Bakcycle Geri Dönüşüm AŞ Genel Müdürü Övünç Dirik
“Esnek ambalaj döngüsel ekonomisinin önemli bir paydaşı olmayı amaçlıyoruz”
Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nin dikey entegrasyon yapısını tamamlayan beşinci şirketi Bakcycle Geri Dönüşüm, ekonomik ömrünü tamamlamış esnek ambalaj atıklarını geri dönüştürüp, ham madde olarak yeniden ekonomiye kazandırıyor.
Bakcycle Geri Dönüşüm AŞ Genel Müdürü Övünç Dirik, geri dönüşüm sektörüne yönelik yeni yatırımları ve şirketin gelecek vizyonuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Övünç Bey sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
2000 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 2004 ile 2008 yılları arasında Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. AŞ’nde sırasıyla Buzdolabı Fabrikası Üretim Mühendisliği, Bakım Mühendisliği, Fırın Fabrikası Bakım Sorumlusu pozisyonunda görev yaptıktan sonra 2010 yılının Şubat ayında Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden Bareks Plastik AŞ’de Üretim ve Bakım Takım Lideri olarak işe başladım ve sırasıyla 2011 yılında Üretim ve Bakım Müdürü, 2019 yılında ise Tedarik Zinciri Müdürü görevlerini üstlendim. Gruptaki görevime 2021 yılında yatırımına başladığımız Bakcycle Geri Dönüşüm AŞ’de Genel Müdür olarak devam etmekteyim. Yaklaşık 15 yıldır Bakioğlu Holding bünyesinde çalışıyor olmaktan mutlu ve gururluyum.
Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nin dikey entegrasyon yapısını tamamlayan beşinci şirketi Bakcycle Geri Dönüşüm’ün kuruluşuna giden süreç nasıl gelişti kısaca bahsedebilir misiniz?
Bakcycle’ın kuruluşu, Türkiye’de ambalaj üretimi konusunda 51 yıldır faaliyet gösteren ve ülkemizin ihracatına önemli ölçüde katkı sağlayan Bakioğlu Holding’in döngüsel ekonomiye ve sürdürülebilirliğe verdiği önemin bir göstergesidir.
Yatırım kararını almamızdaki etkenlerden bahsedecek olursak;
İlk etken, plastik ambalajın sürdürülebilir bir dünyada her türlü israfın önüne geçmekte oynadığı role dikkat çekmek ve plastik ambalaj kullanımının defalarca geri dönüştürülebilmesi sayesinde karbon salımını azaltacak çevreci bir yaklaşım olmasıdır.
İkincisi ise, geri dönüşüm sektörüne olan bakış açısını değiştirmek ve atıkların çöp değil ham madde olarak değerlendirileceği bir yaklaşıma öncülük etmek olmuştur.
Yapılan yatırımın fiziki ve mali büyüklüğü nedir? Sahip olduğunuz teknoloji ve geri dönüşüm teknikleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Yapmış olduğumuz yatırım, gururla söyleyebiliriz ki ülkemizde ve Avrupa’da bir kurulum projesinde tek seferde yapılmış en büyük yatırımlardan biridir. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde 20.000 m2 açık alanda kurulu, 13.500 m2 kapalı alana sahip üretim sahamız içerisinde; saatte 60m3 su arıtma kapasitesi olan tesis, optik sensörler ile donatılmış ayırma tesisi, sıcak yıkama tesisi, lazer filtrasyon ve koku alma süreçlerine sahip ekstrüzyon tesisi yer almaktadır. Tüm bu özelliklere bakıldığında, tam donanımlı bir geri dönüşüm tesisi olduğumuzu ifade edebiliriz. Ayrıca, tüm bu öncü teknolojilerin birleşimiyle orijinal plastik ham maddeye çok yakın özelliklerde geri dönüştürülmüş plastik elde edebilmekteyiz. Bu özellikleri aynı çatı altında barındıran ender kuruluşlardan birisi olarak, hayata geçirdiğimiz bu yatırımı hem ekonomik hem de sürdürülebilirlik boyutuyla, layıkıyla işleteceğimize inanıyoruz.
Bugüne kadar 15 Milyon Euro’luk bir yatırım gerçekleştirmiş bulunuyoruz. 5 Milyon Euro’luk ikinci etap yatırımımız ile toplam yatırım büyüklüğümüzün 20 Milyon Euro olması planlanıyor.
Bakcycle Geri Dönüşüm’ün, Bakioğlu Grubu’nun sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi hedeflerine etkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bakcycle, Bakioğlu Grubu’nun insana ve çevreye verdiği değerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu proje, plastik ambalaj tüketiminin, günlük hayatımızda doğru yönetilememesinin doğurduğu çevre kirliliğinin önüne geçmesinde önemli rol üstlenmektedir. Bakcycle atığa değer katmakta ve geri dönüşümü çok zor olan atıkların yeniden endüstriye ham madde olarak dahil edilmesini sağlamaktadır. Bu sayede Bakcycle hem fosil yakıtlardan elde edilen plastik ham maddelerin üretimi için harcanan doğal kaynak tüketiminin önüne geçmekte hem de bu üretimler sırasında ortaya çıkan sera gazı salımını azaltmaktadır.
Sonuç olarak, Bakcycle’ın kurulması ve faaliyetleri, Bakioğlu Grubu’nun çevre odaklı üretim politikaları ve döngüsel ekonomi yaklaşımına uygun olarak, sürdürülebilir bir gelecek için atılmış önemli bir adımdır. Bu yatırım, sadece grubun sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkemizde ve dünyada çevreye duyarlı ekonomik büyümeye önemli bir katkı sunacak.
Ambalaj geri dönüşümü pek çok kategoriden paydaş (yerel yönetimler, atık toplayıcıları ve depolayıcıları vb.) ile iyi bir iş birliği gerektiriyor diye düşünüyorum. Siz bu paydaşlarla nasıl bir çalışma sürdürüyorsunuz?
Bölgemizde yer alan tüm paydaşlarımız ile iş birliği halindeyiz. Bizim öncelikli hedefimiz geri dönüşüm sektöründe gelişirken geliştirmek. Bu noktada tüm atık toplama, ayırma tesislerinde yapılan işe ve ürüne değer katmayı hedefliyoruz. Toplanan ve ayrılan malzemelere atık değil, ham madde olarak bakılması ve bu doğrultuda bir kalite anlayışının yaygınlaştırılması için çabalıyoruz. Bu sebeple kalite belgelendirme kuruluşları ile çalışarak sektörün ihtiyaç duyduğu kalite ve güvence anlayışını üyesi olduğumuz STK’lar ile de paylaşarak yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Çok yakın bir zaman içerisinde, sektörün gelişimine katkı sağlayan RecyClass belgesine hak kazandığımızı gururla ifade edebilirim. Bu belge sayesinde gerçekleştirmiş olduğumuz güvenilir ve doğrulanabilir geri dönüşüm süreçleri, belgelendirme kuruluşları tarafından da denetlenerek onaylanmış bulunuyor. Ürettiğimiz ürünler müşterilerimize ve son kullanıcılara kapalı bir çevrimde ve doğrulanabilir olarak sunuluyor.
Geri dönüşümden elde edilen ürünleri kendi bünyenizde mi değerlendireceksiniz yoksa sektörün hizmetine mi sunacaksınız?
Geri dönüştürerek elde ettiğimiz tüm ürünler doğru projelerde daha değerli ürünlere dönüştürülebilmesi amacı ile üretilmektedir ve sektörün hizmetine sunulmaktadır. Önceliğimiz yaratacağımız toplam faydadır.
Grubumuz yoğunluklu olarak gıda ambalajı üretmektedir. Mekanik geri dönüşümden elde edilen ham maddeler gıda ambalajı üretiminde kullanılamaz. Ancak unutulmamalıdır ki gıda ambalajı toplam ambalaj tüketiminin sadece %20 kadarıdır. Amacımız toplam üretimin %80’ini oluşturan esnek ambalaj üreticilerine çevreci ham madde sağlamaktır.
Yeni kurulan bir şirket olarak gelecek dönem hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Gelecek dönem hedeflerimiz; kısa vadede ikinci etap yatırımlarımız ile kapasitemizi artırmak, uzun vadede ise geri dönüşüm sektöründe teknolojik gelişmeler ve ihtiyaçlar doğrultusunda mekanik geri dönüşüm dışındaki geri dönüşüm metotları üzerinde de uzmanlaşıyor olmak olacaktır. Bu metotların başında kimyasal ve solvent bazlı geri dönüşüm metotları yer almaktadır. Bu metotlar sayesinde Grubumuzun temel faaliyet alanı olan gıda ambalajı üretiminde de geri dönüşüm kullanımının önünü açmayı hedefliyor olacağız.
Son yıllarda oldukça yükselişe geçen geri dönüşüm sektörünün Türkiye’de ve Dünyada son durumu hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz? Sizce Türkiye, geri dönüşüm alanında nerede duruyor?
Ülkemizde geri dönüşüm sektörü her ne kadar yükselişe geçiyor gibi görünse de hala endüstrileşebilmiş değil. Çok fazla aktörün yer aldığı bu sektörde kayıt dışı ekonominin önüne geçmek adına alınan önlemlerin, ilerleyen süreçte sektörün daha iyi anılmasını sağlayacağına eminim. Her sektörde olduğu gibi geri dönüşüm sektöründe de işini doğru yapmayanlar olabilir ancak bu örnekleri azaltacak ve bu sektörün önemini vurgulayacak olan da toplum bilinci ve eğitimdir. Geri dönüşümün olmadığı bir dünya hayal etmemiz mümkün değil. Burada önemli olan yegâne şey, Grubumuzun felsefesinde de yer aldığı üzere “daima en iyisi için çalışmak” olacaktır. Ülkemizde de son yıllarda yapılan çalışmaların geri dönüşüm endüstrisini ileri taşıyacağına inanıyorum.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Sürdürülebilir bir dünya için gereken şey, atık üretimini azaltmak ve tüketici davranışlarını değiştirmektir. Bu noktada her birimiz birer tüketici olduğumuz için değişime kendimizden, evimizden ve iş yerlerimizden başlamalıyız. Evlerimizde ürettiğimiz organik atıklar ile ambalaj atıklarını ayırarak yaratacağımız etki çığ gibi büyüyerek gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmamızı sağlayacaktır.