Saturday, Nov 23rd

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Interview Haberler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

GF Hakan Plastik’ten yüzde 100 geri dönüştürebilir boru sistemi

GF Aquaystem PP-RCT, yeni nesil hammaddesi ve üstün özellikleri ile sadece yapılara değil, geleceğin şekillenmesine yol gösteriyor.

Özel bir kristallenme işlemi uygulanarak üretilen GF Aquasystem PP-RCT Boru Sistemi, bina içi tesisatlarda içme suyu sistemlerinin yanı sıra merkezi ısıtma sistemleri, sıcak-soğuk su sistemleri, klima sistemleri ve güneş kolektörleri gibi farklı kullanım alanlarında uygulanabiliyor. Üstün özellikleri sistemlerin sağlıklı ve güvenli bir şekilde oluşturulmasında pek çok avantaj sunuyor.

Yüksek sıcaklıklara dayanım özelliğine sahip PP-RCT borular, aynı et kalınlığındaki PP-R borulara göre (SDR7,4 borular ile karşılaştırıldığında) 60°C'de %25, 70°C'de %60, 80°C de ise %78 daha yüksek çalışma basıncı imkânı sağlıyor.

Daha geniş iç çap ile daha yüksek akış performansı yakalayan PP-RCT Boru Sistemi, bu ince cidarlı yapısı ile toplam mekanik tesisat ağırlığının daha hafif olmasına katkıda bulunuyor. Daha az plastik kullanılarak d20-d160 mm çap aralığında üretilen borular, %36’ya kadar tesisat ağırlığının daha az hesaplanmasında etkili oluyor. Bu özellikleri, hem boru üretiminde hem de boruların binaya taşınmasında daha az malzeme kullanımı anlamına geliyor.

Daha uzun kullanım ömrü sunan PP-RCT Boru Sistemi, bina ömrü ile birlikte performans göstermesi ve sürekli değişim gerektirmemesi ile üretim, hammadde ve enerji verimliliği de sağlıyor.

Çevreye karşı duyarlı

GF Aquasystem PP-RCT geleceğin tesisat sistemlerine teknolojik özellikleri ile değer katarken, üretimden uygulamaya kadar karbon ayak izinin azaltılması konusunda önemli bir işlev üstleniyor. %100 geri dönüştürülebilmesi ile de doğaya olumsuz etkilerini ortadan kaldırıyor. 

Türkiye AsiaStar’dan 21 ödülle döndü

13 ülke ve 174 ambalajın yarıştığı AsiaStar 2020 Yarışması’nın sonuçları açıklandı

 

Asya Ambalaj Federasyonu (APF) tarafından her yıl düzenlenen ve Asya'nın Ambalaj Oscar'ı olarak anılan AsiaStar Yarışması'nın jüri toplantısı Covid-19 pandemisi nedeniyle online olarak gerçekleştirildi. Yarışmada Türk şirketleri 6 ürünle ödüle layık bulunurken, öğrenci kategorisinde ise Türkiye'yi başarıyla temsil eden genç tasarımcılar 15 ödül kazandı.

 

AsiaStar 2020 Yarışması’nda; Türk şirketleri, Tüketici Ürünleri ve Eko-Ambalaj Kategorileri’nde toplam 6 ödül kazanırken, Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, Reed TÜYAP işbirliğinde düzenlenen 16. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması'nda dereceye giren genç tasarımcıların katılabildiği AsiaStar Öğrenci Kategorisi'nde ise 15 proje ödüle layık görüldü.

 

Yarışmanın sonuçlarını değerlendiren ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, “Yarışmada ödül kazanan şirketlerimizi ve genç tasarımcılarımızı tebrik ediyorum. Sektör olarak ülkemizi uluslararası arenada başarılı bir şekilde temsil ettiğimiz için büyük mutluluk duyuyoruz. Bu yarışmadan 21 ödül aldık. Dernek olarak düzenlediğimiz yarışmalara devam edip Türk Ambalaj Sektörünü dünyaya tanıtmayı ve gençlerimizin yurt dışına açılmalarını sağlamayı sürdüreceğiz. Ambalaj sektöründe yükseliş devam edecek” dedi.

 

AsiaStar 2020 yarışmasının tüm sonuçlarına https://www.asianpackaging.org/awards-winner/ adresinden ulaşabilirsiniz.

SANLAB, European Robotics Forum 2021’de teknolojilerini tanıttı

Türkiye’nin simülatör ve robotik üreticileri arasında yer alan SANLAB, Avrupa'daki robotik topluluğunun buluşması olan, 13-15 Nisan 2021'de euRobotics tarafından online gerçekleştirilen ERF 2021’e gümüş sponsor oldu. Robotik teknolojilerinin tüm yönleri ve güncel temalarıyla ele alındığı, 3 gün süren 70'ten fazla oturum gerçekleştirilen online forumda SANLAB, Avrupa Birliği tarafından desteklenen projelerin içeriklerini, çıktılarını görme ve kendi geliştirdiği teknolojileri tanıtma şansı yakaladı.

Robotik araştırma, geliştirme ve yenilikçiliğini artırmak için kurulan euRobotics'e üye olduklarını ve 2009 yılından itibaren yüksek sadakatli simülatörler ve gerçek zamanlı robotik teknolojileri ürettiklerini belirten SANLAB Kurucu Ortağı Salih Kükrek, “Türkiye’de ve dünyada düzenlenen birçok fuar ve forumlara katılıyor ve sektörün Türkiye’deki gelişimine öncülük ediyoruz. Sponsorluklarımızla düzenlenen etkinliklere destek vererek robotik teknolojileri alanında Türkiye’nin uluslararası arenada yüzü oluyoruz. ERF 2021’e sponsor olarak, ülkemizin robotik ve yapay zekâ teknolojilerinin gelişimine katkı verdiğini bir kez daha vurgulamış olduk” diye konuştu.

TOMRA, uzaktan destek aracı TOMRA Care Görüntülü Asistan’ı hizmete sundu

TOMRA Sorting Geri Dönüşüm, TOMRA’nın küresel çapta daha hızlı ve daha etkili müşteri desteği sunmasını sağlayan ve makinelerinin hizmet süresini en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olan yeni uzaktan destek aracı, TOMRA Care Görüntülü Asistan’ı hizmete sundu.  

TOMRA Care Görüntülü Asistan, TOMRA uzmanlarını “sanal olarak” müşterinin makinesinin yanında konumlandırarak sorunları uzaktan çözmesini sağlıyor. Bu araç, yüz yüze ziyaret gerekliliğini önemli ölçüde azaltıyor ve müşteriye sunulan hizmeti arttırıyor. 

Müşterilerin teknisyenlerini veya TOMRA'nın saha bakım mühendislerini, belirli uygulamalarda veya teknik raporlarda TOMRA'nın uzmanlarıyla buluşturan bu uygulama, çeşitli konuların hızlı bir şekilde çözülmesi için kullanılıyor. 

TOMRA Care Görüntülü Asistan, makine performansının artırılmasına yardımcı olmanın yanı sıra, kalifiye ürün uzmanlarının bilgilerini, TOMRA'nın saha bakım mühendisleri ve müşteri teknisyenleriyle paylaşmak için değerli bir araç sağlıyor.

Süper Film’den yatırım hamlesi

Şirket yeni yatırımları ile dünyadaki en büyük 9. kapasiteye sahip ambalaj filmi üreticisi konumuna ulaşmayı hedefliyor.

Sanko Holding çatısı altında 1993 yılında kurulan Süper Film, yılda 70.000 ton BOPP (çift yönlü gerdirilmiş polipropilen) Film, 48.000 Ton BOPET (çift yönlü gerdirilmiş polyester) Film, 6.000 ton Cast & Bariyer Film ve Koli Bantı üretimi gerçekleştiriyor. Şirket aynı zamanda ürettiği filmlere 28.000 ton/yıl kapasite ile alüminyum kaplayarak metalize film üretmekte, 12.000 ton/yıl kapasite ile de özel kaplama hattında üretilen filmlere yüksek bariyer, kolay açılabilirlik gibi farklı özellikler kazandırarak, yurtiçi ve yurtdışı müşterilerine hizmet veriyor.

Yapılan yeni yatırım ile ilgili açıklamada bulunan Süper Film Genel Müdürü Fahri Özer, “Avrupa, Amerika, Afrika, Avustralya ve Asya olmak üzere 5 kıtaya ihracat yapan bir şirket olarak yeni 10.4 metre BRUCKNER 4. BOPP hattı ve 6. BOBST Metalize makinası yatırımlarımız ile film üretimini 184.000 ton/yıla, metalize kaplama kapasitesini ise 35.000 ton/yıl düzeyine çıkartacağız. Bu yatırım ile şirketimiz, Uzak Doğu ve Amerika kıtası hariç, dünyada en büyük 9. kapasiteye sahip ambalaj filmi üreticisi konumuna gelecektir” şeklinde konuştu.

Sorumluluklarının bilincinde olan Süper Film, bu yatırımı için farklı bir yerleşim yeri seçerek üretim güvenilirliğinin yanı sıra kalifiye iş gücüne de katkıda bulunmayı hedefliyor. “Dünyamızı gelecek nesillere bırakacağız” prensibini benimseyen Süper Film, doğada dönüşebilen plastik filmler, daha az miktarda daha çok ürün paketlenmesi ve mono yapılar ile geri kazanım konusunda yapmış olduğu çalışmalar ile sektörünün öncü kuruluşları arasında yer alıyor.

Hijyenik Makine Tasarımının Toplam Değerini Hesaplama

Yıkama işlemi, motor arızasının ana nedenlerinden biridir. OEM'ler ve üreticiler motorları korumak için çok fazla para harcar ve çalışmama zamanından kaynaklı çok fazla para kaybeder. Ama daha iyi bir yol var.

Koruyucu kapaklara olan gereksinimi ortadan kaldıran AKMH motorları makineye daha kolay takılır. Doğrudan yıkama için tasarlanan bu motorlar, üretim alanında kolayca temizlenir. Ve pürüzsüz 316L paslanmaz çelik muhafazaya ek olarak iç ve dış basıncı dengeleyen sürekli havalandırma sayesinde bu motorlar, zorlu gıda ve içecek ortamlarında üstün hijyen ve yıllarca güvenilir çalışma sağlar.

Peki bu maliyetlere değer mi? Kılavuzumuzu indirin ve kendiniz karar verin.

https://www.kollmorgen.com/tr-tr/solutions/food-and-beverage/hijyenik-makine-tasar%C4%B1m%C4%B1n%C4%B1n-toplam-de%C4%9Ferini-hesaplama/?utm_source=tr-plastik-ambalaj-teknolojisi&utm_medium=banner&utm_campaign=food-bev-2021&utm_term=none&utm_content=calculating-the-cost-savings-of-hygienic-motion-des 

KOLLMORGEN

Henkel 30. Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı

Şirket 2025 için ambalajlarının yüzde 100 oranında geri dönüştürülebilir olmasını hedefliyor

Henkel, sürdürülebilirlik alanında gerçekleştirdiği başarı ve ilerlemenin detaylarıyla ortaya konulduğu 30. Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı.

2010’da Henkel, 2030 için somut hedeflerle desteklenen uzun vadeli bir sürdürülebilirlik stratejisi belirledi. Bu strateji ve hedefler bugüne kadar sürekli olarak düzenlendi ve kapsam olarak genişletildi. Daha az kaynakla daha çok değer yaratmayı ve artan dünya nüfusunun iyi yaşamasına katkı sağlarken global ayak izini azaltmayı amaçlamak ise sürdürülebilirlik stratejisinin temel taşını oluşturuyor.

2020 yılı, 2030’a giden yolun yarısına gelindiğine işaret ediyor. Şirket geride kalan on yılda sürdürülebilirlik stratejisinin tüm boyutlarında kayda değer bir ilerleme ortaya koydu: Genel ölçekte, şirket çevresel ayak izini karbondioksit salınımı, atık ve su olmak üzere üç farklı boyutta yüzde 39 oranında azaltmayı başardı. Bu da, 2020 için koyulan yüzde 30 oranında azaltma hedefinin gerçekleşmesinin ötesinde, kayda değer bir seviyede ilerleme sağlandığı anlamına geliyor. Buna ek olarak Henkel, global kaza sıklık oranını yüzde 50 azaltarak 2020 güvenlik hedefini de gerçekleştirmiş oldu.

Pınar Su ve İçecek, karbon ayak izini yüzde 33 azalttı

Ayrıca üretim süreçlerindeki suyun daha verimli kullanılmasını sağlayan şirket, atık su miktarını bir önceki yıla göre yüzde 20 azaltmayı başardı.

Sürdürülebilir yaşam politikasını benimseyen ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için kısıtlı doğal kaynakların etkin ve verimli yönetimine odaklanan Pınar Su ve İçecek, üretim aşamalarındaki su tüketimi ile endüstriyel süreçler ve evsel enerji tüketimleri kaynaklı açığa çıkan sera gazı emisyonunu azaltmak için 2020 yılında birçok adım attı. 

Sürdürülebilir bir gelecek için tüm süreçlerimizi iyileştirmeye devam ediyoruz

Gelecek nesillerin sağlıklı, temiz, hijyenik şartlarda güvenli suya erişimi için çalıştıklarına dikkat çeken Pınar Su ve İçecek Genel Müdürü Hüseyin Karamehmetoğlu; “Sürdürülebilir bir gelecek için doğal kaynaklarımızın etkili ve verimli kullanımını odak noktamızda tutarak tüm ürünlerimizi kaynağından tüketiciye en modern teknoloji yardımıyla üretmeye ve sunmaya devam ediyoruz. Nüfusun yaklaşık üçte ikisi olan 4 milyara yakın insan, yılın en az bir ayında şiddetli su kıtlığı yaşıyor. Pınar Su ve İçecek olarak dünya üzerindeki içilebilir her bir damla suyun önemini bilerek; yatırımlarımızı da bu sorumlulukla yönetiyoruz. Üretim hatlarımızda gerçekleştirdiğimiz otomasyona dayalı uygulamalarımızla atık su miktarını azaltmaya devam ediyoruz. Enerji verimliliği, enerji tasarrufu ve operasyonel iyileştirme çalışmaları ile birim ton üretim başına ortalama karbon emisyonumuzu her yıl daha da azaltma hedefi ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Tedarikçilerimizin denetlenmesi, gelişimi ve iyileştirilmesi için görev ve sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getiriyoruz. Ürünlerimizde yaptığımız iyileştirmelerle doğal kaynakların etkin ve verimli kullanımını odak noktamıza alıyor, “çevreye iyi bakmak” hedefi ile faaliyetlerimizden kaynaklanan çevresel etkileri azaltmak için sorumlu üretim yaklaşımı ile çevre dostu uygulamaları hayata geçiriyoruz” dedi. 

Her alanda enerji verimliliği ve tasarruf

Son dokuz yılda pet şişe üretiminde kullanılan ambalaj ve kapak malzemelerinin plastik miktarını düzenli olarak düşüren Pınar Su ve İçecek, bu sayede çevresel atık miktarını da azalttı. Bu çerçevede düşük gramajlı şişelerin şişirme sürecinde daha az enerji tüketilerek enerji verimliliği artırılırken, atık miktarının kaynağında azaltılması da sağlandı ve üretim tesislerindeki karbon ayak izi düşürüldü. 

Türkiye’de karbon nötr sertifikalı ürünler üreten ilk içecek firması olan Pınar Su ve İçecek, endüstriyel prosesler ve evsel enerji tüketimleri kaynaklı açığa çıkan sera gazı emisyonunu azaltmak amacıyla enerji verimliliği, enerji tasarrufu ve operasyonel iyileştirme çalışmalarını yıl boyunca sürdürerek 2020 yılı karbon emisyonu yoğunluğunu baz yıl 2010’a oranla yüzde 33 azalttı.  

Tekrar kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir ambalajlar 

Tüketicilere sunduğu ürünlerde üretim ve kullanım sonrasında en az atık üretecek ve çevreye en az zarar verecek ambalaj malzemeleri kullanan Pınar Su ve İçecek, ürün ambalajlarının tekrar kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir özellikte olmasına öncelik veriyor.

Clariant, 2020 Entegre Raporu’nu yayınladı

Clariant, 2020 Entegre Raporu'nu yayınladı. Yayınladığı rapor ile Clariant, işlerinin maddi ve manevi yönlerinin yanı sıra finansal ve finansal olmayan yönlerini gözden geçirerek şirketin tüm paydaşlarına değer yaratmaya yönelik çok boyutlu yaklaşımına şeffaflık sağladığını duyurdu.

"Yeni Döneme Girerken" (Into the New) başlığı ile yayınlanan raporda, Clariant'ın çevresel, sosyal ve yönetim (ÇSY) performansı ele alınırken; şirketinin ticari faaliyetleri, kurumsal vatandaşlık faaliyetleri ve ortaklıklarının Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) açısından etkileri de değerlendirildi.

Bu doğrultuda Clariant’ın, hızla değişen dünyamızın geleceğini yalnızca ürünleri ve çözümleri ile değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki çalışanları aracılığıyla da aktif bir biçimde şekillendirmeye devam ettiği dile getirildi. 2020 Entegre Raporu’nda, Clariant’ın vizyonu ve hedefleri çerçevesinde inovasyonlara ön ayak olan birtakım değişim adımlarına yer verildi.

Rapor hakkında konuşan Clariant Yönetim Kurulu Başkanı Hariolf Kottmann,"Entegre raporlamaya yönelik süregelen taahhüdümüzün bir parçası olarak, tüm paydaşlarımızın bize olan güvenini güçlendirmek üzere şirketimizin ticari faaliyetlerindeki çevresel, sosyal ve yönetim performansına daha da fazla odaklandık. Ayrıca, sürdürülebilirlik kapsamında bütüncül bir yaklaşımın önemini vurguladığımız raporumuzda, Clariant'ın BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine nasıl aktif bir biçimde katkıda bulunduğu ve değişime nasıl öncülük ettiğine ilişkin şeffaf bir tutum sergiledik" açıklamasını yaptı.

Öte yandan, sürdürülebilirlik hedefleri kapsamındaki stratejilerini desteklemek adına Clariant, Entegre Rapor’da odak noktasını dijitale çevirdi. Bu doğrultuda Clariant, Kurumsal Yönetim Raporu, Ücretlendirme Raporu, Finansal Rapor ve GRI raporu dahil olmak üzere tüm 2020 Entegre Raporu'nu online platforma taşıyarak kamuoyuna sundu. Dijital olarak paylaşılan 2020 Entegre Raporu'nun tamamına web sitesinden erişilebileceği belirtildi.

Artan otomasyon ihtiyacı sanayi üretimine olumlu yansıdı

Pandeminin doğal bir sonucu olarak hızlı tüketim, gıda ve kimya sektörü yatırımın yoğun gerçekleştiği alanlar olarak öne çıktı

Endüstriyel ürün hatlarında geçtiğimiz yıl artan otomasyon ihtiyacı, sektörü önemli ölçüde hareketlendirdi. Şirketler küresel anlamda rekabet avantajını elinde tutabilmek için yeni teknolojilere yöneldi. Buna paralel olarak üretim hatlarında otomasyona duyulan ihtiyaç sektöre hız kazandırdı. FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, FANUC Türkiye özelinde 2020 yılını, şirketin güncel faaliyetlerini ve hedeflerini değerlendirdi.

Türkiye ekonomisinin 2020’de yüzde 1,8, yılın son çeyreğinde ise yüzde 5,9 büyüme gösterdiğini hatırlatan Teoman Alper Yiğit, rakamları şu şekilde değerlendirdi: “2020 Aralık ayına göre sanayi üretim endeksi ise aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda yüzde 9 arttı. Bu rakamlar zorlu geçen bir yıla rağmen sanayi sektörüne umut verdi. Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumundaki sanayi sektöründe yaşanan bu büyümede, otomasyon yatırımlarının önemli bir rolü bulunuyor. Şirketler otomasyona yatırım yaptıkça üretimde verimlilik yükseliyor ve bu da rakamlara yansıyor.”

Lineplas Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Coşkun, Gelişen ürün portföyümüz ile plastik film üreticilerinin yanı başındayız

15 yıldır plastik ambalaj üretim makinaları alanında faaliyet gösteren Lineplas, 20 kişilik kadrosu ve 1500 m2’lik kapalı alanıyla Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde hizmet veriyor. Şirket, kendi bünyesinde bulunan mühendisleriyle makina tasarım çalışmalarından, son ürün test çalışmalarına kadar tüm hizmetleri fabrikasında yürütüyor.

24 saat hizmet veren Lineplas teknik servis ekibi tüm teknolojik imkânlarla yerinde onarım ve işletmeye alma faaliyetini çok hızlı bir şekilde yerine getiriyor. Ayrıca satışını yaptığı makinaların yedek parça envanteri her zaman şirketin stoklarında yer alıyor. Özellikle üreticilerin üretmek istedikleri, hedef mamule özel makina tasarım, yatırım planlaması, know-how çalışmaları piyasa koşulları dikkate alınarak ve şirketin detaylı mühendislik bilgileriyle birleştirilerek gerçekçi bir şekilde ortaya koyuluyor.

Lineplas, plastik üretim sanayisinde faaliyet gösteren üretim şirketlerine; Plastik film hatları, Streç film hatları, Balonlu naylon hatları, Laminasyon hatları ile mühendislik hizmetleri ve makina tedariki sağlıyor.

Her zaman en son teknoloji ama aynı zamanda ulaşılabilir fiyatlarla bir makina tedarikçisi olma yolunda ilerlemeyi seçtiklerini vurgulayan Lineplas Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Coşkun: “Bunun için müşterilerimizden gelen talepleri dikkatlice değerlendirerek makina üretimimizi şekillendiriyoruz. Dünyadaki plastik makina üretimini ve plastik ambalaj ürünlerini takip ederek güncelliğimizi koruyoruz. Böylece yurtiçinde bulunan sayısız müşterimizin yanı sıra yurtdışında birçok ülkede yer alan müşterilerimizin güvenle çalışan tesisleri ile büyümeye devam ediyoruz. Yurtiçi ve yurtdışındaki çeşitli bilinen fuarlarda katılımcı ve ziyaretçi olarak yer alıyoruz. KOSGEB ve kalkınma ajansı destekli projelerin birçoğunda üretim işletmelerinin tercih edilen makina markası oluyoruz. Üretimden, ödeme yöntemlerine, makina sevkiyatı ve kurulumuna kadar müşterimizin yanında yer almakla kalmıyor en önemlisi sonraki süreçlerde de her daim müşterimizle iletişim halinde kalıyoruz” dedi.

PAGEV yönetimi oybirliğiyle güven tazeledi

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun listesinin tam destek aldığı 2020 Genel Kurulu’nda, hammadde fiyatlarındaki astronomik artışa karşı “Güç Birliği” yapma kararı alındı. Üretimi kilitleyen fiyatların, 6’ncı aydan sonra gerilemesi bekleniyor

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV), 2020 Genel Kurul toplantısı 20 Mart 2021 Cumartesi günü gerçekleştirildi. Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde yapılan Genel Kurul’da, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun listesi tam destek aldı. PAGEV Yönetiminin güven tazelediği toplantı, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi "Koronavirüs ile Mücadele Kontrollü Normalleşme Süreci" kararları çerçevesinde icra edildi.

Genel Kurul’da yüzde 150’yi aşan zamlara karşı ‘Hammadde Güç Birliği Platformu’nu oluşturduklarını açıklayan PAGEV Başkanı Eroğlu: “Dünyadaki toplam hammadde ithalatının yarısına sahip Çin ve Türkiye, kartele karşı iş birliğine giderek spekülatif fiyatları düşürebilir” dedi.

GEBKİM OSB Dijital Dönüşüm Merkezi için düğmeye bastı

T.C. Cumhurbaşkanlığı’nın Dijital Dönüşüm ve Yerli Üretimi Destekleme Hamlesi kapsamında bir örnek model olmayı hedefleyen merkezde, yerli ve milli projelerin hayata geçirilmesi için uygun ortam yaratılacak.

Türkiye ekonomisi için stratejik önemdeki kimya, katma değer üretme potansiyeli ve teknolojiyi adapte etme gücü ile dikkat çekiyor. Katma değeri yüksek ürünlerin anahtarı ise Ar-Ge’de saklı. GEBKİM Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, yerli teknolojilerin üretilmesi için harekete geçti ve OSB bünyesinde Dijital Dönüşüm Merkezi Kurulması için düğmeye basıldı. GEBKİM Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, bu merkez ile kimya sanayinde teknoloji ve dijital dönüşüme liderlik edecek.

Kocaeli Dilovası’nda bulunan ve kimya sanayinin önde gelen şirketlerine ev sahipliği yapan GEBKİM OSB bünyesinde kurulacak olan Dijital Dönüşüm Merkezi, GEBKİM OSB firmalarının yanı sıra Kocaeli’nin kimya ekosistemindeki sanayi kuruluşlarına da hizmet verecek. Proje fizibilite çalışmaları ve altyapı kurulumların tamamlanmasının ardından 2022 yılında faaliyete başlaması hedeflenen merkez; ortak Ar-Ge merkezi, test ve kalibrasyon merkezi, şirketlerin dijital dönüşüm projelerini hayata geçiren ortak proje ofisi, patent oluşturma, markalaşma gibi hizmetler sunan bir kimya teknolojileri üssü olarak konumlanıyor. Ayrıca kimya sektöründe dışa bağımlılığın hakim olduğu teknoloji üretim, test, kalibrasyon ve sertifikasyon süreçlerinde yerlileşme amaçlanıyor.

Depozito İade Sistemi, Türkiye’ye kazandıracak

TOMRA Collection Solutions Türkiye Genel Müdürü Metin Tek, Türkiye’de 2022 tarihinde başlaması planlanan Depozito İade Sistemi hakkındaki düşüncelerini paylaştı.

Türkiye’de cam, metal, pet ve karton olmak üzere yıllık ortalama 20 milyar içecek ambalajı ortaya çıkıyor. Tüketim bu şekilde devam ettiğinde 2041 yılında 52 milyar adet içecek ambalajının atık olarak yönetilmek zorunda kalınacağı ön görülüyor1. Tüketim alışkanlıklarında yaşanan değişikliklerle de tek kullanımlık ambalaj tüketiminin arttığı görülüyor. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kaynakların ülke ekonomisine temiz bir şekilde kazandırılmasını sağlayan döngüsel ekonominin en önemli örneklerinden biri olan Depozito İade Sistemi’nin yürürlüğe girmesi planlanıyor. 

Depozito iade sistemi olarak bilinen bu uygulama kapsamında içeceğin fiyatına küçük bir depozito bedeli ekleniyor. Boş ve sağlam içecek ambalajlarını geri dönüşüm için iade eden tüketicilere, bu bedelin tamamı geri veriliyor. Türkiye Çevre Ajansı tarafından yönetilecek sistem, içecek üreticileri, perakende sektörü oyuncuları ve tüketiciler gibi çoklu bir yapıdan ve çeşitli faktörlerden oluşuyor. 

Poelsan 75 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor

Pandemi döneminin tüm olumsuzluklarına rağmen yükselişini sürdüren Türkiye’nin önemli ihracat merkezlerinden Samsun, ihracatı artırmak için gece gündüz çalışıyor. Samsun-Merkez OSB’de 80’den fazla fabrika, ülkemiz ihracatına önemli katkılar sunmak hedefiyle bünyesinde çalıştırdığı 7 bin civarı kişiye de istihdam sağlıyor.

Samsun-Merkez OSB firmaları, Ulusal İstihdam Stratejisi doğrultusunda Cumhuriyetimizin 100. yılında işsizliği %5 seviyelerine düşürmek amacıyla değişim ve yeniliklere uyum sağlayarak, hizmet kalitesi ve çeşitliliği ile işsizlikle mücadelede de etkin rol oynuyor.

Samsun’da işgücü piyasasında öncü ve belirleyici rollerden biri olan Poelsan firması da 1994 yılında henüz Türkiye’de üretimi yapılmadığı için ithal edilen Polietilen Kangal Boru Bağlantı Adaptörlerini, kendi tesisinde üreterek piyasaya sunuyor. Yılda 11 bin ton plastik işleme kapasitesi olan 52 bin metrekare alanda kurulu fabrika başta Rusya, Peru, Kazakistan Tunus olmak üzere Avrupa ve Ortadoğu’da 75 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

“Pandemi’de her çalışanımıza ihtiyacımız oldu”

Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gündem maddesinin bir yıldan beri koronavirüs olduğu bir dönemde istihdamı daha da genişleterek ülke ekonomisine ve ihracatına katkıda bulunmaktan mutlu olduklarını dile getiren Yönetim Kurulu Başkanı Yeliz Dağdelen Gür, “Şu günlerde hayatımız, ekonomik faaliyetlerimiz, pandemiyle birlikte alınan tedbirlere göre belirleniyor. Pek çok işletme pandemi nedeniyle faaliyetlerini durdururken Poelsan olarak üretimi ve istihdamı hem korumaya hem de artırmaya yönelik adımlarımızı attık. Her çalışanımıza ihtiyacımız oldu” dedi. Beş yüz kişinin üzerinde istihdam sağladıklarını belirten Dağdalen Gür, büyük bir aile olduklarını, bu zor günleri hep birlikte atlatacaklarını ve ülkemize sağladıkları katma değerden dolayı mutlu olduklarını dile getirdi.

Flokser Kimya dijital dönüşüme odaklanıyor

Poliüretan sektörüne yönelik ürettiği ürünleriyle 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren şirket, otomasyon yatırımlarına hız verme kararı aldı.

Türkiye’nin bakanlık onaylı ilk özel poliüretan Ar-Ge merkezine sahip şirketi Flokser Kimya, gelişen teknolojinin yanı sıra pandemi sürecinde dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte 2021 yılında dijitale daha fazla odaklanacak. Hali hazırdaki üretim tesislerine üretimde sıfır duruş için farklı senaryolarla eş yaşlandırma, bakım sayacı gibi uygulamalara da yer veren şirket, ilerleyen dönemde fiziksel robotlar ile birlikte yazılımsal robotları da üretim süreçlerine entegre edecek.  

Tümüyle otomasyonun yer alacağı karanlık fabrika yatırım planı da bulunan şirket, karanlık depolar oluşturup, drone ile depo sayımı yapmayı amaçlıyor. Şirket, yeni yatırımla yurt içinde ve yurt dışında farklı sektörlere yönelik yeni ürünler geliştirerek, yetkinliklerini de artırmayı hedefliyor. 

Kautex yeni Skyreef serisini Chinaplast’ta tanıtacak

Sonraki durak: Otonom bir ekstrüzyon şişirme hattı - yeni Skyreef paketleme makineleri, ortak bir platforma dayalı esnek makine çözümlerinin kapısını açıyor.

Kautex Maschinenbau, dünyanın önde gelen ekstrüzyon teknolojisi üreticilerinden biri olarak faaliyet gösteriyor. Şirket, şişirme makinelerinin maksimum üretkenlik, sürdürülebilirlik ve ürün kalitesiyle eş anlamlı olduğunu belirtiyor. Kautex şu anda ürün tanıtım kampanyasının bir parçası olarak tüm ürün portföyünü gelecek için yeniden düzenledi: Şirket, son derece uzmanlaşmış bireysel çözümler yerine artık standardizasyon, modüler konseptler ve platform tabanlı stratejilere odaklanacak.

Kautex bu yılki Chinaplas fuar ziyaretçilerine yeni Skyreef serisine göz atma fırsatı verecek. Makinelerin arkasındaki yenilikçi fikir, farklı Kautex serilerindeki teknolojileri ve bileşenleri bir araya getiriyor ve akıllı üretimin geleceği için tasarımlanıyor. Nihai amacın otonom bir sistem olması esas teşkil ediyor. Müşteriler, Skyreef’inin hidrolik, tamamen elektrikli veya hibrit bir sürücü ile çalıştırılıp çalıştırılmayacağını seçebilecek, bu da onu hem esnek hem de uyarlanabilir hale getirecek.

Şirket ayrıca #madebykautex çerçevesinin altında “Mükemmel eriyik sayesinde mükemmel ürün kalitesi”, “Sürdürülebilir üretimi garanti etmek için Kautex RapidXchange ve K-Foam teknolojisini kullanma” ve “Sanal eğitim ve simülasyonlardan sanal devreye almaya kadar dijital hizmetler” olmak üzere en son fikirlerinden daha fazlasını sergileyecek. Chinaplas, 13-16 Nisan 2021 tarihleri arasında Shenzhen’de düzenlenecek.

PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “İthalat bağımlılığı bitirilmeli”

Hammadde fiyatlarında yaşanan artış plastik endüstrisinin birincil gündem maddesi olmaya devam ediyor. 2020 yılının son çeyreğinde artış trendine giren ve 2021 yılına da aynı trendle başlayan plastik hammadde fiyatlarını değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz konunun iki ana sebebinin olduğunun altını çizdi ve “Son dönemde salgının tekrar hız kazanması ile birlikte birçok petrokimya tesisi force majeur ilan etti ve üretimi kısma yoluna gitti. Polymer Comple Europe tarafından yayınlanan son istatistiklere göre 19 Şubat 2021 itibariyle 32 tesis üretimi kısma veya durdurma yoluna gitmiştir. Eylül 2020’de bu sayının 10 civarında olduğunu düşündüğümüzde arzın ne kadar hızlı kısıldığını daha net anlayabiliriz. Öte yandan tedarik zincirinin de bozulması navlun fiyatlarının artmasına sebep oldu. Uzak doğu ülkelerinden gelen ürünlerinin navlunu kısa bir zaman diliminde 5 katına çıktı. Bu iki ana sebep sektörümüzün ciddi bir arz şoku ile karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Açıkçası bu durum ülkemize özgü bir durum olmamakla birlikte ülkemizde etkilerini daha derinden hissettirmektedir. Bunun başlıca sebebi ise ülkemiz plastik sanayisinin yıllardır süregelen yapısal sorunlarının çözülmemiş olmasıdır” dedi.

WorldStar’da 19 ödül Türkiye’nin oldu

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, Reed TÜYAP işbirliğinde her yıl düzenlenen ve 2020’deki 16. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye giren 16 öğrenci projesi, Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından her yıl düzenlenen WorldStar Student’ta yarıştı. 219 projenin yer aldığı uluslararası yarışmada, Türk öğrencilerimiz ilk üçe girerek Altın ve Bronz ödüllerin sahibi oldu.

WorldStar Student 2020 yarışmasında farklı derecelerde ödüle layık bulunan öğrencilerimiz; 1 Altın ödül, 1 Bronz ödül, 1 Pazarlama Altın ödülü, 1 Pazarlama Bronz ödülü, 1 Sürdürülebilirlik Gümüş ödülü ile 4 Mansiyon ödülü kazandılar. Ayrıca yarışmanın sertifika ödülü ise 10 Türk projesine giderek toplamda 19 ödül Türkiye’nin oldu.

Yarışmanın sonuçlarını değerlendiren Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından her yıl düzenlenen WorldStar Student’ta 2019 yılında Bronz ödül almıştık. 2020 yılında öğrencilerimiz ilk üçe girerek Altın ve Bronz ödüllerin sahibi oldu. Yarışmada toplamda 19 ödül ülkemize geldi. Bizleri uluslararası yarışmalarda temsil eden gençlerimizle gurur duyuyoruz. Elde edilen bu büyük başarı derneğimiz ve sektörümüz için mutluluk verici” dedi.

Ambalaj sektöründen 5,1 milyar dolarlık ihracat

2019 yılını 4 milyar 716 milyon dolar ihracatla kapatan ambalaj sektörü 2020 yılında 5 milyar 147 milyon dolar ihracat gerçekleştirip yüzde 9’luk bir artış yakaladı. Buna göre 2019 yılında 2,6 milyon ton olan toplam ambalaj ihracatı 2020’de yüzde 12’lik artışla 2,9 milyon ton olarak gerçekleşti. Ambalaj sektörü ithalatı 2020 yılında bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 15, değer olarak yüzde 9 arttı. Türkiye ambalaj sektörü yaklaşık 2 milyar 28 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek cari açığa pozitif katkı sağladı. ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, sektör ihracatında en fazla oranın yüzde 66 ile plastik ambalajda olduğunu söyledi.

Ürettiğimizin yarısını ihraç etmeliyiz

Ambalaj sektörüyle ilgili açıklamalarda bulunan Zeki Sarıbekir, “Sektör olarak pandemi sürecine rağmen dış ticaret fazlası vermeye devam ettik. Önümüzdeki dönemde de hedefimiz ihracatımızı daha da artırıp ülke ekonomimize katkı sağlamak. Türkiye ambalaj sektörü olarak 2020 yılında 5 milyar 147 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirip bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 12, değer olarak ise yüzde 9 artış yakaladık. 2020 yılında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler; Birleşik Krallık, Almanya, Irak, ABD ve İsrail olarak sıralandı” dedi.

Türkiye dijital dönüşümle gelişecek

“Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya Düzeni: Dijital Dönüşüm Ekosistem Buluşmaları” webinar serisinin beşincisi gerçekleştirildi.

Fabrikaların dijital dönüşümünde makineler ve insanlar arasında çok hızlı haberleşme imkânı sağlayan endüstriyel iletişim ve kontrol ağı CC-Link’in dünya genelinde yaygınlaşması için faaliyet gösteren CLPA (CC-Link Partner Association) sponsorluğunda, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ve İnomist İletişim Danışmanlığı iş birliğinde düzenlenen “Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya Düzeni: Dijital Dönüşüm Ekosistem Buluşmaları” webinar serisinin beşincisi gerçekleşti. TBD İkinci Başkanı Mehmet Ali Yazıcı’nın moderatörlüğünü üstlendiği webinarda; T.C. Sağlık Bakanlığı BGYS Birim Sorumlusu Dilek Şen Karakaya, Borçelik Ar-Ge ve Dijital Dönüşümden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mustafa Ayhan, KUKA Türkiye ve Ortadoğu Direktörü Kağan Abidin ve CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel konuşmacı olarak yer aldı.