İhracat geçen yıla oranla yüzde 50 arttı

Petkim’in 2012 yılı ilk üç aylık finansal sonuçları açıklandı. 2011 yılında 834 milyon Dolar ile tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşan şirket, bu ivmesini 2012 yılının ilk çeyrek rakamlarında da sürdürdü. 2011 yılı ilk çeyreğinde 192 milyon Dolar olan ihracat tutarı, 2012 yılında %50 artarak 288 milyon Dolar olarak gerçekleşti. İhracatın toplam ciro içindeki payı ise % 43 seviyesine ulaştı.  

Şirket, 2012 yılı ilk çeyreğinde 9 milyon TL FVAÖK değeri yaratırken, 2011 yılı dördüncü çeyrekteki negatif FVAÖK değerini pozitife çevirerek %0,8 FVAÖK marjını yakaladı. 2012 yılı ilk çeyreğinde ürün ticareti ile ithalattan satışlar 56 bin ton ve 130 milyon TL olarak gerçekleşti. Kapasite kullanım oranı ilk çeyrekte %97 seviyelerinde gerçekleşti.

İlk çeyrek finansal rakamlarını değerlendiren Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk,  dünyada petrokimya sektörünün 2011 yılının ilk çeyreğinde hızla büyüdüğünü, ikinci çeyrekten itibaren ise dünya ekonomisinde başlayan daralma sürecinin etkisi altında kaldığını anımsatarak, “Bu süreçte, petrokimyasal ürünlerin talebi hızlı ve sert bir şekilde düşerken, ürün fiyatları sürekli geriledi. Ham petrol fiyatlarına bağlı olarak girdi ve enerji fiyatları yüksek düzeyde kaldı. Bu nedenle özellikle nafta bazlı üreticilerin kâr marjları azalarak negatife dönüştü ancak geçtiğimiz yıl 4. çeyrek sonuçlarına göre 2012 yılı 1. Çeyreğinde nispeten iyileşme yaşandı” dedi. 

Öztürk, petrokimyasal ürün talebinin düşmesinde; Avrupa borç krizinin giderek derinleşmesi ve Euro bölgesindeki ekonomik istikrarsızlık, Çin’de enflasyon endişesi ve ekonominin soğutulması için kredilerin kısılması, Kuzey Afrika’da Mısır, Tunus ve Libya’da başlayıp diğer ülkelere de yayılan “Arap Baharı”nın etkili olduğunu söyledi. 

Kömüre olan ilgi artıyor

Ortadoğu’da ucuz hammadde ve enerjiyi kullanan yüksek kapasiteli yeni tesislerle, Uzak Doğu’da kömür başta olmak üzere her türlü enerji kaynağını ve hammaddeyi kullanan yeni kapasitelerle rekabet etmenin her geçen gün zorlaştığına dikkat çeken Genel Müdür Öztürk, Avrupa’da devam eden talep daralması ile Ortadoğu ve Avrupa ürünlerinin spot pazar durumundaki Türkiye pazarına yönlendirildiği, bu durumun haksız rekabet yaratarak yerli üretimi tehdit ettiğini vurguladı. Öztürk, ayrıca son dönemde ABD’deki gelişmeler ve shale gas’ın (kaya gazı) giderek hammadde ve enerji kaynağı olarak kullanımının da sektördeki nafta bazlı üreticileri olumsuz etkilediğini ifade etti.

Son yıllarda yüksek seyreden petrol fiyatları nedeni ile gerek hammadde ve gerekse enerji üretimi olarak kömüre olan ilginin arttığını belirten Öztürk, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Özellikle zengin kömür kaynakları nedeni ile bugün Çin’de üretilen PVC’nin %88’i, Metanolün %80’ni, Mono etilen Glikolün %11’i, Etilenin de %4’ü kömürden üretilmektedir. Kömür sadece enerjide değil kimya sanayisinde de giderek hammadde olarak değer kazanmaktadır.”  

İlk çeyrekte 15 milyon dolar yatırım gerçekleşti 

Öte yandan Petkim’in cirosu bu yılın yılı ilk çeyreğinde ürün fiyatları ve satış miktarlarındaki artışın etkisiyle, 2011 yılının son çeyreğine oranla %24, geçen yılın ilk çeyreğine göre ise %28 artarak 1.206 milyon TL’ye ulaştı. Satış miktarı, bir önceki çeyreğe göre %11, önceki yıla göre %5 artarak 491 bin ton gerçekleşti. İlk çeyrekte 8 milyon TL net dönem zararı gerçekleşti. 

Şirket, 2012 yılı ilk çeyreğinde kapasite artışı, planlı bakım ve üretimde verimlilik artırmaya yönelik 15 milyon Dolar yatırım harcaması gerçekleştirdi.

2011 yıllında ortalama ham petrol fiyatlarının 111 USD/varile, temel girdi olan nafta fiyatının ise 934 USD/Ton gibi yüksek düzeyde seyretmesinin Petkim’i tarihinin en yüksek üretim maliyetleri ile baş başa bıraktığına dikkat çeken Genel Müdür Öztürk, girdi fiyatlarında önceki dönemlere göre kısmen bir gevşeme görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti: 

“Ürün fiyatlarında düşüş trendi çok daha hızlı gerçekleşti. Talep tarafı daraldı maliyetlerde hemen hemen tüm ürünlerde negatif marjlar gözlendi. Ürün fiyatları bir önceki döneme göre bazı ürünlerde %30, ortalamada da %10 civarında fiyat düşüşleri yaşandı.  2012 yılının ilk çeyreğinde ise petrol fiyatları 120 USD/ varil, temel hammadde olan nafta fiyatları ise 1000 USD/ MT’un üzerine çıktı. Yüksek hammadde fiyatları ürün maliyetleri üzerindeki baskıyı artırdı. Özellikle Ocak ve Şubat aylarında marjlarda negatiflik devam etti. Mart ayından itibaren piyasalarda görülen kısmi iyileşmeler  ürün fiyatlarında bir miktar yükselmeye neden oldu.”