Friday, Apr 19th

Last updateMon, 15 Apr 2024 8am

Buradasınız: Home Ürünler Denenerek ve test edilerek mükemmelleştirildi

Denenerek ve test edilerek mükemmelleştirildi

 

Güney Avusturya, Klagenfurt, dünyanın önde gelen 8 uluslararası ürün geliştirme merkezinden birisidir. Bu bölgede yer alan ürün geliştirme tesislerinden bir tanesi de Philips Fabrikasıdır. Klagenfurt yanlızca mutfak eşyaları için lider inovasyon bölgesi değil aynı zamanda traş makineleri, epilasyon cihazları ve oldukça iyi bilinen Philips Sonicare Elektirkli Diş Fırçası için sürücü sistemleri gibi oldukça kompleks anahtar komponentlerin üretildiği bir bölgedir. Burada üretim bütünüyle tüketicilerin yaşam tarzına yönelik olarak gerçekleştirilir.

Epilatörler için metal ve plastikten yapılan cımbız disklerin üretiminde yaklaşık 20 yıldır herhangi bir değişiklik gerçekleşmemiştir, Philips makine ve otomasyon teknolojisi için Wittmann-Battenfeld’e güvenmektedir. Philips’in halen buradaki fabrikasında var olan 4 makinelik üretim kapasitesi yeni bir ful elektirkli makine olan EcoPower 55/130 enjeksiyon makinesi ile artırılmıştır. Bu yeni makine ile üretim daha hızlı ve eski makinelere göre %50 daha az enerji tüketilerek gerçekleştirilmektedir. Bir durum raporu için iyi bir neden! 

Epilatörler, mekanik kıl alma için elektrikli aletlerdir, traş makinelerine benzer bir dış görünüşleri olmasına karşın tasarım ve fonksiyonları bakımından tamamen farklıdırlar. Traş makineleri derinin yüzeyinden kılları kesip atarken, kıl köklerine etki edemezler ancak epilatörler, kılları kökleri ile beraber alıp vücuttan uzaklaştırılar. kılları ayrı ayrı tutar çeker ve çıkartırlar, bunu eksantrik hareket ile dönen bir sistem ile çalışan cımbız diskler ile gerçekleştirirler. Eksantrik hareket, diskler arasındaki mesafenin değişimine neden olur ve bu da diskler arasında oluşturduğu açma kapama hareketi ile kılların otomatik olarak tutulmasını, çekilip çıkartılmasını ve tekrar serbest bırakılmasını sağlar, kısaca sistem bir cımbızın çalışmasına benzer.

Avrupa’da epilatörler nispeten yeni bir üretim hattı oluşturur. Epilatörler, Amerikan orijinlidir ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gitgide Avrupa’da da popüler olmaya başlamıştır ve şimdilerde Philips gibi 25 yıldan uzun bir zamandır elektrikli ürün imalatı gerçekleştiren firmaların programlarının bir parçası haline gelmiştir. Epilatörlerin çalışma sisteminde en önemli bölüm olan cımbız diskler, orjinal olarak metalden yapılırdı, son 20 yıldır, çelik ve plastik kısımlardan oluşan hibrid model veya iki farklı plastik metaryel kullanılarak üretilen daha basit modelleri de vardır. Herbir çelik/plastik parça krom çeliğinden üretilmiş disk içerir ve bu disk insört parça olarak kalıba yerleştirilir, overmould olarak PA segmentin enjeksiyonu bu parça üzerine gerçekleştirilir. (Resim 1). Alternatif olarak, tamamı plastik olan cımbız diskler kar elde etmek amacıyla, merkezde PA 6.6 metaryel ve konsantre segment olarak bunun etrafına PA 6.6 aşınmaya dayanıklı yüksek cam elyaf ve zirkonyum oksit katkılı kompaund (compound) hammadde kullanılarak üretilen ring kısmı ile kullanıma sunulmaktadırlar.

Battenfeld teknolojisi ile 20 Yıldan uzun zamandır devam eden üretim

Klagenfurt, Philips fabrikasında,20 yıldan uzun zamandır imalatı devam eden cımbız disklerin üretiminde, (metal/plastik - hibrid versiyon) Philips, Battenfeld enjeksiyon makinesi ve otomasyon teknolojisine başlangıçtan beri güvenmiştir. Başlangıçta iki adet hidrolik 250 CDC model Battenfeld 25 tonluk enjeksiyon makinesi ve Battenfeld Avusturya’dan UNILOG 4000 kontrol sistemi ve buna ilaveten Battenfeld UNIROB plastik enjeksiyon robotları, separatör ve metal insörtler için al – bırak istasyonu ile başlayan yatırıma ilave olarak bir kaç yıl sonra 2 tane daha makine eklenmiş ve üretim artırılarak devam etmiştir. Bugün aynı sistemler ile imalata devam etmekle beraber yine aynı makineler ile bayan ve erkek bakım ürünleri için kullanılan çok yüksek hassasiyete sahip mekanik plastik komponentlerin üretimi de gerçekleştirilmektedir. Bu makineler bugün toplamda 100.000 saatten fazla çalışma zamanı ile kendilerini ispat etmiştir. Özellikle, çevresel otomasyon ekipmanlarının tasarımı ve bu tasarıma bağlı olarak; metal parçalar için seçme - ayrıma ve istifleme bölümü beslemesi ile gerçekleşen inovasyon kolaylığı bugün hala çok güçlü durumdadır. Bu makine konsepti için altı çizilmesi gereken önemli bir husus ayrı ayrı makinelerin izlenmesi ve üretimlerin yer değiştirilebilmesidir. 

EcoPower makineler ile nesil sıçraması

Küresel finansal ve ekonomik krizin neticesi olarak, hibrid model olan metal/plastik karışığı cımbız disklerle yapılan orta sınıf epilator segmenti kar elde etmek amacıyla güçlü bir şekilde geri dönüş gerçekleştirdi. Üretim adetlerinde azalma beklenirken, tam aksine yeni bir üretim hücresi eklenerek üretim adetleri artırıldı. Martin Varch – Philips uygulama teknolojisi mühendisi – belirttiğine göre: “ Hibrid disklere yeniden yatırım yapmak, bize ciddi manada kar sağladı, karar alma sürecinde, bizim zaten var olan üretim hattımızın tümünü oluşturan Battenfeld makineyi bünyasine katması ile çok daha güçlenen Wittmann portföyü, teknoloji tedarikçimizin seçiminde bizi yönlendiren en önemli faktör olarak değerlendirilebilir. Kısaca, 18 mm vida çapı, 28 cm³ mal alma kapasitesi ile 55 tonluk kapama tonajı olan ful elektrikli EcoPower 55/130 model makineye yatırım yaptık.’’

EcoPower ful elektrikli makinede tüm hareketler servo motorlar ile yapılmaktadır, itici dahil kapama plakası, otomatik kalıp yükseklik ayarı, mal alma, enjeksiyon ve grup dayama tamamen birbirinden bağımsız servo elektriklidir, kapama plakasının kontrolü ve itici hareketi sonsuz dişli ile doğrudan sürülerek ‘’direct drive’’ gerçekleştirilir

Martin Varch: “ Üretim hattının planlanmasında zor bir durumla karşı karşıya kaldık, eski tip makineler ile karşılaştırıldığında, makine boyutlarının yeni makine konseptinde daha büyük olduğu gözlendi, fabrikanın vinç kızağı altından tavan yüksekliği 3,5 m. olması da dikkate alınarak, kısaltılmış Y ekseni ile makine yanında stand-alone robot çözüm olarak düşünüldü. Z ekseni makine üzerine monte edildi, bununla birlikte harici bir ayak ile dengelenerek robot entegrasyonu gerçekleştirildi. (Resim 3).

Üretim, var olan eski makinelerdeki gibi 16 gözlü kalıplarla gerçekleştirilmektedir. Cımbız diskler, kalıp gözlerine insört olarak yerleştirilmeden önce pozisyonlanması amacıyla ayrı bir magazin üzerine aktarılır, buradan robot ile kalıba transfer edilir ve üretim gerçekleştirilir. (Resim 4a+b ve Resim 5). Sisteme ayrıca akuple edilmiş sıyırıcı kol, aşağıdan yukarıya doğru düşey bir hareketle kalıp açıldığında  içeri girip bitmiş parçaların separatöre aktarılmasını sağlar (al-bırak uygulaması), parçalar separatörde yönlerine göre ayrılarak istiflenir ve proses bu şekilde sonlandırılır.                

Üretim hassasiyeti ve enerji tüketiminde dikkat çekici gelişim

Martin Varch’a yeni ekipmanla ilgili tecrübeleri sorulduğunda, ‘’yeni yatırım ile ilgili tecrübemizi özetlemek gerekirse, ilk yatırım yapılan makine hattı ile yeni yatırım yapılan EcoPower ve otomasyon hattı arasında en çarpıcı nokta, yeni sistemin çok daha hızlı ve üretim hassasiyetinin çok daha fazla olmasıdır. Çünkü metal insörtlerin kalıba yerleştirilmesi ve bitmiş ürünlerin çok daha hassas alınması ve sonuç olarak belirgin bir kalite artışının gerçekleşmiş olması önemlidir ve bu da aynı zamanda manuel olarak parçaların elden geçirilip incelenmesinin de önüne geçmiş vakit ve para kaybını önlemişitr. Böylece daha hızlı ve daha yüksek kalitede imalat yapılmasını mümkün hale gelmiştir. Son olarak ama en önemlisi çalışma ekipmanlarının daha kolay kullanılır olmasıdır, mesela kalıp değişiminin çok daha hızlı gerçekleşiyor olması gibi. Örneğin, bizim operasyon programımız sistem yazılımına kısayol (makine fonksiyon linki) olarak yerleştirilmiş ve operatörlerimiz burada yer alan yönergeleri takip ederek prosesin daha hassas bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlamıştır. Bu bizim ciddi manada bekleme zamanlarımızı azaltmıştır aynı zamanda iki sistem arasında ki enerji tüketim değerleri arasında da ciddi manada bir düşüş gözlenmiştir.“

Wittmann Battenfeld Bölgesel Satış Müdürü, Bernd Aigner son olarak üretim hattına eklenmiş olan EcoPower 110 (110 ton elektrikli makine) hakkında şu notları bizimle paylaşmaktadır: ‘’Göstermiştir ki yeni Eco makineler üretim hızları bakımından da son derece hızlı makinelerdir, elektrikli traş makinelerinin vibrasyon başlıkları için çok hassas komponenetlerinin üretimi de sağlıklı bir şekilde gerçekleşmiştir, bununla birlikte çevrim zamanları yarı yarıya azalmış ve ıskarta oranı daha şimdiden sıfırlanmıştır. Bu bize göstermiştir ki, bir yeni makine 2 eski makinenin yaptığı işi gerçekleştirebilmektedir. 

WITTMANN BATTENFELD 

Baykal Abdullah Dinç            

PEM Satış Müdürü

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı

Reklam Alanı