Saturday, Jul 27th

Last updateThu, 25 Jul 2024 8am

Buradasınız: Home Teknoloji Haberler

Plastik taahhütleri final raporu açıklandı

İş Dünyası Plastik Girişimi kapsamında %173 oranında bir başarıya erişildi

SKD Türkiye, UN Global Compact Türkiye ve TÜSİAD işbirliğinde hayata geçirilen İş Dünyası Plastik Girişimi’nin (İPG) final raporu 30 Mayıs’ta kamuoyu ile paylaşıldı. 

Rapora göre, 2019 yılında hayata geçirilen İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG) kapsamında 2023 yılı sonuna kadar 43 imzacı şirket, toplam 44.279 ton taahhüt verdi. Şirketlerin çoğu hedeflerini aşarak %100'ün üzerinde azaltım sağladı. Toplam 76.443 ton azaltım raporlanarak taahhütlerde %173 oranında başarı sağlandı.

Taahhüt veren 43 şirketten 1 tanesi ambalaj üreticileri, 11 tanesi ambalajlı tüketim malları, 3 tanesi dayanıklı tüketim malları, 3 tanesi ham madde üreticileri, 10 tanesi holding ve 15 tanesi perakende, hizmet, gıda sektöründen oldu.

Final raporu tanıtım toplantısı Koç Holding ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Burçin Girit’in hoş geldiniz konuşmasının ardından, UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Koç Holding Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ebru Bakkaloğlu Tüzecan moderasyonunda, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cemal Dördüncü ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi, Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masa Başkanı Cevdet Alemdar’ın konuşmacı olarak yer aldıkları Açılış Paneli gerçekleştirildi.  

İş dünyası dijital dönüşüm için Samsun’da bir araya geldi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği himayesinde ve Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde “Akıllı KOBİ Samsun Dijital Dönüşüm Konferansı” 4 Haziran’da gerçekleştirildi. Bu yılın üçüncü, serinin altıncı etkinliği olan konferansta; KOBİ’lerin ikiz dönüşüm yolculuğu, dijital iş servisleri, e-ticarette başarının sırrı, iş süreçlerinde dijitalleşme ve e-ihracatta yeni fırsatlar konuları masaya yatırıldı. 

İş dünyasından önemli isimlerin yer aldığı panellerde KOBİ’lerin dijital dönüşümü ve sektörler özelinde faydalı bilgiler paylaşıldı. 

Etkinliğin açılış konuşmacılarından TOBB Başkan Yardımcısı ve Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, dijitalleşmeyle birlikte verimliliğin önemine vurgu yaptığı konuşmasında, “Özel sektörü etkileyen önemli konulardan bir tanesi, teknolojilerin çok hızlı değişmesi ve gelişmesi. Yeni teknolojilerden en çok etkilenen kitleyi de KOBİ’ler oluşturuyor. İşte bu yüzden, KOBİ’lerin artık daha hızlı dijitalleşmesi gerekiyor diyoruz. KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuklarına baktığımız zaman, dijitalleşmeyi kendi başlarına gerçekleştiremediklerini görüyoruz. KOBİ’ler ile teknoloji tedarikçilerini verimli bir şekilde buluşturacak bir platforma ihtiyaç var. Biz de TOBB olarak KOBİ’lerin dijitalleşmesi konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştırdık, daha çok proje geliştirmeye başladık. İşte bu soruna çözüm olmak üzere Akıllı KOBİ Platformu’nu hayata geçirdik. Bu platform ile TOBB logosu altında KOBİ’ler ile teknoloji tedarikçileri arasında güveni ve iletişimi tesis etmeyi hedefledik” dedi.

 

PLASFED yola Ömer Karadeniz başkanlığında devam edecek

Türkiye plastik sektörünün çatı kuruluşu Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) 5. Olağan Genel Kurul toplantısında Ömer Karadeniz yönetiminde yola devam etme kararı aldı. Teveccühleri için tüm delegelere teşekkürlerini ileten Ömer Karadeniz, “Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de ülkemizin ve sektörümüzün çıkarları için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi. 

Birlikte çalışmaya devam edeceğiz 

Üyesi olan Başkent Plastik Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BAPSİD), Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS), Denizli Plastik Sanayici ve Geri Dönüşümcü İş İnsanları Derneği (DEPSİAD), Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği (EGEPLASDER), Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği (KAYPİDER), Kompozit Sanayicileri Derneği (KSD), Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) ve Plastik Sanayici ve İşadamları Derneği (PLASİAD) bünyesinde toplamda 1.750’den fazla plastik sanayi işletmesinin temsil edildiği PLASFED Genel Kurul toplantısında PLASFED olarak sektörün ortak sesi olmaya devam edeceklerinin altını çizen Ömer Karadeniz, “Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm hayatımızın her alanında radikal değişikliklere yol açıyor. Dijital dönüşümün hızlanması ile ucuz işgücü kaynaklı rekabet avantajının etkisi azalırken, yeşil dönüşümün bir sonucu olarak ise pazara erişimde kısıtlar olabileceğini öngörüyoruz. Bu sebeple orta ve uzun vadede sektörümüzün bu dönüşüme uyumlanma kabiliyeti gelecek performansımızı belirleyen en önemli husus olacak. İşte gerek ülkemiz gerek sektörümüz açısından bu kadar kritik bir süreçten geçerken sektörümüzün ve sektörümüzü temsil eden tüm sivil toplum kuruluşlarının tek ses olması büyük önem arz ediyor. Sektörün çatı kuruluşu olarak bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de ülkemizin, sektörümüzün ve sektörümüzün girdi sağladığı 30’dan fazla sektörün çıkarları için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi. 

Plastik sektörü katma değerini artıracak 

Genel Kurul toplantısına katılarak açılış konuşması yapan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, “Kimya sektörümüzün en önemli alt bileşenlerinden olan plastik sektörümüz son dönemde bölgemizde yaşanan birçok krize rağmen dinamik yapısını sürdürüyor. İnanıyorum ki plastik sektörümüz önümüzdeki yıllarda da ihracatla büyümesini sürdürecek ve daha yüksek katma değerli üretime geçiş yapacaktır. Bu kapsamda İKMİB olarak hayata geçireceğimiz Kimya Teknoloji Merkezi projemizin de çok büyük katkı sağlayacağını öngörüyorum” dedi. 

2024-2027 Dönemi Yönetim ve Denetim Kurulları seçildi 

Genel Kurulda 2024-2027 döneminde Ömer Karadeniz başkanlığında görev alacak Yönetim Kurulu Asil ve Yedek Üyeler ile Denetim Kurulu Asil ve Yedek Üyeler listesi oy birliğiyle kabul edildi. 

Yönetim Kurulu Asil Üyeleri; Ömer Karadeniz, Şener Gençer, Yusuf Özkan, Erol Aykut, Mehmet Hakan Atalay, Halil Gökhan Can, Tolga Kutluğ, Ömer Özkul, Murat Doğan, Berat Güzelel, Murat İçin 

Yönetim Kurulu Yedek Üyeler; Burak Darcan, Ayhan Çatalkaya, Esat Hisarcıklılar, Zafer Boy, Hüseyin Yücel, Necmettin Üreten, Ali Çamurdan, Selahattin Yılmaz, İlker Pektaş, Utku Şahin, Emrah Özkan 

Denetim Kurulu Asil Üyeler; Erkan Aydın, Özgür Sönmez, Arif İzzet İlter 

Denetim Kurulu Yedek Üyeler; Mustafa Yükselen, Zafer Özer, Bülent İnal

İSO 500’de kârlılıklar eridi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yayınlanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2023 yılı listesini plastik sektörü açısından değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Benliler, “NACE koduna göre plastik sektöründe faaliyet gösteren ve ilk 500 listesinde yer alan 13 plastik sanayisi kuruluşunun oldukça zor bir yılı geride bıraktığını gözlemliyoruz. Buna rağmen listede yer bulan sektör temsilcilerimizin sayısında düşüş yaşanmamış olması sevindirici” dedi.

Kârlılıklarda düşüş yaşandı

Sözlerine devam eden Benliler, “Veriler incelendiğinde İSO 500’de yer alan sektör temsilcilerimizin cirolarının önemli bir oranda arttığı görülüyor olsa da bu artışın altında yatan nedenler de göz ardı edilmemelidir. Öncelikle 2022 ile 2023 yıllarının ortalama döviz kurları kıyaslandığında %43’ün üzerinde bir artış göze çarpmaktadır. Döviz kurunda yaşanan bu artışı göz önünde bulundurduğumuzda işletmelerin döviz bazında cirolarını ancak koruyabildikleri gözlemlenmektedir. Bir diğer önemli husus ise yaşanan enflasyonun belli ürün gruplarında daha sert hissedilmesi ve buna bağlı olarak enflasyonist sektörlerin üretimden satış verilerinde daha yüksek bir artış yaşanmış olmasıdır. Bu durumun bir neticesi olarak kapasite artışı sağlayan çok büyük yatırımlar yaşanmamasına rağmen 2023 yılında İSO 500 listesinde gıda ürünleri imalatı ve tekstil ürünleri imalatı sektörlerinin ağırlığının arttığını görüyoruz. Öte yandan, girdi maliyeti kaynaklı enflasyon yaşanan böylesi dönemlerde görüldüğü üzere işletmelerin ciroları artarken kârlılıkları gerilemekte. İSO 500’de kârlılık verilerini incelediğimizde 2022 yılına göre döviz bazında %7,4 bir kârlılık düşüşü görünüyor. Üstelik kârlılıkta yaşanan bu gerilemeye 2023 yılında %3,7 olarak gerçekleşen ABD enflasyon verisinin etkisini de eklediğimizde karşımıza çok daha vahim bir tablo çıkıyor” dedi.

Havayolu sektörünün ikram kapları Türk firmasından

Havacılık sektörünün en prestijli fuarlarından biri olan Aircraft Interiors Expo / Uçak Kabin İçi Ekipmanları ve Catering Fuarı (AIX), Almanya’nın Hamburg kentinde 28-30 Mayıs 2024 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Uçak içi konfor, güvenlik, eğlence ve iletişim teknolojileri konusundaki en son gelişmelerin gün yüzüne çıktığı fuarda, uçak koltuklarından aydınlatma sistemlerine, kabin içi eğlence ve bağlantı sistemlerinden iç dekorasyon çözümleri ve catering hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede ürünler sergilendi. 

Dünyada 50’den fazla havayolunda kullanılan yemek kapları, bardaklar, tepsi setleri ve sofra takımları gibi ürünleri kendilerinin ürettiğini belirten SEM Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, fuarda özellikle kabin içi sürdürülebilir ikram konsept ve ekipmanlarıyla tüm katılımcıların dikkatini çektiklerini söyledi. Havayollarında sürdürülebilirliğin giderek önem kazandığını ve kendilerinin de bu konuda önemli yenilikler yaptıklarını anlatan Eroğlu, sürdürülebilirlik konusuna odaklanmış yeni ürün gruplarını dünya havayollarının beğenisine sunduklarını ifade etti. 

Müşterinin isteğine göre tasarım yaptıklarını ve tasarımdan prototip’e, prototip’ten ürüne giden yolda yolcu deneyimini en üst seviye çıkaracak çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Eroğlu, "Bu alanda dünyanın en büyük 5'inci şirketiyiz. Sürdürülebilirlik konusunda geri dönüşmüş malzemelerin kullanımı, biyoplastikler ve kapalı çevrim geri dönüşüm sistemlerinde küresel operasyonlar yönetiyoruz. İçinde yemek pişirilen plastik yanmaz tabak ve bardak dâhil birçok özel ürün dünyanın en büyük havayolu şirketleri tarafından kullanılıyor" dedi. 

Plastik Sanayicileri Derneği'nde bayrak devri

Yarım asrı aşan geçmişi ile ülkemizin en köklü sivil toplum kuruluşlarından olan Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), 39. Olağan Genel Kurulu Toplantısı’nı İstanbul’da gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen genel kurul toplantısı sonucu 6 yıl boyunca Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Selçuk Gülsün, görevi Kenan Benliler’e teslim etti. 

Gerçekleştirilen genel kurulda 37. ve 38. Dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Selçuk Gülsün, “Önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de kurumsal yapıyı güçlendirmeye ve katılımcılığı artırmaya özen gösterdik. Bu kapsamda 37. dönemde olduğu gibi 38. dönem boyunca da tüm Yönetim Kurulu toplantılarımızı genişletilmiş olarak düzenledik. Böylece dernek karar alma mekanizmalarında çok sesliliği sağlamaya gayret ettik. PAGDER gerçekten de içinde bulunmaktan keyif alınan ve sektörümüz için çok kıymetli işlere imza atan bir kurum. Böylesi kıymetli bir kurumun başkanlığına iki dönem boyunca beni layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bizden sonra gelen arkadaşlarımız derneğimizi daha da yükseklere taşıyacaklardır” dedi. 

Genel kurul toplantısına katılan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “55 sene bir sektörel derneği sürdürülebilir şekilde başarıyla taşımak ve bayrağı da yeni gelen yönetime devretmek ne yazık ki çok fazla göremeyeceğimiz bir örnek. Bu vesileyle PAGDER’in kuruluşunda katkı vermiş ve tohumu atmış değerli sanayicilerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum. Selçuk Başkanın görev yaptığı süre son derece zorlu bir dönemdi. Bu dönemde görev yapmak hiç kolay değildi, Selçuk Başkanı ve yönetimini yürekten kutluyorum. Bayrağı sağlam bir şekilde bir sonraki yönetime devrediyorlar” dedi. 

 

Kimya sektörü ihracatını yüzde 24 artırdı

Plastikler ve mamulleri ihracatı, 870 milyon 350 bin dolarla kimya ihracatında ikinci sırada yer aldı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Mayıs ayında aylık rekora ulaşarak, geçen yıl aynı döneme göre yüzde 11,4 artış ile 24,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Mayıs ayında 3 milyar dolarlık ihracat yapan kimya sektörü ise ihracatını yüzde 24,3 artırdı. Sektör Mayıs ayında en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. 

Kimya sektörünün Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Türkiye’nin ekonomisine ve büyümesine çok önemli katkılar sağlayan kimya sektörümüz Mayıs ayında 3 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirdi. Söz konusu rakamla ülke ihracatından yüzde 12,6 pay almayı başaran sektörümüz en çok ihracat yapan sektörler arasında ikinci sıradaki yerini korudu. Sektörümüzün ihracatı geçen yıla göre yüzde 24,3 arttı. 2024 yılı Ocak-Mayıs dönemi ise sektör ihracatımız yüzde 10,7 artışla 13,5 milyar dolara ulaştı. Ülke ihracatımızın artması ve kimya sektörümüzün de en çok katkı veren sektörler arasında olmasından gurur duyuyoruz. Bu gururu yaşatan tüm ihracatçılarımızı gönülden tebrik ediyoruz. İKMİB olarak, sektörümüzü ve ihracatçılarımızı desteklemek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Türkiye kimya ile büyümeye devam ediyor!” dedi.

Mayıs ayında en çok “mineral yakıtlar ve ürünler” ihracatı gerçekleştirildi

Mayıs ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında mineral yakıtlar ve ürünler ihracatı, 916 milyon 162 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 870 milyon 350 bin dolarlık ihracatla plastikler ve mamulleri yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 254 milyon 388 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu. 

Romanya, Mayıs ayında en çok ihracat yapılan ülke oldu

Mayıs ayında en çok ihracat yapılan ülke 207,2 milyon dolar ile Romanya oldu. İspanya, Hollanda, ABD, Rusya, Yunanistan, Almanya, Irak, İtalya ve İngiltere ise ilk on ülke arasında yerini aldı. Mayıs ayında ilk 10 ülke arasında en çok artış yüzde 233,42 ile Yunanistan’da oldu.

Güvenli gıdaya ulaşım ‘ambalaj’ ile mümkün

Dünyada talep ve beklentilerin her geçen gün farklılaştığını, iş yapış şekillerinin değiştiğini, çevreye olan hassasiyetin her geçen gün arttığını ve sürdürülebilirliğin giderek daha da önem kazandığını ifade eden Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalaj sanayicileri olarak yaşanan değişim ve dönüşümü yakından takip ettiklerini söyledi. Değişen dünya düzeninde gelecek için kaygıların arttığına vurgu yaparak, ambalaj sektörü olarak bu kaygıları minimum seviyelere indirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Haziran ayının dünya için iki önemli güne ev sahipliği yaptığını hatırlatan Zeki Sarıbekir, “5 Haziran’da Dünya Çevre Haftası başlıyor ve 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü olarak belirlenmiş durumda. Dünya çevre haftası ve gıda güvenliği günü sektörümüzü aslında çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü gıda güvenliğini sağlamanın ilk ve en etkili yolu ambalajdan geçiyor” dedi. Gıdada israfın önüne geçmek ve dünyada artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için ambalajlı gıda ve içecek tüketiminin büyük önem taşıdığını kaydeden Zeki Sarıbekir, “Yaşanan pandemi sürecinde ve sonrasında ambalajlı gıdalar ön plana çıktı. Ambalajın ne kadar önemli olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu. İnsanların ‘güvenli gıdaya’ ulaşması en temel haklar arasındadır. Ambalaj da güvenli gıda için olmazsa olmaz şartlar arasında ilk sıralarda yer alır” diye konuştu. 

Sürdürülebilir ambalajlar

Ambalajın içerdiği ürün hakkında bilgi veren; ürünü koruyan, taşıyan ve tüketiciye ulaştıran bir araç olduğunu vurgulayan Zeki Sarıbekir, “Kaynaklarımızın sınırlılığı dikkate alındığında; üretimden son kullanıcıya kadar tam koruma sağlayan ambalajlı ürünler özellikle gıdaların hijyenik bir şekilde tüketiciye ulaşmasını mümkün kılıyor. İhtiyacımız olan ambalajın çevreye etkisi düşünülerek üretilmesi gerekiyor. Sektör olarak biz de buna dikkat ediyor, ona göre adımlar atıyoruz. Ambalajlı ürün kullanıldıktan sonra geri dönüşüm sürecine dâhil edildiğinde çevreye ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor. ASD olarak, sektörün tüm paydaşlarının desteğiyle geri dönüştürülebilir, sürdürülebilir ambalajlara odaklanılmasının çevrenin korunması, sosyal ve ekonomik refahın sürdürülebilirliği için önemli olduğunu düşünüyoruz. Ambalaj çevre kirliliği yaratan bir unsur değildir. Ambalajları ülkemizin ekonomisi için çok ciddi bir girdiye dönüştürebiliriz, kaynaklarımızı koruyarak kendi atığımızdan çevre ve ekonomi için artı değer yaratabiliriz. Ancak bunun için ülkemizdeki geri dönüşüm sektörünün daha da güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Bakioğlu Grubu, ülkemiz ekonomisine sağladığı katkıyı başarılarla taçlandırıyor

Esnek ambalaj sektöründe dikey entegre iş modelinde faaliyet gösteren Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden Bak Ambalaj ve Polibak bu yıl da “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” arasında yerini almanın gurunu yaşıyor.

Sürdürülebilirlik odağıyla ve inovatif bakış açısıyla plastik film üretimi gerçekleştiren Polibak, ISO 500 listesinde 227. sırada yerini alırken, esnek ambalaj sektöründeki 50 yıllık deneyimiyle ve %100 yenilenebilir ambalaj gruplarına yönelik AR-GE faaliyetleriyle öne çıkan Bak Ambalaj ise, 448. sırada yerini aldı.

Grup şirketlerinin ISO 500 başarılarının yanı sıra yine Bak Ambalaj, Polibak ve Bareks, geçtiğimiz ay Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından açıklanan 2023 yılı üretimden satışlarına göre “100 Büyük Sanayi Kuruluşu" sıralamasında yer aldı. Polibak, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan "Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı" arasında, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektöründe 23. sırada yer almanın gururunu ayrıca yaşadı.

Esnek ambalaj sektörünün önemli şirketleri arasında bulunan Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri, yüksek kalite anlayışı ve mükemmellik odağıyla üretmeye; esnek ambalaj döngüsel ekonomisini destekleyerek sürdürülebilir bakış açısıyla ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam etmeyi hedefliyor.

Kimpur ve Ravago Petrokimya’dan önemli iş birliği

Kimpur, Ravago Petrokimya ile başarılı bir iş birliğine imza attığını duyurdu. Yapılan açıklamada, bu iş birliği kapsamında, Ravago tesislerinde üretilen ‘Ravapol’ marka poliüretan sistemlerin artık Kimpur tesislerinde üretileceği ve satışa sunulacağı bilgisi verildi.

Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu içinde 204. sırada bulunan ve dünya çapında 5 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat yapan Kimpur, Türkiye’de 141 bin ton kapasiteli Gebze Üretim Tesisi ve Temmuz 2024’te faaliyete geçen 30 bin ton kapasiteli Düzce Üretim Tesisi ile, Avrupa’daki 25 bin ton kapasiteli bağlı ortaklığı aracılığıyla bölgedeki en büyük poliüretan sistem evi olarak konumunu pekiştirirken, bu yeni iş birliği ile globaldeki pozisyonunu daha da sağlamlaştırmayı hedefliyor.

Açıklamada ayrıca, Ravago firmasının poliüretan makine parkının, Kimpur’un Düzce tesislerine taşınacağı ve ek 85.000 ton kapasite yaratılacağı ifade edildi. Bu ek kapasite ile Kimpur Grubu’nun 255 bin ton Türkiye ve 25 bin ton Letonya tesislerinde olmak üzere toplam 280.000 ton kapasiteyle sektöründe dünyada ilk 10 üretim kapasitesine erişme hedefine bir adım daha yaklaşmış olacağı bilgisi de paylaşıldı.

Kimpur CEO’su Cavidan Karaca konu ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Amerika, Almanya ve İngiltere’de kurduğumuz uluslararası şirketler ve genişlettiğimiz ihracat portföyümüz, bu yeni iş birliğiyle daha da güçlenecek. Bu iş birliği, global pazarlarda varlığımızı pekiştirerek dünya çapında daha fazla tüketiciye ulaşmamızı ve mevcut ürün portföyümüzü genişletmemizi sağlayacaktır.”

OMV, Borealis ve TOMRA’dan yeni iş birliği

OMV ve Borealis, yakma ve atık sahalarına giderek kaybolacak karışık atıktan ayıklanan geri dönüşüm ham maddesi için TOMRA ile uzun vadeli tedarik anlaşmaları imzaladı

Metal ve atık geri dönüşümünde sensör bazlı ayıklama sistemleri alanında faaliyet gösteren TOMRA, yıllık 80.000 metrik ton kapasiteli bir ayıklama tesisi inşa ettiğini duyurdu. Almanya'da, 2025'in sonunda faaliyete geçecek olan bu tesis, TOMRA'nın yapay zekâ ve sensör teknolojilerini kullanarak malzemelerin etkin bir şekilde ayıklanmasını sağlayacak. Böylece TOMRA Feedstock, ön ayıklanması yapılmış tüketim sonrası karışık plastik atıkları dönüştüren yenilikçi bir süreç başlatacak. Genellikle yakılmak üzere olan bu atıklar, şirketin yenilikçi işlemleri sayesinde polimerlerine göre temiz fraksiyonlara ayrılacak. Bu fraksiyonlar daha sonra OMV ve Borealis tarafından işletilen mekanik ve kimyasal geri dönüşüm tesislerinde işlenecek. 

OMV, TOMRA Feedstock tarafından kimyasal geri dönüşüm ham maddesi tedariki için uzun vadeli bir sözleşme imzaladı. Bu ham madde, OMV'nin geliştirdiği ve patentli olan ReOil® teknolojisi için kimyasal geri dönüşümde birincil poliolefinlerin yerine kullanılacak. Böylece, geri dönüşüm hedeflerini karşılama konusunda önemli bir katkı sağlanacak. 

OMV'nin Kimyasal ve Malzeme İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Daniela Vlad: "Bu uzun vadeli tedarik anlaşması, yüksek kaliteli sürdürülebilir plastik üretimi için ham madde sağlamak üzere ReOil® teknolojimize kaynak sağlayacak. Bu şekilde, plastikler için döngüsel ekonominin oluşturulmasına önemli bir katkıda bulunuyoruz" şeklinde açıklıyor.

Borealis ise, bu ham maddeyi kendisinin Borcycle™ M teknolojisine dayalı operasyonlarında kullanacak. Bu teknoloji sayesinde poliolefin bazlı tüketim sonrası atıkları yüksek performanslı polimerlere dönüştürerek, otomotiv, enerji, altyapı, sağlık, ev aletleri ve tüketici ürünleri gibi endüstrilerde talep edilen uygulamalar için uygun hale getirecek. 

Borealis'in Poliolefinler, Döngüsel Ekonomi Çözümleri, İnovasyon ve Teknoloji İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Craig Arnold: "Bu anlaşma, Borealis'in geniş yelpazedeki yüksek performanslı ürünlerde geri dönüştürülmüş içerik oranının arttırılması taahhüdüne yönelik başka somut bir adım oluyor.  Müşterilerimiz, portföylerinde değer katan geri dönüştürülmüş plastiklerin kullanımını artırabilecekler" açıklamalarında bulunuyor.

TOMRA Recycling Başkanı Dr. Volker Rehrmann ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor: "Bu anlaşma, değer zincirindeki ana oyuncuların bir araya gelerek gerçekten önemli bir etki yaratmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Teknolojimiz sayesinde, aksi takdirde yakılarak kaybolacak olan tüketim sonrası plastikleri geri kazanma yeteneğine sahibiz. Bunlar, en azından ikinci bir yaşamı hak eden değerli malzemelerdir. Plastiklerdeki döngüsel boşluğu kapatmaya büyük bir katkı sağlamak için OMV ve Borealis ile birlikte çalışmaktan memnuniyet duyuyoruz." 

OMV, Schwechat, Avusturya'da bir ReOil® pilot tesisi işletiyor ve aynı yerde yıllık 16.000 metrik ton kapasiteli yeni bir ReOil® tesisi inşa ediliyor. Mevcut pilot tesisi gibi, yeni tesisin de Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon sertifikası (ISCC PLUS) alacağı verilen diğer bilgiler arasında yer alıyor.

RePlast Eurasia Fuarı, düzenlendiği ilk yılda büyük başarı kaydetti

Avrupa’dan Çin’e uzanan geniş coğrafyadaki pek çok ülkeden ziyaretçileri ağırlayan fuar, geri dönüşüm ham maddeleri ve teknolojilerini üreten firmaların buluşma noktası oldu.

PAGEV’in kardeş kuruluşu, PAGÇEV Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği ile TÜYAP’ın iş birliğinde 2-4 Mayıs tarihleri arasında ilki düzenlenen RePlast Eurasia Plastik Geri Dönüşüm ve Hammaddeleri Fuarı, geri dönüşüm endüstrisinin önemli aktörlerini İstanbul’da buluşturdu. 

Plastik geri dönüşüm endüstrisindeki son teknolojiler ve yenilikçi ürünler, ulusal ve uluslararası katılımcıları bir araya getiren platformda 10.000 m2’lik alanda sergilendi. Plastik atıkların geri kazanılması sürecinde toplama, ayrıştırma, yıkama ve temizleme, öğütme, yeniden işleme ve üretim, inovasyon aşamalarının tümünde hizmet veren 10 ülkeden 124 katılımcı son teknoloji ürün ve hizmetlerini sergiledi. RePlast Eurasia Fuarı; plastik sanayi, makine sanayi, ambalaj sanayi, makine yan sanayi, mobilya endüstrisi, metal sanayi, otomotiv sanayi sektörlerinden hizmet veren sektör profesyonelleri tarafından yoğun bir ilgi ile karşılandı. Fuar; Çin, Rusya, Hollanda, Almanya, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Azerbaycan başta olmak üzere 85 ülkeden 8.253 ziyaretçiye ev sahipliği yaparak düzenlendiği ilk yılda sektörün buluşma noktası olarak büyük bir başarıya imza attı.

Avrupa Plastik Üreticileri Birliği’nin (European Plastics Converters - EuPC) de desteklediği RePlast Eurasia Fuarı’nın açılışında konuşan PAGÇEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Ülkemizin, yeşil ekonomiye entegrasyonunu hızlandıracak RePlast Eurasia; geri dönüşüm sektöründe, ham maddeden makina ve ekipman teknolojilerine kadar endüstrimizin tüm yeniliklerine ev sahipliği yaptı. Ülkemizde faaliyet gösteren en önemli geri dönüşüm markalarının yer aldığı fuarımıza ilk yıl ciddi katılım memnuniyet vericiydi. En önemsi ise fuar katılımcısı yerli yabancı firmaların tamamı önümüzdeki sene tekrar fuarda katılımcı olacağını belirtirken, ilk sene çeşitli sebeplerle katılamayan firmaların önümüzdeki sene fuarda yer alabilmek için yoğun talebi RePlast’ın dünyanın en önemli Plastik Geri dönüşüm fuarlarından biri olmak üzere emin adımlarla ilerlediğini ispatladı.”

Türkiye geri dönüşümde küresel merkez haline gelecek

Yeşil Mutabakat Yol Haritası ile Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya için atıkların, stratejik ham madde haline dönüştüğünü belirten Eroğlu; “Atık savaşlarının yaşanmaya başladığı konjonktürde ithal ham maddeye bağımlı olan Türkiye, geri dönüşüm sektörünü güçlendirdiği oranda cari açığını azaltma ve yeşil dönüşüme entegre olma şansını yakalayacak. Geri dönüşüm çağının başladığı önümüzdeki dönemde atıkların, petrol gibi değerli hale geleceği süreci birlikte yaşayacağız. Tüm sektörler, geri dönüştürülmüş hammaddeye ulaşmak için birbirleriyle rekabete girecekler. Devletler, kendi atıklarına sahip çıkmak için pek çok regülasyonu devreye alırken, özel sektöre bağlı markalar söz konusu atıklarla üretimlerini gerçekleştirmek için deyim yerindeyse kıran kırana rekabete girişecekler” dedi.

PAGÇEV olarak, Türkiye’nin yeşil dönüşümde proaktif rol alması gerektiğine odaklanarak, RePlast Eurasia Fuarı’nı hayata geçirdiklerine dikkat çeken Eroğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Fırsat ve risklerin yan yana olduğu Yeşil Dönüşümde, PAGÇEV Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği olarak taşıdığımız sorumluluğumuzun bilinciyle RePlast Eurasia Plastik Geri Dönüşüm ve Hammaddeleri Fuarı’na ev sahipliği yaparak Türkiye’nin, değişen ve dönüşen yeni ticaret paradigmasında lider olmasının yolunu açmayı hedefledik. Aylar süren hazırlıklarımız neticesinde düzenlediğimiz RePlast Eurasia Fuarı’mızla eş zamanlı olarak PAGÇEV Plastik Geri Dönüşüm Konferansı’mızı da gerçekleştirdik. Uluslararası markaların yer aldığı ve birbirinden önemli sektör liderlerinin konuşmacı olarak katıldığı konferansımızın içinde bir de PAGÇEV Geri Dönüşüm Ödül Töreni’ni icra ettik”.

Atıkların, ekonomik değer olduğunu belirterek, tüketiciyi geri dönüşüm konusunda teşvik edecek sistemlerin kurulması gerektiğini hatırlatan Eroğlu, “Bugün atık bulmak oldukça zor ve bu süreç gitgide zorlaşacak. Cari açık ve çevreyi koruyabilmenin ilacı atıkları geri dönüştürmektir. Yakın gelecekte ülkeler arasında atık bulabilmek için atık savaşları yaşanacak. Önümüzdeki dönemde atıklar petrolden daha değerli olacak. Farklı sektörlerden birçok marka, geri dönüştürülmüş ham maddeye ulaşmak için büyük bir rekabete girecek. Tüketiciyi teşvik edecek, kaynağında ayrı toplama sistemleri, etkin atık yönetim sistemleri ve geri dönüşüm sürecine dahil edecek depozito sistemine benzer çözümler sunmalıyız” şeklinde konuştu.

Fuar Plastik Geri Dönüşüm Ödülleri ve Konferansı’na ev sahipliği yaptı

Fuarın ilk günü düzenlenen Plastik Geri Dönüşüm Ödülleri’nde 7 farklı kategoride ödüller sahiplerini buldu.

•Otomotiv Elektrikli veya Elektronik Ürün kategorisi birincisi “Burpol Polimer Plastik A.Ş.” 

•Altyapı ve İnşaat Malzemeleri kategorisi birincisi “Metroplast Ambalaj Teks. San. ve Tic. A.ş.” 

•Ev Mutfak Gereçleri ve Eğlence kategorisi birincisi “Sem Plastik San. ve Tic. A.Ş., Pegasus Hava Taşımacılığı A.Ş., Certiloop Yeşil Dönüşüm Sertifikasyon Hizmetleri A.Ş.” 

•Plastik Paketleme ve Ambalaj Malzemeleri kategorisi birincisi “Burkasan Plastik Atık Yönetimi ve Çevre Danş. Hiz. İnş. San. ve Tic. LTD. ŞTİ. – Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş.” 

•İnovasyon ve Teknoloji: Ürün Teknolojisi kategorisi birincisi “Plastic Biolive Biyolojik ve Kimyasal Teknolojiler Sanayi ve Tic. A.Ş.” 

•İnovatif Geri Dönüşüm Makineleri kategorisi birincisi “Altech Makine San. ve Tic. A.Ş.” 

•Plastik Geri Dönüşüm Elçisi kategorisi birincisi “Ali Kantur” oldu.

Plastik geri dönüşüm ödüllerinin ardından düzenlenen konferans ve paneller geri dönüşüm alanında bilgi paylaşımını teşvik eden bir platform oluşturdu. Plastik Geri Dönüşüm Sektörüne Genel Bakış: Regülasyon, Teknoloji ve Fiyat Trendi, Çevresel Faktörler ve Plastik Geri Dönüşümündeki İyi Uygulamalar, Otomotiv Sektöründe Geri Dönüşüm Plastik Kullanımı ve Tedarik İmkânları, Deniz Atıkları ve Mikroplastik konularının ele alındığı panellerde alanında uzman konuşmacılar en güncel sektörel bilgilerini paylaştı.

Düzenlendiği ilk yıl gördüğü yoğun ilgi ve talep ile plastik geri dönüşüm endüstrisinin buluşma noktası olan RePlast Eurasia Fuarı, gelecek sene 8-10 Mayıs 2025 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ikinci kez ziyaretçilerine kapılarını açacak.

Plastik sektörü NPE 2024 Fuarı’nda Türkiye’yi başarıyla temsil etti

Plastik sektöründe dünyanın en önemli üç fuarından biri olma özelliği taşıyan ve bu yıl 6-10 Mayıs 2024 tarihleri arasında ABD’de gerçekleştirilen NPE 2024 fuarına, Türkiye’den 34 firma katıldı. İKMİB tarafından 3’üncü defa düzenlenen milli katılım organizasyonu ile fuara katılan 10 firma ve bireysel olarak katılan 24 firma plastik ham madde ve plastik makine ekipmanlarına yönelik Türk markalarını alıcıların beğenisine sundu. 2 bin 100’den fazla firmanın katılımcı olarak yer aldığı fuar, 50 binden fazla kişi tarafından ziyaret edildi.

T.C. Miami Ticaret Ataşesi Ömer İnce ile birlikte fuara katılan İKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Gülsün, Erkan Aydın ve Fatma Köktaş katılımcı firmaları ziyaret ederek başarı dileklerini iletti.

Adil Pelister: “ABD’ye plastik sektörü ihracatı yüzde 20,5 arttı”

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “İKMİB olarak bu yıl 3’üncü defa NPE 2024 fuarında ülkemizi başarıyla temsil ettik. Fuara 10’u milli katılım ve 24’ü bireysel olmak üzere toplam 34 Türk firmamız katıldı. Plastik sektörünün en önemli küresel etkinliklerinden biri olan fuarda Türk markalarının tanıtılması, yeni iş birliklerinin sağlanması sektör ihracatçılarımız açısından önemli bir fırsat. ABD pazarı ülkemiz ve sektörümüz açısından hedef pazarlarımız arasında bulunuyor. Plastik sektörümüzün ABD’ye ihracatına baktığımızda 2023 yılında 385 milyon dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu yıl ise ilk dört aylık dönemde ABD’ye yapılan plastik sektörü ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,5 artış ile 145,6 milyon dolara ulaştı ve sektörde en çok ihracat yaptığımız dördüncü ülke oldu. Plastik sektörünün genel ihracatı ise 2023 yılında 9,16 milyar dolar olurken, bu yıl ilk dört aylık dönemde ise yaklaşık 3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektörün ihracat artışını istikrarlı sürdürebilmesi için bu tarz etkinliklere katılmalarını önemsiyoruz. İKMİB olarak, plastik sektöründe ülkemizi uluslararası platformlarda temsil etmekten gurur duyuyor ve katılımcı firmalarımızın bu önemli fuarda elde ettikleri başarıların devamını diliyoruz” dedi.

FANUC’un sürdürülebilirlik taahhüdü iki ödül birden kazandı

Şirket, farklı endüstriler için robotik çözümler dahil fabrika otomasyonu ürünleri üretirken çevreyle uyum içinde çalışmayı da felsefisinin önemli bir parçası olarak görüyor.

FANUC, uzun bir geçmişe sahip olan sürdürülebilirlik taahhüdü ile Clarivate Plc tarafından “Top 100 Global Innovators 2024” listesine dahil edilirken CDP tarafından da yıllık A Listesi’ne ilk kez alındı. Top 100 Global Innovators listesinde daha önce 2012, 2013, 2022 ve 2023 yıllarında da yer alan şirket, iklim değişikliğiyle mücadele alanındaki çalışmalarıyla dünyanın en önemli çevre girişimlerinden biri olan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project-CDP) tarafından 21 binden fazla şirketin değerlendirildiği kategoride ise A Listesine dahil edilen 346 şirketten biri oldu.

FANUC’un 2030 mali yılına yönelik hedefleri küresel kurumlarca onaylanmış durumda

Kazanılan ödüllere dair değerlendirmede bulunan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Uzun bir geçmişe sahip olan ve çevreyle uyum içinde çalışmanın odak noktasını oluşturduğu FANUC sürdürülebilirlik taahhüdünün ödüle layık görülmesi gurur verici. Kurulduğu günden bu yana otomasyon çözümlerini geliştirip müşterilerinin hizmetine sunarken sürdürülebilirliğe ve çevreye özen göstermeye odaklanan şirketimiz, çevreye saygı konseptini her zaman benimseyerek adım atıyor. Nitekim rekabet avantajını korumak ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek için yapılan çalışmaların ödüle layık görülmesi doğru yolda ilerlediğimizin göstergesi olurken, bize bu konuda daha büyük sorumluluklar da yüklüyor. Sera gazı emisyonlarını azaltmak için orta ve uzun vadeli hedefler belirleyip bu hedeflere ulaşmak için çok sayıda çabayı teşvik eden bir şirket olarak 2030 mali yılına yönelik hedeflerimiz, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi, Dünya Kaynakları Enstitüsü ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı’na dayanan SBT (Bilim Temelli Hedefler) girişimi tarafından da onaylanmış durumda. Yalnızca kendi faaliyetlerimizden değil, aynı zamanda gelişmiş enerji tasarrufu performansına sahip ürünlerimizin geliştirilmesi ve sağlanması yoluyla müşterilerimizin faaliyetlerinden kaynaklanan emisyon azaltımlarını teşvik ederek karbon-nötr bir toplumun gerçekleştirilmesine katkıda bulunuyoruz. Bundan sonra da sürekli değişen küresel iş ortamına uyum sağlayabilecek fikri mülkiyete yatırım yapmaya devam ederken sürdürülebilirlik taahhüdümüz sayesinde çevreyle duyarlı çözümler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Sürdürülebilirlik için stratejik iş ortaklığı

Koroplast, CSR Plastic ile gerçekleştirdiği stratejik iş ortaklığı kapsamında çöp torbalarında geri dönüştürülmüş ham madde kullanımını 2024 yılında yüzde 35’e çıkartmayı hedefliyor.

Tüm sürdürülebilirlik projelerini “Yaşanılabilir Bir Dünya Birlikte Kolay” çatı söylemi altında birleştiren Koroplast, çevresel sürdürülebilirliğin farkındalığını arttıracak çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda stratejik iş ortaklığına bir yenisini daha ekleyen marka, 30.000 m² alana sahip tesiste tehlikesiz atık toplama ve geri dönüşüm faaliyetlerini yürüten CSR Plastic ile yeni projeler üretmek üzere düğmeye bastı. 

Bulunduğu sektörlerde güçlü olan iki şirketin döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak iş ortaklığı kapsamında Koroplast; CSR Plastic’in gelişmiş teknolojilerle donatılmış tesisinde geri dönüştürdüğü plastikten elde ettiği ham maddeyi alarak, teknolojik alt yapısı ve gelişmiş endüstri standartlarıyla çöp torbası üretiminde kullanacak. 

Koroplast Operasyon Direktörü Ersen Yılmaz, “43 yıllık bilgi birikimimiz, teknolojik donanımımız, uzman satış ve pazarlama kadromuzla sektörün öncü markasıyız. Sunduğumuz yeniliklerle sektöre liderlik ediyor, tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyor aynı zamanda çevreye ve topluma karşı sorumluluklarımızı da yerine getirmek için birçok iş ortaklığı ve proje yürütüyoruz. Bu doğrultuda CSR Plastic ile döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak ortak amaçlar dahilinde bir araya geldiğimiz için oldukça heyecanlıyız. Bu iş ortaklığı kapsamında çöp torbalarımızı yakın zamanda %100 geri dönüştürülmüş ham maddeden üretebilecek; hedefimiz doğrultusunda da 2024 yılında geri dönüştürülmüş ham madde kullanımımızı %35 seviyelerine çıkartacağız. Aynı zamanda hedef ihracat pazarımız olan Avrupa’da, regülasyonların zorunlu kıldığı sertifikalı geri dönüştürülmüş ham madde kotalarına karşı uyum sağlayan bir şirket olurken bu sayede de ihracat pazarlarındaki rekabetçi konumumuzu güçlendirme fırsatımız olacak” dedi.

Türkiye’nin en gelişmiş plastik geri dönüşüm tesisine sahip CSR Plastic

CSR Plastic, ayrıştırma ve su arıtma tesislerinin yanı sıra laboratuvarında gerçekleştirdiği yeniliklerle yarının dünyasını hedef alan çalışmalar hayata geçiriyor. Atık yönetimi ve geri dönüşüm faaliyetlerinde verimlilik, yerel ve uluslararası mevzuatlara uyum ile çevreye saygılı faaliyet açısından bir operasyonel mükemmellik örneği taşıyor. Döngüsel ekonomi modellerine katkı sağlayan güçlü bir altyapıya ve bilgi birikimine sahip olan CSR Plastic’in yenilebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımları ve su tüketimini minimize ettiği arıtma tesisi bulunuyor. Fiziksel ve kimyasal arıtma ile yıkama sürecinde kullanılan atık sular, Entegre Atıksu Arıtma Tesisi’nde arıtılıp kapalı döngü içerisinde sürekli olarak kullanılıyor ve tesisler sıfır atıksu deşarjıyla çalışıyor. 

Sürdürülebilir bir dünya için atıkların azaltılması ve geri dönüşümün önemli olduğunu belirten CSR Plastic Genel Müdürü Ali Sarp Bingöl, “Sektöründe lider firma olan Koroplast ile aynı amaçta buluştuğumuz ortak projeler üretmekten mutluluk duyuyoruz. Çevresel sürdürülebilirliği her daim odak noktamıza alarak, stratejik iş ortaklığımızı daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en gelişmiş geri dönüşüm tesisimizle endüstri standartlarını yükseltmeyi ve sektördeki diğer şirketlere de çevre dostu uygulamaları hayata geçirmesi için örnek olmayı amaçlıyoruz” diye ekledi.

Burpol Polimer, başarısını ödülle taçlandırdı

Bursa Kayapa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında plastik atıkları yüksek teknoloji ve yenilikçi yöntemlerle doğaya zarar vermeden dönüştürerek ham madde olarak yeniden üretime kazandıran Burpol Polimer Plastik, RePlast Eurasia Plastik Geri Dönüşüm Teknolojileri ve Hammadde Fuarı’na katılım gerçekleştirdi. Şirket ayrıca PAGÇEV’in fuar kapsamında düzenlediği “Plastik Geri Dönüşüm Ödül Töreni”nde, “Yılın Otomotiv, Elektrik veya Elektronik Ürünü-Otomotiv ve Elektrik Ürünlerinde Kullanılan ve Geri Dönüştürülmüş Malzeme İçeren Plastik Parçalar” kategorisinde ödülün sahibi oldu. Ödülü Burpol Polimer Plastik Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Canbolat aldı.

Diğer taraftan; fuar kapsamında düzenlenen ve sektörün güçlü temsilcilerini bir araya getiren panelde bir konuşma yapan Burpol Polimer Plastik Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü İlkay Yıldırım, “Otomotiv Sektöründe Geri Dönüşüm Plastik Kullanımı ve Tedarik İmkânları” konulu sunumunu gerçekleştirerek, otomotiv sektörünün geri dönüşüm konusundaki ihtiyaç ve beklentilerinden bahsetti.

Avrupa Yeşil Mutabakatı 2050 Karbon Nötr hedefi kapsamında AB’nin döngüsel ekonomiye geçişi için önceliklendirdiği 7 alandan biri olan plastiklerin otomotiv sektörü için çok büyük bir girdi kaynağı olduğunu belirten İlkay Yıldırım, “2030 yılında Türkiye’de 2,5 milyon araç üretilmesi öngörülürken her araçta da ortalama 200 kg. geri dönüşüm plastik kullanılacağı varsayılıyor. Bu sebeple sadece Türkiye’deki otomotiv sektörünün geri dönüşüm ham madde ihtiyacı yaklaşık olarak yıllık 500 bin tondur” dedi.

Otomotiv firmalarının hedeflerini, her yıl sunulan “Sürdürülebilirlik Raporları” ile gözlemleyebildiklerini ifade eden Yıldırım, “Bu raporlar neticesinde otomotiv sektöründe kullanılan plastiğin; 2030 yılında yüzde 25, 2035’de ise yüzde 30 geri dönüştürülmüş plastik olması gerekmektedir. Hatta kullanılan geri dönüştürülmüş plastiğin de tüketici atıklarından oluşması ve en az yüzde 25 kadarının da ömrünü tamamlanmış araçlardan geri kazanılmış olması gibi ciddi hedefleri bulunmaktadır” diye konuştu.

Burpol Polimer Plastik’in post-endüstriyel plastik atıklardan ürettiği plastik ham maddelerden otomotiv parçalarının üretildiğini vurgulayan Yıldırım, “Granül haline getirdiğimiz ham maddelerden, düşük emisyon, yüksek performanslı ve yüksek darbe dayanımlı özellikler başta olmak üzere; iç ve dış döşeme parçaları, kapı paneli, konsol parçaları, koltuk parçaları, b sütunu - c sütunu iç parçaları, torpido gözü ve torpido gözü kapağı, ön kapı eşiği, arka kapı eşiği, merkez direk kaplama, şanzıman kapağı, direksiyon kutusu, el freni kapağı ve alet kutusu üretimi yapılıyor” şeklinde konuştu.

Son olarak sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Yıldırım, “Plastik kirliliğiyle mücadeleye ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmaya ilk günkü heyecanla devam edeceğiz. Küresel bir sorun haline gelen plastik kirliliği sorununu hep birlikte çözebiliriz. Burpol Polimer Plastik olarak daha temiz ve sağlıklı bir dünya için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuşmasını tamamladı.

Bakioğlu Holding, “Dijital Rotasında” dijital dönüşüm yolculuğuna devam ediyor

Sürekli yatırım ve gelişimle tüm faaliyet alanlarında en iyiye ulaşarak, ülkesine değer katan dünya çapında saygın bir Grup olarak “Baki kalma” misyonu ile üretim faaliyetlerine devam eden Bakioğlu Holding, bu amaca hizmet edecek en önemli yapı taşlarından biri olarak gördüğü dijital dönüşüm yolculuğuna, “Dijital Rota” çatısı altındaki faaliyetleriyle devam ediyor. 

Bakioğlu Holding, dijital dönüşüm yolculuğunda, çalışanları ve müşterilerinin deneyimini iyileştirmeyi; üretkenliği artırmayı ve operasyonel maliyetleri azaltmayı hedefliyor. Bu hedefe doğru giderken de değişimi, inovasyonu, liderliği ve sağlam temelleri olan kurum kültürünü, Dijital Dönüşüm yolculuğunun bileşenleri olarak görüyor. Bu felsefeyle ele aldığı ve sürekli geliştirmeye devam ettiği dijital dönüşüm yolculuğunu da “Dijital Rota” olarak adlandırıyor.

Dijital Rota doğrultusunda faaliyetlerine erken yıllarda başlayan Bakioğlu Grubu, 2018 senesinde geçtiği SAP alt yapısını düzenli şekilde güçlendirirken, 2019 senesinden bu yana RPA (Robotic Process Automation, Robotik Süreç Otomasyonu) robotlarını kullanıyor ve iş süreçlerini çok daha verimli hale dönüştürüyor. AR (Artırılmış gerçeklik) uygulamaları sayesinde hem yeni yatırım süreçlerinde hem müşterilerinin işletme ziyaret taleplerinde, fiziki ziyaret ihtiyacını ortadan kaldırarak zaman ve maliyet avantajı yaratarak daha iyi bir müşteri deneyimine hizmet sunuyor. Dijitalleşmedeki son dönem uygulamaları başarıyla uygulayan Bakioğlu Grubu, bilgi güvenliği yönetim sistemlerine verdiği önemi ve güçlü alt yapısını ISO 27001 sertifikasının 2022 versiyonuyla tescilliyor.

Bakioğlu Grubu’nun tüm dijital dönüşüm sürecine liderlik yapan ve aynı zamanda T.C. İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban başkanlığında oluşturulan İzmir Dijital Dönüşüm Koordinasyon çalışmalarına katılan Baknet AŞ Genel Müdürü Fatih Güllükaya, “MEXT Teknoloji merkezi ile çalışarak Dünya Ekonomik Forumu tarafından önerilen dijital olgunluk değerlendirme programı olan SIRI (Smart Industry Readiness Index) ile 16 boyutta Dijital Olgunluk Seviyesini ölçtürdük, burada önemli olan bize değer yaratacak dijital dönüşüm alanlarını tespit etmekti ve buna göre Dijital Dönüşüm Yol haritamızda gerekli revizeleri yaptık. Her yıl gözden geçirmeye ve gelişmeler doğrultusunda revize etmeye de devam edeceğiz.” diye belirtti. Tüm bu stratejik adımların yanı sıra, “Grup Şirketlerindeki dijital dönüşüm kaslarının gelişimi ve her bir çalışanın dijital dönüşüm süreçlerinin aktif paydası olması için güncel teknolojilere ilişkin farkındalık seminerleri gerçekleştirdiklerini, dönemin en önemli gelişmeleri arasında yer alan ve oldukça geniş bir kullanım alanına sahip olan ‘Yapay Zekâ ve Üretken Yapay Zekâ’ üzerine webinar serisi ele aldıklarını; bu doğrultuda eğitim programlarını, Bak Akademi iş birliğiyle tasarladıklarını” kaydetti. Öte yandan, Bakioğlu Holding olarak, “Yapay Zekâ ve Üretken Yapay Zekâ” üzerine Türkiye'de farkındalığı artırmak ve ekosistemi geliştirmek amacıyla kurulan Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) destekçileri arasında yer aldıklarına vurgu yaptı.

Ambalaj sektörü ‘starlarını’ arıyor

Ambalaj tasarımı ulusal öğrenci yarışması için başvuru süreci başladı

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, RX TÜYAP iş birliğinde bu yıl 20’ncisi düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması 2024 başvuruları başladı. ‘20. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması 2024’ için son teslim tarihi 21 Haziran 2024 olarak belirlenirken, elektronik ortamda başvuruların alındığı yarışmanın online seçici kurul toplantısı 10-11 Temmuz 2024 tarihlerinde yapılacak. Yarışmanın kazananları ise 16 Temmuz 2024’te açıklanacak. Yarışmada ilk 3’e giren öğrenciler, para ödülünün yanı sıra ‘ASD & TÜYAP Öğrenim Bursu’ ile öğrenim hayatları boyunca yılda 12 ay burs hakkı kazanacak. Yarışmada başarı elde eden öğrenciler çeşitli ödüllerin yanı sıra uluslararası yarışmalara da katılma hakkı elde edecek. Her yıl düzenlenen yarışma ile Türkiye’de tasarım eğitimi alan öğrencilerin ambalaj tasarımı alanına da yönelmelerinin sağlanması hedefleniyor.  

Üniversitelerin güzel sanatlar ve mimarlık fakültelerinin grafik ve grafik tasarım, endüstri ürünleri tasarımı veya endüstriyel tasarım bölümleri ve bu bölümlere eşdeğer lisans veya yüksek lisans düzeyinde eğitim gören tüm öğrencilerin katılımına açık olan yarışmaya, diğer bölümlerde okuyan öğrenciler bireysel olarak katılamıyor. Ancak, grafik ve grafik tasarım ile endüstri ürünleri tasarımı veya endüstriyel tasarım bölümlerinde eğitim gören öğrencilerle birlikte grup olarak katılabiliyor. Yarışmanın ödül töreni ve dereceye giren öğrencilerin projelerinin sergilenmesi ise ASD ve RX TÜYAP’ın iş birliğinde bu yıl 29’uncusu düzenlenecek olan Avrasya Ambalaj 2024 İstanbul – 29. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı esnasında gerçekleştirilecek.

10 ödül Türkiye’nin oldu

Yarışmada ilk üç dereceye giren ve mansiyon ödülü kazanan projelere çeşitli ödüller verilecek. Yarışmanın birincisi 30 bin TL’lik, ikincisi 20 bin TL’lik, üçüncüsü ise 15 bin TL’lik ödülün sahibi olacak. Ayrıca yarışma kapsamında 3 kişiye daha 10 bin TL’lik mansiyon ödülü verilecek. Ulusal Öğrenci Yarışması’nda ilk üç dereceyi paylaşan, mansiyon ve sertifika ödüllerine layık görülenler de dahil olmak üzere projelerin sahipleri dilerlerse WPO-Dünya Ambalaj Örgütü'nün düzenlediği WorldStar Student ile APF-Asya Ambalaj Federasyonu’nun düzenlediği AsiaStar yarışmalarına katılabilecek. WorldStar Student 2024 yarışmasında Türkiye'den Eskişehir Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi İzzet Duyar, Ev Kategorisinden Altın Ödül ve İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Fatma Akkan Bronz Ödül almaya hak kazandı. Yarışmanın sertifika ödülü ise 8 Türk projesine giderek toplamda 10 ödül Türkiye’nin oldu. AsiaStar 2023 yarışması öğrenci kategorisinde ise Türkiye 8 ödüle layık görülmüştü. 

Bir ambalaj tasarımının en az içinde bulunan ürün kadar değerli olduğuna dikkat çeken ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, “Ambalajın tasarımı tüketici tercihlerinde de kritik bir öneme sahip. Katma değerli üretim için de ambalaj tasarımı büyük önem taşıyor. Biz de ASD olarak tasarımın ve tasarımcıların gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların da gerekli ilgiyi gördüğüne şahit olmak bizleri mutlu ediyor. Giderek artan ilgiyle takip edilen yarışmamıza katılan genç tasarımcılarımızın vizyonuna güveniyor ve sonuna kadar destekliyoruz.” dedi. 

Bakioğlu Holding’te 11. Gelişim Zirvesi Heyecanı…

Bakioğlu Holding’in 2013 yılından bu yana gerçekleştirdiği Gelişim Zirvesi bu yıl “Kendi Yolunu Aydınlatanlar” temasıyla, İzmir AOSB Atatürk Salonu’nda ve eş zamanlı canlı yayınla gerçekleşti.

Bakioğlu Holding Eğitim ve Organizasyonel Gelişim Müdürü Hande Işık’ın moderasyonunu gerçekleştirdiği zirvede, Bakioğlu Holding İnsan Değerleri ve Kurumsal Gelişim Grup Başkanı Özgür Güneri, Gelişim Zirvesinin 11 yıllık yolcuğunu aktarırken, Bakioğlu Holding İcra Kurulu Eş Başkanı Enver Bakioğlu, Bakioğlu Holding Grup Şirketleri’nin kuruluşundaki ilham verici hikayeleri aktararak köklü aile ve şirket tarihine ışık tuttu.

Bak Ambalaj Genel Müdürü Mehmet Emin Bozdağ, Bak Gravür Genel Müdürü Nedim Ahmet Genç ve Bareks Genel Müdürü Yiğitcan Çelikoğlu; moderasyonunu House of Human CEO’su Umut Ahmet Tarakçı’nın gerçekleştirdiği panelde, kariyer yolculuklarına ışık tutan konu başlıklarını Grup çalışanlarıyla paylaştı.

11. Gelişim Zirvesi’nde Bakioğlu Holding İnsan Değerleri ve Kurumsal Gelişim Başkanı Özgür Güneri, “Şirket akademimiz Bak Akademi ve Gelişim Seninle Baki alt markamız ile gelişmek&geliştirmek değerimize hizmet eden her türlü aracı, sistemlerimize dahil etmeye devam ediyoruz. Gelişim Zirvemiz de bu araçlardan birisi. Bu seneki Zirvede, kendi içimizden başarı hikayeleri dinleyerek ilham dolu ve keyifli bir zirveyi daha geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” şeklinde paylaşımda bulundu. 

TOMRA, IFAT 2024’te yerini alıyor

Sensör tabanlı ayıklama teknolojilerinin global üreticisi TOMRA Recycling, en son teknoloji portföyü ile IFAT 2024'te (13-17 Mayıs, Münih, Almanya) kaynak geri kazanımındaki lider konumunu sergileyecek. 

IFAT 2024’te 'Kaynak Geri Kazanımını Dönüştürmek' temasıyla yer alacak TOMRA’nın uzmanları, şirketin kaynak devrimine liderlik etme konusundaki kararlılığını vurgulamak için B6.339/438 standında olacak. 

Sektörde gıdaya uygun ayıklamayı mümkün kılan en yeni, yapay zekâ destekli çözüm

Gıdayla temas eden geri dönüştürülmüş ambalaj atıklarına ve plastik malzemelere ilişkin AB mevzuatında yakında yapılacak değişiklikler doğrultusunda TOMRA, IFAT ziyaretçilerinin GAINnext™ teknolojisindeki en son gelişmelere büyük ilgi göstermesini bekliyor. TOMRA'nın yapay zekâ destekli derin öğrenme teknolojisine (AUTOSORT™ üniteleri için eklenti olarak sunulan) kesintisiz yatırımı sayesinde, artık PET, PP ve HDPE için %95'in üzerinde olağanüstü saflık seviyeleri ile gıdaya uygun plastikleri gıdaya uygun olmayan plastiklerden ayırmak mümkün oluyor. 

TOMRA, onlarca yıldır ayıklama performansını iyileştirmek için yapay zekâ teknolojisini kullanıyor ancak bu son çığır açan uygulama, aynı zamanda 2019'da atık ayıklama için ilk derin öğrenme teknolojisini de tanıtan TOMRA için sektörde başka bir ilki temsil ediyor. Derin öğrenme ve yapay zekânın bu en gelişmiş uygulamasıyla TOMRA, geri dönüşümün yapay zekâ destekli değişiminde öncü konumunu bir kez daha gösteriyor. 

IFAT'ta öne çıkacak diğer konular: Çapak ayıklamadan alüminyum alaşımı ayıklamaya

TOMRA standını ziyaret edenler, aynı zamanda şirketin yakın zamanda piyasaya sürdüğü plastik çapakların yüksek verimli saflaştırılmasına yönelik çözümü INNOSORT™ FLAKE hakkında da bilgi edinebilecek. Makine, polimer, renk ve şeffaflığa göre eş zamanlı olarak çapak ayıklamayı mümkün kılan gelişmiş özellikleri sayesinde, yüksek oranda kirlenmiş girdilerden bile rakipsiz çapak ayıklama performansı sağlıyor. Kasım 2023'te sunulan TOMRA'nın INNOSORT™ FLAKE çözümü, dünya çapındaki müşterilerin çok çeşitli atık akışlarından maksimum verimlilikle daha fazla geri dönüştürülebilir malzemeyi geri kazanmalarına yardımcı oluyor.

TOMRA'nın en yeni metal geri dönüşüm çözümleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için de TOMRA'nın metal uzmanları, şirketin AUTOSORT™ PULSE ünitesinin detaylarını aktarmak üzere fuarda bulunacak. Alüminyum alaşımlarının yüksek verimlilikte ayıklanması için tasarlanan AUTOSORT™ PULSE, dinamik lazer kaynaklı analiz spektroskopisi (LIBS) özelliğine sahip. Endüstri standartlarını yeniden tanımlayan bu çözüm, yüksek verimli yeşil alüminyum üretiminin yolunu açıyor. Yapay zekâ tabanlı nesneleri tekil algılama özelliği sayesinde, üst üste binen ve bitişik malzemeler bile verimliliği en üst düzeye çıkarmak için doğru bir şekilde ayrılabiliyor.

Proses ve malzeme akışını optimize etmek için dijital çözümler

TOMRA, ayıklama operasyonlarından elde edilen verilerin, tesis operatörlerinin minimum aksama süresi ve maksimum çıktı ile karlı bir iş yürütme arayışını kolaylaştırmada kritik bir rol oynadığının bilinciyle çözümler geliştiriyor. TOMRA uzmanları, IFAT 2024'te müşterilerinin süreç ve malzeme akışını optimize etmelerine yardımcı olan iki dijital çözümü de aktaracaklar: TOMRA Insight ve PolyPerception'ın atık analizörü.

TOMRA Insight, neredeyse canlı takip etme yoluyla ayıklama süreçlerinin veri odaklı optimizasyonuna olanak tanıyan bulut tabanlı bir veri izleme platformu. Kurulan eklenti sayesinde kritik ayıklama verilerine her yerden ve her zaman erişilebildiğinden operatörler, operasyonel sorunları ve gelecekteki bakım gereksinimlerini önceden tahmin ederek tüm ayıklama hattının kontrolünü sağlayabiliyor. 

TOMRA'nın, yapay zekâ tabanlı atık akışı izleme alanında öncü şirketlerinden PolyPerception'ın %25 hissesini satın almasının ardından, TOMRA müşterileri artık PolyPerception'ın gerçek zamanlı uçtan uca atık akışı izleme olanağından da yararlanabilecek. Atık analizi çözümü, ayıklama işlemi sırasında önemli noktalardaki verileri ölçerek izlenebilirlik ve şeffaflık sağlıyor. Ayıklama tesisi operatörleri, veriye dayalı kararları mümkün kılmak için ayıklanan akışların kalitesini ve kalan akıştaki iyi malzeme kaybını kesintisiz olarak değerlendirebiliyor. Teknoloji, aynı zamanda gıdaya uygun geri dönüşüm ve yerel mevzuatı düzenlemelerine uyumu sağlayabilen otomatik bir sistem olarak da işlev görüyor.

TOMRA standı, B6 salonunda

TOMRA Recycling Sorting Global Satış ve Pazarlama Müdürü Fabrizio Radice, fuar öncesinde yaptığı açıklamada; "TOMRA'da sektörümüzdeki pek çok oluşumun çözmeye çalıştığı şeyi başardık: PET, PP ve HDPE için gıdaya uygun plastikleri gıdaya uygun olmayan plastiklerden ayırmak. Yeni GAINnext™ uygulamamızı sunduğumuz için çok heyecanlıyız ve IFAT 2024, bu harika gelişmeleri paylaşmak için mükemmel bir platform. Mevcut ve potansiyel müşterilerimiz ile iş ortaklarımızı, gelişmiş çözümlerimizin tesis operatörlerinin ayıklama performanslarını yükseltmelerine, yeni gelir akışlarını keşfetmelerine ve kaynak geri kazanımını dönüştürmelerine yardımcı olabileceği birçok yolu vurgulayacağımız standımızda görebilmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” diye belirtti. 

TOMRA Recycling, tüm IFAT katılımcılarını ayıklama zorluklarını görüşmek üzere TOMRA B6.339/438 numaralı standına davet ediyor.

Karbon ayak izini azaltmamanın ihracattaki yıllık maliyeti 3.3 milyar euro

Avrupa Birliği'nin iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde karbon emisyonlarını azaltmak amacıyla getirdiği ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’ (SKDM), 2026’da tamamen hayata geçirilecek. Hazırlık ve geçiş sürecini kapsayan son 2 yılda emisyon ticaret sistemini kurması gereken Türkiye, sisteme entegre olamazsa ihracatta önemli sıkıntılar yaşayacak.

Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik yönetim şirketi Altensis’in Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, “ Karbon maliyetlerinin 2022 yılı düzeyinde kalması durumunda SKDM’nin Türkiye'nin AB-27'ye ihracatına olası etkisi, yıllık yaklaşık 3.3 milyar euro. Çimentodan tarıma kadar pek çok sektörü bir dizi önlem bekliyor” dedi.

Avrupa Birliği’nin (AB) iklim değişikliğiyle mücadele çabasını küresel düzeyde artırmak amacıyla karbon emisyonlarını azaltmak için getirdiği ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’ (SKDM), 2026 yılında tamamen hayata geçirilecek. Bu mekanizma ile AB içinde uygulanan Emisyon Ticaret Sistemi’ne eşdeğer bir karbon fiyatlandırmasının SKDM kapsamına giren ürünlerin ithalatı aşamasında da uygulanması, Türkiye’yi ihracatta önemli bir eşiği geçmeye hazırlıyor. 

Emisyon ticaret sistemi kurulup uyum sağlanmalı 

Yeşil binalar ve sürdürülebilirlik alanında danışmanlık veren Altensis’in Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, ülkemizin 2023 yılında başlayan hazırlık ve geçiş sürecini tamamlaması için sadece 2 yıl kaldığını, bu sürede emisyon ticaret sistemi kurması ve uyum sağlaması gerektiğini hatırlattı. 

Türkiye'nin SKDM sürecini sorunsuz atlatmak için herhangi bir mali yükümlülüğün söz konusu olmadığı bu dönemde gerekli olan önlemleri almasının elzem olduğuna dikkat çeken Ilıcalı, “Yapılan araştırmalar, karbon maliyetlerinin 2022 yılı düzeyinde kalması durumunda SKDM’nin Türkiye'nin AB-27'ye ihracatına olası etkisinin, yıllık yaklaşık 3.3 milyar euro olarak hesaplandığını gösteriyor. Bu durum, özellikle çimento, elektrik, diğer mineral ürünleri, tarım ve demir-çelik sektörlerinde ihracat gelirinde düşüş yaşanabileceğini bize gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.

 

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı