Thursday, Nov 14th

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

Buradasınız: Home Teknoloji Röportaj Vida ve kovan üretiminde 30 yıllık tecrübesiyle Şenmak Makina…

Vida ve kovan üretiminde 30 yıllık tecrübesiyle Şenmak Makina…

Temel üretim aşamalarının tamamını CNC kontrollü ve çok hassas toleranslara sahip tezgâhlarla gerçekleştiren Şenmak Makina, en kaliteli ürünleri en makul fiyatlarla dünyaya sunuyor; verdiği tüm sözleri istisnasız yerine getiriyor. Nitrasyonlu ve bimetalik vida, kovan üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Şenmak Makina Genel Müdürü Hüseyin Semerci, “ Bimetalik ürünler yüksek kaliteli ürünlerdir. Bu vidaların Türkiye’de üretimine ilk başlayan firma biziz. Sektöre bu konuda önderlik ettiğimizi söyleyebilirim” diyor.

Öncelikle sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?

Şenmak, 1987 yılında Sedat Şen tarafından bir torna, freze atölyesi olarak kurulmuş, 1990 yılı itibariyle vida ve kovan imalatına başlamıştır. 1990’lar Türkiye’de plastik işleme makineleri sektörünün çok hızlı olduğu dönemler. Nurmak Makine, Hürmak Makine, Yonca Makine gibi birçok güçlü büyük firma vardı ki bazıları hala var. Ondan sonra da hızlı bir şekilde büyüme sürecine girdik. 1990’lar makine üreticileri tarafında ve plastik ürün imalatı yapan son kullanıcılar tarafında hızla büyüdüğü dönemlerdi ve vida, kovan pazarı cazip bir sektördü. O dönem Anadolu’da da başka oyuncu yoktu. Şu anda da hala piyasa İstanbul merkezli ama kısmen Gaziantep’te, Adana’da yeni oyuncular çıktı. Ama İstanbul’da da oyuncu sayısı çok arttı. Biz de 1990 yılı itibariyle vida, kovan imalatına giriş yaparak hızlı bir biçimde piyasaya girdik.

Ben 1995 yılı itibariyle firmaya dâhil oldum. Bu işe alaylı geldim, öncesinde aile şirketimiz Tosyalı Makine’de kardeşim ile birlikte beraber çalışıyorduk. Tosyalı Makine de hala transmisyon malzemeleri konusunda sektörünün öncü firmalarından biri olarak devam ediyor. Şenmak’ta işe başlama ile ürün gamını genişlettik. Enjeksiyon makineleri için üretim yaparken 1995 itibariyle ekstrüderler için de ürün yapmaya başladık. O tarafta ürünler biraz daha spesifik hale geliyor, uzmanlık istiyor. O dönemde birçok vida dizaynı ve geometrileri konularında araştırmalar yaptık. Yurtdışı partnerlerle, danışmanlarla çalıştık. Türkiye’de yerli ekstrüderler için, film, şişirme, boru, levha ekstrüzyonları için vida ve kovanlar üretmeye başladık. Şenmak bu süreçte büyümeye devam etti ve yanılmıyorsam 2001 yılındaki Almanya’daki K Fuarı’nda ihracat pazarlarına giriş yapmak üzere bir başlangıç yaptık ve 2004 itibariyle de ilk ihracatımızı gerçekleştirdik.

İş hayatının yanı sıra sektörümüzün gelişmesi adına sivil toplum kuruluşlarında görevler üstlenmekteyim. Selçuk Aksoy’un başkanlığını yürüttüğü PLASFED (Plastik Sanayicileri Federasyonu)’de başkan yardımcısı, Adnan Dalgakıran’ın başkanlığını yürüttüğü MAKFED (Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu)’de de yönetim kurulu üyesi olarak ülkemizin plastik ve makine sektörlerini geliştirmek adına arkadaşlarımızla fikir paylaşımında bulunuyor, çalışmalar yürütüyoruz. Bunların yanı sıra 2010-2015 arasında iki dönem başkanlığını yürüttüğüm PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği)’nde plastik sektörünün sanayi yerleşimi sorununa çözüm oluşturmak adına kurduğumuz Türkiye’nin ilk özel plastik organize sanayi bölgesi olan PAGDER ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi’nin ise başkan yardımcılığını yürütüyorum. Kırklareli’nin Vize ilçesinde 650 bin metrekare alan üzerine kurulacak OSB’de bugünlerde altyapı inşaatı devam etmekte.

Ürün çeşitleriniz ve öne çıkan özellikleri hakkında okuyucularımıza bilgi verebilir misiniz?

Şenmak, nitrasyonlu ve bimetalik vida, kovanlar üretir. Bimetalik ürünler yüksek kaliteli ürünlerdir. Bu vidaların Türkiye’de üretimine ilk başlayan firma biziz. Klasik vida ve kovanlara göre uzun ömür vaat eder. Bizim ilk mesleğe girdiğimiz yıllarda 4140 çeliği kullanırdık, 1990’lı yılların sonlarında, 2000’li yıllarda nitrasyon çeliği dediğimiz DIN 1.8550 çeliği sektörün gündemine girdi. Orada da belli bir maliyet farkı vardı ve sektörün bunu kabul etmesi gereken bir süreç söz konusuydu haliyle. 2007 itibariyle bimetalik ürünleri imal eder ve işler hale geldik. Sektöre bu konuda önderlik ettiğimizi söyleyebilirim. Şimdi bizim pazarımızı kıyaslarken 4140 çeliğini nerdeyse hiç kullanmıyoruz. Tamamen ya nitrasyonlu ya da bimetalik ürünler imal ediyoruz. Bimetalik ürünlerin hacmi her geçen gün toplam satış içerisinde büyüyor. Bimetalik kovanlarda da hala yurtdışı bağımlılığımız sürüyor. Yurtdışından yarı mamul olarak ithal ediyoruz ve işliyoruz ancak vidaları kendimiz üretiyoruz.

Uzun ömürlü vidalara yönelik çalışmalarımız sürekli olarak devam ediyor. Diğer yandan en önemli unsurlardan biri bizim kalite anlayışımız. Kalite bizim için sadece son süreçte kontrol edilebilir bir unsur değil, üretimin tamamında üzerinde durduğumuz bir unsur. Üçüncüsü herkes üretim yapıyor ancak plastik makineleri sektöründe artık iyi servis vermeniz gerekiyor. Bu da müşterilerin soru ve sorunlarına hızlı cevap verebilecek bir organizasyonu kurmanız gerekiyor ve biz de bunun bilinci ile tek başına üretimin yeterli olmayacağını gördük ve farklılaşmak adına satış sonrası servisi de önemsiyoruz. Firmaların üretim proseslerini geliştirmeye yönelik vida, kovan tasarımları üzerine de çalışıyoruz. Müşterilerimizin Ar-Ge çalışmalarını da birlikte yapıyoruz ve bunu her firmaya teklif ediyoruz. Müşterilerimize “mevcudunuz ne, ulaşmak istediğiniz hedef ne?” diye karşılıklı istişare içerisinde Şenmak olarak müşterilerimizin verimliliğine katkı koymaya çalışıyoruz. Şenmak’ı farklı kılan unsurlar bunlar. Bu süreçte müşterilerin Ar-Ge çalışmalarının içinde yer alıyor, çalışmanın ortağı oluyoruz.

Sırada yeni ürün, yatırım veya projeleriniz var mı?

Bizim mesleği iki yönüyle ele alabiliriz. Bizim için her bir tasarım yeni bir ürün demek. Yeni tasarımlarla hem plastikleştirme kabiliyetiniz artar, hem kapasite kullanımınız yani üretimden saatlik verim alma oranınız artar.

Diğer tarafta vida ve kovanın ömrü en önemli unsurlardan biridir. Plastik sektöründe her geçen gün yeni malzemeler, mühendislik plastikleri ve katkılar öne çıkıyor ve bunlar da bizim vida, kovan kalitemizi negatif etkileyebilecek unsurlardır. Bizim de bu anlamda Ar-Ge çalışmalarımız ve gerek üniversiteler ile işbirlikleri neticesinde neler yapabileceğimizi, ürünlerimizi nasıl geliştirebileceğimize dair sürekli çalışıyoruz. Ar-Ge faaliyetlerimiz kapsamında ise bimetalik ürünlerde kendimize özgü alaşımlar geliştiriyoruz. Tüm bu gelişme gösteren alanlarla birlikte kapasite sorunlarımız da var tabi.

Ürünlerinizin ortaya koyduğu farklılıklar nelerdir? Şenmak Makina neden tercih edilmeli?

Bizim en büyük maliyet unsurumuz kalite politikamız gereği yaptığımız çalışmalar. Bizim her bir işimiz bazen 15-20, bazen 30 ayrı operasyon ile nihayete eriyor. Biz de her bir operasyonla ilgili kalite kontrol belgeleri düzenliyoruz. Her operatör kaliteyi süreçlerin içerisinde kontrol ediyor, çalışılan operasyonu başarıyla tamamlayan kişi işin devamı için kalite kontrol raporu ile bir sonraki ekibe sevk ediyor. Bu bizim için ciddi bir maliyet unsuru ancak başarımızın sırrı da bu. Birçok firma bir ana resim üzerinde imalatını tamamlarken biz bir vida, bir kovan için 40-50 ayrı teknik resim oluşturuyoruz. Biz teknik resim ofisimizde 6 teknik ressam ile çalışıyoruz. Bunların her birini kalite kontrol destek ekibinin bir parçası olarak görebiliriz. Normalde 2 teknik ressamla yapılabilecek işi biz 6 teknik ressamla yürütüyoruz ve bu hala en büyük darboğazlarımızdan biri. Bunların yanı sıra tüm imalat operasyonları bittikten sonra son kalite kontrolü yapan iki kalite kontrol elemanımız daha var. Biliyorum ki Türkiye’de plastik işleme makinaları üreticilerinde dahi kalite kontrol birimi yokken biz de, kalite kontrol departmanında 2, kalite kontrol destek departmanında ise 4 kişi çalışıyor.

Bizim işin en önemli yönlerinden biri yüzey hassasiyeti. Yüzeylerin doğru işlenmesi gerekir. Hem makine parkımız hem deneyimli kadromuz ile bu işi en üst düzeyde sağladığımızı söyleyebilirim. Bu hem performans tarafını olumlu etkiliyor, hem ürün ömrünü uzatıyor. Ve tabi ki Şenmak’ın iyi bir marka olduğunu düşünüyoruz. Biz tüm işler bittikten sonra ürünü müşteriye teslim ederken üretim süreçlerinde hangi tedarikçiden ne aldıysak hepsinin sertifikalarını, imzalı kalite raporlarını müşterilerimiz ile paylaşıyoruz. Bunu Şenmak’ı sorumluluktan kurtarmak adına değil şeffaflık politikasının bir gereği olarak yapıyoruz. Biz müşterimize çelik kalitesiyle, ısıl işlem uygulaması ile, proses süreçleri ile neyi vaat ettiysek o bizi bağlar ve yerine getirmek için en üst çabayı sarf ederiz. Şenmak bu alanda bir güvence kapısıdır. Garanti problemleri karşısında da her zaman ürünlerimizin arkasındayız ve biz hiçbir zaman müşterimizi yarı yolda bırakmayız. Mesela hata müşterimizin farklı bir prosesinden veya uygulamasından dolayı dahi olsa biz müşterimiz ile çalışarak onlara hatalarını tespit etmek ve göstermek adına onlarla birlikte çalışırız.

Biraz da üretim sahanızdan bahsedebilir miyiz? Tesisleriniz ve istihdam profiliniz hakkında bilgi aktarabilir misiniz?

Şenmak’ta bugün 2 bin metrekare alanda üretim yapıyoruz. Her geçen gün büyüyen bir şirketiz ve bu yıl sonu itibariyle 5-6 yeni takım tezgahını daha üretim hattımıza dâhil etmiş olacağız. 65 kişilik bir ekibe sahibiz. 24 saat esasıyla kapasitemizin yüzde 80’ini kullanıyoruz. Çalışanlarımızın 35 kişilik dilimini üretim ekibimiz oluşturuyor.

Satış öncesi ve satış sonrası hizmet ağınızdan bahseder misiniz? Müşteri memnuniyeti için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Müşterilerimize yerinde ekspertiz hizmeti sağıyoruz. İki tip müşteri profili söz konusu. Biri plastik işleme makinelerini üretenler, diğeri ise plastik mamul üreticileri. Makine üreticileri ile ilgili ya onlar isteklerini belirtiyorlar ya da bize nasıl bir makine üreteceklerini söylüyorlar ve beraber oturup ona göre nasıl bir vida, motor gücü, nasıl bir redüktör seçimi yapılacak ise birlikte istişare ederek rehberlik ediyoruz. Diğer yandan mamul üreticileri ile de ne talep ettiklerini anlayıp beklentileri performans ise ona göre, ömür ise o doğrultuda ürünler geliştiriyoruz. Bu satış öncesi hizmet tarafımız diyebilirim.

Satış sonrasında ise çıkabilecek her türlü problemde, olası sorunlarında müşterilerimizin yanında yer alarak sorunlarını çözmek üzere hizmet veriyoruz. Bu anlamda iyi bir bilgi kaynağına sahibiz. Şenmak bugüne kadar on binlerce vida ve kovan imalatı yapmış bir firma ve edindiği tecrübeleri paylaşmaktan çekinmiyor.

Türkiye pazarında hedef aldığınız sektörler ve dış ticaret faaliyetlerinizden söz eder misiniz?

Yurtiçinde iki tip müşteri profili var. Türkiye’deki tüm makine üreticileri belli. Biz kauçuk ekstrüderi üreticilerine de çözüm üretiyoruz. Mamul üreticileri tarafında ise plastik sektörünün en önemli oyuncularının tedarikçisiyiz. Hem otomotiv yan sanayine, hem profil ekstrüzyonu, kablo, film ekstrüzyonu alanında çalışan üst düzey firmalar ile çalışıyoruz. Beyaz eşya sektörünün tüm oyuncuları müşterimiz. Bunun yanı sıra kauçuk ekstrüzyonu alanında birçok firmaya ürün veriyoruz.

Yurtdışında ise tamamen makineüreticileri ile çalışıyoruz. Yurtdışında son kullanıcı, mamul üreticisi ile çalışmak daha zor. Bizim bu sene ilk altı aylık dönemde üretimimizin yüzde 55’i ihracat tarafına gitti. Bunun yaklaşık yüzde 90’ı Batı Avrupalı makine üreticilerine, yüzde 10’u Rusya, Ukrayna ve Orta Doğu ülkelerine giden ürünlerdir. Avrupa pazarında her geçen gün oturan ve ses getiren bir Şenmak markası var. Almanya’yı, Avusturya’yı, İtalya’yı boydan boya dolaştık, girmediğimiz firma kalmadı. İsviçre’de, Finlandiya’da, Fransa’da önemli firmaların tedarikçisi konumundayız. Hali hazırda 20’ye yakın plastik makine üreticisi ile Avrupa’nın önemli markaları ile çalışmaktayız. 13 yıldır tedarikçisi olduğumuz firmalar var. Yıllardır fiyat, kalite ve termin sadakati konusunda başarıyla hizmet veriyoruz. Hacim olarak da iyi bir tedarikçi olduğumuzu düşünüyorum. Sadece Türkiye için değil Avrupa’da belli başlı büyük markaların arkasında gelen bir potansiyel olarak görüyorum Şenmak’ı. Özellikle Almanya, Avusturya pazarında bilinirliğimiz çok iyi noktalara geldi. Daha önce randevu almakta zorlandığımız firmalar bugün kendileri talep ederek bizlere geliyorlar. Bunlar önemli edinimler ancak Şenmak olarak bizlerinde kendimizi geliştirmemiz gereken çok yönümüz var. Artık üretmek tek başına yeterli değil, müşteriye üretmekten ziyade gereken servisi, desteği vermek en önemli aşamalardan biri. Üretmek artık önemli değil kendinizi sürekli geliştirerek dinamik tutmak zorundasınız. Almanya bizim için önemli bir Pazar. Avrupa’nın en büyük plastik işleme pazarı Almanya. Bizim de Almanya’da organizasyon planlarımız var. 2018 sonu gibi Almanya’da son kullanıcılara yönelik bir Şenmak organizasyonu olacak. Çünkü büyük bir potansiyel var ve o bölgede iyi kar marjları ile ürün verebileceğimiz potansiyel varken bizim oraya yüzümüzü dönme gibi bir ihtimalimiz olamaz.

Ülkemizde sanayicilerin komşu ülkeler ve Doğu Avrupa ekseninde ihracat çalışmalarına başladığı görünüyor. Sizin Batı Avrupa pazarına girişiniz nasıl oldu?

Plastik işleme makine sektörünün gelişmediği ülkelerde ihracat için mamul üreticilerine yönelmeniz gerekiyor. Onu da yurtdışında organize etmeniz oldukça güç. Çünkü bizim bir ürünü üretebilmemiz için detaylı bir teknik resme ihtiyacımız var. Vidayı buraya gönder diyemeyeceğimize göre gidip onun yerinde, sahasında ürünü incelemenizi, resmini çizmeniz gerekiyor. Batı Avrupa pazarına yönelmemizin sebebi plastik işleme makineleri üreticilerinin yoğunlaşması bu bölgede olması ve ne istediğini bilen, ürün talebini teknik resmiyle, malzeme seçimiyle eksiksiz oluşturmuş şekilde sunmaları sebebiyle Batı Avrupa pazarı ile çalışıyoruz. Örneğin Orta Doğu’da, Rusya’da, Ukrayna’da makine sektörü gelişmiş değil. Makine sektörünün hala amiral gemisi Almanya, Avusturya ve İtalya konumunda.

Firmanızın piyasadaki konumunu nasıl buluyorsunuz? Pazar geliştirme için faaliyetleriniz nelerdir?

Türkiye’de üretim kapasitesi olarak diğer rakiplerimizin önünde olduğumuzu söyleyebilirim. Özellikle Almanya pazarında da her geçen gün büyüyen bir hacme sahibiz. Fuarları takip ediyoruz ancak bizim en çok önemsediğimiz nokta satış ekibimizin sıcak teması. Sürekli müşteriler ziyaret edilerek sorunları dinleniyor ve ihtiyaçları tespit ediliyor.

Sizce sektörünüzde geçtiğimiz 10 yılın en önemli yeniliği nedir?

Bimetal ürünler ve vida performansları öne çıkıyor. Her geçen gün yeni plastik ve plastik katkıları çıktığı için bu polimerlere karşı vida tasarım ve kalitelerini artırmamız gerekiyor. Öte yandan Batı Avrupa’nın bizim ülkemize olan bakışı, ürünlerimize, sektörümüze bakışı müthiş bir olumlu ivme yakalamış durumda.

Hüseyin Semerci

Şenmak Makina Genel Müdürü

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı