Ambalaj sektörü katma değere odaklandı cari açığa ilaç oldu
Küresel ambalaj endüstrisinin 2016 yılında 820 milyar dolarlık bir ciroya ulaşacağı tahmin edildiğini belirten ASD Başkanı Korkut’a göre ambalaj sektöründe dengeler değişiyor. Ambalaj tüketiminde Yükselen Ekonomiler Sektörü Sırtlayacak.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) bugün düzenlediği basın toplantısıyla sektörün 2013 performansını, 2014 hedef ve projelerini masaya yatırdı. Toplantıda konuşan ASD Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut, Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan cari açığı düşürmenin yolunun katma-değerli üretimi merkezine alan, inovasyon temelli bir ekonomi anlayışından geçtiğine dikkat çekti ve ambalaj sektörünün dış ticaret açığı vermeyerek ülke ekonomisine katkı pozitif katkı sağladığını belirtti.
Günümüzde ambalajın yaşamımızın her alanında yer alan vazgeçilmez bir ürün haline geldiğini vurgulayan Korkut şöyle konuştu: “Hevesli satıcıların, acımasız alıcıların olduğu ve yoğun rekabetlerin yaşandığı pazarlarda ürünlerin giysisi olan ambalaj markalara ve ürünlere değer katıyor. Vaatleri olan markalar daha çevreci, daha akıllı ve daha inovatif ambalaj tasarımlarıyla rekabette bir adım öne geçiyor. Ambalaj, ürünleri tüketicilere ulaştırmanın en önemli aracı, küresel iş yapma sürecinin de en önemli unsurlarından biri haline geldi. Günümüzün rekabet koşullarından ambalajsız ihracat yapmak artık mümkün değil. Ambalajlı ürünler hijyen ve sağlık açısından insanlara verilen önemin bir kanıtı ve göstergesi konumunda. Ambalaj her türlü ürünü izlenebilir kılıyor. Kayıt dışını ortadan kaldırıyor, ülke ekonomisine katkı sağlıyor.”
Ambalaj sektörü dış ticaret fazlası veriyor
Ambalaj sektörünün 2013 yılında 16,2 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını ifade eden Korkut’a göre bu hacim aslında 220-280 milyar dolar civarındaki bir ekonomiyi mümkün kılıyor. “2014 yılında sektörün 18-19 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşmasını bekliyoruz” diye konuşan ASD Başkanı Sadettin Korkut, sektörün gerçekleştirdiği ihracatla da ülke ekonomisine katkı sağladığının altını çizdi ve ekledi: “Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan cari açığı düşürmenin yolu katma değeri yüksek üretimden geçiyor. Ambalaj sektörü, Türkiye’de katma değerli ihracat yapan ve dış ticaret açığı vermeyen sektörlerden biri konumunda… 2013 yılında 183 ülkeye ürün satan sektörümüz 3,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Türkiye ambalaj sektörü 2014 yılının ilk altı ayında ise 1,96 milyar dolar ihracat yaparak istikrarlı büyümesini sürdürdü. Bölgesel olarak bakıldığında AB pazarı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika, Kafkaslar ve Balkanlar gibi çevre bölgeler güçlü olduğumuz pazarlar. Almanya, Irak, İngiltere, Fransa, İran, Hollanda, İtalya, İsrail, Azerbaycan ve Rusya Federasyonu ihracatta ilk 10 sırayı alan ülkeler oldu. Ambalaj türüne göre genel toplamlara bakıldığında plastik ambalajların yüzde 69’luk payla ilk sırada yer aldığı, ikinci sırada ise yüzde 20 ile kâğıt/karton ambalajların yer aldığı görülüyor. Türkiye ambalaj sektörü olarak 2014 yılında 4 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. 2015 ve 2016 yıllarında da sektörümüzün aynı dinamik ve büyüme odaklı pozisyonu korumasını bekliyoruz.
2014’ün ilk 6 ayında sektörümüz 1,82 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Ambalaj ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 9; değer olarak ise yüzde 10 arttı. Ambalaj türüne göre genel toplamlara baktığımızda plastik ambalaj ithalatı oranının değer olarak yüzde 52; kâğıt/karton ambalaj ithalatı oranının değer olarak yüzde 38 olduğu görülüyor. Ancak bunların çok büyük kısmını hammadde ya da yarı mamul ithalatı oluşturdu. 2014 yılının ilk altı ayında değer bazında Almanya, Çin ve ABD, İtalya, Güney Kore, Fransa, İngiltere Rusya Federasyonu, Finlandiya ve Belçika’nın en çok ambalaj ithalatı yapılan ülkeler olduğunu görüyoruz.”
Türkiye’de katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatının artırılması gerektiğini ve aynı zamanda üretim odaklı rekabet gücünün geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Korkut şöyle konuştu: “Ambalaj sektörü olarak katma değeri yüksek ürünlerle Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Biz ambalaj sektörü olarak ihracatta birim fiyat ortalamasında 2012 verilerine göre 2,48 ; 2013 verilerine göre ise 2,67 doları hesap edebiliyoruz. 2014 yılının ilk 6 ay verilerine göre ise ihracat birim fiyatının 2,8 doları geçtiğini görüyoruz. Bu da ambalaj sanayicileri olarak katma değerli üretim gerçekleştirdiğimizi ortaya koyuyor. Bu sayede sektörümüz dış ticaret açığı vermiyor, ülke ekonomisine pozitif katkı sağlamaya devam ediyor.”
Ambalaj sektörünün yükselişinin şifreleri
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de orta sınıfın hızla güçlendiğine, dolayısıyla tüketim alışkanlıkları ve ihtiyaçların hızla değiştiğine işaret eden Sadettin Korkut, ambalaj sektörünün 2011 yılından bu yana her yıl ortalama yüzde 15 büyüdüğüne dikkat çekti. Perakende zincirlerinin yaygınlaşmasının Türkiye Ambalaj Sektörü’nün gelişmesine büyük katkı sağladığını belirten Korkut sözlerine şöyle devam etti: “Başta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlere ek olarak ambalajlı ürün talep eden büyük market ve perakende zincirlerinin Anadolu’da da yaygınlaşması, Türkiye Ambalaj Sektörü’nün gelişmesine büyük katkı sağlıyor. Sadece 2002-2012 yılları arasında ülkemizde ambalaj tüketimi iki kat artarak kişi başına 190 dolar seviyesine geldi. 2013 yılında ise bu rakam 210 dolar seviyesine ulaştı. Ülkemizde kişi başı yıllık ambalaj tüketimi dünya ortalaması olan 110 doların üzerinde olsa da; kişi başı ambalaj tüketimi 350-400 dolar olan Kuzey Amerika/Kanada, 250-300 dolar olan Batı Avrupa ve 550 dolar olan Japonya ile kıyaslandığında ambalaj sektörü hâlâ büyük bir potansiyel barındırıyor.”
Yükselen ekonomiler sektörü sırtlayacak
Türkiye’de ambalaj sektörünün dünya ortalamasının üstünde bir büyüme elde ettiğine dikkat çeken ASD Başkanı Korkut, dünya ambalaj sanayisindeki gelişmelere de değindi ve şu bilgileri verdi: “2010 yılında 671 milyar dolar olan küresel ambalaj endüstrisinin 2016 yılında 820 milyar dolarlık bir ciroya ulaşacağı tahmin ediliyor. Özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinin de katkısıyla, ambalaj sektöründe yıllık ortalama büyümenin yaklaşık yüzde 3 civarında olacağı öngörülüyor. Gelişmekte olan ülkeler arasında hızlı şehirleşme, yapı ve inşaat sektörlerine yapılan yatırımlar, orta sınıfın çok hızlı büyümesi gibi faktörlerin etkisiyle Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya’dan oluşan BRIC ülkelerinin yanı sıra Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye’den oluşan MINT ülkelerinin öne çıktığını görüyoruz. Uluslararası araştırma şirketi Pira International’ın 2010 yılı verilerine göre 137 milyar dolar ile dünyada ambalajın en çok tüketildiği ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bu ülkeyi 80 milyar dolar ile Çin takip ederken; Çin’in 2017 yılında ABD’ye yetişeceği tahmin ediliyor.
‘Gıda ambalajında güvenliği ve hijyeni es geçmeyin’
Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak 16 milyar dolarlık bir sektörü temsil ettiklerini belirten Korkut, bu bilinçle 22 yıllık birikimlerini sektörün gelişmesi amacıyla yürüttükleri çeşitli projeleri ise şöyle anlattı: “ASD olarak ‘Gıda Ambalajında Güvenliği ve Hijyeni Es Geçmeyin’ mottosundan yola çıktık ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı desteğiyle “Hijyen Kılavuzu” hazırladık. Kılavuz, ambalaj malzemesinin hammadde kabulünden sevkiyatına kadar olan tüm süreçlerde gıda güvenliği ve hijyen esaslarının dikkate alınmasını Ve bu sürece dâhil olan tüm tedarikçilere yol göstermeyi hedefliyor. Bu kılavuzumuz ile önemli bir ihtiyacı karşılamış olduk.”
Ambalaj sektörü 22 yıllık birikimini akademi’ye taşıdı
Peki, ambalaj sektörü nitelikli işgücü konusunda hangi noktada? Ekonomide ve iş dünyasında sürdürülebilir bir büyüme ancak iyi yetişmiş, teknik bilgi ve beceriye sahip ve kendini yaşam boyu geliştirmeye hazır nitelikli insan kaynağı ile gerçekleşebilir, düşüncesinden yola çıkan ASD, 22 yıllık birikimini Akademi’ye taşıdı. “Sektörümüzün artık bir Ambalaj Akademisi var.” diye konuşan ASD Başkanı Korkut sözlerine şöyle devam etti: “Sektörümüzün eğitim ihtiyaçlarının tek bir çatı altında toplanması amacıyla Ambalaj Akademisi’nde birçok şirketin ihtiyacını karşılayacak teknik eğitimler verilmeye başlandı. Sektörden gelen deneyimli profesyonellerin liderliğinde ASD Ambalaj Akademisi’ndeki eğitimlere 2014 sonuna kadar yüzlerce katılım bekliyoruz.”
Ambalaj Müzesi Kuruluyor
ASD aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle dikkat çekiyor. Bu projelerin başında, Ambalaj Müzesi geliyor. ASD, 2013 yılında dünyada az sayıdaki ve Türkiye’deki ilk sektör müzelerinden birini kurmak için yola çıktı. Proje kapsamında Ambalaj Sanal Müzesi ve Ambalaj Fiziki Müzesi kurulmasının yanı sıra çevreye dost ambalaj üretimi ve tüketimi konularında workshop çalışmaları, tasarım konferansları ve çeşitli yarışmalar düzenlenmesi ve bir Ambalaj Kütüphanesi kurulması planlanıyor.