TOMRA Recycling Sorting, Almanya'daki ek test merkezinin açılışını gerçekleştirdi
TOMRA, Almanya'nın Mülheim-Kärlich şehrindeki genel merkezinde bulunan ikinci test merkezini, sektör paydaşları, müşterileri ve basın mensuplarının katılımı ile düzenlenen bir açılışla hizmete sundu. Etkinlik, şirketin Entegratörler Konferansı çerçevesinde gerçekleşti. İki gün boyunca 26 ülkeden 200'den fazla katılımcının yer aldığı çeşitli konferans ve organizasyonlar düzenlendi. Konferansın ilk gününde katılımcılar, TOMRA CEO'su Tove Andersen'in yaptığı sunum da dahil olmak üzere, şirketin stratejik yönünü ayrıntılarıyla anlatan çok sayıda sunumu takip ettiler. İkinci gün ise TOMRA Recycling Sorting'in uzun vadeli hedeflerinde bir kilometre taşını oluşturan test merkezlerinin gelişimine odaklanıldı.
TOMRA Recycling Sorting Başkan Yardımcısı, Küresel Satış ve Pazarlama Başkanı Fabrizio Radice, açılış konuşmasında; "Daha sıkı mevzuatlar ve daha yüksek geri dönüşüm hedefleri doğrultusunda atıktan geri dönüştürülebilir malzemelerin kazanılmasına yönelik talep, rekor seviyelere ulaşıyor. Dolayısıyla ayıklama çözümlerimiz ve malzemelerin demo çalışmaları da yüksek bir talep görüyor. Son birkaç yılda bu talep artışını gözlemledik. Almanya'daki test merkezimiz kapasite sınırlarına yaklaştığı için müşteriler ve iş ortaklarımıza en iyi hizmeti sunabilmek üzere harekete geçtik” diye belirtti.
FANUC, otomotiv sektörünün verimliliği ve geleceğinde robotlarıyla söz sahibi
Otomotiv alanında faaliyet gösteren dünyanın önde gelen firmalarıyla çözüm ortaklığını sürdüren şirket, robotlarıyla sürecin birçok farklı aşamasında üretime destek oluyor.
FANUC, sanayinin birçok dalında olduğu gibi otomotiv sektöründe de fabrikaları akıllandırmada ve üretim süreçlerini geliştirmede etkin rol oynuyor. Amerika, Avrupa ve Asya pazarında faaliyet gösteren otomotiv firmalarının üretim hattında yer alan 100 binin üzerinde kurulu robota sahip şirket, üretimde değer yaratırken kullanıcı odaklı yazılımları sayesinde geleceğin üretim süreçlerini de bugünden inşa ediyor.
Üretim hızı ve verimliliğin kritik öneme sahip olduğu otomotiv sektörünün günümüzde robotlara daha çok ihtiyaç duyduğuna vurgu yapan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit: “Bugün robotlar ve CNC makineleri tüm dünyadaki otomobil ve otomotiv parçaları üreten fabrikaların üretim verimliliğine büyük katkıda bulunuyor. Üreticilerin ve tedarikçilerin maliyetleri düşük tutup globalde daha rekabetçi kalmasını sağlıyor. Ancak IoT teknolojileriyle donatılacak gelecekte otomotiv sektöründe de bugünün çok daha üzerinde bir verimlilik seviyesinde çalışan teknolojiler yer alacak. Bunun sonucunda da otomotiv sektöründe kesintisiz veri akışıyla birlikte insan-makine iş birliği üzerine kurulu yeni fırsat alanları açılacak. Bunun için de öncelikle bugünün teknolojisine yatırım yapıp bunlarla üretim gerçekleştirmek, geleceğe yatırımın temelini oluşturuyor. Bu yüzden otomotiv sektörünün devleri tercih ettikleri FANUC robotları ile üretim hatlarında yüksek verimlilik sağlamanın yanı sıra maliyet avantajı da elde ediyorlar” dedi.
Sert (rijit) plastik nasıl geri dönüştürülür?
İnsanın çevre üzerindeki etkisi günümüzde her zamankinden daha belirgin ve haliyle insanlar çevre konusunda daha bilinçli hale gelmekteler. Bu da gözleri özellikle plastik atıklarına çeviriyor, sert (rijit) plastik atıkları bunlar arasında önemli bir yer tutmakta.
Plastik atıkların geri dönüştürülmesi yalnızca çevreyi korumaya yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda birçok üretici için maliyet tasarrufu da sağlar. Şampuan şişeleri, süt şişeleri, şişe kapakları, plastik boru ve bidon atıkları gibi hurda ya da fire plastiklerin yeni ürün üretiminde belirli miktarlarda kullanılması işlenmemiş malzeme kullanımını azaltır. Böylece daha az işlenmemiş polimer malzeme kullanımıyla kaynakların daha dengeli kullanılmasına katkı sağlanmış olur.
POLYSTAR olarak dünya çapında bir çok geri dönüşümcü ve plastik ürün üreticisine çeşitli esnek ve uygun maliyetli plastik geri dönüşüm makinesi çözümleri sunuyoruz. Müşterilerimizin geri dönüşüm sürecinin önemini anlamalarına yardımcı olmayı ve kolay, istikrarlı bir operasyon yapmaları için gerekli makineleri sağlamayı amaçlıyoruz.
TOMRA Recycling'in teknolojisi, BAE'nin merkezinde yerini alıyor
TOMRA Recycling Sorting'in AUTOSORT™ sensör tabanlı ayıklama teknolojisi, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) ilk otomatik karışık atık ayıklama tesisi olan FARZ'da geri dönüştürülebilir malzemelerin yüksek kalitede ve saflık değerinde geri kazanılmasına yardımcı oluyor. Tesisin biri evsel katı atık (MSW), diğeri ticari ve endüstriyel (C&I) atıklar için olmak üzere iki ayrı hattı bulunuyor. Hatlarda yer alan altı ayrı AUTOSORT ünitesi, atık akışından plastik malzemeleri tanımlayarak ayırmak ve ayrıca yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) ile polietilen terefitalatı (PET) karışık 3D plastiklerden yüksek saflıkta ayıklamak için kullanılıyor.
Orta Doğu'nun önde gelen entegre tesis yönetim şirketi olan Imdaad bünyesindeki FARZ, yine bu şirket tarafından işletiliyor. Tesis, Dubai'nin yeni sanayi bölgesinin merkezinde bulunan 21 km2'lik Dubai Ulusal Endüstri Parkı'nda 45.322 m2 bir alana sahip. FARZ, Dubai'nin 2030 yılına kadar sıfır atık depolama alanına ulaşma hedefiyle uyumlu olarak BAE'deki geri dönüşüm tesisleri arasında en verimli geri kazanım oranına sahip bulunuyor.
En gelişmiş otomatik teknolojileri kullanan geri dönüşüm tesisi, günde 1.200 ton ticari ve endüstriyel atık ile karışık atığı işleme kapasitesine sahip. Tesiste hedef fraksiyonlar olan HDPE, PET, alüminyum, demirli metaller, OCC, ahşap ve alçak yoğunluklu PE‘nin geri kazanımını en üst düzeye çıkarmak için otomatik bir sistem kullanılıyor.
Arburg’un, Plástico Brasil 2023'te odak noktası ambalaj sektörü olacak
Arburg, 27-31 Mart 2023 tarihleri arasında Brezilya'nın São Paulo kentinde düzenlenecek olan Plástico Brasil fuarına katılım gerçekleştireceğini duyurdu. Fuarda odak noktası ambalaj sektörü olacak şirket, standında plastik parçaların seri üretiminde dijitalleşme ve verimlilik artırma uygulama örneklerini sergileyecek. Vidalı kapakların ve IML kaplarının üretimine ek olarak, fuarda sergilenen her iki makineyi birbirine bağlamak için kullanılan Arburg ana bilgisayar sisteminin (ALS) potansiyeli de fuar sırasında canlı olarak gösterilecek.
Arburg Brezilya'nın Genel Müdürü Alfredo Fuentes konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Plástico Brasil, Brezilya ve Güney Amerika'nın tamamı için en önemli plastik ticaret fuarıdır. Şimdi, dört yıllık bir aradan sonra, fuar bize mevcut ve potansiyel müşterilerimizle yeniden bağlantı kurma fırsatı veriyor" dedi.
Ambalaj, ev eşyaları ve tıbbi teknoloji uygulama alanlarının son yıllarda Brezilya pazarında çok dinamik bir büyüme kaydettiğini de vurgulayan Fuentes, bu endüstriler için birinci sınıf üretim çözümleri sunabilmek için portföy genişlettiklerini söyledi.
PET geri dönüşüm firması Akmert, yeni Starlinger hattı kuruyor
Akmert İplik San. ve Tic. A.Ş., Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan rPET tesisinde üreteceği yeni “GSR Granules” markası için, Starlinger şişeden şişeye geri dönüşüm hattı kurma çalışmaları yapıyor.
Saatte 1.800 kg şişe kalitesinde rPET granül üretim kapasitesine sahip yeni recoSTAR PET 165 HC iV+ hattı, tüketiciden toplanan PET şişeleri geri dönüştürecek. Üretilen rPET reçine %100 gıda ile temas onaylı olarak ve “GSR Granules” ticari markası altında, PET şişe üretiminde kullanılacak. Bu şekilde firma PET şişeler için bir kapalı çevrim oluşturacak.
2023 Şubat ortasında hizmete başlaması planlanmakta olan yeni Starlinger geri dönüşüm hattı ile Akmert’in ürün portföyü genişleyecek ve PET flake’in yanı sıra rPET granülleri de tedarik etmesini sağlayacak.
Akmert’in sahibi Kasım Aksoy düşüncelerini şöyle ifade etti: “Geri dönüşümü geleceğin sektörü olarak görüyoruz, bu nedenle de yatırımlarımızı rPET doğrultusunda yapıyoruz. Starlinger‘in teknolojisini seçmemizin nedeni daha en baştan kaliteye inanıyor olmamızdır. Sektörün zirvesindeki üreticiler arasında yer alma hedefimize erişebilmek için Starlinger kullanmayı tercih ediyoruz” dedi.
Türkiye'nin en büyük rPET flake tedarikçileri arasında yer alan Akmert’in aylık 1.200 ton rPET flake kapasitesi var ve bu ürünü “SENA PET” markasıyla pazarlıyor. En gelişmiş tasnif ve arındırma teknolojileri, firmanın PET levha tedarik ettiği müşterilerin şart koştuğu ürün standartlarını garantiliyor.
Köpük ekstrüzyonda teknolojik yenilik
Çevre dostu şişirme ajanları CO2 ve nitrojen kullanan fiziksel köpük ekstrüzyonunda faaliyet gösteren Promix Solutions'ın yeni Microcell Teknolojisi, mekanik özelliklerini kaybetmeden ekstrüzyon proseslerinde ham madde tüketimini %20'ye kadar azaltmaya yardımcı oluyor. Şimdiye kadar, fiziksel köpürmedeki yoğunluğun azalması, mekanik özelliklerin belirli bir şekilde kaybolmasına neden oluyordu. Şirkete göre bu yeni buluş durumu değiştirdi ve teknolojiyi daha da çekici hale getirdi.
Yüksek kaliteli fiziksel köpürmenin sırrı hücre yapısındadır. Promix’in yapmış olduğu testler, çok küçük ve eşit olarak dağıtılmış hücrelerin mekanik mukavemeti önemli ölçüde iyileştirdiğini gösterdi. 50 μm hücre boyutuna sahip bir köpük, 150 μm hücre boyutuna (aynı yoğunluk) sahip bir köpüğe kıyasla 27 kat daha fazla hücreye sahiptir. Bu gerçek, mikro hücreli köpüklerin mekanik davranışlarının farklı olduğunu anlaşılır kılmaktadır. Küçük hücreler elde etmenin anahtarı, çeşitli faktörlerin bir kombinasyonudur. Şişirme akışının çok yüksek hassasiyetle ve süperkritik aşamada dağıtılması, benzersiz soğutma ve karıştırma ekipmanı, özel çekirdekleştirme teknolojisi ve bir sonraki köpürme seviyesine ulaşmak için daha da iyileştirilmiş proses bilgisi gerekiyordu.
Polikarbonat pipet hattı, ekstruder ve proses kontrol sistemi ile donatıldı
Davis-Standard’ın tıbbi uygulamalar için çalışan bir ekstrüzyon sistemi, Şubat ayında Kaliforniya’da düzenlenen Medical Design & Manufacturing (MD&M) West fuarında tanıtıldı.
Fuarın ziyaretçileri, Davis Standard HPE (yüksek performanslı) ekstruder ve yeni DS-XEL proses kontrolü ile donatılmış bir polikarbonat pipet hattını görme fırsatına sahip oldu. Hat ayrıca, her ikisi de şirketin teknoloji ortağı olan Conair Group'tan alt akış ekipmanı ve Zumbach Electronics'in bir OD/ID/Wall ölçü sistemi ile donatıldı. Ayrıca fuar ziyaretçileri, DS-XEL kontrolleriyle birlikte sergilenen 2,5 inçlik (50 mm) bir Davis-Standard Super Blue® ekstruderi, önleyici bakım ve mönitörleme için şirketin bulut tabanlı DS Activ-Check™ platformu hakkında daha fazla bilgi edinebildi.
Geçen sonbaharda tanıtılan DS-XEL, günümüzün üretimi için gerekli olan veri toplamayı ve süreç bilgilerini işlemeyi kolaylaştırmak için yüksek performanslı HMI özelliklerini uyguluyor. İşlemciler, sistem kurulum parametrelerinde yetkisiz değişiklikleri önlemek için yerleşik güvenlikten, çoklu dil desteğinden, işlem alarmı günlüğünden, gerçek zamanlı ve geçmiş veri trendlerinden yararlanabiliyor. Ek olarak, daha iyi bir operatör deneyimi ve gelişmiş bağlanabilirlik için aktif işlevlere görsel olarak önem veriliyor. DS-XEL, Davis-Standard'ın Super Blue® ve HPE ekstrüderlerine yönelik yeni standart kontrolüdür.
Hattı besleyen Davis-Standard'ın HPE ekstrüderin, ¾ inç (19 mm) ila 1 ¾ inç (44 mm) arasında değişen boyutlarda ayarlanabilir dikey veya yatay konfigürasyonları bulunuyor. Şirkete göre, doğrudan akuple motor ve daha az yer kaplama, bu makineyi dar üretim alanları ve temiz oda ortamları için ideal hale getiriyor. HPE, birincil ekstrüder olarak veya bir koekstrüzyon düzenlemesinde tamamlayıcı bir ekstrüder olarak çalıştırılabiliyor. Super Blue®'nun öne çıkan özellikleri arasında bakımının kolay olması, enerji tasarrufu ve yüksek viskoziteli reçineler için artırılmış tork kapasitesi sağlaması yer alıyor. 2 inç (50 mm) ile 4 1/2 inç (114 mm) arasındaki boyutlarda, çeşitli DSB® bariyer vida tasarımları ve üç yıl garanti desteği de veriliyor.
Battenfeld-cincinnati, sürdürülebilir üretim için yeni boru kalıbı geliştirdi
Battenfeld-cincinnati’nin K fuarı standında bu yılın öne çıkan ürünlerinden biri, kolay kullanım ve son derece kısa yıkama süreleriyle kendini gösteren yeni helix II 32-5 VSI 5 katmanlı boru kalıbı oldu.
Boru kalıbı sadece yeni solEX 45NG tek vidalı ekstrudere bağlanmadı, aynı zamanda her ziyaretçinin akış kanallarının ve eriyik dağıtım sisteminin tasarımına yakından bakma şansı elde etmesi için açıkça görülebilir bir şekilde kuruldu.
Sergilenen boru kalıbı, battenfeld-cincinnati'nin, makine mühendisliği uzmanlığının değişen pazar ve müşteri taleplerinin zorluğunun üstesinden nasıl gelebileceğini bir kez daha gösterdiği en yeni nesil sarmal boru kalıplarına ait. Şirkete göre, kolay kullanım ve malzeme kayıplarının en aza indirilmesi, bu yeni ürün hattının geliştirilmesinde en öncelikli hedeflerdi ve bu hedeflere akıllı eylemlerle ulaşıldı.
Normalde her boru kalıbının zaman zaman sökülmesi ve temizlenmesi gerekir. Özellikle daha küçük çok katmanlı kalıplar için bu oldukça sık gerekli olabilir. Bazen işlenecek malzemeler kısa aralıklarla değiştirilir veya malzemeler tortu oluşturma eğilimi gösterir. Bu gibi durumlarda, ekipmanın kolay taşınması hayati önem taşır. Bu husus, yeni boru kalıbının geliştirilmesinde çeşitli önlemlerle dikkate alındı. İlk olarak, münferit bileşenlerin sayısı azaltıldı ve ikinci olarak, hemen hemen tüm bileşenler, maksimum kullanım kolaylığı ve arızaların önlenmesini sağlayan bir koni aracılığıyla ortalandı.
Şirketin diğer bir odak noktası ise akış kanallarını optimize etmeye yönelikti. Buradaki amaç, geçiş süreçlerini olabildiğince verimli hale getirmek için yıkama sürelerini en aza indirmekti. Eşzamanlı bir hedef, borunun tüm çevresi boyunca katman dağılımında yüksek hassasiyet sağlamaktı. Tüm bunlar, birbiriyle en uygun şekilde uyumlu hale getirilmiş birkaç farklı tasarıma sahip eriyik dağıtıcıları birleştirilerek elde edildi. Bu şekilde, beklenecek yıkama süresinin iyi bir göstergesi olan ortalama kalma süresi %50'den fazla azaltıldı.
K'da sergilenen helix II 32-5 VSI kalıbı, 350 kg/saat çıkış kapasiteli, 6 ile 32 mm arasında değişen dış çaplara sahip PE borular için tasarlandı. Kanıtlanmış spiral mandrele, kafes sepetle birleştirilmiş bir spiral dağıtıcıya sahip tüm boru kalıp serisi 15 farklı boyuta sahip. 4 mm ila 3.000 mm arasındaki boru boyutlarını ve 300 ila 3.000 kg/h arasındaki olası ürün çıkışlarını kapsıyor.
Kaynak: battenfeld-cincinnati
Büyük verinin gücünü kullananlar üretkenliğini ve verimliliğini artırıyor
Mitsubishi Electric lityum-iyon pil hücre üretiminde veri odaklı, otomatikleştirilmiş üretim çözümleri sayesinde verimliliğin artırılmasına yardımcı oluyor
Dünyada her geçen gün daha da önem kazanan elektrifikasyon stratejilerinin merkezinde lityum-iyon pil hücreleri yer alıyor. Üstelik bu teknoloji, firmaların iddialı net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan önemli faktörlerin başında geliyor. Lityum-iyon pil hücrelerine yönelik hızla artan talebi karşılamak içinse üreticilerin, belirli çevre ayak izi ve kısa teslim süreleri paralelinde üretimi artırmaları gerekiyor. Veri odaklı, otomatikleştirilmiş üretim çözümleri sayesinde bu hedeflere ulaşmak artık daha kolay hale geliyor.
Elektrikli araçların (EV) sayısı hızla artarken 2021 yılında dünya yollarındaki toplam elektrikli araba sayısı 16,5 milyon oldu. Aynı yıl yeni elektrikli araç satışları, küresel otomobil satışlarının yaklaşık yüzde 10'unu1 temsil eden 6,6 milyonluk yeni bir rekora ulaştı. Geleneksel içten yanmalı karayolu taşımacılığından elektrikli araçlara geçiş, müşteri talebinin yanı sıra iddialı araç verimliliği ve CO2 standartları tarafından destekleniyor. Önde gelen elektrikli araç pazarlarının çoğunda, bu araçların kullanımı 2025 yılına kadar günde 1,6 milyon varil petrolün yer değiştirmesine yol açabileceğinden (iki ve üç tekerlekli araçlar hariç) bu ulaşım araçları karbondan arındırma hedeflerine ulaşmanın anahtarı olarak görülüyor.