Makinelerimizin en önemli özelliği çalışma garantisi

Birkaç yıllık bir firma olmalarına rağmen piyasadaki yeniliklere imza atan PİPAK Makine’nin son yeniliklerini ve sektördeki konumunu Genel Müdür Fatih Yalçınkaya ile konuştuk. Türkiye Ortadoğu’nun Almanya’sı olacak diyen Yalçınkaya, birkaç yıla kadar Türkiye’nin sanayi bakımından oldukça önemli bir konuma yükseleceğini açıklıyor. 

 

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz, firma ne zaman kuruldu? 

PİPAK Makine 2009 yılında kuruldu. Kurulduğu tarihten bu yana termoform ambalaj sektöründe hizmet vermeye başladık. Çalışmalarımıza ilk etapta ufak kalıp işleri ile başladık. Ardından makine imalatına hız verdik. Yaptığımız makineler genellikle özel tip makinelerdir. Müşterilerimizin piyasada ulaşamadığı ve Türkiye’de yapılmayan makinelerdir. Termoform sektöründe yaklaşık olarak 15 yıllık bireysel deneyimlerimizle bu sektöre en iyi şekilde hizmet vermek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. 

Makine çeşitleriniz nelerdir? Özelliklerinden bahseder misiniz? 

Zincirli ve normal tip termoform makinelerimiz ağırlıklı olarak gıda firmalarına yönelik makinelerdir. Süt ve süt ürünleri, zeytin ürünleri, et ürünleri, bal ve reçel tarzı paketleme ve dolum makineleri yapmaktayız. Sektöre bu şekilde hizmet veriyoruz. Makinelerimizi diğer firmalardan ayıran en önemli özellikleri çalışma garantisidir.  Bunun dışında firmaların ürünlerine özel makineler üretiyoruz. Müşteri üreteceği ürün bilgisini bize aktarıyor, biz de müşteriyle karşılıklı olarak iletişime geçerek müşterinin ürününe özel makine imalatı yapıyoruz. En son makinemizden örnek verecek olursak daha önce piyasada bulunmayan yaş pasta makinesi imal ettik. Yaş pastanın %80’ini makine yapıyor. 

Makinelerinizin, hız, verimlilik ve enerji tasarrufu gibi özelliklerinden bahseder misiniz?

Piyasadaki makinelere göre bizim makinelerimiz daha hızlı çalışıyor. Bir çok makine dakikada 6-8 vuruş yaparken bizim makinelerimiz dakikada 14 vuruşa ulaşmış durumda. Göz adedi olarak yüksek makinelerimiz de mevcut. Müşterimiz yüksek kapasiteli bir ürün üretiyorsa o ürüne göre daha yüksek kapasitede makine yapıyoruz. Örneğin Cebeci Süt firmasında hâlihazırda 6 adet makinemiz bulunuyor. 

En son üretmiş olduğunuz makineler nelerdir, bu makineler hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Piyasada bulunan tereyağı dolum makineleri paketlemesi gramaj ayarı ve ambalajlaması da elle yapılıyor. Ardından vakum makinesinde vakumladıktan sonra ürün hazır hale geliyor. Yani burada yoğun bir işçilik söz konusu. Gramaj elle yapıldığı için hata olma ihtimali yüksek. Biz bu işlemi komple termoform makineye çevirdik. Tereyağı makinede şekil alarak dolumu yapılıyor. 10 derecede soğuk zincir kırılmadan el değmeden hazırlanarak paketleniyor. Tereyağında en önemli olan soğuk zincirin kırılmadan hazırlanmasıdır. Çünkü tereyağı erirse kalitesi bozulur. Ardından makine tereyağını gramajını ayarlıyor bu işlemden sonra dolumu yapılıyor. Üzerini kapatıp gerekirse vakumunu da yaparak ürünü hazır hale getiriyor. Hiçbir şekilde el değmeden hazırlanıyor. 

Bunların dışında bir de çift dolum makinemiz var. Bu makinemizin özelliği ise eskiden enjeksiyon kaplara elle teker teker dolum yapılıyordu. Biz yine bu enjeksiyon kap makinesini termoform makineye çevirdik. Dolumu da makine üzerine adapte ettik. Normalde oradaki üretim hattını komple bir makineye çevirdik. Şimdi aynı ürün insan eli değmeden dolumu yapılacak. Kap bağımlılığı yok. Kabı kendisi imal ediyor. Aynı şekilde dolumu yapılıyor. Bu makinemizden çıkan ürünler Meksika ve Amerika ya ihraç ediliyor.

Satış öncesi ve satış sonrası hizmet ağınızdan bahseder misiniz?

Satış öncesi müşterilerimizle birebir diyalog içersinde oluyoruz. Özellikle müşteriler karşılarında muhatap olarak firma sahibini görmek istiyorlar. Biz de müşterilerimizle birebir iletişim halinde oluyoruz. Müşterilerimize sadece ambalaj kısmında tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek konumdayız. 

Teknolojik olarak bakacak olursak Türkiye’nin Avrupa ile arasında 5-10 yıllık bir mesafe kaldı. Bundan yaklaşık 5-10 yıl sonra Türkiye’ de makine sektörü oldukça gelişmiş olacaktır. Türkiye’de şuan üretilen makinelerde hata oranı ortalama %5-3’lere kadar düştü. Bu daha da geliştikçe sıfıra kadar inecek. Bu durumda da Ar&Ge’ye olan yatırım hızla artıyor. Türkiye teknolojik açıdan Avrupa’da da ilk üçe kadar yükseldi. 

11 Eylül Türkiye’nin en büyük dönüm noktasıdır. 11 Eylül saldırısı Türkiye’nin faydasına oldu. 11 Eylül saldırısından sonra Arap ülkeleri vatandaşlarının Avrupa ve Amerika’ya girişleri konusunda sıkıntılar yaşanmaya başladı. Vize sorunu yaşandığı için Arapların gidebilecekleri tek yer Türkiye oldu. Bu durum sanayide de turizmde de aynı şekilde gerçekleşti. Böyle devam ederse çok yakın bir zamanda Türkiye Ortadoğu’nun Almanya’sı olacaktır. Benim düşüncem bu yönde. İstanbul yavaş yavaş bir ticaret merkezi haline geliyor. Çok yakın bir zamanda da İstanbul Ortadoğu’nun ticaret merkezi olacak. Türkiye yakın gelecekte Ortadoğu’yu ekonomik olarak yeniden işgal edecek. Türkiye’de oturmuş bir Alman Malı sempatisi vardır. Kalitesine oldukça güvendiğimiz markalardır. Türk malları da Ortadoğu için Alman malı niteliğini almaya başladı. 

Türkiye’de artık sanayileşmeye gittiği, geçim şartlarından dolayı kadın erkek çalıştığı için hazır dondurulmuş gıdalara talep oldukça fazla. Çalışan insanlar eve gittiklerinde mecburen hazır dondurulmuş gıdaları tercih ediyor. Artık her şey ambalaja yöneliyor. Önümüzdeki 10-15 yılında ambalajlanmayan hiçbir gıda ürünü kalmayacak. Artık evlerde yemek pişirme olayı minimuma inecek. Bu da ambalaja olan talebi giderek artıracaktır. 

Müşterileri memnuniyeti için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Yalnızca makine verdiğimiz firmaları müşterimiz olarak görmüyoruz. Başka firmaların makinelerini kullanıyor da olsalar onların hepsi bizim müşterilerimizdir. Müşterilerimizin herhangi bir sorunları olduğu zaman elimizden geldiği kadar her türlü şekilde yardım ediyoruz. Sorunlarını gidermeye çalışıyoruz. Müşterilerimizle bu yönde çalışmalarımız oluyor. Müşterilerimizle birer aile gibiyiz. Aramızda özel bir bağ bulunuyor. Belli bir zamandan sonra müşterilerle olan ilişkilerimizde samimi bir durum gelişiyor. Hepsinden de önemlisi öncelikle müşterilerinizin güveninin kazanılması gerekir. 

Teknolojik gelişmelerin takipçisi misiniz? AR-GE çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz?

En temel amacımız makineyi basitleştirmektir. Makinelerde ne kadar az parça kullanırsanız makineniz o kadar az sorunla çalışır. Makinelerin birbirleriyle senkronizeleri farklı olduğu için parça sayısı yükseldikçe problem artar. Özellikle makinelerimizde sadeliğe çok önem veriyoruz. Basitleştirmeye çalışıyoruz. Şuan yaptığımız çalışmalarla makinelerimizi oldukça basitleştirdik. Bu durumda makinelerin maliyetleri de oldukça azaldı. Aynı zamanda imal süreleri de çok kısaldı. Tonajları azaldı. Örneğin 2500 kg’ lık makineyi 1400 kg’ a kadar düşürdük. Makinelerimiz hem işçilikten hem maliyetten her türlü avantaj sağlıyor. Bu da Ar&Ge sayesinde meydana geliyor. 

Müşteri profilinizi kimler oluşturuyor?

Öncelikle müşteri profilimiz ağırlıklı olarak gıda sektörüne yönelik. Süt ve süt ürünleri imalatçılarına hemen her türlü ambalaj makinesi çözümleri sunabiliyoruz. 

Üretim tesisleriniz nerede bulunuyor? Tesisleriniz, istihdam profiliniz ve sahip olduğunuz kalite belgeleri ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Üretim tesislerimiz İkitelli Organize Sanayi bölgesinde yer almaktadır. İstihdam profilimize gelecek olursak hepsi kendi alanlarında deneyimli kalifiye elemanlar çalıştırıyoruz. 

Piyasadaki konumunuzu nasıl buluyorsunuz? Pazar geliştirme için faaliyetleriniz neler?

Şuan Türkiye’de makine sektöründe ikinci sırada yer alıyoruz. Pazar geliştirme faaliyetleri için ise özellikle yurtdışı fuarlarına katılıyoruz. IBATECH fuarına katıldık, İPAF’12 fuarında yine ürünlerimiz sergilenecek. Alanımızla ilgili hemen hemen tüm yurtiçi fuarlarına katılmayı düşünüyoruz. Pazar geliştirmek için özellikle yurtdışı fuarlarına katılmak gerektiği inancındayız. Özellikle Ortadoğu ülkeleri başta Suudi Arabistan olmak üzere, Dubai, Afrika ülkelerine açılmak gerekiyor.