BASF yeni Elastollan® 1400 TPU serisini tanıtıyor
BASF, yeni bir eter bazlı termoplastik poliüretan olan Elastollan® 1400'ü piyasaya sürüyor. Bu yeni TPU serisinin, hidroliz ve mikrop direnci özellikleri sayesinde istikrarlı işleme davranışını iyi sıkıştırma seti özellikleriyle birleştirdiği belirtiliyor. Malzeme, göze çarpan patlama basıncı performansı sunuyor, ekstrüzyon ve enjeksiyon kalıplama ile işlenebiliyor. Yapılan açıklamada ayrıca yeni malzemenin yaşlanma stabilitesinin, uzun süreli performans sağlayarak çeşitli uygulamalar için çok yönlü bir seçenek sunacağı ifade ediliyor.
Üstün mekanik özelliklere sahip gelişmiş malzeme teknolojisi
Hidroliz direnci ve üstün mekanik özellikler gibi temel avantajlar, Elastollan® 1400'ü ulaşım, endüstriyel üretim ve ayakkabı gibi çeşitli endüstriler için ideal bir seçim haline getiriyor. Ray pedleri, kablo kaplamaları, borular ve hortumlar, profiller, dişli çarklar veya ayakkabı tabanları gibi uygulamalarda, yeni sınıflar güvenilirlik ve uzun süreli performans sunuyor.
Ayakkabı endüstrisi için üstün ıslak kayma direnci, artırılmış güvenlik ve konfor sağladığı için önemli bir avantaj sağlıyor. 1400 serisi, ayrı bir cam geçiş sıcaklığından (Tg) ve genişletilmiş bir viskoelastik düzeyden kaynaklanan dinamik özellikler sunuyor. Bu özelliklerin ise, geliştirilmiş boyutsal stabilite ve geniş bir termal uygulama aralığına katkıda bulunulacağı belirtiliyor.
Daha düşük ürün karbon ayak izi ile geliştirilmiş sürdürülebilirlik
İki yıldan fazla süren araştırmanın ardından, belirli uygulamalar ve işleme teknolojileri için deneysel sınıfları örnekleme için kullanılabilir hale getiren şirket, ilgili müşterilerini bu yeni sınıfları daha fazla keşfetmeye ve ürünün performansını ilk elden deneyimlemeye davet ediyor.
Sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanan yeni seri şirkete göre, benzer performansa sahip TPU sınıflarıyla karşılaştırıldığında daha düşük bir karbon ayak izi sunuyor (örneğin, shore 80 A sertliği için karbon ayak izini %30'a kadar azaltmak mümkün). Malzemenin sürdürülebilirlik avantajının, çevresel kaygılara öncelik veren ve ekolojik ayak izlerini en aza indirmenin yollarını arayan üreticilere hitap edeceği ifade ediliyor.