciktirmekte ve solunumu kontrol etmektedir. Bunlara ilave olarak doğal aromanın arttırılması, tekstürün ayarlanması, emülsifiye edici etkinin arttırılması, rengin stabilizasyonu ve deasidifikasyon gibi konularda da kitosandan yararlanılmaktadır. Kitosanın uygulama alanları, eczacılık, medikal, atık su arıtma, biyoteknoloji, kozmetik, gıda, tekstil ve ziraat şeklinde sıralanmaktadır. Bu araştırmada, kitosanın özellikleri, kitosan üretimi ve kullanım alanları hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır.
Ülke yönetim politikası bilinerek yapılır
Mevcut seçmenin üzerinde siyaset yapılması başarıyı getirmez. Bir orta sınıf yaratılmalı zira mevcut seçmen paylaşmıştır.
Siyaseti din eksenli yapsanız.. Yapan var.., Vatan eksenli yapsanız.. Yapan var, Cumhuriyet eksenli yapsanız yapan var.. Ekonomik eksenli yapsanız.. Ekonomi yönetimi sizde olmadığı için sonuç alamazsınız. Bunun için önce “Matematiksel Bir Model” ortaya konmalıdır. Matematiksel ortaya konması için realite ile uyuşan “Demografik modeliniz hazır olması gerekir.” Ülke nüfusunun yapısı, nüfusun dinamik özellikleri bilinmelidir”. Bunun için de tartışma ve kavramsal bir çerçeve gereklidir.
Problem çözme bağlamında matematiksel ilişkilendirme becerisi geliştirilmelidir. Danışmanlar; beyinlerinin “sol lobları” iyi çalışanlardan tercih edilmelidir.
Polimer/Halloysit nanokompozit filmlerin gıda ambalajı uygulamaları
Özet
Günümüzde polimer / kil nano-kompozitler; mekanik özellikler, termal kararlılık, yanma dayanımı, gaz-bariyer özellikleri ve iyonik iletkenlik gibi diğer geleneksel kompozitlerle kıyaslandığında daha üstün özelliklere sahip olduğundan araştırmalarda ve endüstriyel üretimlerde ilgi duyulan malzemeler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Özellikle gıda ambalajı olarak kullanıma uygun özellikler taşımaktadırlar. Bu ambalajlara; üretimleri sırasında antimikrobiyel, antioksidan ve biyobozunma gibi özellikler de kazandırılabilmektedir. Nanokompozitlerin temel yapı taşları nanometre boyutunda parçacıklar olduğundan, katkı maddesi ve polimer matriksi arayüzeyi oldukça büyüktür ve bu gelişmiş özelliklerin temel sebebi nanokompozit içinde polimer zincirlerinin dağılımı ve kil tabakalarının yüzeylerinin etkileşimidir. Bu çalışmada materyal olarak polikaprolakton (PCL) (Mn:50.000) ve nanokompozit dolgu malzemesi olarak kaolin ailesinden, yüksek mekanik mukavemete ve termal stabiliteye sahip, biyouyumlu, ucuz ve çevre dostu halloysit nanotüp (HNT) kullanılmıştır. Nanokompozit filmlerin hazırlanması sırasında vidaları aynı yönde dönen ve iç içe geçmiş çift vidalı laboratuvar ölçekli HAAKE Twin-screw Minilab ekstrüder kullanılmıştır. Çalışmada proses koşulları; 50 rpm vida hızı, 100°C kovan sıcaklığı ve 10 dk karıştırma süresi sabit tutulmuştur. Filmler katkısız PCL ve HNT katkılı PCL olarak hazırlanmıştır. HNT katkılı PCL filmler ağırlıkça %10 HNT içermektedir. Katkı olarak HNT kullanımının; FTIR ve XRD analizleri sonucuna göre kristalliği düşürdüğü gözlemlenmiştir. TGA analizine göre de filmlerin ilk bozunma sıcaklığını düşürdüğü saptanmıştır. Kristalliğin düşmesi ile biyobozunurluk artarken, ilk bozunma sıcaklığının düşmesi ile proses sıcaklık çalışma aralığı kısıtlanmıştır. Gıdanın raf ömrünü belirleyen en önemli özellik olan ambalajın özelliklerinin gelişmesi sayesinde gıdaların raf ömrü artarken, tüketilmeden bozulan ürün miktarı da önemli ölçüde azalış gösterecektir. Ayrıca ambalaja kazandırılan biyobozunurluk özelliği ile de çevre kirliliğinin bir nebze de olsa önüne geçilmiş olacaktır.