plastik-ambalaj.com

Mühendislik plastikleri üretiminde 43 yıllık tecrübe

1971 yılında üç yüksek mühendis tarafından mühendislik plastikleri konusunda üretim ve pazarlama yapmak amacı ile  kurulmuş olan Polikim Polimer ve Kimya Sanayi A.Ş. faaliyetlerini 6000m2 kapalı alana sahip tesislerinde sürdürmektedir. Polikim Satış ve Pazarlama Müdürü Burak Şirin ile Polikim’in gelişimi, sektördeki yeri ve sektörü konuştuk. Sizleri röportajımızla baş başa bırakıyoruz. 

Polikim, sanayide önemli bir boşluğu doldurmak için çıktığı yolda bugün güvenilir ve yenilikçi bir üretici olma unvanıyla yola devam ediyor. Ürünlerin ve faaliyetlerin detaylarına geçmeden önce bu gelişim sürecinin kilometre taşlarını, özetle nereden nereye gelindiğini aktarır mısınız? 

Polikim’in kuruluşu 43 yıl önceye dayanıyor. 1971 yılında üç idealist ve hırslı mühendis, o yıllarda Türkiye’nin mühendislik plastikleri konusunda dışa bağımlı olmasını kabullenmek yerine, Türkiye’de üretim için bu yola baş koyuyorlar. Düşünün, o yıllarda bugünkü gibi global bir dünya yok, her aranılan malzeme bulunamıyor, hammadde çok kısıtlı, ithalat nerdeyse imkansız... Bu şartlarda dahi yılmayan bu üç idealist mühendisin İstanbul Karaköy’de kurduğu Polikim, bugün Gebze’deki modern fabrikasında gerek Türkiye’nin en bilinen büyük sanayi şirketlerine, gerekse yurtdışında dünyaca tanınmış firmalara mühendislik plastikleri üretiyor. 43 yıl önce Polikim’e aşılanmış olan başarma inancı ve heyecanı, bugün de etkisinden en ufak bir kayıp yaşamadan devam ediyor. 

Polikim’i sektörde ayrıcalıklı kılan ürün gamı ve üretim faaliyetlerinin detayları hakkında bilgi verir misiniz? 

Polikim özellikle PTFE (teflon) ve Kestamid (döküm poliamid) konularındaki know-how konusunda Türkiye’deki rakiplerinden açık ara önde konumdadır. Yakın zamanda lansmanını yaptığımız, kendinden yağ katkılı ürünler olan ve ekstra yağlama gerektirmeyen Kestoil ve Kestlub ürünleri, piyasada kullanıcılar tarafından büyük memnuniyetle karşılanmıştır. Yine özel alaşımlı teflonlarda projenin ihtiyaçları doğrultusunda tasarladığımız özel reçetelerle bir yandan ilave performans artışı sağlarken, bir yandan da müşterimiz için maliyeti düşürebiliyoruz. 

Şirketinizin gerek markalaşma, gerekse ürün geliştirme konusunda profesyonel ve yenilikçi bir anlayışla hareket ettiğini biliyoruz. Bu paralelde Polikim’in Ar-Ge yaklaşımı ve müşteriye özel isteklerin karşılanmasıyla ilgili yeteneklerini paylaşır mısınız? 

Önce markalaşmadan bahsedeyim. Günümüzde mühendislik plastiklerinde, Türkiye piyasasında döküm poliamidin adı “Kestamid” olarak kullanılmaktadır. “Kestamid” aslında Polikim’in tescilli bir markasıdır ve piyasada jenerik isim haline gelmiştir. Biz de bu durumla gurur duyuyoruz haliyle. Diğer tescilli markalarımız da jenerik olma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar. 

Ar-Ge ise hassasiyetle önem verdiğimiz başka bir konu. Gerek yarı mamulde, gerek bitmiş üründe Ar-Ge çalışmalarımız durmaksızın yürümekte. Biz şirket olarak keşfetmeyi seviyoruz. Genelde şirketlerde Ar-Ge birimleri kapalı kutu gibidir, bizde ise her departmandan Ar-Ge’ye öneri ve bilgi yağar. Sanırım Ar-Ge departmanımızın başarısı biraz da bu yapımızdan kaynaklanıyor. 

Müşterilerimizin özel ürün isteklerinde ise bizim kadar detaycı yaklaşan başka bir firma var mıdır bilemiyorum. İnanın bu benim yorumum değil, müşterilerimizin geri bildirimidir. Biz müşterimiz adına özel parçanın kullanım yeri, parçanın tasarımı, teknik açıdan uygunluğu gibi kriterlerden emin olmadan fiyat çalışması yapmayız. Evet ticari bir kuruluşuz ama birinci önceliğimiz doğru çözümü üretmektir, satışı yapabilmek ondan sonra gelir. Bu yüzden özel üretim yaptığımız müşterilerimizle çok uzun yıllara dayanan işbirliğine sahibiz. 

Polikim’in sektörel anlamda üstlendiği misyon doğrultusunda sormak gerekirse; eğitim ve mühendislik desteği konusunda yürüttüğünüz çalışmaları aktarır mısınız? 

Türkiye’de ne yazık ki halen sanayi ile akademik kuruluşlar arasında çok ciddi bir iletişim kopukluğu var. Düşünün, dünya çapında yarışabilecek bir know-how’ın bir ayağı üniversitelerde, bir ayağı sanayide olup bu iki parçanın bir araya gelememesi hepimiz için büyük üzüntü değil midir? Biz bu anlamda üzerimize düşen görevi yerine getirmeye kararlıyız ve bu yolda ilk adımımız, kurmakta olduğumuz Polikim Akademi. Bu akademide üniversite öğrencilerine staj imkanı sağlayacağız, müşterilerimizin teknik personellerine mühendislik plastikleri konunda eğitimler vereceğiz, teknik üniversitelerin ilgili birimlerinde seminerler ve workshoplar düzenleyeceğiz. Tabii ki bu arada özellikle son sınıf öğrencilerinin bitirme tezlerini, bizim de ilgileneceğimiz akademik bir araştırma içinde gerçekleştirmeleri için de gerekli altyapıyı da kurmaya başladık. 

Sektörel konjonktüre ilişkin görüşlerinizi paylaşır mısınız? 2013 yılı genel performansı ve 2014’e yönelik beklentileriniz hakkında bilgi verir misiniz? 

Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörde de merdiven altı tabir edilen üreticiler var, Uzakdoğu menşeili dramatik kalitede gelen ürünler var. Ama bizi bilen müşterilerimiz bu merdiven altı ve Uzakdoğu menşeili ürünlere itibar etmezler. Bu yüzden gönlümüz rahat. 2013 yılında beklentimizin üzerinde bir büyüme yakaladık. 2014’ün gerek global ölçekte, gerekse ülkemiz anlamında daha sıkıntılı olacağını düşünsek de mutlak büyüme hedefimizi aşağı yönlü revize etmedik. Gerek aldığımız önlemlerle, gerek değişen şartlara hızla ayak uydurabilme kapasitemizle, 2014’ü de mutlak büyümeyle tamamlayacağımız konusunda en ufak bir şüphem yok. 

Burak Şirin 

Polikim Satış ve Pazarlama Müdürü