“Polietilen taşıyıcılı masterbatch ve katkılar üretiyoruz”

 

Uzun yıllardır sektörde hizmet veren Makro Kimya 2002 yılından itibaren ticari faaliyetlerine ambalaj mürekkepleri ve PE(Polyetilen) taşıyıcılı masterbatch bayiliğini de eklemiş. 2009 yılından sonra PE masterbatch üretimi yapmak üzere iki adet makine yatırımı yaparak aynı zamanda üretici kimliğe sahip olmuştur. Gerek üretim gerekse bayilik anlamında bölgesindeki hizmet ve tedarik kalite seviyesini sürekli yukarı çıkarmayı hedefleyen Makro Kimya’ nın ortağı ve İhracattan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sayın Alper Kaynak ile bir röportaj gerçekleştirdik. Sizleri bu röportajımızla baş başa bırakıyoruz. 

Yaklaşık 20 yıllık bir geçmişe sahip olan Makro Kimya firması hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?  

Evet, Makro Kimya’nın geçmişi 20 yıla yakın. Ancak bu 20 yıllık tarih, bugünün ana faaliyet kolu olan Masterbatch ve Ambalaj Mürekkeplerini de içeren ticaret faaliyetleri ile başlıyor ve 2002 yılında tam zamanlı olarak masterbatch ve ambalaj mürekkepleri ticaretine dönüşüyor. 2009 yılında üretici kimliğine sahip olan firmamız çatısı altında 2012 yılının 2. yarısında yeni bir ortaklık yapısı kuruluyor ve büyüme kararı alınıyor. Yapılan yeni yatırımlar sonucunda, 2014 yılının ikinci yarısında 7 hatta sahip ve tabii yardımcı makine parkı ve laboratuvarı ile bölgesinde güvenilir, sürekli ve kaliteli üretim politikasını benimseyen ve ihracat faaliyetleri ile de ülke ekonomisine olumlu değer katmaya çalışan bir firma haline gelmiş bulunuyoruz. 

Tabii bu bahsettiğimiz süreç, üretim geçmişimizi özetliyor. Eklememiz gereken bir diğer faaliyetimiz ise, ambalaj mürekkepleri. 2012 yılında, ikinci yarısına kadar bölge bayisi olarak birlikte çalıştığımız ve bizim için çok değerli ve önemli bir partner olan Römer – İstanbul A.Ş. ile yurt içi ve yurt dışı tek yetkili acentelik ve distribütörlük anlaşması imzaladığımızı da belirtmek isterim. Römer’ in çok güvendiğimiz ve bize hiç kötü sürprizler yaşatmayan çok kati bir kalite politikasının olması, sürekli ve güvenilir bir partnerin desteğini almamız, özellikle mürekkep ihracatı konusunda da bize çok olumlu destekler sağladı. Bugün, tüm Türkiye genelinde ve Avrupa’ da, Rusya’ da, Orta Doğu’ da çok önemli rotogravür ve flekso baskı firmalarına uzun sürelerdir tedarik sağlıyor olmamız için bu çok önemli ve tam aradığımız bir bakış açısıydı ve Römer ile bu sinerjiyi yakalamış olmaktan da ayrıca çok memnunuz.

Ağırlıklı olarak hangi sektörlere yönelik üretim yapıyorsunuz? Bu bağlamda ürün çeşitleriniz ve özelliklerinden kısaca bahseder misiniz? 

Makro Kimya, PE (Polietilen) taşıyıcılı masterbatch ve katkılar üretiyor. Dolayısıyla tedarik yaptığımız sektörleri, ana başlıklarıyla plastik enjeksiyon, şişirme ve rafya olarak belirtebiliriz. Biraz daha detaylandırmamız gerekirse eğer, bahçe mobilyaları, stadyum koltukları, plastik endüstriyel parça üretimi yapan firmalar, PE boru üreticileri, PE film üreticileri –hem alçak yoğunluk, hem yüksek yoğunluk olmak üzere-, ve PP çuval üretimi yapan firmalar gerek çuval ipliği gerekse laminasyon işlemleri için ürünlerimizi hali hazırda kullanıyorlar. Bahsetmiş olduğumuz sektörlere mensup müşterilerimiz için renkli (tailor-made) ve beyaz masterbatch üretimi yapıyoruz. Katkılar tarafında ise, polimeri güneş ışığının zararlı etkilerinden korumak için kullanılan UV, optik ağartıcılar, bir proses yardımcısı olan Anti-Gas, Slip, Anti-Block ve yine sektörde maliyet düşürücü olarak kullanılan Compound üretimi yaptığımızı belirtebilirim.

Son yıllarda yaptığınız yatırımlarla bölgenizde oldukça önemli bir konuma ulaştınız. Yatırımlarınız hakkında bilgi  verir misiniz? 

Evet, Makro Kimya, 2012 yılı Haziran ayından bugüne kadar bir devinim ve gelişim sürecine girmiş bulunuyor. Bu devinim,  hitap ettiğimiz pazarları ve bu pazarlara sunulan ürünleri ve kalitesini kapsıyor. Tabii bu süreç bünyesinde de önemli  bir yatırım hareketini barındırıyor. Bu yatırımı da biz sadece makine parkı olarak nitelendirmiyoruz. Bu bir toplam yatırım hareketi. Bu makine parkına hükmedecek, onu doğru yönetecek, kalitesini doğru standartlarla analiz edecek bir insan yatırımını da bu sürece dahil ediyoruz. Dolayısıyla, hem istihdam, hem üretim anlamında bir genişleme söz konusu. 

Makine yatırımımıza gelince, 2012 yılının 2. yarısında bünyemizde mevcut 2 hatta ek olarak 1 hat ekledik. Ardından 2013 yılının 2. yarısında, artan talebe cevap verebilmek adına 3 hat alımı daha gerçekleştirdik.  2014 yılı başında kurulumları tamamlanan hatlarımız da faaliyete geçmiş oldu. Geçtiğimiz Temmuz ayında da, 1 hat yatırımı daha yaparak 2014 yılı için öngördüğümüz makine yatırımlarımızı tamamlamış olduk.  

Yaptığınız bu yatırımlar üretim hacminize nasıl katkı sağladı? 

2012 yılında eklemiş olduğumuz yeni hattımızla 60 ton/ay kapasiteye ulaştık. Akabinde, 2013 yılında alımını tamamladığımız yeni 3 hattımızın yurt dışından gelmesi ve kurulumlarının tamamlanarak faaliyete geçmesi 2014 yılı Şubat ayını buldu. Yeni kurulan bu 3 hat ile üretim kapasitemizi 350 ton/aya çıkardık. 2014 yılı Temmuz ayında da bir hat daha ekleyerek 500 ton/ay kapasite ile müşterilerimize cevap verebilecek bir duruma eriştik. 

Yatırımlarınızla Türkiye genelindeki ticaret faaliyetlerinizin yanı sıra birçok ülkeye de ihracat yapıyorsunuz. Bu ülkeler ve bölgeler hangileri?

Makro Kimya, bugün bölgemizdeki Orta Doğu eğiliminin tam tersine, ağırlıklı olarak Avrupa’ ya ihracat yapma ve mevcut hacmini genişletme hedefiyle hareket ediyor. Çünkü, inanıyoruz ki Avrupa’ daki standartlar, disipliner yaklaşım, bizi daha da yukarı çekecek ve dolayısıyla, yurt içinde de daha iyi servis ve ürün kalitesi sağlayabilen bir firma olacağız. 

Bu noktadan hareketle, bugün Avrupa’ da İtalya, Macaristan, Yunanistan, Makedonya, Bosna – Hersek, Bulgaristan ve  Romanya’ ya, Asya’ da Belarus, Gürcistan, Ermenistan ve Orta Doğu’ da Lübnan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkere ürünlerimizi ihraç ediyoruz.

Tesisleriniz, istihdam profiliniz ve sahip olduğunuz kalite belgeleri ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Üretim alanımız, 2500 m² kapalı alandan oluşmakta. Önümüzdeki 3 yıl içinde daha büyük bir tesis inşaa etmeyi planlıyoruz, tabii yol haritamızda önümüze herhangi bir engel çıkmaz ise. Tesisimizde şu anda 35 Kişi istihdam ediyoruz. Bu kadromuzun 8’ i beyaz, 5’ i mavi yakalı. 

Makro Kimya şu anda büyümekte olan bir firma. Dolayısıyla hala gidilecek çok yolumuz olduğunu ve bu yolunda meşakkatli bir yol olduğunun farkındayız. Bu nedenle şu anda, kalite sistemleri gelişimi öncelikli odak noktamız. O sebeple, ISO 9001:2008 sertifikasyonumuzu 2014 ilk çeyreğinde tamamlayarak belgemizi aldık. Bunu 14001 ve HACCP ile geliştirmeyi planlıyoruz. Bu belgelerimiz için de 2015 yılı başında alt yapı çalışmalarımız sırasıyla başlıyor olacak.

Piyasadaki konumunuzu nasıl buluyorsunuz? Pazar geliştirme faaliyetleriniz nelerdir?

Dediğim gibi, biz şu anda büyümekte olduğumuzu ve bu büyümenin aşamalarını gayet iyi biliyoruz. Bütün gelişim planlarımızı da bu farkındalıkla oluşturmaya özen gösteriyoruz. Finansal ve yapısal tüm gelişmelerimizi bu çerçeveye sadık kalarak aşama aşama, bilinçli bir planlama ile sağlamaya çalışıyoruz.                                   

Dolayısıyla, piyasadaki konumumuz hakkında sadece ayakları yere basan, verdiği sözleri yerine getirmek için her türlü maliyetten ve fedakarlıktan kaçınmayan, vizyonu geniş bir tedarikçinin oluşmakta olduğunu söylemeyi tercih ederim. Bence şu an kendimize bir konum belirlemektense bir projeksiyon sunmak daha doğru. Zamanı gelince zaten saygıdeğer müşterilerimiz konumumuzu belirleyeceklerdir.

Pazar geliştirme faaliyetlerimize gelince, biz y.dışında bir ağ yapılanmasını tesis etmeye çalışıyoruz. Küresel yerelleşme felsefesi “Think Global, Act Local” ile hareket ederek servis verdiğimiz ülkelerin dilini konuşabilen, o kültüre mensup, ilgili pazarın kültürel ve güncel teamüllerini bilen bir organizasyon oluşturma hedefimiz var. Bu mantıkla hareket ederek yürüdük bugüne kadar. 

2015 yılı içinde, Avrupa’ da servis verdiğimiz ülke pazarlarına 3 yeni ülke daha eklemeyi planlıyoruz. Dolayısıyla 2015 yılı içinde, satış ağırlığımızı 60-65 % ihracat, 35-40% iç piyasa olacak şekilde konumlandırma niyetindeyiz.

Yine Avrupa Birliği’ ne mensup bir ülkede MacroCOLOR adlı, tamamen bize ait, yani 100% Türk sermayeli bir şirketimiz bulunuyor. Bu şirket ile de, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki dokümantasyon işlemlerinde müşterilerimize kolaylık sağlıyor ve bu anlamda da servis kalitemizi biraz daha yükseltmeye çalışıyoruz. 

Sektör ile ilgili Avrupa ve Dünya’daki gelişmeleri nasıl buluyorsunuz? 

Malum olduğu üzere, plastik sektörü insanoğlu var oldukça gelişimini sürdürecek olan bir sektör. Ama ambalajda, ama elektronikte, ama endüstriyel ürünlerde sürekli varlığını geliştirerek sürdürecek. Dolayısıyla insanın olduğu her yerde kullanılıyor olması, ve yine insan sağlığı ve hijyenle ilgili özellikle son yıllarda kaydedilen gelişmeler ve oluşturulan standartlar, bizleri daha titiz, daha özenli üretime sevk ediyor. Bu sebeple sürekli güncel olmanız lazım. Avrupa’ da özellikle çevre standartları bazı ürünlerde tüketimi kısıtlayıcı teamüller oluşturdu. Mesela PE film üretiminde kalınlıklarla ilgili sınırlamalar getirildi. Tabii ki bu bizi bazı noktalarda sıkıntılandırıyor. Çünkü zaten amaç, çevresel anlayışla doğada yok olması çok uzun zaman alan bir üretimi kısıtlamak. Ama yine dediğim gibi, kullanım alanı çok geniş bir sektöre hizmet verdiğimiz için bir noktada bir tehdit ile karşılaşırken, bir diğer noktada bir fırsat oluşabiliyor. 

Özetle, Avrupa ve dünyada özellikle hijyen ve çevre standartlarının, REACH tüzüğünün yakinen takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Makro Kimya olarak, işimizi çok seviyoruz. Sevilerek, dürüstlük ve iyi niyetle yapılan her işin sonucunun da iyi olacağını tecrübe ediyoruz. Bununla birlikte, profesyonel ve disipliner bir anlayışla da istikrarı sağlamaya, daha da yukarıya taşımaya özen gösteriyoruz. 

İçinde bulunduğumuz sektörün güzelliği sürekli gelişiyor ve genişliyor olması. Bu da bize önemli bir hareket alanı sağlıyor. Bu potansiyeli dürüst ve sağlam bir temelle değerlendirmek ve müşterilerimize sorgusuz bir güven sağlamak hedefiyle ilerliyoruz. Aralık ayında, Plast Eurasia 2014’ te kahve içmeye bekliyoruz.