Deprem alanlarında altyapı güçlendirilmeli
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çok sayıda ilimizi etkileyen depremlerin, ülkemiz hakkında önemli bir gerçekliği tekrar gün yüzüne çıkardığını dile getiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Uzmanlar ülkemizin birçok farklı yerinde de yıkıcı depremler bekliyorlar. Özellikle İstanbul gerek nüfus yoğunluğu gerek ülke ekonomisi açısından önemi sebebiyle kritik bir yere sahip. Bu kapsamda uzmanların işaret ettiği bölgeler öncelik alınarak deprem alanlarında altyapımızın güçlendirilmesi ve can kayıplarının önüne geçilmesi için gerekli adımların atılması gerekiyor” dedi.
Deprem bölgesine yardımlar devam etmeli
Deprem bölgesine yardımların devam etmesi gerektiğine değinen Karadeniz, “Çok geniş bir coğrafyanın etkilendiği, oldukça yıkıcı bir deprem sonrasında Türk halkının tüm fertleriyle, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla ve tüm kurumlarıyla halkın yarasını bir nebze olsun sarabilmek adına seferber olduklarını gördük. Bu durum bir yanıyla çok mutluluk verici olsa da yardımların kısa bir zaman dilimi içine yayılması rehavete de sebep olabilmekte. Ne yazık ki etkilenen nüfus ve bölge çok büyük ve önümüzdeki süreçte de bölgeye yardımların devam etmesi kritik öneme sahip. Bu süreçte özellikle iş insanlarımız sivil toplum kuruluşları marifetiyle çok ciddi desteklerde bulundular. Söz konusu yardım ve desteklerin gelecek süreçte de devam etmesi gerektiği ile ilgili olarak Federasyon olarak gerek üye derneklerimizi gerek sektör mensuplarımızı düzenli olarak bilgilendirerek bu konudaki farkındalığı arttırmaya çalışıyoruz” dedi.
Uzmanların yıkıcı deprem beklediği alanlarda can ve mal kaybını asgari düzeye indirecek önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini belirten Karadeniz, “Bilhassa İstanbul’da gerçekleşecek büyük bir deprem bölgedeki yoğun nüfus yerleşimi ve bölgenin ulaştığı ekonomik büyüklük sebebiyle büyük bir tehdit oluşturuyor. Hızlı bir şekilde önlemler hayata geçirilmez ve ciddi bir yıkım gerçekleşirse ülkemizin altından kalkmasının çok ama çok zor olduğu bir sürece girilebilir. Başta yaşlı binalar olmak üzere hızlı bir tarama gerçekleşmesi ve bu yapıların gerek güçlendirme gerek yenileme sürecine girerek can kaybını azaltmanın yolları aranmalıdır. Diğer yandan İstanbul ve hinterlandının ülke ekonomisinden neredeyse %50 pay aldığı göz önünde bulundurulursa bu bölgede gerçekleşecek yıkıcı bir depreme ülkenin geri kalanının desteğinin de kısıtlı olacağı önümüzde duran bir gerçektir. Bu gerekçeyle her türlü senaryoya yönelik eylem planlarının oluşturulması, afet eğitimlerinin yaygınlaştırılması da büyük bir toplumsal fayda doğuracaktır” dedi.