Saturday, Apr 19th

Last updateFri, 18 Apr 2025 8am

Buradasınız: Home Okuyucu Örnekleri Ürünler

SABIC, yeni polikarbonat kopolimer reçinelerini piyasaya sürüyor

SABIC, yüksek kimyasal dirence sahip yeni LNP™ ELCRES™ CXL polikarbonat (PC) kopolimer reçinelerini tanıttı. Bu özel malzemeler, mobilite, elektronik, endüstriyel ve altyapı pazarlarındaki müşterilerin, çevresel gerilme çatlamasına (environmental stress cracking - ESC) ve erken arızaya neden olabilecek sert kimyasallara artan maruziyeti ele almalarına yardımcı olmak için son derece uygun bir performans sunuyor. Yeni kopolimer reçineleri, mevcut malzemelere kıyasla daha yüksek kimyasal direnç sağlamanın yanı sıra, düşük sıcaklık darbe dayanımı ve hava koşullarına karşı dayanıklılık gibi özellikleriyle parça dayanıklılığını ve güvenilirliğini artırabiliyor.

SABIC Polymers Özel Ürünler İş Birimi Portföy Stratejisi ve Pazarlama Direktörü Maureen MacDonald-Stein, “Birçok trend, plastik parçaların kimyasallara daha fazla maruz kalmasına katkıda bulunuyor. Pandemi sonrasında temizlikle ilgili endişeler artarak devam etti ve bu durum tüketicileri, akıllı telefon ekranlarından elektrikli araç şarj cihazı tutamaklarına kadar yüzeyleri sık sık dezenfekte etmeye yöneltti. Giyilebilir cihazların artan popülaritesi ve akıllı telefonların sürekli kullanımı, elektronik cihazların cilt yağları, losyonlar ve diğer kişisel bakım ürünleriyle sürekli temas halinde olmasına neden oluyor. Yeni malzemelerimiz, kimyasalların daha agresif hale geldiği ve maruziyetin yoğunlaştığı durumlarda bile parça performansını ve estetiğini korumaya yardımcı oluyor” dedi.

Devamını oku...

Gerçek döngüsel ekonomi: Yoğurt kabından yoğurt kabına

INEOS Styrolution, yoğurt kabında mekanik olarak geri dönüştürülmüş polistiren içeren ilk projesini başarıyla tamamladığını duyurdu. Bu önemli başarı, değer zinciri boyunca çok sayıda ortağın işbirliğiyle mümkün oldu.

Polistirenin mekanik geri dönüşüm süreci, sıcak yıkama ve ince parçalara ayırma (flake) işlemlerinden (nesne tanıma dahil derin NIR sıralama) eriyik filtrasyonuna ve pelet haline getirmeye kadar çok sayıda aşamadan oluştu.

Bu süreçte kilit nokta, INEOS Styrolution'ın 2022/1616 sayılı AB yönetmeliğine göre yeni bir teknoloji olarak tescil edilmiş olan “süper temiz preses” oldu. Şirket bu süreç ile daha önce, sadece PET şişe geri dönüşümünden bilinen gıda temasına uygun kalitede malzeme üretmeyi başardı.

Şirkete göre bu geri dönüştürülmüş malzeme, geleneksel olarak üretilen polistirenle aynı fiziksel özellikleri taşıyarak, eksiksiz bir döngüsel çözüme olanak sağlıyor. Hem malzeme hem de kaplar üzerinde yoğun kalite kontrolleri gerçekleştirildiği bilgisi veriliyor. Ayrıca, bu yeni teknolojinin Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından değerlendirilmesi için detaylı analizlerin gerektiği ve geri dönüştürülmüş malzemenin çevresel ayak izinin, geleneksel olarak üretilen malzemeye kıyasla önemli ölçüde daha düşük olduğu belirtiliyor.

Geri dönüştürülmüş malzeme içeren kap ve kap renginin kabulü üzerine ilk tüketici testi, Almanya'nın önde gelen süt üreticilerinden biri olan Theo Müller Grubu ile işbirliği içinde 2024 ilkbaharında gerçekleştirildi. Geri dönüştürülmüş polistirenden yapılmış yüzlerce yoğurt kabı dolduruldu ve yeniliği değerlendirmek üzere bir INEOS kantininde gönüllülere sunuldu. Test edenlerin %90'ı ürünü satın alacaklarını belirtmekle kalmadı, aynı zamanda geri dönüştürülmüş bir kabın geleneksel olarak üretilenlerden farklı görünebileceği yönünde geri bildirim de paylaştılar. Örneğin, günümüzün düz beyazından farklı bir renk tamamen kabul edilebilir bulundu.

Devamını oku...

Yeni proje, rPET kullanarak %100 geri dönüştürülebilir skinpack ambalaj geliştiriyor

Avrupa Birliği'nin Döngüsel Ekonomi Stratejisi, 2030 yılına kadar tüm plastik ambalajların %100 geri dönüştürülebilir olmasını öngörüyor. Bu doğrultuda, İspanya'da yeni düzenlemeler devreye girdi. Şu anda en büyük zorluklardan biri, gıda ambalajlarında geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımına getirilen kısıtlamalar. Bu kısıtlamalar, gıda güvenliğini sağlama amacı güdüyor. Örneğin, İspanya'da yalnızca geri dönüştürülmüş polietilen tereftalat (rPET), gıda ambalajlarında kullanılmasına izin verilen tek geri dönüştürülmüş malzeme olarak onaylanmış durumda. Ayrıca, esnek PET ambalajlar, çok katmanlı yapıları nedeniyle geleneksel mekanik geri dönüşüm teknolojileriyle geri dönüştürülemiyor.

AIMPLAS, Plastik Teknoloji Merkezi, Covinil ve Eroski, rPET kullanarak %100 geri dönüştürülebilir esnek skinpack ambalaj geliştirmek için BOTTLE4FLEX Projesi’ni başlattı. Skinpack, ürün etrafında görünmez bir “ikinci kaplama” oluşturarak tüketicilerin ürünün kalitesini daha iyi incelemelerini sağlıyor, böylece 3 boyutlu sunum ve kolay açılabilirlik özelliğiyle alışveriş deneyimini iyileştiriyor. Bu tür ambalajlar, tüketiciler için birinci sınıf ürün görünümü, üreticiler ve dağıtıcılar için ise maliyet etkinliği ve esnekliği sağlıyor. Ancak alan ve nakliye açısından bu kadar popüler ve verimli olmasına rağmen, bu çok katlı ambalajlar geri dönüşüm açısından ciddi zorluklarla karşılaşıyor.

Devamını oku...

BASF ve araştırma ortakları, plastiklerin mekanik geri dönüşümünü optimize etmek için iş birliği yapıyor

BASF Laboratuvarında bir plastiğin spektroskopik analiziBASF, Endress+Hauser, TechnoCompound ve Bayreuth ile Jena Üniversiteleri ile birlikte, plastiklerin mekanik geri dönüşümünü iyileştirmeye yönelik araştırmalar yürütüyor. Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın (BMBF) finansmanıyla yürütülen SpecReK projesi, geri dönüşüm süreci sırasında plastik atıkların bileşimini güvenilir ve hassas bir şekilde belirlemeyi ve böylece geri dönüştürülmüş plastiklerin kalitesini iyileştirmeyi hedefliyor. Bu amaç, son teknoloji ölçüm tekniklerinin yapay zekâ (AI) ile birleştirilmesiyle gerçekleştirilecek.

Araştırmacılar, geri dönüştürülmüş plastiklerin kimyasal yapısı hakkında bilgi edinmek için malzemenin ışıkla nasıl etkileşime girdiğini yorumlayan spektroskopik yöntemler kullanıyor. Proje ortakları, bu verileri işleme sırasında gerçek zamanlı olarak hangi plastik sınıflarının, katkı maddelerinin ve kirleticilerin malzemede bulunduğunu belirlemek için kullanmak istiyor. Sonraki bir adımda, bir yapay zekâ algoritması ölçüm verilerindeki numuneleri tanıyacak ve geri dönüştürülmüş plastik çıktısının kalitesini artırmak için hangi ek bileşenlerin eklenmesi gerektiğini veya geri dönüşüm sürecinin nasıl uyarlanması gerektiğini önerecek.

Devamını oku...

Ekstrüzyon kaplama için özel beyaz masterbatch’ler

Tosaf, yüksek işlem sıcaklıkları ve zorlu üretim süreçleri için özel olarak tasarlanmış beyaz masterbatch’lerle sektördeki yeniliklerine devam ediyor.

Şirket tarafından verilen bilgiye göre, üstün ısı stabilitesi sunan ekstrüzyon kaplama beyaz masterbathch’ler, yüksek sıcaklıklarda duman ve koku oluşumunu önemli ölçüde azaltıyor. Bu yenilikçi formülasyon, daha temiz ve sürdürülebilir üretim süreçlerine yönelik değişen endüstri ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Düşük emisyon profili, işyeri güvenliğini artırırken, küresel çapta giderek sıkılaşan çevre düzenlemelerine de uyum sağlıyor.

Çevresel avantajlarının yanı sıra üretim verimliliğini artırarak daha iyi süreç kontrolü sağlayan formülasyonu, atık ve duruş sürelerini azaltarak üreticilerin rekabetçi piyasa koşullarında üretimlerini optimize etmelerine olanak tanıyor.

Devamını oku...

Burpol, Romanya’dan sonra Fas’ta da şirket kurdu

Plastik atıkları yüksek teknoloji ve yenilikçi yöntemlerle doğaya zarar vermeden dönüştürerek ham madde olarak yeniden üretime kazandıran Burpol Polimer Plastik, alanında dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 2024’ün ilk aylarında Romanya’da Burpol Europe SRL firmasını faaliyete geçiren şirket, şimdi de Kuzey Afrika ülkesi Fas’ta Burpol Africa’yı kurarak globalleşme yolunda önemli bir adım daha attı.

Bükreş’te kurdukları Burpol Europe SRL firmasıyla Avrupa’nın önde gelen otomotiv, beyaz eşya ve diğer sektör firmalarına uluslararası standartlara sahip ham madde sunduklarını, bu sayede ihracatlarının arttığını söyleyen Burpol Polimer Plastik Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü İlkay Yıldırım, globalleşme kapsamında ikinci şirketleri olan Burpol Africa’nın da Fas’ta faaliyete geçtiğini bildirdi.

Yatırımcılara sunduğu avantajlarla Fas'ın son dönemde büyük ilgi gördüğünü dile getiren Yıldırım, ülkenin ABD ve AB dahil geniş bir Serbest Ticaret Anlaşması ağına sahip olması nedeniyle yurtdışındaki ikinci şirketlerini Fas’ta açtıklarını kaydetti.

Devamını oku...

SEM Plastik, çevreci ürünlerle büyüyecek

İstanbul Silivri ve Selimpaşa’da toplamda yaklaşık 30 bin metrekarelik kapalı alanda faaliyetlerini yürüten SEM Plastik, Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı'nda yurt içi ve yurt dışından gelen çok sayıda nitelikli ve kurumsal misafirini ağırladı. 

Son yıllarda sürdürülebilir ve geri dönüştürülebilir ürünlere yatırım yapan şirket, THY'nin de küresel kabin içi ikram kaplarını üretiyor. Sürdürülebilirlik önde tutularak tasarlanan SEM ürünleri, bağımsız sertifikasyon kuruluşları tarafından denetlenerek güven altına alınıyor.

Yeni çevreci ürün alternatiflerini fuarda müşterileri ile buluşturan SEM Plastik, çoklu kullanıma uygun yıkanabilir kahve bardakları (Refill Cups) ile Kahve ve Fast-Food sektörleri için geliştirilmiş olan yeni ürün alternatiflerini de misafirleri ile buluşturdu.

Devamını oku...

ALPLA, Güney Afrika’da son teknoloji geri dönüşüm tesisi açtı

2025 yılından itibaren, ALPLArecycling birimi yılda 35.000 ton geri dönüştürülmüş PET (rPET) üretecek

ALPLA, Güney Afrika PET geri dönüşüm pazarına giriş yaptı. Yaklaşık bir buçuk yıl süren inşaat sürecinin ardından, ambalaj ve geri dönüşüm uzmanı ALPLA, Ballito’daki modern tesisinin açılışını gerçekleştirdi. Şirket, KwaZulu-Natal eyaletinde yer alan bu yeni tesis için 60 milyon euro yatırım yaptı.

2025 yılından itibaren, ALPLArecycling birimi yılda 35.000 ton geri dönüştürülmüş PET (rPET) üretecek. Bu yüksek kaliteli malzeme, ALPLA’nın Lanseria’daki üretim tesisinde güvenli, uygun maliyetli ve sürdürülebilir plastik ambalajlara dönüştürülecek. 90.000 metrekarelik bir alanda kurulu bu tesis, şirketin Güney Afrika’daki büyümesini hızlandırırken, aynı zamanda yoğun nüfuslu KwaZulu-Natal eyaletine ve iLembe bölgesine ekonomik katkı sağlayacak.

31 Ekim’de düzenlenen açılış töreninde ALPLA Yönetim Kurulu Başkanı Günther Lehner, ALPLArecycling Genel Müdürü Dietmar Marin ve Tesis Müdürü Gerhard Meyringer, Güney Afrika Ticaret, Sanayi ve Rekabet Bakanlığı ile Ormancılık, Balıkçılık ve Çevre Bakanlığı temsilcilerinin yanı sıra, KwaZulu-Natal eyaleti, eThekwini Metropoliten Belediyesi ve iLembe Bölge Belediyesi yetkililerinden oluşan yaklaşık 180 iş ve siyaset dünyası temsilcisini ağırladı. Törene ayrıca Avusturya Büyükelçisi Romana Königsbrun da katıldı.

Devamını oku...

Yeni nesil hareket kontrolörü

Hareket kontrol ve otomasyon sistemlerinde faaliyet gösteren Kollmorgen, yeni PCMM2G programlanabilir hareket kontrolörünü piyasaya sürdüğünü duyurdu. Şirket tarafından son derece ölçeklenebilir olarak tanımlanan kontrolör, Kollmorgen Automation Suite tabanlı sistemlerin yanı sıra üçüncü taraf cihazlara da basit entegrasyon sunuyor. Ayrıca bağımsız makinelerden karmaşık modüler otomasyon sistemlerine kadar her şeye yeni yetenekler ve büyük ölçüde artırılmış performans sağlayabiliyor.

Şirketin önceki nesil kontrolleri ile uyumlu olan PCMM2G’nin, daha fazla esneklik ve 1,5-3,5 kat daha hızlı fieldbus döngü hızı sayesinde basit bir geçiş yolu sunduğu belirtiliyor. Ayrıca, performansı ve kullanım kolaylığını artırırken çoğu üçüncü taraf otomasyon sistemini de desteklediği ifade ediliyor.

Şirketin yeni kontrolörü, yüksek döngü süreleri sağlayan 1,5 GHz dört çekirdekli işlemciye dayanıyor. Küçük, basit makine modüllerinden, S-eğrisi ve diğer karmaşık hareketler de dâhil olmak üzere 64 eksene kadar senkronize yol hareketine sahip yüksek karmaşıklıktaki otomasyon ortamlarını desteklediği verilen diğer bilgiler arasında yer alıyor.

PCMM2G kontrolör ayrıca 16 GB dahili flash bellek, altı dijital giriş, iki dijital çıkış, entegre fonksiyonel güvenlik modülleri ve yerleşik bir insan-makine arayüz paneli içeriyor.

Sorunsuz entegrasyon

100BASE-T bağlantısı, çoğu sistemle hızlı entegrasyon için UDP, HTTP, Modbus®, Ethernet/IP ve PROFINET®'i destekliyor. Çift Ethernet portu, endüstriyel bir ağa bağlıyken sistem yapılandırmasına izin veriyor. Pil yedeklemeli kesintisiz bir gerçek zamanlı saat ve ağ zaman protokolü (NTP) aracılığıyla harici bir zaman tutma sunucusu desteği, tüm eksenlerde hassas zamanlama ve senkronizasyon sağlıyor.

Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü Chris Cooper, "İster Kollmorgen Automation Suite müşterisi olun, ister üçüncü taraf hareket bileşenlerinin performansını en üst düzeye çıkarmak istiyor olun, yeni nesil PCMM2G sizin için tasarlandı. Son derece hızlı ve güçlü. Tam özellikli ve çok yönlüdür. Ayrıca, küçük basit makinelerden, büyük ve son derece karmaşık ortamlara kadar hemen her endüstriyel uygulamaya gelişmiş otomasyon yetenekleri kazandırmanın kolay bir yoludur" açıklamalarında bulunuyor.

TPE, geri dönüştürülmüş içerik ile buluşuyor

Lightweight serisinin genişletilmesiyle KRAIBURG TPE, yapı sektörü için hafif malzeme geliştirmede yeni bir dönüm noktasına ulaştı

2010'ların sonlarında KRAIBURG TPE, uygulamaya özgü çok hafif termoplastik elastomerler üretmeyi mümkün kılan bir teknoloji geliştirdi. Bu teknoloji, belirgin şekilde düşük genel malzeme yoğunluğuna sahip olan, yüksek esneklik ve yumuşaklık ile karakterize edilen plastik uyumlu bileşenlerin üretilmesini sağlayan 3M™ Glass Bubbles'ın kullanımına dayanıyordu. 2020 ilkbaharında piyasaya sürülen ve yeni geliştirilen Lightweight serisi TPE'ler başarılı olduklarını kanıtladılar. Bunun başlıca nedeni, bu bileşiklerin otomotiv üreticilerinin yanı sıra havacılık ve elektrikli aletler veya spor ve eğlence endüstrisi gibi diğer sektörlerdeki üreticilerin etkili hafif çözümlere yönelik mevcut talebini kapsamlı bir şekilde karşılamasıydı.

Yeni geliştirilen THERMOLAST® R bileşikleri, mevcut seriyle neredeyse aynı malzeme özelliklerine sahip ve bu özellikleri %10 ila %60 oranında geri dönüştürülmüş içerikle birleştiriyor. TPE'lerin bu avantajları, tüketici sonrası kaynaklardan elde edilen kaynak tasarrufu sağlayan geri dönüştürülmüş ham maddelerle destekleniyor. Bu durum, bileşiklerin ürün karbon ayak izinin (PCF) azaltılmasını sağlıyor ve dolayısıyla plastik işleme şirketlerinin sürdürülebilirlik ve iklim hedefleri üzerinde olumlu bir etki yaratabiliyor.

Devamını oku...