Plastik sektöründen 58 işletme İSO Birinci 500’de

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “2018 İSO Birinci 500 araştırmasının sonuçları, Türkiye plastik sektörünün 2018 yılı performansını pozitif göstermekle birlikte TL bazlı artışlarda kurun etkisi göz ardı edilmemeli” dedi.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” 2018 yılı listesi yayınlandı. Plastik Sanayicileri Derneği’nin (PAGDER) listedeki verilere ilişkin yaptığı değerlendirmeye göre, plastik ve kauçuk üreticisi 58 işletme listede yer aldı. Firmaların üretimden net satışları ise yüzde 27,6 oranında artış gösterdi.

İstanbul Sanayi Odası’nın “Türkiye’nin Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine, NACE kodu itibarıyla plastik ve kauçuk sektöründen 27 firma girdi. Plastik ve kauçuk imalatı olmasına rağmen, ağırlıklı üretim faaliyeti farklı NACE ve ISIC kod numaraları altında yer alan firmalarla sıralamada 58 plastik ve kauçuk işletmesi yer aldı.

Dönem kârı/faaliyet kârı oranlarının %75’ten %59’a gerilemiş olmasının ardında ise faiz gibi finansman giderlerinin bulunduğunu belirten PAGDER Başkanı: “Finansman giderleri İSO Birinci 500’deki işletmelerin dönem kârlarını zayıflatmıştır” dedi. Ayrıca son beş-altı yıldır borç/öz kaynak dengesinin de dikkat çekici biçimde bozulduğunu ifade eden Gülsün, özellikle döviz cinsi borçların TL karşılıklarının borç hanesini köpürttüğünü belirtti.

Listeye giren plastik sanayisi firmalarının verilerini değerlendiren Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün şunları kaydetti: “İSO Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 2018 sıralamasında yer alan 58 firmanın gelişimine baktığımız zaman brüt katma değer ve çalışan sayısı hariç tüm göstergelerde artış gözlemleniyor. Brüt katma değerdeki düşüş, PETKİM’in 2018’in son çeyreğinde yapmış olduğu bakım çalışması nedeniyle üretimi durdurmasından kaynaklanıyor. Diğer göstergelerde yaşanan artış oranı Birinci 500 listesinde yer alan tüm firmaların artış oranı ile paralellik göstermekle birlikte 2017 yılı ile 2018 yılı arasında ÜFE’nin %34 ve ortalama döviz kurunun %32 dolayında artış gösterdiğini de göz ardı etmemek gerekiyor”.