Yeni nesil hareket kontrolörü
Hareket kontrol ve otomasyon sistemlerinde faaliyet gösteren Kollmorgen, yeni PCMM2G programlanabilir hareket kontrolörünü piyasaya sürdüğünü duyurdu. Şirket tarafından son derece ölçeklenebilir olarak tanımlanan kontrolör, Kollmorgen Automation Suite tabanlı sistemlerin yanı sıra üçüncü taraf cihazlara da basit entegrasyon sunuyor. Ayrıca bağımsız makinelerden karmaşık modüler otomasyon sistemlerine kadar her şeye yeni yetenekler ve büyük ölçüde artırılmış performans sağlayabiliyor.
Şirketin önceki nesil kontrolleri ile uyumlu olan PCMM2G’nin, daha fazla esneklik ve 1,5-3,5 kat daha hızlı fieldbus döngü hızı sayesinde basit bir geçiş yolu sunduğu belirtiliyor. Ayrıca, performansı ve kullanım kolaylığını artırırken çoğu üçüncü taraf otomasyon sistemini de desteklediği ifade ediliyor.
Şirketin yeni kontrolörü, yüksek döngü süreleri sağlayan 1,5 GHz dört çekirdekli işlemciye dayanıyor. Küçük, basit makine modüllerinden, S-eğrisi ve diğer karmaşık hareketler de dâhil olmak üzere 64 eksene kadar senkronize yol hareketine sahip yüksek karmaşıklıktaki otomasyon ortamlarını desteklediği verilen diğer bilgiler arasında yer alıyor.
PCMM2G kontrolör ayrıca 16 GB dahili flash bellek, altı dijital giriş, iki dijital çıkış, entegre fonksiyonel güvenlik modülleri ve yerleşik bir insan-makine arayüz paneli içeriyor.
Sorunsuz entegrasyon
100BASE-T bağlantısı, çoğu sistemle hızlı entegrasyon için UDP, HTTP, Modbus®, Ethernet/IP ve PROFINET®'i destekliyor. Çift Ethernet portu, endüstriyel bir ağa bağlıyken sistem yapılandırmasına izin veriyor. Pil yedeklemeli kesintisiz bir gerçek zamanlı saat ve ağ zaman protokolü (NTP) aracılığıyla harici bir zaman tutma sunucusu desteği, tüm eksenlerde hassas zamanlama ve senkronizasyon sağlıyor.
Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü Chris Cooper, "İster Kollmorgen Automation Suite müşterisi olun, ister üçüncü taraf hareket bileşenlerinin performansını en üst düzeye çıkarmak istiyor olun, yeni nesil PCMM2G sizin için tasarlandı. Son derece hızlı ve güçlü. Tam özellikli ve çok yönlüdür. Ayrıca, küçük basit makinelerden, büyük ve son derece karmaşık ortamlara kadar hemen her endüstriyel uygulamaya gelişmiş otomasyon yetenekleri kazandırmanın kolay bir yoludur" açıklamalarında bulunuyor.
Optimizasyonlu 3D baskı yedek parçalar
Krones, bira fabrikalarından içecek üreticilerine ve gıda sektörüne kadar geniş bir yelpazeye hitap eden, tam donanımlı sistemler üretiyor. Bu üretim hatları, paketleme, etiketleme ve kalite kontrol süreçlerini en verimli şekilde yürütmeye yardımcı oluyor.
Cam şişe, kutu ve PET kap işleyen üretim çözümleriyle tanınan şirket, UltiMaker 3D baskı teknolojisinden yararlanarak operasyonel verimliliğini önemli ölçüde artırdığını ve müşterileri için yedek parça üretimini iyileştirdiğini basın açıklaması ile duyurdu.
İçecek üretiminin yüksek hızlı dünyasında, makinenin her saniyesinin durması potansiyel gelir kaybı anlamına geliyor. Bu sebeple şirket, müşterilerinin makinelerini daha uzun süre kesintisiz çalıştırabilmek, parçaları daha hızlı geliştirmek ve acil yedek parça üretimini kolaylaştırmak için 3D baskı teknolojisini kullanmaya başladı. UltiMaker 3D yazıcılar sayesinde üretilen prototiplerin bir günde, hatta bazı durumlarda birkaç saat içinde üretilebildiği belirtildi. Bu hızlı prototipleme süreci, Krones’in tasarımlarını daha hızlı test etmesine ve geliştirmesine olanak tanıyarak yeni parçaların daha dayanıklı ve performanslı olmasını sağladı. Şirkete göre bu sayede, müşterilerin daha güvenilir makineler, daha fazla çalışma süresi ve daha küçük bir çevresel etki avantajı elde ettiği bilgisi paylaşıldı.
Hava geçirmez ambalaj
Henkel, kuru gıdalar için sürdürülebilir ambalaj sağlamak amacıyla Panverta ile iş birliği yapıyor
Un, pirinç veya makarna havaya, ışığa veya neme maruz kaldığında hızla bozulabilir veya lezzetini kaybedebilir. Bu nedenle kuru gıdaların ambalajı hava, ışık ve nem geçirmez olmalıdır. Tüm bu gereklilikleri karşılayan yüksek kaliteli ambalaj çözümleri genellikle farklı malzemelerden oluşan birkaç katmandan oluşur. Bu kompozit malzemeler kolayca ayrıştırılamadıkları için geri dönüştürülmeleri genellikle zordur. Henkel'in Endonezya'nın önde gelen film üreticilerinden biri olan PT. Panverta Cakrakencana ile iş birliği, metalize cast polipropilenin (CPP) oksijen bariyer performansını 0,5 cc/m²/gün ve alüminyum oksit kaplamalı (AIOx) CPP filmlerin ise 8 cc/m²/gün altına düşürmek için başarılı bir çözüm sağladı. Ortaklaşa geliştirilen bu yenilik sayesinde, çok malzemeli tasarımlardan tek malzemeli polipropilene (PP) geçerken kuru gıda ambalajları için bu önemli oksijen bariyeri özelliklerinin elde edilebilmesini sağlıyor.
Panverta Satış Müdürü Marcus Hengky, iş birliğinin önemine ilişkin düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Henkel, ilk denemelerden devam eden üretime kadar tüm süreç boyunca bize destek oldu. Henkel ile yaptığımız bu iş birliği sayesinde ürün portföyümüzün katma değerini artırabildik ve artık geleneksel çok katmanlı ambalajları tek bir malzemeden yapılmış daha ince ve daha verimli çözümlerle değiştirmek isteyen marka sahiplerine de hitap edebiliyoruz. Bu şekilde, sürdürülebilir bir ambalaj endüstrisi açısından döngüsel ekonomiye değerli bir katkı sunuyoruz.”
Loctite Liofol BC Serisi ile yeni pazar fırsatları
Henkel'in iş birliğine katkısı olan geri dönüştürülebilir Loctite Liofol ürün yelpazesi, hem hat dışı hem de hat içi kaplama seçenekleriyle film ve ambalaj üreticilerine önemli avantajlar sunuyor. Üstün oksijen bariyer özellikleri sayesinde kaplama, sadece tek bir malzeme kullanarak yeni bir ambalaj tasarımına olanak sağlıyor. Bununla birlikte, kalite ve bütünlükten ödün vermeden gıda ambalajında kullanılan malzeme miktarını azaltıyor. Yapılan açıklamada ayrıca yeni çözümün cyclos-HTP tarafından geri dönüştürülebilir olarak sertifikalandırıldığı ve Plastik Geri Dönüşümcüler Derneği (APR) tarafından PE filmler ve esnek ambalajlar için Kritik Rehberlik Protokolünü karşıladığının kabul edildiği bilgisi de paylaşılıyor. Tek malzemeli ambalajların farklı bileşenlere ayrılması gerekmediğinden, geri dönüşüm kalitesi artarken geri dönüşümün çabası ve maliyetinin de azaldığı belirtiliyor. Oksijen bariyer katmanı, hem flekso hem de gravür baskı işlemlerinde dakikada 150 ila 200 metreyi aşan yüksek makine hızlarında ve 1 g/m²'nin altında bir ağırlıkla OPP ve PE filmlere uygulanabiliyor.
Geri dönüştürülebilir PP ve PE bariyer filmler
Klöckner Pentaplast (kp), iki yeni geri dönüştürülebilir sürekli sarma bariyer filmi olan kp FlexiFlow® EH 155 R ve kp FlexiFlow® PH 255 R'nin piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Yapılan açıklamada, tamamen geri dönüştürülebilir olan bu ikilinin, ambalaj ağırlığını alternatif çözümlere kıyasla %75'e kadar azaltarak sürdürülebilir gıda ambalajı tasarımında önemli bir gelişmeyi temsil edeceği belirtiliyor.
Polipropilen bazlı (PP) bir film olan kp FlexiFlow® PH 255 R, geri dönüştürülebilirlik açısından mevcut ambalaj yönergelerinin özelliklerini aşarak %93'ten fazla PP içeriyor. Polietilen (PE) olan eşdeğeri kp FlexiFlow® EH 155 R’nin ise, %95'in üzerindeki PE içeriğiyle çıtayı daha da yükselterek geri dönüştürülebilir bariyer filmleri için heyecan verici yeni bir ölçüt belirleyeceği ifade ediliyor.
Her iki film de ürün korumasından ödün vermeden, alternatif ambalaj çözümlerine kıyasla plastik atığı %75'e kadar azaltmayı hedefliyor. Filmlerin raftaki görsel çekiciliğini artırmak için her biri güçlü estetik özellikler ve buğu önleyici teknoloji sunuyor; çok yönlülüklerinin ise taze etler, peynirler, işlenmiş gıdalar ve ürünlere kadar geniş bir uygulama yelpazesi için uygun olduğu belirtiliyor. Ayrıca filmlerin yüksek hızlı mevcut üretim hatlarına sorunsuz bir şekilde entegre edilmesi planlanıyor ve kp FlexiFlow PH 255 R'nin dakikada 120 pakete kadar hıza ulaşması bekleniyor.
Kp Fleksıbıl Kıdemli Ticaret ve Pazarlama Direktörü Francisco Quesada yeni ürünleri ile ilgili olarak, "Ürünlerimizi sürdürülebilirlik odaklı tasarlayarak, gıda üreticilerinin kalite veya verimlilikten ödün vermeden artan tüketici ve düzenleyici taleplerini karşılamalarına yardımcı oluyoruz. kp'deki uzmanlığımız, bunu bu kadar etkili bir şekilde yapabilmemizin nedenidir. Yasal düzenlemeler ve kurumsal sürdürülebilirlik girişimleri dünya genelinde gelişmeye devam ederken, bu yeni bariyer filmleri geri dönüştürülebilir ambalaj inovasyonunun ön saflarındaki konumumuzu daha da sağlamlaştırıyor. Hem PE hem de PP seçenekleri sunarak, müşterilerimizin kendi özel ürün gereksinimlerine ve faaliyet gösterdikleri pazarların geri dönüşüm altyapısına en uygun malzemeyi seçebilmelerini sağlıyoruz. Sadece mevcut standartları karşılamakla kalmıyoruz; gelecekteki ihtiyaçları öngörerek, sektörü ileriye taşıyacak çözümler sunuyoruz" açıklamalarında bulunuyor.
Esnek ambalaj sektörüne sürdürülebilir çözümler
İspak Ambalaj, müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik katma değerli, optimum raf ömrü olan, gıda güvenliği gereklerine uygun, maliyet avantajlı, kullanım kolaylığı sağlayan yaratıcı ambalaj çözümleri sunuyor. Bilgi birikimi, çalışma ilkeleri ve dinamik çalışanlarıyla sürdürülebilirliği tüm işlerinin merkezine alan şirket, “Daha İyisi için Her Zaman ileri” sloganı ile yeni ürün ve üretim teknolojileri geliştirmeye devam ediyor.
İspak Satış Direktörü Bilge Bostancı, şirketlerinin çözümleri ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor: “50 yıllık tecrübemiz ve yenilikçi ekibimizle, işlenmiş gıda, şekerleme, çikolata, süt ve süt ürünleri, ilaç, kozmetik, içecek, beyaz eşya, izolasyon ve iklimlendirme sektörlerine yönelik geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara katma değer sağlamak amacıyla, her geçen gün sürdürebilirliği göz önünde tutarak ambalaj çözümleri geliştirmeye devam ediyoruz. Hedefimiz, müşterilerimizin pazardaki rekabet gücünü artırmak ve onları bir adım öne taşımaktır.”
Sürdürülebilirlik konusunda da öncü olduklarını belirten Bostancı, “İspak Ambalaj olarak, solvent geri kazanım tesisimiz ve atık yönetimi gibi çevre dostu uygulamalarımızla çevresel etkileri en aza indirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir ambalaj malzemeleri geliştirerek, sürdürülebilirlik ve inovasyonu iş yapış şeklimizin merkezine koyuyoruz. Üretim süreçlerimizde çevresel etkimizi azaltırken, müşterilerimize daha sürdürülebilir çözümler sunmak için çalışıyoruz" açıklamalarında bulunuyor.
Gıda sektöründe birçok kategoriyle çalışan İspak, çikolata ve şekerleme gibi hassas gıdalar için yüksek bariyer özellikleri olan, dış etkenlerden kaynaklanan nem ve oksijenin ürünlere zarar vermesini önleyen ambalajlar üretiyor. Ayrıca ambalajın İspak tarafından sağlanan yüksek baskı kalitesi, görsel çekiciliği artırarak, markaların raflarda dikkat çekmesine yardımcı oluyor.
Şirketin Ar-Ge çalışmaları sonrasında geliştirdiği ve sektörde 30 yıldır öncü olduğu bardak su üst folyoları, su sektöründe hijyen ve güvenlik standartlarına uygun, dayanıklı ve kaliteli kapama sağlıyor.
Evcil hayvan mamaları için, tazelik ve besin değerini koruyan, dayanıklı ve fonksiyonel ambalaj çözümleri sunabilen İspak, bu kategoride de, yüksek nem ve hava geçirmez özelliklere sahip, raf ömrünü uzatan, çevre dostu, geri dönüştürülebilir malzemeler kullanarak, sürdürülebilirliğe olan bağlılığını pekiştiriyor.
Şirketin teknik folyo ürünlerinden de bahseden Bostancı: “Esnek ambalaj sektörünün öncü firması olan şirketimiz, aynı zamanda buzdolabı, iklimlendirme ve izolasyon gibi alanlarda kullanılan teknik folyolar konusunda da önemli bir üretici. Bu folyolar, enerji tasarrufu ve yalıtımda verimliliği artıran özelliklere sahip olup, farklı sektörlerdeki müşterilerimizin ihtiyaçlarına geniş bir yelpazede cevap veriyor” diyor.
Bostancı, İspak’ın geçmişten gelen köklü yapısı ve yenilikçi bakış açısıyla, sektörde birçok ilki hayata geçirerek geleceğe yön vermeye devam edeceğini vurguluyor.