Thursday, Dec 12th

Last updateTue, 10 Dec 2024 1pm

Buradasınız: Home Teknoloji Haberler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

GEBKİM OSB Dijital Dönüşüm Merkezi için düğmeye bastı

T.C. Cumhurbaşkanlığı’nın Dijital Dönüşüm ve Yerli Üretimi Destekleme Hamlesi kapsamında bir örnek model olmayı hedefleyen merkezde, yerli ve milli projelerin hayata geçirilmesi için uygun ortam yaratılacak.

Türkiye ekonomisi için stratejik önemdeki kimya, katma değer üretme potansiyeli ve teknolojiyi adapte etme gücü ile dikkat çekiyor. Katma değeri yüksek ürünlerin anahtarı ise Ar-Ge’de saklı. GEBKİM Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, yerli teknolojilerin üretilmesi için harekete geçti ve OSB bünyesinde Dijital Dönüşüm Merkezi Kurulması için düğmeye basıldı. GEBKİM Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, bu merkez ile kimya sanayinde teknoloji ve dijital dönüşüme liderlik edecek.

Kocaeli Dilovası’nda bulunan ve kimya sanayinin önde gelen şirketlerine ev sahipliği yapan GEBKİM OSB bünyesinde kurulacak olan Dijital Dönüşüm Merkezi, GEBKİM OSB firmalarının yanı sıra Kocaeli’nin kimya ekosistemindeki sanayi kuruluşlarına da hizmet verecek. Proje fizibilite çalışmaları ve altyapı kurulumların tamamlanmasının ardından 2022 yılında faaliyete başlaması hedeflenen merkez; ortak Ar-Ge merkezi, test ve kalibrasyon merkezi, şirketlerin dijital dönüşüm projelerini hayata geçiren ortak proje ofisi, patent oluşturma, markalaşma gibi hizmetler sunan bir kimya teknolojileri üssü olarak konumlanıyor. Ayrıca kimya sektöründe dışa bağımlılığın hakim olduğu teknoloji üretim, test, kalibrasyon ve sertifikasyon süreçlerinde yerlileşme amaçlanıyor.

Depozito İade Sistemi, Türkiye’ye kazandıracak

TOMRA Collection Solutions Türkiye Genel Müdürü Metin Tek, Türkiye’de 2022 tarihinde başlaması planlanan Depozito İade Sistemi hakkındaki düşüncelerini paylaştı.

Türkiye’de cam, metal, pet ve karton olmak üzere yıllık ortalama 20 milyar içecek ambalajı ortaya çıkıyor. Tüketim bu şekilde devam ettiğinde 2041 yılında 52 milyar adet içecek ambalajının atık olarak yönetilmek zorunda kalınacağı ön görülüyor1. Tüketim alışkanlıklarında yaşanan değişikliklerle de tek kullanımlık ambalaj tüketiminin arttığı görülüyor. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kaynakların ülke ekonomisine temiz bir şekilde kazandırılmasını sağlayan döngüsel ekonominin en önemli örneklerinden biri olan Depozito İade Sistemi’nin yürürlüğe girmesi planlanıyor. 

Depozito iade sistemi olarak bilinen bu uygulama kapsamında içeceğin fiyatına küçük bir depozito bedeli ekleniyor. Boş ve sağlam içecek ambalajlarını geri dönüşüm için iade eden tüketicilere, bu bedelin tamamı geri veriliyor. Türkiye Çevre Ajansı tarafından yönetilecek sistem, içecek üreticileri, perakende sektörü oyuncuları ve tüketiciler gibi çoklu bir yapıdan ve çeşitli faktörlerden oluşuyor. 

Poelsan 75 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor

Pandemi döneminin tüm olumsuzluklarına rağmen yükselişini sürdüren Türkiye’nin önemli ihracat merkezlerinden Samsun, ihracatı artırmak için gece gündüz çalışıyor. Samsun-Merkez OSB’de 80’den fazla fabrika, ülkemiz ihracatına önemli katkılar sunmak hedefiyle bünyesinde çalıştırdığı 7 bin civarı kişiye de istihdam sağlıyor.

Samsun-Merkez OSB firmaları, Ulusal İstihdam Stratejisi doğrultusunda Cumhuriyetimizin 100. yılında işsizliği %5 seviyelerine düşürmek amacıyla değişim ve yeniliklere uyum sağlayarak, hizmet kalitesi ve çeşitliliği ile işsizlikle mücadelede de etkin rol oynuyor.

Samsun’da işgücü piyasasında öncü ve belirleyici rollerden biri olan Poelsan firması da 1994 yılında henüz Türkiye’de üretimi yapılmadığı için ithal edilen Polietilen Kangal Boru Bağlantı Adaptörlerini, kendi tesisinde üreterek piyasaya sunuyor. Yılda 11 bin ton plastik işleme kapasitesi olan 52 bin metrekare alanda kurulu fabrika başta Rusya, Peru, Kazakistan Tunus olmak üzere Avrupa ve Ortadoğu’da 75 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

“Pandemi’de her çalışanımıza ihtiyacımız oldu”

Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gündem maddesinin bir yıldan beri koronavirüs olduğu bir dönemde istihdamı daha da genişleterek ülke ekonomisine ve ihracatına katkıda bulunmaktan mutlu olduklarını dile getiren Yönetim Kurulu Başkanı Yeliz Dağdelen Gür, “Şu günlerde hayatımız, ekonomik faaliyetlerimiz, pandemiyle birlikte alınan tedbirlere göre belirleniyor. Pek çok işletme pandemi nedeniyle faaliyetlerini durdururken Poelsan olarak üretimi ve istihdamı hem korumaya hem de artırmaya yönelik adımlarımızı attık. Her çalışanımıza ihtiyacımız oldu” dedi. Beş yüz kişinin üzerinde istihdam sağladıklarını belirten Dağdalen Gür, büyük bir aile olduklarını, bu zor günleri hep birlikte atlatacaklarını ve ülkemize sağladıkları katma değerden dolayı mutlu olduklarını dile getirdi.

Flokser Kimya dijital dönüşüme odaklanıyor

Poliüretan sektörüne yönelik ürettiği ürünleriyle 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren şirket, otomasyon yatırımlarına hız verme kararı aldı.

Türkiye’nin bakanlık onaylı ilk özel poliüretan Ar-Ge merkezine sahip şirketi Flokser Kimya, gelişen teknolojinin yanı sıra pandemi sürecinde dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte 2021 yılında dijitale daha fazla odaklanacak. Hali hazırdaki üretim tesislerine üretimde sıfır duruş için farklı senaryolarla eş yaşlandırma, bakım sayacı gibi uygulamalara da yer veren şirket, ilerleyen dönemde fiziksel robotlar ile birlikte yazılımsal robotları da üretim süreçlerine entegre edecek.  

Tümüyle otomasyonun yer alacağı karanlık fabrika yatırım planı da bulunan şirket, karanlık depolar oluşturup, drone ile depo sayımı yapmayı amaçlıyor. Şirket, yeni yatırımla yurt içinde ve yurt dışında farklı sektörlere yönelik yeni ürünler geliştirerek, yetkinliklerini de artırmayı hedefliyor. 

Kautex yeni Skyreef serisini Chinaplast’ta tanıtacak

Sonraki durak: Otonom bir ekstrüzyon şişirme hattı - yeni Skyreef paketleme makineleri, ortak bir platforma dayalı esnek makine çözümlerinin kapısını açıyor.

Kautex Maschinenbau, dünyanın önde gelen ekstrüzyon teknolojisi üreticilerinden biri olarak faaliyet gösteriyor. Şirket, şişirme makinelerinin maksimum üretkenlik, sürdürülebilirlik ve ürün kalitesiyle eş anlamlı olduğunu belirtiyor. Kautex şu anda ürün tanıtım kampanyasının bir parçası olarak tüm ürün portföyünü gelecek için yeniden düzenledi: Şirket, son derece uzmanlaşmış bireysel çözümler yerine artık standardizasyon, modüler konseptler ve platform tabanlı stratejilere odaklanacak.

Kautex bu yılki Chinaplas fuar ziyaretçilerine yeni Skyreef serisine göz atma fırsatı verecek. Makinelerin arkasındaki yenilikçi fikir, farklı Kautex serilerindeki teknolojileri ve bileşenleri bir araya getiriyor ve akıllı üretimin geleceği için tasarımlanıyor. Nihai amacın otonom bir sistem olması esas teşkil ediyor. Müşteriler, Skyreef’inin hidrolik, tamamen elektrikli veya hibrit bir sürücü ile çalıştırılıp çalıştırılmayacağını seçebilecek, bu da onu hem esnek hem de uyarlanabilir hale getirecek.

Şirket ayrıca #madebykautex çerçevesinin altında “Mükemmel eriyik sayesinde mükemmel ürün kalitesi”, “Sürdürülebilir üretimi garanti etmek için Kautex RapidXchange ve K-Foam teknolojisini kullanma” ve “Sanal eğitim ve simülasyonlardan sanal devreye almaya kadar dijital hizmetler” olmak üzere en son fikirlerinden daha fazlasını sergileyecek. Chinaplas, 13-16 Nisan 2021 tarihleri arasında Shenzhen’de düzenlenecek.

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “İthalat bağımlılığı bitirilmeli”

Hammadde fiyatlarında yaşanan artış plastik endüstrisinin birincil gündem maddesi olmaya devam ediyor. 2020 yılının son çeyreğinde artış trendine giren ve 2021 yılına da aynı trendle başlayan plastik hammadde fiyatlarını değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz konunun iki ana sebebinin olduğunun altını çizdi ve “Son dönemde salgının tekrar hız kazanması ile birlikte birçok petrokimya tesisi force majeur ilan etti ve üretimi kısma yoluna gitti. Polymer Comple Europe tarafından yayınlanan son istatistiklere göre 19 Şubat 2021 itibariyle 32 tesis üretimi kısma veya durdurma yoluna gitmiştir. Eylül 2020’de bu sayının 10 civarında olduğunu düşündüğümüzde arzın ne kadar hızlı kısıldığını daha net anlayabiliriz. Öte yandan tedarik zincirinin de bozulması navlun fiyatlarının artmasına sebep oldu. Uzak doğu ülkelerinden gelen ürünlerinin navlunu kısa bir zaman diliminde 5 katına çıktı. Bu iki ana sebep sektörümüzün ciddi bir arz şoku ile karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Açıkçası bu durum ülkemize özgü bir durum olmamakla birlikte ülkemizde etkilerini daha derinden hissettirmektedir. Bunun başlıca sebebi ise ülkemiz plastik sanayisinin yıllardır süregelen yapısal sorunlarının çözülmemiş olmasıdır” dedi.

WorldStar’da 19 ödül Türkiye’nin oldu

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, Reed TÜYAP işbirliğinde her yıl düzenlenen ve 2020’deki 16. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye giren 16 öğrenci projesi, Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından her yıl düzenlenen WorldStar Student’ta yarıştı. 219 projenin yer aldığı uluslararası yarışmada, Türk öğrencilerimiz ilk üçe girerek Altın ve Bronz ödüllerin sahibi oldu.

WorldStar Student 2020 yarışmasında farklı derecelerde ödüle layık bulunan öğrencilerimiz; 1 Altın ödül, 1 Bronz ödül, 1 Pazarlama Altın ödülü, 1 Pazarlama Bronz ödülü, 1 Sürdürülebilirlik Gümüş ödülü ile 4 Mansiyon ödülü kazandılar. Ayrıca yarışmanın sertifika ödülü ise 10 Türk projesine giderek toplamda 19 ödül Türkiye’nin oldu.

Yarışmanın sonuçlarını değerlendiren Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından her yıl düzenlenen WorldStar Student’ta 2019 yılında Bronz ödül almıştık. 2020 yılında öğrencilerimiz ilk üçe girerek Altın ve Bronz ödüllerin sahibi oldu. Yarışmada toplamda 19 ödül ülkemize geldi. Bizleri uluslararası yarışmalarda temsil eden gençlerimizle gurur duyuyoruz. Elde edilen bu büyük başarı derneğimiz ve sektörümüz için mutluluk verici” dedi.

Ambalaj sektöründen 5,1 milyar dolarlık ihracat

2019 yılını 4 milyar 716 milyon dolar ihracatla kapatan ambalaj sektörü 2020 yılında 5 milyar 147 milyon dolar ihracat gerçekleştirip yüzde 9’luk bir artış yakaladı. Buna göre 2019 yılında 2,6 milyon ton olan toplam ambalaj ihracatı 2020’de yüzde 12’lik artışla 2,9 milyon ton olarak gerçekleşti. Ambalaj sektörü ithalatı 2020 yılında bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 15, değer olarak yüzde 9 arttı. Türkiye ambalaj sektörü yaklaşık 2 milyar 28 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek cari açığa pozitif katkı sağladı. ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, sektör ihracatında en fazla oranın yüzde 66 ile plastik ambalajda olduğunu söyledi.

Ürettiğimizin yarısını ihraç etmeliyiz

Ambalaj sektörüyle ilgili açıklamalarda bulunan Zeki Sarıbekir, “Sektör olarak pandemi sürecine rağmen dış ticaret fazlası vermeye devam ettik. Önümüzdeki dönemde de hedefimiz ihracatımızı daha da artırıp ülke ekonomimize katkı sağlamak. Türkiye ambalaj sektörü olarak 2020 yılında 5 milyar 147 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirip bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 12, değer olarak ise yüzde 9 artış yakaladık. 2020 yılında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler; Birleşik Krallık, Almanya, Irak, ABD ve İsrail olarak sıralandı” dedi.

Türkiye dijital dönüşümle gelişecek

“Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya Düzeni: Dijital Dönüşüm Ekosistem Buluşmaları” webinar serisinin beşincisi gerçekleştirildi.

Fabrikaların dijital dönüşümünde makineler ve insanlar arasında çok hızlı haberleşme imkânı sağlayan endüstriyel iletişim ve kontrol ağı CC-Link’in dünya genelinde yaygınlaşması için faaliyet gösteren CLPA (CC-Link Partner Association) sponsorluğunda, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ve İnomist İletişim Danışmanlığı iş birliğinde düzenlenen “Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya Düzeni: Dijital Dönüşüm Ekosistem Buluşmaları” webinar serisinin beşincisi gerçekleşti. TBD İkinci Başkanı Mehmet Ali Yazıcı’nın moderatörlüğünü üstlendiği webinarda; T.C. Sağlık Bakanlığı BGYS Birim Sorumlusu Dilek Şen Karakaya, Borçelik Ar-Ge ve Dijital Dönüşümden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mustafa Ayhan, KUKA Türkiye ve Ortadoğu Direktörü Kağan Abidin ve CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel konuşmacı olarak yer aldı.

B12 Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda 3 farklı ödül kazandı

Pazarlama sektöründe fark yaratmak ve tüketicinin ilgisini her daim dinamik tutmak isteyen markalar, ambalaj tasarımlarında da işinin ehli profesyonellerle çalışarak başarıyı yakalıyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği de başarılı markaların arkasındaki görünmez kahramanlar olan ambalaj tasarımcılarını ve ambalaj üreticilerini belirlemek için iki yılda bir sektörün en prestijli ödül programı olan Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nı düzenliyor. Markalara ve ambalaj üreticilerine uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandıracak özgün tasarım ve uygulamaları özendirmek amacıyla düzenlenen yarışmanın 2020 kazananları açıklandı.

Farklı sektörlerden pek çok markanın yaratıcı ambalajlarını tasarlayan kreatif ajans B12 Creative Branding, Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda 3 farklı ödüle layık görüldü. Yerli ve yabancı firmalar tarafından tasarlanan ambalajların değerlendirildiği yarışmada B12, Türkiye’deki pek çok restoran zincirine ürün temin etmenin yanı sıra perakende sektöründe de şarküteri ve taze et ürünleriyle öne çıkan yerli et üreticisi Amasya Et Ürünleri için tasarladığı ambalajlarla iki altın ödül ve Türkiye’nin ilk endüstriyel ambalajlı dondurma üreticisi Panda için tasarladığı ambalajla ise gümüş ödül sahibi oldu.

“Ödüller ambalaj tasarımına verilen önemin artmasını sağlıyor”

Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda aldıkları üç ödül sebebiyle çok mutlu olduklarını belirten B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, “B12 olarak sektörünün öncü markaları için tasarladığımız ambalajlarla Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda 3 farklı ödül kazandık. Uluslararası arenada yetkinliğe ve geçerliliğe sahip olan bu ödüller, tüm ekipte bir bayram havası yarattı. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da kazandığımız ödüller, bizi daha iyisini yapmak adına motive ettiği gibi ambalajlara verilmesi gereken önemi daha görünür hale getirdiği için de çok kıymetli” açıklamasında bulundu.

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu: “YEKDEM’de indirim sanayiciye olumlu yansır”

Cep yakan elektrik faturalarıyla boğuşan sanayicinin Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) bedeliyle ilgili tepkisi olumlu yanıt buldu. Yenilenebilir enerji yatırımları daha önce dolar bazlı desteklenirken artık Türk Lirasına bağlanacak. Ayrıca düzenlemeyle bugünkü kurlarla kilovatsaat başına 97 kuruş destek alan güneş santrallerine uygulanan destekleme fiyatları yüzde 67 azalışla 32 kuruşa geriledi. Halen 53 kuruş ödenen rüzgar santrallerine verilen destek yüzde 40 düşüşle 32 kuruşa çekilirken, hidroelektrik santrallerine verilen 53 kuruşluk destekleme fiyatı yüzde 25 azaltılarak 40 kuruş seviyesine düşürüldü. Yenilenebilir enerjiye verilen destek fiyatının düşürülmesi sanayicinin faturasına yansıyan rakamların düşmesi anlamına geliyor.

YEKDEM bedelinin, sanayici üzerinde ciddi baskı oluşturduğuna dikkat çeken PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, aylardan beri TOBB, Sanayi Odaları ve Sivil Toplum Örgütleriyle iş birliği halinde YEKDEM’de değişikliğe gidilmesi gerektiğini savunduklarını anımsatarak, yeni düzenlemenin sanayicinin taleplerine uygun şekilde yürürlüğe girecek olmasından memnun olduklarını söyleyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sanayici olarak temiz enerjiden yanayız fakat yenilenebilir enerji yatırımlarının, sanayicinin sırtına yüklenmesinin artık sürdürülebilir olmadığını savunduk. Pandemi döneminde yavaşlayan çarklara bağlı düşen elektrik tüketimine rağmen yüzde 100 artan YEKDEM bedeli nedeniyle sanayicimizin faturaları yine yüksek geliyordu. Bizler de YEKDEM bedelinden kaynaklanan bu artışlara kalıcı çözüm önerimizi aylardır kamuoyuyla paylaşıyorduk. Ülkemizdeki yenilenebilir enerji yatırımlarının bir noktaya geldiğini ve bu yatırım maliyetlerinin artık sanayicinin sırtına yüklenmemesi gerektiğini ifade ediyorduk. Devletin, yenilenebilir enerji yatırımlarına sağladığı desteğin dolar yerine, TL bazlı olmasına dönük talebimizin yeni düzenlemede yer almasını memnuniyetle karşıladık. Öte yandan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim yatırımlarına verilen kilovatsaat (kWh) başına fiyat alım garantisi tutarlarının yüzde 67’ye varan oranlarda düşürülmesini de sanayicinin, faturasına eklenen YEKDEM bedeline düşüş olarak yansıyacağından olumlu karşılıyoruz.”

Ankutsan 2021 için 1,8 milyar TL ciro hedefliyor

Oluklu mukavva sektörünün öncü şirketlerinden Ankutsan, 2020 cirosunu bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 arttırdı. Şirketinin 2014 yılından bu yana her dönemde sektörünün oldukça üzerinde büyüme kaydettiğinin altını çizen Ankutsan Yönetim Kurulu Başkan’ı Rüstem Kesgi, hızlı ve sürdürülebilir büyümenin en önemli kaynağını, müşterilerinin beklentilerine uygun, inovatif ve hızlı çözümler sunmaları olarak gördüklerini dile getirdi.

Ülkemizi derinden etkileyen koronavirüs pandemisine rağmen göstermiş oldukları büyümenin önemli bir başarı olduğunun altını çizen Rüstem Kesgi “Dünyayı saran virüsün yarattığı tüm olumsuz gelişmelere rağmen tarihimizin en yüksek cirosuna ulaştık. Sektörümüzdeki tüm daralma beklentilerine karşın şirket olarak bu yılda büyümemizi sürdürecek, 2021 yılında 1,8 milyar TL ciro hedefini aşmak için var gücümüzle çalışacağız” dedi.

Rüstem Kesgi, “Gelişen dijital altyapımız ve Endüstri 4.0 yaklaşımı ile kurduğumuz üretim tesislerimiz ile dünyanın her yerine hizmet verir ve her yerinden ulaşılabilir konumdayız. 2020 yılında Ankutsan ailesine dâhil olan yeni müşterilerimiz ile gücümüze güç katmaya devam ediyoruz‘’ şeklinde konuştu. Geçen yıla göre tonaj bazında yaklaşık yüzde 30 büyüdüklerini dile getiren Kesgi, ihracatta bu yıl dolar bazında yüzde 45 büyüme ve 50 milyon dolar ciro ile sektöründe önemli bir konumda olan şirketinin, ihracat rakamlarını 2021 yılında daha da artıracaklarını ifade etti. Global bir marka olma yolunda ciddi katkı sağlayacak Turquality programına da dikkat çeken Kesgi, “Turquality kapsamında dâhil oldukları marka desteği programı ile birincil hedef pazarlarımızda hızla büyüyeceğiz” şeklinde konuştu. Ayrıca bu yıl gerçekleşecek olan birçok fuara katılarak Türkiye’yi ve Ankutsan’ı en iyi şekilde temsil edeceklerini vurguladı. Şirket ayrıca Türkiye’de en yüksek ihracat yapan ilk 1000 şirket arasında yer alıyor.

WorldStar 2021’den Türkiye’ye 12 ödül

 

Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen WorldStar 2021 Yarışması’nda Türkiye 12 ödül birden kazandı. Başkanlık Ödülü, Sürdürülebilirlik Ödülü, Pazarlama Ödülü ve Gıdayı Koruyan Ambalaj Ödülü ise Mayıs 2021'de açıklanacak.

Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen ve sektörün en prestijli yarışmalarından biri olan WorldStar 2021’in sonuçları açıklandı. 34 ülkenin 12 farklı kategoride yarıştığı ve toplam 345 başvurunun olduğu WorldStar 2021’den Türkiye'ye 12 ödül birden geldi. En çok ödül alan ülkeler 26 ödülle Japonya, ardından 22 ödülle Çin, 14 ödülle ABD, 13 ödülle ANZ (Avustralya & Yeni Zelanda) ve 12’şer ödülle Çekya ve Türkiye oldu. Özel kategorilerin kazananları; Başkanlık Ödülü, Sürdürülebilirlik Ödülü, Pazarlama Ödülü ve Gıdayı Koruyan Ambalaj Ödülü ise Mayıs 2021'de gerçekleşecek WorldStar Töreni'nde açıklanacak.

Yarışmanın sonuçlarını değerlendiren Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Türk Ambalaj Sektörü küresel alandaki yükselişini sürdürüyor. Burada ödül alan tüm firmalarımızı tek tek tebrik ediyorum. Ambalaj sektörü olarak ülkemizi yurt dışında başarılı bir şekilde temsil etmeye devam edeceğiz. Salgın dönemine rağmen 12 firmamızın ödül kazanması bizleri gururlandırdı” dedi.

Zeki Sarıbekir ayrıca ASD olarak düzenledikleri Ambalajın Ay Yıldızları 2020 yarışmasına da değindi. Zeki Sarıbekir, “Yarışmamız uluslararası arenada yetkinliğe ve geçerliliğe sahip ülkemizdeki tek Ambalaj Yarışmasıdır. Bu yarışmayı marka sahiplerine, tasarımcılara ve ambalaj üreticilerine uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandırmak için başlattık. Kazananlarımız Dünya Ambalaj Örgütü’nün düzenlediği WorldStar’ın yanı sıra Asya Ambalaj Federasyonu’nun düzenlediği AsiaStar yarışmasına da katılabiliyorlar” diye konuştu.

Mitsubishi Electric 100’üncü yılını kutluyor

Mitsubishi Electric, 2021 yılında bir asırdır faaliyetlerini sürdürmenin gurunu yaşıyor. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürünleri ve ileri teknoloji çözümleriyle evden uzaya kadar çok sayıda sektörde öncü teknolojiler geliştirdiklerini söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “1921 yılında Japonya’da ticari faaliyetlerine başlayan şirketimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünü kutlamanın mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz. Şirketimiz, 100 sene boyunca tarihe tanıklık etti. Son olarak, geçen sene tüm dünyayı etkisi altına alan zorlu ve öngörülemeyen pandemi döneminde de faaliyetlerimize hız kesmeden devam ettik. Bu yeni normal dönemde; çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve toplum sağlığına öncelik verdik ve şirketimizde tüm önlemleri alarak faaliyetlerimizi sürdürdük. Tüm zorluklara rağmen dünya çapında olduğu gibi Türkiye’deki iş ortaklarımıza ve tüketicilerimize de inovatif ürün ve çözümlerimizle en iyisini sunmak üzere çalıştık.”

Yüzde 30 büyüme hedefleyen Schunk Türkiye Körfez ülkelerini markajına aldı

Şirket istikrarlı büyümesini sürdürerek uzun vadede Türkiye’de üretim yapmayı amaçlıyor.

Dünya çapında 50’den fazla ülkede faaliyet gösteren ve robotlu otomasyon ekipmanları, CNC tezgah iş parçası bağlama sistemleri ve takım tutucuları pazarında yer alan Schunk, Türkiye’deki istikrarlı büyümesine artan bir ivmeyle devam ederek 2021 yılında yüzde 30'luk bir büyüme hedefliyor. Şirketin 2021 yılı hedeflerini açıklayan Schunk Türkiye ve Orta Doğu Ülke Müdürü Emre Sönmez; “Schunk Türkiye olarak son 5 yıldır ortalama yüzde 30 büyüme sağlıyoruz ve gösterdiğimiz bu başarıdan dolayı Schunk global tarafından 2015 yılında Ortadoğu’nun merkez üssü seçildik. Sektördeki konumumuzu güçlendirmeyi ve yüzde 30’luk büyüme başarımızı bu yıl da korumayı amaçlıyoruz. 2021 yılında Türkiye genelinde yayılımımızı artırmakla birlikte yeni bayi ağlarımız aracılığıyla güney ve doğu bölgelerinin yanı sıra Körfez ülkelerinde de yoğunlaşmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Markamızın ürün ve hizmetlerini her yıl olduğu gibi geliştirmeye ve müşterilerimize satış sonrası teknik servis için en verimli şekilde hizmet vermeye odaklanacağız. Schunk Türkiye olarak Schunk global içerisindeki payımızı daha da artırarak uzun vadede Türkiye'de üretim yapan bir şirket konumuna gelmeyi hedefliyoruz“ dedi.

Kimya sektörü ihracatı Ocak ayında 1,64 milyar dolar oldu

Plastikler ve mamulleri ihracatı, 534 milyon 913 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, 2021 yılı Ocak ayında 1 milyar 636 milyon dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirildi. Ocak ayında en fazla kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı yapılan ülke İtalya olurken, ABD yüzde 76,70 artışla ikinci sırada yer aldı. Lübnan’a yapılan ihracat ise yüzde 68,33 arttı.

Kimya sektörünün Ocak ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Kimya sektörümüz, 2020 yılını 18,3 milyar dolarlık ihracatla en fazla ihracat yapan ikinci sektör olarak tamamladı. Bu yıl Ocak ayında ise geçen yıl Ocak ayına göre yüzde 2,82’lik azalışla 1,64 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirildi. Küresel olarak pandemi gölgesinde yıla başlasak da umudumuz aşılamanın yaygınlaşmasına ve etkisine bağlı olarak özellikle yılın ikinci yarısı daha olumlu bir sürece gireceğimiz yönünde. Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verileri Aralık’ta 50,8 olan endeksin, Ocak ayında 54.4'e yükseldiğini gösteriyor. Üretimdeki artışın önümüzdeki aylarda ihracatımıza da olumlu yansıyacağını öngörüyoruz. Hükümetimizin reform çalışmaları kapsamında kimya sektörümüze de yatırımlarda öncelik verilmesini bekliyoruz. İKMİB olarak biz de sektörümüze yönelik yatırım yapılabilecek öncelikli alanları belirleyen bir rapor hazırladık. “Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler Raporu”nu hem ilgili Bakanlıklarımızla hem de sektörümüzle ve kamuoyu ile paylaştık. Bu raporumuzun da sektörümüze yerli yatırım yapmak isteyenlere yol göstereceğine inanıyoruz. İhracatımızda 2021 yılını yüzde 12 büyümeyle tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.

2021 Türkiye Kimya Sektör Şurası dijital olarak gerçekleştirilecek

Kimya Sektör Platformu, Türk Kimya Sanayi’nin nabzını tutan Kimya Sektör Şurası’na hazırlanıyor

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB)’in 17’inci dönem başkanlığını yürütmekte olduğu Kimya Sektör Platformu (KSP) bünyesinde iki yılda bir gerçekleştirilen Kimya Sektör Şurası, bu yıl 12-13 Mart tarihlerinde dijital olarak gerçekleştirilecek.

Pandemi dolayısıyla fiziki yerine dijital olarak gerçekleştirilecek 2021 Türkiye Kimya Sektör Şurası’na T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Kimya Sektör Platformu (KSP) Başkanı Adil Pelister başta olmak üzere kamu, özel sektör, STK kuruluşlarından temsilcilerin ve akademi üyesi birçok konuşmacı ve davetlinin katılması bekleniyor. 

İki günde 7 oturum ile sektörün geleceği ele alınacak

İki gün boyunca sürecek Şura’da, STK ve Dernek Başkanlarının ele alacağı sektörel sorun ve çözüm önerilerinin yanı sıra “Pandeminin Dünya ve Türkiye Kimya Sektörüne Etkileri ve Gelecek Beklentileri”, “Türkiye Kimya Sanayinin Yatırım İhtiyacı”, “Kimya Sektörünün Dış Ticareti, Finansmanı, Lojistiği ve Dijitalleşmesi”, “Gümrük Birliği’nin Revizyonu ve Ticaret Anlaşmalarının Kimya Sektörüne Etkileri”, “Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Kimya Sektörüne Etkileri”, “Kimya Sektöründe Sürdürülebilirlik Yönetimi” ve “Kimya Sanayi ile Üniversite İş Birliği” ana konu başlıklarından oluşan 7 oturumda sektörün geleceği tartışılacak.

Sanayide cobot kullanımı son 3 yılda yüzde 60 arttı

Endüstri 4.0’ın en belirleyici bileşenleri olan insan–robot / cobot iş birliği, üreticilere yeni bir alan açarak rekabet ortamını sertleştirdi. Sanayinin farklı ihtiyaçlarına cevap veren robotlar ve cobotlar, küçük veya büyük ölçekli firmaların seçimlerini de değiştiriyor. Özellikle güvenlik çitini ortadan kaldırarak insanlarla birlikte çalışabilen ve sezgisel kullanıma açık cobotların kullanım oranı son 3 yılda yüzde 60 oranında artmış durumda. 

Robot ve cobotlar stratejiyi belirliyor

Bugün kurumların strateji ve yatırımlarını şekillendiren bir ana çerçeve haline gelen Endüstri 4.0’ın belirleyici bileşenleri olan robotlar ile cobotların birbirleriyle etkileşimi ve iş birliği, verimliliği artırarak rekabeti canlandırıyor. Güvenlik nedeniyle robotlarla insanların aynı ortamda çalışması her zaman ve şartta uygun olmadığından belirli proseslerde insanlara yardımcı olması adına geliştirilen cobotlar, insanlar ile aynı ortamda, güvenli bir şekilde çalışabiliyor. Cobotların hızları, belirlenen ISO standartları doğrultusunda herhangi bir çarpışma anında zarar önleyici şekilde optimize edilebiliyor. Cobotlar, eksen ve gövdelerinde bulunan force sensörler ile sürekli olarak hassas biçimde kuvvet algılama yapıyor, böylece herhangi bir temas anında daha hızlı tepki vererek insanlara zarar vermiyor. Robotlar ise yüksek hızlarda üretim gerektiren uygulamalarda etrafı güvenlik çitleri ile çevrilmiş veya kapalı bir ortamda iş görüyor. Anlık tork bilgilerini motorlar üzerinden alan robotlar, çarpışma anında kendisine ve etrafına ufak zararlar verebiliyor, bu nedenle gerekli güvenlik önlemleri alınarak robot çalışma hücreleri tasarlanıyor. 

Plastik ham maddedeki astronomik fiyat artışına iki adımlı çözüm önerisi

Plastik ham madde fiyatlarında Ağustos ayından bugüne yüzde 137’lere varan astronomik zamlara karşı plastik sanayicilerinin çıkarlarına yönelik girişimlerini sürdüren Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) 24 Şubat 2021 tarihinde online olarak gerçekleştirdiği “Ham madde Fiyatlarında Astronomik Artış ve Çözüm Önerimiz” toplantısı ile yaşanılan süreci ve çözüm önerilerini sektör temsilcileri ile paylaştı.

Dünya ekonomisinin sarsıldığı pandemi sürecinde bile çarkların hızla dönmeye devam ettiği üretim alanlarında ham madde tedarik sorunu yaşanıyor. Fiyatların katlandığı günlerde ham madde bulamayan Türk Sanayicisi, sipariş yağmuruna tutulsa da yetersiz ham madde üretiminden kaynaklanan mal bulamama sorunu yüzünden sipariş taleplerini karşılayamıyor. “Ham madde sıkıntısı yaşayan sektörlerin başında plastik endüstrimiz geliyor” diyen Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, ham madde sorununa ve çözümüne ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunarak, “İhracatta, otomotivden sonra ikinci sırada yer alan kimya bünyesindeki plastik sektörümüz, ham madde tedarikinde yaşanan problem nedeniyle ihracatta hızla kan kaybetmeye başladı. Fiyatlarda yaşanan yüzde 100’lük artışa rağmen ham madde bulmakta zorlanıyoruz. Bu durum, üretime ağır darbe vuruyor” dedi.

Döngüsel ekonomiyi birlikte kuralım, geleceğimizi tehdit altında olmaktan kurtaralım!

Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından Türkiye’de ilk kez düzenlenen ‘Uluslararası 1. Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı’na katılan özel sektör, kamu, akademi ve sivil toplum temsilcileri, iş dünyasına ‘döngüsel ekonomiyi zaman geçirmeden oluşturma’ çağrısında bulundu.

Sürdürülebilirlik Akademisi, Türkiye’de ilk kez döngüsel ekonomiyi derinlemesine ele alarak, ‘plastik kirliliğinin yaşanmadığı bir dünyanın mümkün olup olmadığına değil, bunu gerçekleştirmek için birlikte neler yapılabileceğine’ odaklanan uluslararası bir konferans düzenledi. Özel sektörden kamuya, akademiden sivil toplum kuruluşlarına kadar değişimde kilit rol oynayan tüm paydaşlar, bu konudaki görüşlerini açıklamak için ‘çevrimiçi’ düzenlenen Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı’nda buluştu.

Ambalajlı tüketim mallarında dijital dönüşüm verimliliği artırıyor

Merkezi Almanya'da bulunan ProLeiT, dünya çapındaki tüm proses mühendisliği endüstrileri için proses kontrol teknolojisi, otomasyon çözümleri ve entegre MES fonksiyonlarına sahip proses kontrol sistemleri sunuyor.

Özellikle içecek endüstrisi olmak üzere tüm gıda, kimya ve ilaç sektörlerine yönelik otomasyon çözümleri sunan ProLeiT, Schneider Electric tarafından alınmasının ardından daha da güçlenerek fabrikaların dijital dönüşümünü hızlandırmayı hedefliyor.

“İş birliğimizin ilk projesi için heyecanlıyız”

ProLeiT firmasının Satıştan Sorumlu Başkanı Leonard Mitranescu, söz konusu iş birliği ve ilk proje ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

“Yeni sistem entegratörümüz İDA Proses firmasına ‘hoşgeldiniz demekten onur duyarım’. CEEMEA Bölgesi’nde (Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika) en büyük Türk küresel gıda üreticilerinden biri için ortaklaşa ilk projeyi yürütmekten dolayı büyük heyecan duyuyoruz. Projenin başlangıç aşamasında, bizi güvenle ve mükemmel bir şekilde destekleyen Schneider Electric Türkiye'den meslektaşlarımıza özel teşekkürlerimizi sunarız.

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı