Thursday, Dec 12th

Last updateTue, 10 Dec 2024 1pm

Buradasınız: Home Röportaj Haberler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

10. Ambalaj Ay Yıldızları’nda finalistler belli oldu

Bu yıl rekor katılımın olduğu yarışmaya başvuru yapan 278 ambalaj, 12 farklı kategoride değerlendirildi ve 126 ambalaj finale kaldı. Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması'nda dereceye girenlere ödülleri Ekim ayında İstanbul’da düzenlenecek özel bir törende verilecek.

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen ‘Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’ sonuçlandı. Ambalaj üreticileri, marka sahipleri ve tasarımcıların son iki yıldır piyasada var olan ambalajlarıyla katıldıkları yarışma hem yurtiçinden hem de yurtdışından yoğun ilgi gördü. 

ASD Ambalaj Binası’nda, 23-24 Haziran 2022 tarihlerinde bir araya gelen Seçici Kurul Üyeleri, yarışma şartnamesinde yer alan 11 kriter doğrultusunda başvuruları değerlendirdi. Kullanım kolaylığı ve üretim kalitesinden çevreye duyarlılığa, tasarımdan özgünlüğe kadar yapılan değerlendirme sonrası toplam 126 ambalaj finale kaldı. Bir başarı öyküsü haline gelen ve artan katılımıyla Türkiye genelinde marka olan yarışmanın ödül töreninde; finale kalan ambalajlar arasından Altın, Gümüş, Bronz ve Yetkinlik Ödülü alanlar ilan edilecek. ‘Altın Ödül’ almaya hak kazanan ürünler arasından ise Türk Standardları Enstitüsü (TSE) işbirliği ile en fazla 3 adet ‘Altın Ambalaj Ödülü’ verilecek.

Kimya sektörü ihracat liderliğini koruyor

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, kimya sektörü Haziran ayında 3,2 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. Haziran ayında da ihracat lideri olan sektör, üst üste dördüncü kez birinci olurken ilk altı aylık dönemde gerçekleştirdiği 16,7 milyar dolar ihracat ile yüzde 39,9 büyüdü.

Bu yıl ihracat performansını artırmaya devam eden kimya sektörü Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında üst üste ihracat lideri olurken ilk altı aylık dönemde de birinci sektör olarak öne çıkıyor. Sektörün Haziran ayı ihracatı, geçen yıla kıyasla yüzde 34,6 artarken, ilk altı aylık dönemde yapılan toplam ihracat ise yüzde 39,9 artarak 16,7 milyar dolara ulaştı. 

Kimya sektörünün Haziran ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş ve TİM Başkanımız Sayın Mustafa Gültepe’nin önderliğinde İhracatçı Birliklerimizin Başkanları ile birlikte geldiğimiz Erzurum’da Haziran ayı ihracatı basın açıklaması gerçekleştirildi. Kimya sektörümüz Haziran ayında da ihracat liderliğini korumayı başardı. Haziran ayında 3,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek yine lider sektör olmayı başardık. İlk altı aylık ihracatımız ise yaklaşık yüzde 40 artışla 17 milyar dolara ulaştı. Yaşadığımız enflasyon ve faiz baskısı, kurdaki volatilite, gıda ve emtia fiyatları artışı sıkıntılarına rağmen yılın ilk yarısı sektörümüz oldukça başarılı bir performans gösterdi. Üretim ve ihracatın gücünü büyüme rakamlarımızda da görüyoruz. Diğer sektörlere girdi sağlayan kimya sektörümüz, üretime ve ekonominin büyümesine katkı sağlayan stratejik önemi yüksek bir sektör. Dolayısıyla özellikle teşvik, destek ve yatırımlarda sektörümüze öncelik verilmesi büyük önem taşıyor. Diğer yandan ihracatçılarımızın döviz bozdurma konusunda yaşadıkları sorun ve çözüm önerilerini istişare ettik. İhracatçılarımız mevzuatlarla ilgi konuların daha hafifletilmesi gerektiğini belirtti. Konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ülkemizin sürdürülebilir geleceğinde kimya sektörümüzün rolü büyük. Bu bilinçle sadece kimya sektörümüzü değil tüm sektörleri düşünerek hareket ediyoruz. Çevreci, doğa dostu, yüksek katma değerli ürünlerin üretilebilmesi, yeşil dönüşüm ekonomisine ve dijital dönüşüme öncülük eden bir anlayışla bütüncül bir ekosistem oluşturmak üzere Kimya Teknoloji Merkezi projemizi hayata geçiriyoruz. Plastikten kozmetiğe, ilaçtan gübreye, kauçuktan boyaya kadar 16 alt sektörümüz ile 2030 yılında hedeflediğimiz 50 milyar doları aşmak ve yine ihracatta kalıcı birincilik hedefini gerçekleştirmek üzere tüm gayretimizle üretmeye ve ihracata devam ediyoruz” dedi.

Toplumsal cinsiyet rollerine karşı nötr markalaşma ve tasarım yükselişte

Z kuşağının satın alma kararında cinsiyetten bağımsız markalar ön plana çıkıyor

Son zamanlarda yapılan pazarlama kampanyaları, ürünlerin kadın-erkek ayrımını gözeterek pazarlandığına dair tartışmaları hareketlendiriyor. 7 milyarı aşkın dünya nüfusunun yaklaşık üçte birini kapsayan Z kuşağı, kadın ve erkek üzerine odaklanan cinsiyet rollerine karşı daha nötr bir konumlandırma benimsiyor. Yapılan araştırmalarda, tüketicilerin satın alma kararı verirken dikkat ettiği özellikler arasında, kabul edilen cinsiyet rollerine yönelik çağrışımlar 30’uncu sıralarda yer alıyor. Tüketicilerle arasındaki bağı kuvvetlendirmek isteyen markaların, kadına pembe, erkeğe mavi gibi geleneksel normlardan ziyade nötr markalaşmaya yönelmeleri gerektiğini vurgulayan Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, tüketicilerin satın alma kararlarını toplumsal cinsiyet rollerine göre değil, ihtiyaçlarına göre şekillendirdiklerini belirtiyor.

Kadına pembe erkeğe mavi klişesi yıkılıyor

Geçmiş zamanlardan beri pembe rengi kadınlarla, mavi rengi ise erkeklerle özdeşleştirilmişti. Kıyafetlerden yiyeceklere, oyuncaklardan bilgisayar oyunlarına kadar birçok ürün ve hizmet, kadın ve erkeklere özel ayrı ayrı geliştiriliyordu. Günümüzde ise tüketiciler pazarlama kampanyalarının cinsiyetlere yönelik nötr ve kapsayıcı olması hususunda daha hassaslar. Designalytics’in ambalajlar üzerinde gerçekleştirdiği araştırmada, erkeklere sorulan şampuan ya da duş jeli gibi ürünleri satın alırken dikkat ettikleri özelliklerde "Beni erkeksi hissettiriyor” seçeneği 34’üncü sırada yerini alıyor. Gelişen dünyada tüketiciyle arasındaki bağı kuvvetlendirmek isteyen markaların cinsiyetlere karşı nötr markalaşmaya odaklanmalarının büyük önem taşıdığını belirten Musa Çelik, Z kuşağının cinsiyetten bağımsız markalaşma ve tasarımlara çok daha fazla önem verdiğini vurguluyor.

Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı için geri sayım başladı

12-15 Ekim 2022 tarihleri arasında 27. kez düzenlenecek Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı için geri sayım artık başladı. Türkiye içinden ve dışından yüzlerce firmanın yerlerini aldığı fuarda katılımcı firmalar fuar ziyaretçileri ile buluşmaya hazırlanıyor. Binlerce kişin fuarı ziyaret etmek için şimdiden kayıt yaptırdığı Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, Reed Tüyap Fuarcılık A.Ş. ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) iş birliğinde; Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA) destekleri ile Büyükçekmece, İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Online Bilet 31 Ağustos’a kadar ücretsiz!

Fuarı ziyaret etmek isteyenler, Ağustos ayının sonuna kadar fuar web sitesi üzerinden ücretsiz alınabilecek Online Bilet ile 4 gün boyunca, sıra beklemeden katılımcı firmalarla görüşebilecek, yeni tedarikçi ve iş ortaklarıyla tanışabilecekler.

Koroplast’tan 367,4 milyon liralık halka arz

Halka arzını başarıyla tamamlayan Koroplast, gong töreniyle birlikte borsada işlem görmeye başladı.

Türkiye'yi ilk çöp torbası, buzdolabı poşeti gibi ürünlerle tanıştıran ve mutfak yardımcı ürünleri kategorisinin mimarı olan Koroplast, düzenlenen gong töreninin ardından 28 Temmuz Perşembe günü itibarıyla borsada işlem görmeye başladı. 20-22 Temmuz tarihlerinde Yapı Kredi Yatırım liderliğinde 38 adet aracı kurumdan oluşan konsorsiyum tarafından gerçekleştirilen Koroplast’ın halka arzında toplam büyüklük 367 milyon 380 bin TL oldu.

Yatırımcılardan 6,84 kat talep geldi

Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayınlanan ve 1 TL nominal değerli pay için fiyatın 4,68 TL olarak belirlendiği Koroplast’ın halka arzında ek satışsız halka arz büyüklüğünün 6,84 katına, ek satışlı halka arz büyüklüğünün 5,82 katına denk gelen, 456 milyon 645 bin 363 TL nominal değere tekabül eden talep toplandı.

114 bin 886 yatırımcıdan talep toplanan halka arzda, kurumun borsa kodu ise “KRPLS” olarak belirlendi. Halka arz edilen payların yüzde 26,24’ü yurt içi yüksek başvuru yapan bireysel yatırımcılara, yüzde 26,24’ü yurt içi bireysel yatırımcılara, yüzde 46,88’i yurt içi kurumsal yatırımcılara ve yüzde 0,64’ü de yurt dışı kurumsal yatırımcılara dağıtıldı. 

Şirketin sermayesi halka arz sonrasında 150 milyon TL’den 174 milyon 600 bin TL’ye yükseldi. Tamamlanan talep toplama süreci sonunda, ek satışla birlikte toplam sermayenin yüzde 44,96’sına karşılık gelen paylar halka arz edildi.

İhracatla birlikte üretim artmaya devam edecek

Türk plastik sektörünün 2022 yılının ilk 6 ayını değerlendiren PLASFED–Plastik Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ömer Karadeniz, “2022 yılının geride bırakmış olduğumuz ilk yarısında birçok sıkıntıya rağmen üretim hızla devam etti. Maliyetlerdeki artış her ne kadar sanayiciyi zorluklara çekse de üretim artmaya devam etmiş, üretimle birlikte ihracatımız hız kazanmıştır. 2022 yılının son 6 aylık süreçteki beklentimiz de ihracatla birlikte üretimin artmaya devam etmesidir” dedi.

Yerli ham madde üretimi desteklenmeli

Sektörün ham madde tedarikinde %85 oranında ithalata bağımlı olması sebebiyle küresel arz şoklarına karşı daha kırılgan bir yapıya sahip olduğunu belirten PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, “Yurtiçinde ham madde arzının çok yetersiz olduğu aşikar. Son 8 aylık süreçte yaşanan döviz kurundaki önlenemez artıştan dolayı zaten yüksek olan fiyatlar daha da artmış durumda. Ülkemiz sanayisinin rekabet gücünün daha fazla olumsuz etkilenmemesi için yerli ham madde üretimimiz arttırılmalı. Sanayiciler olarak yerli ham madde üretiminin kesinlikle desteklenmesi düşüncesindeyiz. Ülkemizin ihtiyacını karşılayacak yatırımlara yenileri eklenmeli ve ülkemizin yerli ham madde üretimi arttırılmalıdır. Burada kamu otoritelerimizin destekleri çok önemli” dedi.

FANUC Türkiye 2022 Robot Entegratörleri Buluşması İstanbul’da gerçekleştirildi

Yenilikçi robot teknolojilerinin bugün ve yarınının konuşulduğu “FANUC Türkiye 2022 Robot Entegratörleri Buluşması”, endüstriyel robotların öncüsü olan Japonya merkezli FANUC tarafından İstanbul’da gerçekleştirildi. FANUC Avrupa Kıdemli Başkan Yardımcısı Ralf Völlinger ve FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit’in ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte 2022 yılı itibarıyla 46.2 milyar dolara ulaşan robotlu otomasyon pazarı, pandemi sonrası yeni dönemde fırsatlar, global projeksiyonların görünümü ve yenilikçi robot teknolojilerini de içeren konular ele alındı. 

Robotlu otomasyon pazarı 2030 yılında 102,4 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak

Buluşmanın açılış konuşmalarının ardından söz alan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Yeni Dönemde Fırsatlar” başlıklı sunumunda “2022 yılında robotlu otomasyon pazarı 46.2 milyar dolara ulaşmış durumda. 2030’a kadar ise 102,4 milyar dolarlık bir pazar öngörülüyor. Zor olduğu kadar geleceği olan iyi bir sektörde yer alıyoruz. Pandemiyle birlikte otomasyona olan talepte tam anlamıyla patlama yaşandı. Bu da robotlu otomasyon sistemlerine yeni sektörlerin kapısını açtı. Şu anda perakende, lojistik ve e-ticaret alanında robotlu otomasyon sistemlerine çok talep var. İyi fırsatlar barındıran bu alanlara da ağırlık vermemiz gerekiyor. Bunun yanı sıra sektörde nitelikli eleman açığının da olduğunu gözlemliyoruz” dedi.

Moretto Türkiye 10’uncu yılını kutluyor

2012 yılında kurulan Moretto MTR, kazanmaya alışkın tecrübeli ekibi ve tamamlanmış pek çok iddialı projeleriyle kuruluşunun 10’uncu yıl dönümünü kutluyor. 

Merkez firmanın değerlerinden ve felsefesinden ilham alan şube, plastik işleme endüstrisi için otomasyon tedarikinde, Türkiye pazarı için önemli bir referans noktası haline geldi. Türkiye’nin en büyük metropolü olan İstanbul'da, Avrupa ve Asya arasında stratejik bir konumda yer alan ve ülkemizin plastik endustrisi için ana üretim destek tedarikçilerinden biri olan Moretto Türkiye; nitelikli danışmanlığı, müşteri isteklerinin dikkatli analizi, titiz, müşteriye özel ve etkin teklif sunumları ile öne çıkıyor. Şube pazardaki doğrudan mevcudiyeti ile, müşterilerine zamanında ve etkili satış sonrası destek sunuyor.

Şubelerinin 10’uncu yıl dönümü ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Moretto Türkiye Bölge Satış Müdürü Tolga Bostancı açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“2012 yılının Eylül ayında resmi açılışı yapılan Türkiye Ofisi, Kasım ayında ilk ham madde yükleme sistemi tedarikiyle sektör kullanıcılarından kısa zamanda olağanüstü bir geri bildirim aldı. Daha sonra Aralık 2012'de, Plast Eurasia fuarına Moretto SpA ve Moretto MTR'nin birlikte ilk katılımıyla pazara girişimiz resmileşti. Bu organizasyon, lokal plastik sektörüne bir dizi teknolojik gelişme sunmanın ve sürekli büyümenin başlangıcıydı. Oldukça zorlu ve rekabetçi bir pazarın ihtiyaçlarını, evrimini öngörerek ve yoğun olarak tahmin ederek zaman içinde gelişebilen bir grubun parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Yenilikçi, entegre ve müşteri odaklı çözümler sunmamıza olanak sağlayan grubumuzun desteği ile sektörde öne çıkan ve aranan bir konuma geldik."

Raceplast’tan gıda sanayisine uygun özel mühendislik plastikleri çözümleri

2007 yılında mühendislik plastikleri alanında hizmet vermek amacıyla Almanya Legden’de kurulan Raceplast, bugün sektörünün liderleri arasında yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda Türkiye fabrikası için şirket kurulumlarını gerçekleştiren firma kurucusu ve CEO’su Süleyman Ceyran, gıda endüstrisine özel inovatif ürünleri hakkında bilgiler paylaştı.

Öncelikle gıda ambalajlarının önemine değinen Ceyran açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Gıdaların ambalajlanması, depolama ve dağıtım zinciri boyunca ürünün muhafazasında önemli bir rol oynamaktadır. Ambalajlamanın temel amacı gıdayı kontaminasyondan korumak ve raf ömrünü uzatmaktır. Raceplast olarak, sürekli ve doğru araştırma, tasarım, üretim ve testlerin yanı sıra tüm dünyada kullanıcı dostu ve çok güvenilir olan yüksek kaliteli mühendislik plastiklerini gıda sanayisinin hizmetine sunuyoruz. Ürünlerimiz gıda ile veya gıda ile doğrudan temasa geçen ambalajların üretim, şişeleme, dolum veya kapaklama süreçlerinde tercih edilmektedir.” 

Hafiflik ve kolay işlenebilirlik özellikleri sayesinde, gıda endüstrisinde kullanılabilir plastiklerin et, balık ve kümes hayvanları işleme ve süt ürünleri, unlu mamuller ve şekerleme üretimi için tesis ve makinelerin çeşitli uygulamalarındaki metallerin yerini alabileceğinin altını çizen Süleyman Ceyran, “Raceplast’ın gıda ile temasa uygun malzemeleri üretimi canlandırır ve üretim sürecinde hız ve güvenliği artırır. Ayrıca, metal algılanabilirliğinin gerekli olduğu yerlerde, özel metallerin tespit edilebildiği plastiklerimiz ve gıda için optik olarak tespit edilebilir mavi malzemelerimiz, gelişmiş performans ve masrafını azaltma için geleneksel plastiklere alternatif olabilir” diyerek sözlerini tamamladı. 

Ambalaj grubu şirketlerinden büyüme başarısı

Baskılı esnek ambalaj sektöründe dikey entegrasyon yapısıyla faaliyet gösteren Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu şirketlerinden Bak Ambalaj, Polibak ve Bareks; üretime, ihracata ve Türkiye ekonomisine verdikleri önemi; EBSO 100, İSO 500 ve TİM 1000 listelerinde aldıkları yerle bir kere daha kanıtladılar. 

Her sene “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” olarak yayınlanan İSO 500 listelerinin 2021 yılı sonuçlarında Polibak Plastik Film San. Tic. AŞ, 2020 yılındaki 178. sırasını, 2021 listelerinde 26 sıra birden iyileştirerek 152. sıraya yükseltirken; Bak Ambalaj San. Tic. AŞ 477. sırada yerini aldı. 

Bunun yanı sıra, Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından her yıl açıklanan, “Üretimden Satışlarıyla Ege Bölgesi’nin En Büyük 100 Firması 2021 listesinde” Polibak 13. sırada, Bak Ambalaj 41. sırada ve Bareks 69. sırada yer aldılar. Türkiye’nin önde gelen plastik film üreticilerinden biri olan Polibak aynı zamanda, Türkiye İhracatçılar Meclisi 2021 raporunda; Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçı Firması arasında kendi sektöründe 13. sırada konumlanarak, sektördeki üretim gücünü ve ülkemiz ekonomisinde yarattığı katma değeri bir kere daha ortaya koydu.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: “Sanayiye bir darbe de haksız rekabetten”

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, son dönemde plastik sektöründe yaşanan ham madde ve enerji başta olmak üzere hızla artan girdi maliyetlerini değerlendirdi. Açıklamalarına kurlarda yaşanan hareketliliğe rağmen üretime ara vermeksizin devam etmek üzere büyük bir öz veriyle çalışan plastik sanayine bir darbenin de haksız rekabetten geldiğini dile getirerek başlayan Selçuk Gülsün, “Son aylarda İran’dan yurda giren polietilen ambalajların piyasada ham madde fiyatının da altında satıldığına ve yaşanan bu damping sebebiyle çok sayıda işletmenin üretim yapamaz hale geldiğine şahitlik ediyoruz. Söz konusu duruma bir önlem alınmaması halinde bu mamul grubunda tamamen ithalata bağımlı bir yapı oluşması dahi söz konusu olabilir” dedi.

Açık bir damping uygulanmakta

İran’ın polietilen film grubu ürünlerde açık bir damping uyguladığının ve ülke sanayisini hedef aldığının altını çizen Selçuk Gülsün, “Herkesin bildiği üzere plastik sektöründe ham madde fiyatları küresel piyasalarda belirleniyor, bu sebeple fiyatlar arasında görülen ufak farklar ancak lojistik maliyeti kaynaklı olabiliyor. İşte bu şartlar altında İran’dan gelen ürünlerin ham madde fiyatının dahi altına yurtiçi piyasamıza sokuluyor olmasının tek açıklaması kasıtlı bir damping yaparak Türkiye’de yerleşik sanayinin rekabet gücünü yitirmesi ve üretimini durdurmasının hedefleniyor olmasıdır. Öyle ki, plastik film, poşet ve streç grubunu incelediğimizde bir önceki yıla göre İran’dan yapılan ithalatın miktar bazında 4 kat arttığını gözlemliyoruz. İran daha önce farklı ürün gruplarında da damping uygulamasına gitmişti. Örneğin bir dönem polistiren grubu ürünleri stiren ham maddesinin dahi altında satmaya başlamış, Ticaret Bakanlığımızın yürüttüğü anti-damping süreci neticesinde bu yıkıcı rekabete karşı firmalarımızın korunması mümkün olmuştu. Bugün de yaşanan durum bundan ibaret olup bir an önce koruyucu önlemler hayata geçirilmelidir” dedi.

İKMİB Başkanı Adil Pelister TİM Başkan Vekili oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’de, Mustafa Gültepe’nin başkanlığında oluşturulan yeni yönetim kurulunda görev dağılımı yapıldı. 

İki dönemdir İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanlığı görevini başarıyla sürdüren ve güçlü yönetimi ile kimya sektörünü ihracatta birinciliğe taşıyan Adil Pelister, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanlığı’na seçilen Mustafa Gültepe’nin yeni yönetim kurulunda TİM Başkan Vekili olarak görev yapacak. 

Pelister: “Güçlü ihracat ailemizle birlikte yeni hedeflere yürüyeceğiz”

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin yeni yönetimiyle birlikte Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı payı artırmak için çalışacağını ifade eden TİM Başkan Vekili ve İKMİB Başkanı Adil Pelister, “Öncelikle TİM Başkanımız Sayın Mustafa Gültepe’yi kutluyor ve yeni yönetim kurulumuza başarılar diliyorum. Ülke ekonomimizin büyümesinde, sanayimizin gelişmesinde ve istihdamımızın artmasında ihracat ailemiz çok önemli bir rol üstleniyor. TİM çatısı altındaki 27 sektör ve 61 ihracatçı birliği ile güçlü ve büyük bir aileyiz. Özellikle son 2 yıldır ihracatta tarihi rekorlara imza atarken; ihracatımızın niteliğini artırmak, “Made in Türkiye” kalitesini dünyanın dört bir yanına taşımak, küresel ihracattan aldığımız payı yükseltmek ve kilogram başına ihracat değerimizi en üst seviyeye taşımak için güç birliğiyle çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde yine aynı ortak akıl ile hareket ederek, Türkiye’ye ihracatta eşik atlatacak vizyon dolu projelere imza atacağımıza inanıyorum. İKMİB’de kimya ihracatçılarımızla yakaladığımız sinerji ile kimya sektörümüzü ihracatta birinciliğe taşımayı başardık. Kalıcı birincilik için de var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bununla birlikte söz verdiğimiz üzere TİM Yönetim Kurulu’nda da kimya ihracatçılarımızı en üst düzeyde temsil edeceğiz. İhracat ailesi olarak TİM’in önderliğinde yeni rekorlar kıracağımıza ve Türkiye’yi ihracatta bir üst lige taşıyacağımıza inanıyoruz. Bir önceki dönem TİM Başkanımız olan İsmail Gülle’ye de bugüne kadarki özverili ve başarılı çalışmaları için teşekkür ediyorum” dedi.

Avrupa’nın geri dönüşüm hedefi 10 milyon ton

Yavuz Eroğlu: “AB, 2025 yılında 10 milyon ton geri dönüştürülmüş plastiğin, plastik mamul üretiminde kullanılmasını hedefliyor.”

Brüksel merkezli Avrupa Plastik Mamul Üreticileri Birliği (EuPC), 51 plastik derneğinin çatı örgütü olarak 50 binden fazla plastik üreticisini temsil ediyor. Yıllık 280 milyar Euro’luk ciro yapan ve 1 milyon 600 bin kişinin çalıştığı EuPC, Avrupa Birliği Parlamentosu’nda plastikle ilgili kararların alınmasında etkin rol üstleniyor. Birlik, çevre ve yeni düzenlemeler başta olmak üzere sektörü ilgilendiren tüm konularda söz hakkına sahip. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen EuPC Genel Kurulu’nda Herige Group CEO'su Benoît Hennaut, 4 yıllık yöneticiliğin ardından görevi devreden Renato Zelcher'in yerine 2022-2024 dönemi için yeni Başkan seçildi. Genel Kurul’da, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu da EuPC Yönetim Kurulu Üyeliği’ne yeniden seçildi. 

Fırsatlar ve zorluklar bir arada  

EuPC Başkanı seçilen Hennaut: "Önümüzde, Avrupa'daki plastik endüstrimizin döngüselliğine yönelik yıllara yayılmış fırsatlar ve güçlükler var. İhtiyaç duyulan bu dönüşüme, sektörümüzdeki inovasyon ve karbon tasarrufu sayesinde öncülük etmeye devam edeceğiz” dedi. Yeni EuPC yönetimi, CPA Projesi’ni de AB Komisyonu ile devam ettirecek. “CPA”, Circular Plastics Alliance ile AB Komisyonu, EuPC’nin de dahil olduğu sivil toplum inisiyatifi sayesinde 2025 yılında 10 milyon ton geri dönüştürülmüş plastiğin, plastik mamul üretiminde kullanılmasını hedefliyor. 

Yavuz Eroğlu yeniden EuPC yönetimine seçildi

Avrupa Birliği dışından özel statü ile EuPC yönetimine tekrar seçilen Yavuz Eroğlu ise yeniden seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada: “Avrupa’da her sene 21 milyon ton atık toplanıyor. Bunun önemli bir kısmı enerji dönüşüm tesislerinde elektriğe dönüşürken (plastiğin, kömürden daha büyük olan kalorifik değeri sebebiyle), 9,2 milyon tonluk kısmı toplama ayırma tesislerinde ayrıştırılarak geri dönüşüm tesislerine gönderiliyor. Geri dönüşüm sonrasında ise 5,2 milyon tonluk geri dönüştürülmüş plastik ham maddesi elde ediliyor. Dolayısıyla AB’nin, 2025 yılına kadar, 10 milyon ton geri dönüştürülmüş plastiği, plastik mamullerin içinde kullanma hedefi, önemli bir artışa işaret ediyor” dedi. 

CPA Projesi çok değerli

Eroğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “PAGEV olarak ‘Plastiğin Doğada Yeri Yok, Hayatımızda Yeri Çok, Dönüştürelim’ mottosu ile çalışmalar yürütüyoruz. Tüm Avrupa kıtasında geri dönüşümü arttıracak sistemler ve bilincin geliştirilmesi önemli. Hem Avrupa hem Türkiye’de bu konuda aktif çalışmalarımıza devam edeceğiz. AB Komisyonu ile yürüttüğümüz CPA Projesi çok değerli. Şöyle ki; plastiği sadece geri dönüştürmeyip, bunun aynı zamanda ürün içinde kullanılması kritik öneme sahip. Bu sebeple hedef, Avrupa Birliği içerisinde 2025 yılında, 10 milyon ton plastiği dönüştürmek değil, 10 milyon ton geri dönüştürülmüş ham maddeyi plastik ürünlerde kullanmak olmalı. Avrupa’daki bu projeden alınacak iyi uygulama örneklerini, Türkiye’ye de taşımak istiyoruz.”  

Sarten’in 2025 hedefi 1 milyar dolar

Sarten Ambalaj yeni yatırımlarla büyümeyi planlıyor. Şirket olarak 50'inci yıllarını kutladıklarını belirten Sarten Ambalaj CEO'su Zeki Sarıbekir, bu yılın planlarını 10 yıl önce yaptıklarını, 60'ıncı yıl planlarının da şimdiden hazır olduğunu söyledi. 2030’da 1 milyar dolarlık bir ambalaj şirketi olma hedefi koyduklarını ancak bunu daha erkene çektiklerini ifade eden Sarıbekir, en geç 2026 yılında hedefe varacaklarını tahmin ettiklerini kaydetti. Sarıbekir, 2030'a gelindiğinde de Sarten'in bölgesel bir lider firma olacağını vurguladı. 

2030’da 30 fabrika hedefleniyor 

Bu seneyi 700 milyon dolar ciro ile bitireceklerini öngördüklerini anlatan Sarıbekir, "Fabrika yatırımlarımız devam ediyor. Her sene bir fabrika kurarak 2030 yılına 30 fabrika ile girmeyi hedefliyoruz. Bu yıl Çerkezköy’de bir fabrika kurduk. Son olarak Niğde'de bir fabrika yatırımına başladık, 2023 yılının Nisan-Mayıs aylarında fabrikayı açmayı planlıyoruz. Niğde ve çevresi tarım ve tarıma dayalı sanayinin gelişeceği yerler olacak. Aynı zamanda tarım olarak Türkiye’nin geleceği. Bu yüzden Niğde'deki yatırımımıza çok önem veriyoruz. Ambalaj üreticisi olduğumuz için müşterilerimiz nereye gidiyorsa oraya gidiyoruz" dedi. 

PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz: “Eğitime yapılacak yatırım, sanayinin en büyük teminatıdır”

Nitelikli eleman konusunda yaşanan ciddi sıkıntıların üretimi ve sanayinin işleyiş çarkını olumsuz etkilediğini söyleyen PLASFED – Plastik Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ömer Karadeniz, “Son yıllarda eğitimde yaşanan ciddi sıkıntılara bağlı olarak artan nitelikli eleman ihtiyacı, geleceğe dair sanayimiz için ciddi tehlikelerin sinyallerini veriyor” dedi.

Türkiye’nin sayısal olarak genç nüfus anlamında diğer ülkelere göre üstünlüğüne dikkat çeken Ömer Karadeniz, “Sayısal olarak genç nüfus anlamında büyük bir güç olan ülkemizin, nitelik olarak sanayiye tam anlamıyla katkı sağlayamaması üzüntü verici bir durum. Ülkemizde nitelikli personel bulamayan işveren sayısı maalesef çok fazla. Bu da şunu gösteriyor ki; nitelikli eleman eksikliği gelecekte sanayimizin en önemli sorunu olarak karşımıza çıkacak. Bir diğer ciddi sorun ise iyi eğitimli, üretken, sürekli düşünen, nitelik sahibi genç nüfusun yurtdışına gitmesi ya da gitmeyi düşünmesi. Son yıllarda beyin göçü hız kazandı. Ülkemizde nitelikli ve iyi eğitim almış bireyler ekonomik gerekçelerle yurtdışına çıkmanın yollarını arıyorlar. Ülkemiz bu gençlerimizi maalesef yabancı ülkelere kaptırmakta. Bu durum hem sanayimiz hem de ülkemiz için ciddi bir beka sorunu. Türkiye’nin hızlı kalkınma sürecini devam ettirmesi ve uluslararası alanlarda ekonomisinin rekabet gücünü arttırması için bu ciddi sorun daha fazla göz ardı edilmemeli” dedi.

Düzce’deki üretim tesisinin temeli atıldı

Ayakkabı, otomotiv, mobilya, ısıtma-soğutma ve yalıtım-inşaat gibi farklı sektörlerde kullanılan poliüretan sistemler üreten kimya sanayi şirketi, Kimteks Poliüretan Sanayi ve Ticaret A.Ş. (KİMPUR), Düzce üretim tesisinin inşaatı için harekete geçti. 24 Mayıs 2022 tarihinde yapılan temel atma töreni; Kimpur Yönetim Kurulu Başkanı Leon Mizrahi, Kimpur CEO’su Cavidan Karaca, Pekintaş CEO’su Özhan Olcay ve Düzce Projesi Mimarı Nevzat Sayın’ın katılımıyla gerçekleşti.

Üretim tesisinin projelendirmesini tamamlayan ve PEKİNTAŞ A.Ş. ile KDV dahil yaklaşık 9 milyon dolarlık anlaşmaya imza atan Kimpur, inşaatın projelendirilmesinde ünlü mimar Nevzat Sayın ile çalıştı. Yıllık kapasitesi toplam 65 bin ton olacak Düzce Gümüşova OSB’deki yatırımın; 50 bin tonluk mevcut ürün grubu olan poliüretan sistemleri, 5 bin tonluk yeşil ürün gamı kapsamında PET artıklarından sentezlenerek üretilen geri dönüşüm tesisi ve polyester poliolü ile 10 bin tonluk ek ‘eva granül ham madde’ üretim kapasitesine 2022-2024 döneminde ulaşması hedefleniyor. 

Makine Alım-Satım platformu online olarak yayında

30 yılı aşkın süredir plastik sektöründe makine tedariki ve üretiminde faaliyet gösteren Tepro Makine’nin kurucusu Semih Doğan, Tepzone A.Ş. firması çatısı altında yayın hayatına başlayan machinetotal (benim.makinem) projelerinin kuruluş amaçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sözlerine tecrübelerini sürekli olarak yenilenebilir bir bakış açısı ile değerlendiren, uluslararası pazarları ve dünya ekonomisini iyi takip eden bir kuruluş olduklarının altını çizerek başlayan Semih Doğan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Uluslararası ölçekte projelere imza atan ve teknolojik gelişmelere her daim açık olan Tepro Makine, bu özellikler neticesinde daha da bütünsel bir kuruluş olma unvanını elinde taşıyor. Yaptığımız çalışmalarla daha verimli ve işlevsel pazar yerlerini araştırmakla yola devam eden şirketimiz, aynı zamanda yeni teknolojik faaliyet alanlarında da yer alıyor. Hayatımızı etkisi altına alan Covid-19 salgını ve pandemi süreci sebebiyle değişen yaşam koşulları, çalışma alışkanlıkları ve yeni teknolojik platformlar hepimizi daha farklı planlamalara yöneltti. Kısa sürede bu değişim rüzgarından tüm iş dünyası da payına düşeni aldı ve yeni başlangıçlar yapmaya zorladı. Ülke ekonomisine ve istihdamına katkıda bulunmanın önemini marka DNA’mıza işlemiş olmanın verdiği sorumluluk ile, başta Ar-Ge olmak üzere sektörel yatırımlarımızın ve yeni projelerimizin temellerini attık. Bu projelerden biri de Machinetotal!"

Online platformlarının içeriğine ve işleyişine ilişkin detaylara da değinen Semih Doğan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Yeni veya ikinci el makineleri uygun alıcılar ile buluşturmak üzere yola çıkan Machinetotal,  satıcılara sektörün en kullanışlı mağaza özelliklerini sunarak hem ticari hem de zaman kazanımlarında fark yaratacak bir platform sunacak. Alıcılar için ise, detaylı makine/ekipman arama özelliğinin yanı sıra güvenli ödeme ve alışveriş politikası ile hizmet verecek. Projemizin süreç içinde makine ve ekipman sektöründe tüm kategorilerde en detaylı veritabanı yapısına sahip olması sebebiyle ülkenin en güçlü makine pazar yeri platformu olmasını hedefliyoruz. Kendi içerisindeki kategorileri en ince detaylarına kadar düşünülerek hazırlanan platformumuz şu an Plastik, Metal, Fabrika Ekipmanları, Komponentler/Yedek Parçalar, Ağaç/Ahşap/Karton ve Robot/Otomasyon sektörlerine ilişkin ürünleri en iyi şekilde tanıtmaya olanak sağlıyor. Diğer tüm sanayi sektörleri ise uzmanlarımızın çalışmaları ile yakında hizmete açılacak. Yeni projemizle özellikle ikinci el ve yeni makine ticaretinde, makine geri dönüşüm politikası ile sektörde ihracat pazarlarına olanak sunarak ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”

Farklılıklara odaklanmak kazandırdı

Tasarist, 2022 yılının ilk yarısında 4 farklı markaya tasarladığı ambalajlarla dünyanın önde gelen tasarım yarışmalarından 7 ayrı ödülle döndü.

2011’den beri iyi tasarım ve yaratıcılık odaklı duruşlarıyla 40’tan fazla ödüle layık görülen Tasarist, Greyder’e tasarladığı V Design ambalajıyla Muse Design Awards’ta “Silver” ödülünü kazanırken WPO Worldstar yarışmasında da pazarlama ve e-ticaret kategorilerinde iki ayrı ödülün sahibi oldu. Ayrıca Gleen Eco-Smile tasarımıyla da A’ Design Award and Competition ve Muse Design Awards yarışmalarından iki ödülle dönen şirket, A’ Design Award and Competition’da da Kertil Çam için tasarladığı Messenger Angel ambalajıyla “Iron” ödülünün kazananı oldu. 

Her sektörün kendine özgü kalıpları olduğunu belirten Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik’e göre, ambalaj tasarımında da mutlaka göz önünde bulundurulması gereken belli başlı kalıpların yanı sıra markanın farklılıklarını ön plana çıkarmak hem satış artışı hem de marka bilinirliği kazandırıyor. 

Tayland’daki plastik kirliliği krizine uzun vadeli çözüm

160 yıldır çevre hizmetlerinde önemli bir oyuncu olan SUEZ, çevremizin doğal sermayesini (su,toprak ve hava) koruma konusunda yerel yönetimleri ve sanayi şirketlerini destekliyor.

SUEZ ve BEIER firması geçen sene imzaladıkları yeni sözleşme ile 3 set 3 ton/saat kapasiteli PET yıkama ve granül hatlarını başarılı bir şekilde teslim ettiğini duyurmuştu. Bu proje ile birlikte BEIER şirketi, geri dönüşüm hatlarında 2022 yılı için hedeflerini yükselterek yeni ek tesis için yatırım kararı aldı.

Tayland’ın Bang Phli kentinde resmi açılışı yapılan SUEZ Polimer Fabrikası, grubun Asya’daki ilk plastik geri dönüşüm tesisi. Şirketin çevreyi iyileştirme ve daha iyi sürdürülebilir bir toplum inşa etme taahhüdünün altını çizmekte olan tesis, plastik kirliliği krizine uzun vadeli bir çözüm olarak yılda 30.000 ton Tayland plastik ambalaj atığını, tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastiğe dönüştürecek. Bu sayede yılda 35.000 ton sera gazı emisyonu önlenmesi hedefleniyor. Bu rakam 1,5 milyon ağaç dikmeye eşdeğer olarak görülüyor. 

Dünya her yıl 300 milyon ton plastik üretiyor ve bunun %50’si ambalaj olarak kullanılıyor. Küresel olarak, 8 milyon tondan fazla plastik atık okyanusa dökülüyor ve buna Güneydoğu Asya en büyük katkıyı sağlıyor. Şirketin yaptığı açıklamada ayrıca, Tayland’da yılda 2 milyon ton plastik atığın yalnızca dörtte birinin geri dönüştürülebildiği de belirtiliyor.

İSO 500’deki ambalaj firması sayısı 32’ye yükseldi

Geçtiğimiz günlerde açıklanan İSO Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde önceki yıl 20'si Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) üyesi olmak üzere toplam 30 firma ile yer alan ambalaj sektörü, 2021 yılında listedeki firma sayısını artırdı. Listede 21’i Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) üyesi olmak üzere toplam 32 firma yer aldı.

Listedeki firma sayısı artıyor

Ambalaj sektöründeki firmaların İSO 500 listesindeki ağırlığının giderek arttığına işaret eden ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, bu sene listeye giren 32 firmanın gerçekleştirdiği üretimden satışların önceki seneye göre yüzde 35,07 artışla 53 milyar TL'ye dayandığını söyledi. Listedeki firmaların ihracatlarının ise yüzde 49,81 artışla 1,25 milyar dolara ulaştığını, yarattıkları istihdamın da yüzde 21,85 artışla 13 bin 500 kişiye yaklaştığını kaydetti. Zeki Sarıbekir'in verdiği bilgiye göre ambalaj sektöründeki firmalar, İSO 500'deki tüm firmaların üretimden satışlarının yüzde 2,6'sını ve ihracatlarının yüzde 1,5'ini gerçekleştirirken, toplam istihdamın yüzde 1,8'ini oluşturdu.

Ambalaj sektörünün geçtiğimiz yıl 6,5 milyar dolar ihracata ulaştığını ve 2,7 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini hatırlatan Zeki Sarıbekir, sektörün her geçen sene güç kazandığını ve Avrasya’nın ambalaj merkezi olma yolunda kararlı adımlarla yürüdüklerini belirtti. Türkiye Ambalaj sektörü ürünlerinin 180 ülkeye direkt ve dolaylı olarak ihraç edildiğini söyleyen Zeki Sarıbekir, "Sektör olarak daha fazla ihracat yapmak ve ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç etme hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Ambalaj sektörü, avantajlı coğrafi konumu, kalifiye iş gücü ve ihracat odaklı yapısı ile bu hedefi başarabilecek güçtedir" dedi.

FANUC, Roboshot’lar ile medikal sektörünün en teknolojik çözüm ortağı oluyor

Şirket, son yıllarda önemi daha da artan medikal sektörünün üretim kapasitesi ve verimini yenilikçi Roboshot modelleriyle sağlıyor.

Otomasyon endüstrisinde CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük eden FANUC, otomasyon potansiyelinin yükseliş gösterdiği medikal sektörüne yüksek iş kabiliyeti sağlıyor. Dünyanın en düşük enerji tüketimini destekleyen Roboshot modelleri sayesinde üretim maliyetlerini düşüren şirket, Avrupa’nın en büyük firmaları ile çözüm ortaklığını her geçen gün büyütmeyi sürdürüyor. 

Roboshot, temiz oda şartlarına tam uyumlu çalışıyor

Medikal sektöründe Roboshot kullanımının pandemiyle birlikte büyük bir değişim geçirdiğini söyleyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “FANUC olarak insanlığın yararına olan her projeye, minimum ticari kaygı ve beklenti ile yaklaşıyoruz. Bu farkındalıkla Roboshot’ın ISO 7 ve ISO 8 standartlarındaki temiz oda şartlarına uygun çalışması, üst düzey tekrarlama kabiliyeti, hassas üretim imkanı ve minimum bakım gereksinimi olan yalın teknolojisi medikal sektöründeki zorlu birçok projede tercih edilmesini sağlıyor. % 100 elektrikli plastik enjeksiyon makinesi FANUC Roboshot, üstün özellikleri sayesinde gereklilikleri karşılıyor ve yan ekipmanlar ile de üretimdeki standartları sağlıyor. Diğer taraftan CNC kontrol sistemine sahip olma özelliğiyle öne çıkan Robosot ile müşterilerimiz üstün tekrarlama kabiliyeti ve minimum fire ile üretim yapıyor” dedi.

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı