Gıda Ambalajlarında Sürdürülebilirlik

Özet 

Nüfusun artmasıyla, insanların günlük ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığı hizmetler çevreye zararlı hale gelmeye başlamıştır. Bu sınırlı kaynakların aşırı kullanımı, gelecek açısından tehlike oluşturmaktadır. Ürünlerin doğru tüketimi ve yaşam tarzlarının değiştirilmesi için tüketicinin bilinçlenmesi önem taşımaktadır. Bu süreçte, ambalaj tasarımı ve paketler hakkında tüketicilerin sürdürülebilir tüketim davranışına yönlendirilmesi önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmada, sürdürülebilirlik kavramı ve gıda ambalajlamada kullanımına yönelik uygulamalar derlenmiştir.

1.Giriş

Canlı varlığının sürdürülebilmesi için buna uygun çevrenin ve doğal kaynakların iyi durumda olması gerekmektedir. Sürdürülebilirlik kavramının hayatımıza girmesiyle çevresel sorunlara çözüm bulunması ve yaşamın korunması amaçlanmaktadır. Sürdürülebilirlik ekonomi, tasarım, mimari, mühendislik vb. birçok alanda uygulanabilmektedir ve uygulandığı her alanda çevreyi korumaya yöneliktir (Özsoy, 2020).

Türkiye’de kentleşmenin hızı, nüfus artışı, yaşam standartlarının yükselmesi, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, alışveriş yapılabilecek kaynaklarda yaşanan artış, tüketimin artması ambalaj sektörünün hızlı gelişmesine sebep olmuştur. Türkiye’de 3000 firma ambalaj üretimi yapmaktadır. Ambalaj üretimi yapan firmalar İzmir, Bursa, Ankara, Konya, Kocaeli, Gaziantep, Adana, Kayseri ve Manisa’da faaliyet göstermektedir (Anonim, 2020a). 

Günümüzde firmalar arası rekabet şartları, firma faaliyetlerinin sürdürülebilirlik temelleri üzerine kurulması gereğini ortaya koymuştur. Firmaların ekonomik kalkınma, sosyal eşitsizlik, gelecek nesillerin içinde bulunduğu riskler gibi birbiriyle bağlantılı birçok sorunun çözülmesinde önemli etkileri bulunmaktadır. İşletmelerin rolü sürdürülebilirlik açısından değer taşımaktadır (Kuşat, 2012). 

Bu nedenle ambalaj sektöründe sürdürülebilirlik bir tasarım parametresinden daha fazlasını ifade etmektedir.

2.Sürdürülebilirlik Kavramı ve Tarihsel Süreç

Sürdürülebilirlik, tüketicilerin doğal kaynaklardan eşit biçimde yararlanması, artan nüfus ve teknolojinin geçirmekte olduğu değişimlerin zararını azaltarak katkı sağlamaktır. Bu kavrama ilk olarak 1972 yılında, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde çalışan bilim adamları tarafından oluşturulmuş “Büyümenin Limitleri” raporunda rastlanmaktadır. 1987 yılında ise Birleşmiş Milletler Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu’nun yapmış olduğu tanıma göre sürdürülebilirlik; gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, insanlığın günlük ihtiyaçlarının temin edilmesi, kalkınmayı sürdürülebilir kılma yeteneğine sahip olmasıdır (Atmaca, 2018). 1987 yılında yayınlanan bu rapor sürdürülebilirliğin değer kazanması açısından büyük önem arz etmektedir. Brundtland raporu olarak da anılan raporda, kentsel yoksulluğun azaltılması, çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma konularına değinmiştir (Demirbaş, 2019). 1990’a doğru ilk sürdürülebilir çalışmalar ABD ve Avrupa’da görülmüştür. Hollanda 8 dalda ilk sürdürülebilir girişimlerini yapmıştır.1992’de Birleşmiş Milletler Rio’da sürdürülebilirlik hakkında bir toplantı düzenlenmiştir. 177 devlet başkanının katılımıyla gerçekleşen toplantı, sürdürülebilirlik konusunda önemli bir adım olarak görülmektedir. 1994 yılında Dünya Koruma birliği tehlike altındaki türleri listeleyerek bu duruma ilgi çekmiştir. Aynı yıl nüfusun Delft Üniversitesi bir kılavuz yayınlamış ve bu kılavuz araştırmaları bir sonraki aşamaya taşıyacak diğer kılavuzlara öncü olmuştur (Atmaca, 2018). Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Rathenau Enstitüsü ve Delft Teknoloji Üniversitesi’nin 1997 hazırladığı yeni kılavuz ile sürdürülebilirlik çalışmalarında önemli bir adım olmuştur.2009 yılında ise Delft ve UNEP yeni kılavuz yayınlamışlar ve sürdürülebilirlik konusunu genişletmişlerdir. Bu çalışmalar önemli sürdürülebilirlik adımlarıdır. Nüfusun hızlı artışı ile kaynak kullanımının dengelenmesi sağlanamamaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı ile dünyaya zarar veren çevresel etkilerin minimize edilmesi için çözüm yolları aranmaktadır (Atmaca, 2018; Özsoy, 2020).

3.Sürdürülebilir Ambalaj Tasarımları

Yirmi birinci yüzyılda ambalajlar, koruma, saklama, bilgilendirme işlevlerinden daha fazlasını temsil etmektedir. Tüketicinin satın alma davranışını etkileyen kriterler göz önüne alındığında ambalaj tasarımı büyük önem taşımaktadır. Ambalajlarda yer alan harfler ve semboller, kullanılan renkler, ambalajın formu, üstünde kullanılan şekiller ve fotoğraflar tüketicinin satın alma mekanizmasını etkilemektedir. Tüketim bilincinin artmasıyla, alışkanlıkların değişmesi ve ambalaj tasarımının değer kazanması kaçınılmazdır (İlisulu, 2019). 

Günümüzde, hemen hemen tüm ambalaj malzemeleri geri dönüştürülebilmektedir. Gıda ambalajlarının geri dönüşümünde malzemelerin eritilmesi ve işlenmesi için kullanılan sıcaklıklar, mikroorganizmalardan arındırmak ve organik kontaminantları pirolize etmek için yeterli düzeylerdedir. Ancak plastik ürünlerde kullanılan sıcaklıklar mikroorganizmaları yok etmek için yeterli olmasına rağmen, organik kontaminantların pirolize edilmesi için yeterli değildir. Geri dönüştürülmüş plastik ürünler gıda ile temas etmemelidir. Bu nedenle Türk Gıda Kodeksine göre, geri dönüştürülen PET ambalajların malzeme kullanımı “0” iken, cam malzemelerin kullanım oranı %30’lar olarak kabul edilmektedir (Marsh & Bugusu, 2007; Özgen & Bayazıt, 2016). Bu durumda cam ve PET ambalajların yaşam boyu kullanımlarının son kullanıcısı olan tüketicide kaldığı görülmektedir. Bu amaçla, cam, alüminyum, PET ambalajlar, tenekeler önemli ölçülerde hafifletilmiştir. Bu strateji, ambalaj sürdürülebilirliğinin iyileştirilmesi için önem taşımaktadır. 

Son yıllarda yeni ürün tasarlanırken, birçok tasarım parametresinin yanında sürdürülebilirlik de göz önüne alınmaktadır. Sürdürülebilir, çevre dostu ambalajların müşterinin seçimlerini etkilediği görülmektedir. Ambalaj endüstrisi, ambalajın başlıca görevlerini göz önünde bulundurarak gıda tasarrufu ve atık azaltma konusunda kendisini sürekli olarak geliştirmelidir (Stassinopoulos, 2009). Sürdürülebilir gıda ambalajlarının dönüştürülebilir materyal kullanılması, su kullanımını azaltması, depolama atıklarını azaltması, hava kirliliğine neden olmaması, sera gazı oluşumunu engellemesi ve insan sağlığını tehlikeye atmaması gibi birçok avantajı bulunmaktadır. Tedarik zincirinin önemli bir parçası olan ambalajların olumsuz çevresel etkileri göz önünde bulundurulmalı, tedarik zinciri boyunca kullanılan ambalajların sürdürülebilir olmasına dikkat edilmelidir. Ambalaja harcanan materyallerin azaltılması ile daha az enerji ihtiyacı ortaya çıkmakta ve bu durum ekonomikliği de beraberinde getirmektedir (Russell, 2014). Ambalajların materyallerinin hafifletilmesi, koruma işlevinden taviz vermeden minimum malzeme kullanımı ile gerçekleştirilmelidir. Daha ince, daha az ambalaj malzemesi kullanımı kaynak kullanımını da azaltarak atıkların önlenmesindeki önemli bir stratejidir. (Licciardello & Piergiovanni, 2020). 

4.Gıda Firmalarında Sürdürülebilir Çalışma Örnekleri 

Firmaların yürüttüğü sürdürülebilir ambalaj çalışmalarında genellikle daha az hammadde ile ambalaj üretmek veya geri dönüşümü sağlanabilen malzemeler kullanmak gibi çözümlere gidilmiştir. 

Carlsberg’in yapmış olduğu ve “Snap Pack” adını verdiği sürdürülebilirlik çalışmasında, doğada çözünebilen yapıştırıcı ile bira kutularında plastik ambalaj kullanımının önüne geçilmiştir. Carlsberg bu uygulama ile dünyadaki yıllık toplam plastik atığın 1200 tondan daha fazlasını kurtarmış ve böylece, Dünya genelindeki plastik kullanımlarını da %72 oranında azaltmıştır.

Coca-Cola, 2010 yılında şişe üretiminde geri dönüşümlü cam şişelerin ağırlığının ¼’ünü azaltarak 2010 yılında 319.839 kg cam tasarrufu sağlamıştır. Çizelge 4.1’de şişelerin önceki ağırlıkları ve tasarruf oranları verilmiştir.

Coca-Cola 2017’de Damla Su şişelerinde %30 bitkisel materyallerden üretilen Bitki Şişe çalışması ile tamamen geri dönüştürülebilir şişe üretimini yapmıştır (Anonim 2017a). Böylece 2019 yılında 315.000 ton karbondioksit emisyonu bertaraf edilmiştir (Anonim, 2020b).

Tetra Pak ambalaj firması, 2007 yılında Tetra Rex isimli geri dönüşümlü kaynaklardan paket üretmiştir.

Migros, gıda atıkları ve imha oranlarını azaltmak amacıyla olgun meyve-sebzelerde indirimler yaparak satış oranlarını arttırmayı hedeflemiştir. Aynı uygulamayı son kullanma tarihi yaklaşan et ve süt ürünleri için yaparak satışları hızlandırmıştır.

Sütaş, 2017 yılında 69 ambalaj malzemesini hafifleterek 813 tonluk ambalaj malzemesi azaltmıştır. Organik atıkları enerji ve gübreye çevirerek atıklarda geri dönüşümü arttırmış ve atık sahasına giden miktarları azaltmıştır.

Sonuç

İhtiyaç ve isteklerde yaşanan değişimlerin de yansımasıyla ambalaj sektörü sürekli bir değişim ve gelişim içindedir. Yaşam gereksinimlerinin giderilmesi ve doğal kaynak kullanımının dengelenmesi sürecinde firmalara düşen sorumluluk büyüktür. Canlı varlığının sağlıklı bir şekilde korunması da sürdürülebilirlik çalışmalarına bağlıdır. Tüketicilerin atık konusunda bilinçlenmesi, sorumlu bir şekilde alışveriş yapıyor oluşu ve geri dönüşüme verdikleri önemin artması, endüstri alanında ambalaj firmalarına yapılan baskıyı arttırmaktadır. Sürdürülebilirliğin sağlanması, ürün piyasaya sürülmeden dikkat edilmesi gereken ön şarttır. Son yıllarda yıllık ya da dönemlik sürdürülebilirlik raporları hazırlayan firma sayısının arttığı da görülmektedir. Bu durum, firmaların sürdürülebilirliğe vermiş oldukları önemin arttığının somut kanıtıdır.

Ambalajın tasarım açısından uygunluğu, hammadde ve enerjinin verimli kullanımı, atık oluşumunun en aza indirgenmesi, insan ve ekosisteme zarar vermemesi, sürdürülebilir ambalaj üretiminin ilkeleridir. Bu ilkeler doğrultusunda fazla ambalaj kullanımı azaltılmalı, ambalajda kolay anlaşılan etiketler kullanılmalı, gıda üretimi sırasında ve sonrasında atık minimum düzeyde olmalı, enerji verimliliği sağlanmalıdır. Ambalajın geri dönüştürebilir olması önem taşımaktadır. Ambalaj firmaları sürdürülebilir ambalaj üretirken, ambalajın temel görevlerini göz önünde bulundurarak gıda tasarrufu sağlamalı ve atık azaltma konusunda kendini geliştirmelidir.

Kaynaklar

•Anonim (2010). Coca-Cola İçecek Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu. 1 Ocak 2009-31 Aralık 2010.

•Anonim (2017a). Coca-Cola Sürdürülebilirlik Raporu. Erişim adresi: https://kurumsalsurdurulebilirlik.com/raporlar/coco-cola-surdurebilirlik-raporu-2017/

•Anonim (2017b). Sütaş Sürdürülebilirlik Raporu.Erişi adresi: www.sutassurdurulebilirlik.com

•Anonim (2018). Migros Sürdürülebilirlik Raporu. Erişi adresi: https://surdurulebilirlik.migroskurumsal.com/pdf/migros-surdurulebilirlik-raporu-2018.pdf

•Anonim (2019a). Carlsberg Sürdürülebilirlik Raporu. Carlsberg Sustainability Report 2019. 1–70.

•Anonim (2019b). Tetra Pak Sürdürülebilirlik Raporu, 2019. Erişim adresi: https://assets.tetrapak.com/static/documents/sustainability/sustainability-report2019.pdf

•Anonim (2020a). Ambalajlama Sektör Raporu. T.C. Ekonomi Bakanlığı.Erişim adresi: https://ticaret.gov.tr/data/5b87000813b8761450e18d7b/Ambalaj.pdf. Erişim tarihi:25.10.2020

•Anonim (2020b). Coca-Cola Türkiye | Çevre | BitkiŞişeTM. https://www.coca-colaturkiye.com/surdurulebilirlik/bitkisise/

•Atmaca, M. (2018). Sürdürülebilir Ambalaj Tasarımına Sahip Ürünlerin Tüketici Tarafından Talep Edilme Eğilimi: Zeytinyağı Ambalajı Üzerinden Değerlendirme. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.Ankara.

•Barmaki, H. (2012). The Role Of Design In Sustainable Consumption: A Study On Sustainable Food Packaging. İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.İstanbul.

•Demirbaş, N. (2019). Gıda Arz Zincirindeki Kayıp ve İsrafın Azaltılmasında Ambalajın Önemi ve Gelişmeler. XI. IBANESS Kongreler Serisi, 9-10 Mart, Tekirdağ / Türkiye. 

•İlisulu, T. İ. (2019). Gıda Ambalajı Tasarımlarında Değişen Tüketici Beklentileri. Sanat Tasarim Dergisi, 10, 16–23. https://doi.org/10.35333/sanat.2019.84

•Kuşat, N. (2012). Sürdürülebilir İşletmeler İçin Kurumsal Sürdürülebilirlik Ve İçsel Unsurları. Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 14(2), 227–242.

•Licciardello, F., & Piergiovanni, L. (2020). Packaging and food sustainability. In: The Interaction of Food Industry and Environment (ss. 191–222). Elsevier Academic Press. https://doi.org/10.1016/b978-0-12-816449-5.00006-0

•Marsh, K., & Bugusu, B. (2007). Food Packaging - Roles, Materials, And Environmental Issues: Scientific Status Summary. Journal of Food Science, 72(3). https://doi.org/10.1111/j.1750-3841.2007.00301.x

•Özgen, C., & Bayazıt, N. (2016). Sürdürülebilirlik Kavramının Ambalaj Tasarımına Etkilerinin İrdelenmesi. JSS Balkan Journal of Social Sciences / Balkan Sosyal Bilimler Dergisi. International Congress of Management Economy And Policy,Aralık.

•Özsoy, T. (2020). Sürdürülebilir Tasarımda Ambalaj Çözümlemeleri ve Bir Uygulama. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

•Russell, D. A. M. (2014). Sustainable (food) packaging - an overview. Food Additives and Contaminants - Part A Chemistry, Analysis, Control, Exposure and Risk Assessment, 31(3), 396–401. https://doi.org/10.1080/19440049.2013.856521

•Stassinopoulos, A. (2009). Sürdürülebilir ambalaj mı? O da neymiş? Ambalaj Bülteni Eylül-Ekim,2009. ss: 58-60. Erişim adresi: http://www.ambalaj.org.tr/files/Ambalajbulteniicerik/cevre/eylul-ekim-2009-cevre.pdf

Ceyda SÖBELİ, Yağmur Eda ÖZBEK

Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü