Tuesday, Apr 16th

Last updateMon, 15 Apr 2024 8am

You are here: Home Technology

Kozmetik ambalajda PCR? Hepsi bir teknoloji meselesi

Resim1: Test serisi için, şişeler saf PCR’den (solda) ve ayrıca içinde ve dışında işlenmemiş bir malzeme tabakası bulunan şişelerden yapılmıştır.Şişirme kalıplama uzmanı W.MÜLLER, ambalajda tüketim sonrası geri dönüştürmelerin (PCR) kullanımı için iki yöntemi test etti. İlk incelenen varyantta, Polikloropren kauçuk (PCR) katmanı iki yeni malzeme katmanı ile çevrilidir, ikinci varyantta iç kısım dâhili bir plazma kaplaması ile korunmuştur. Her iki varyant, saf PCR'den yapılmış içi boş gövdelere göre önemli ölçüde daha düşük migrasyon değerlerine sahipti.

W. MÜLLER, şişirme kalıplama prosesinde, içi boş nesnelerin üretiminde PCR kullanımı konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahiptir. 3 katmanlı koekstrüzyon sistemi olarak adlandırılan yapıda ReCo3 ile, içi ve dışı işlenmemiş bir katmanla çevrelenmiş bir PCR katmanından oluşan şişeler üretilebilir. Bu şekilde, işlenmemiş malzeme, işlem sırasında PCR ile değiştirilebilir ve yine de PCR’den istenmeyen göç azaltılabilir.

% 100 geri dönüştürülmüş 1 litre hacimli yuvarlak şişelerin göç (migrasyon) davranışının ReCo3 işlemiyle üretilenlerden ne kadar farklı olduğu yapılan bazı testler sonucunda ortaya kondu. İki sertifikalı PCR tipi seçildi ve bir şişe saf malzeme ve bir şişe dış tabakada normal işlenmemiş bir tabaka ile üretildi. SGS INSTITUT FRESENIUS, Taunusstein’da, küresel migrasyon (madde geçişleri) ve potansiyel olarak etkileşebilecek safsızlıklar, reaksiyon ve bozunma ürünleri (NIAS) için taramalar gibi çeşitli migrasyon testleri gerçekleştirildi. Küresel migrasyon, DIN EN 1186 2002-07’ye göre test edildi ve sonuçlar, her durumda 10 mg / dm2’lik (AB) 10/2011 sayılı yönetmeliğin yasal gerekliliğinin altındaydı.

Ancak W. MÜLLER, testlere dayanarak ReCo3 şişelerinin saf geri dönüştürülmüş şişelere kıyasla daha düşük bir küresel geçiş sergilediğini gösterebildi. Bu aynı NIAS testinde, geçiş konsantrasyonlarındaki önemli bir azalma ile de doğrulanmaktadır.

B&R, ACOPOS 6D ile çok boyutlu üretimin başlangıcını müjdeliyor

Manyetik kaldırma, taşıyıcıların münferit ürünleri makine içinde serbestçe hareket ettirmesini sağlar. Geleneksel taşıma sistemlerinin sıkı bir üretim döngüsü gerektirdiği günler geride kaldı. ACOPOS 6D, küçük partiler halinde ve sürekli değişen ürün tasarımlarıyla üretim için uygun koşulları sunuyor.

ACOPOS 6D, manyetik kaldırma teknolojisi prensibine dayanmaktadır: Entegre kalıcı mıknatıslara sahip taşıyıcılar, motor bölümlerinden oluşan bir yüzey üzerinde temassız hareket eder. Elektromanyetik motor segmentleri 240 x 240 mm boyutlarındadır ve herhangi bir şekle monte edilebilir. Taşıyıcılar boyutlarına bağlı olarak 0,6 ila 14 kg ağırlığında yük taşıyabilir ve 2 m/s’ye kadar hızlarda hareket edebilir. İki boyutlu şekilde serbestçe hareket edebilir, üç eksen boyunca dönebilir- eğilebilir ve kaldırma yüksekliği üzerinde hassas kontrol sağlayabilirler. Tüm bu özellikler birlikte, altı derecelik bir hareket kontrol özgürlüğü sağlar.

Daha az alan gereksinimi ACOPOS 6D, birkaç taşıyıcı aynı anda bir motor segmentinde çalışabildiğinden, dört kata kadar daha yüksek bir taşıyıcı yoğunluğu sağlar. Taşıyıcılar, işleme istasyonlarında eksen olarak da kullanılabilir. Örneğin, bir iş parçası olan bir taşıyıcı, işleme takımı sağlam bir şekilde takılıyken CNC yollarını takip edebilir. Her bir taşıyıcı aynı zamanda yüksek hassasiyetli bir terazi olduğu için tartım istasyonları tamamen ortadan kaldırılabilir. Bu da makinenin daha kompakt bir yapıda üretilebilmesini sağlar.

Tüm ihtiyaçlara yönelik bilimsel etiketleme çözümleri

1994 yılında kurulan ERDA LTD. ŞTİ. etiketleme makinaları, bas yapıştır (print and apply) sistemleri, koli-palet etiketleme makinaları ve etiket sıyırıcılar konusunda Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Firma lineer etiketleme makinalarında 300 adet/dakikaya varan yüksek kapasitelerde çözümler sunuyor. 20 kişilik ekibinde 5 makina mühendisi, 10 meslek yüksekokul mezunu elektronik ve mekanik teknikeri bulunduran ERDA özgün ürünler için özel tasarımlar da geliştiriyor. Farma serisi etiketleme makinaları ile, ilaç endüstrisinin zor standartlarını da karşılıyor.

ERDA’nın 59 ülkede 1.500’ün üzerinde müşteri tarafından tercih edilen 5000’i aşkın kendinden yapışkanlı etiketleme makinası her gün 10.000.000’un üzerinde ürün etiketliyor. İçecek, gıda, ilaç, kozmetik, temizlik ürünleri, kırtasiye, boya ve ambalaj sektörlerine yönelik özgün tasarımları gün geçtikçe daha çok sayıda müşterinin özel etiketleme uygulamaları için ERDA’yı tercih etmesini sağlıyor. Firmanın bu başarısı 5 ana yaklaşımından kaynaklanıyor:

Lifler ve Filamentler Boyut Küçültme ve Aglomerasyon

Resim 1: Üretim firesi PET-filamentlerProblem: 

Liflerin/monofilamentlerin işlenmesi veya daha sonra gö-receği işlemler ile ilgili problemleriniz mi var?

Hedef, üretimde daima sıfır hurdaya sahip olmak şeklinde olup, bu pratikte mümkün olmamaktadır. Üretim atıklarının sürdürülebilir şekilde geri dönüşümü, kaynakların korun-ması anlamında gerekli olduğu kadar rekabetçi olması için de gereklidir. Aynı zamanda, sektördeki kalite gereksinim-leri çok yüksektir ve bu da daha fazla zorluk demektir. Bu nedenle, üretilen aglomerlerin üretim sürecini kesinlikle olumsuz yönde etkilememesi gerekmektedir.

Yukarıdaki resim, çoğunlukla işlem zinciri boyunca üretim-den kaynaklanan atık olarak sonuçlanan yüksek miktarda filamentleri göstermektedir. Üretimde bu malzemeyi tekrar kullanmak kolay değildir. En büyük problemler; 

  • Malzemenin uzunluğu çoğunlukla sonsuz uzunluktadır, bu nedenle boyut küçültme gereklidir.
  • Boyut küçültme de kolay değildir, çünkü malzemenin rotor şaftı etrafına sarılması riski vardır.
  • Malzemenin ebadı küçültüldükten sonra, üretimde daha fazla kullanım için hala yüksek hacimsel yoğunluk, dü-şük kütlesel yoğunluk sorunu vardır.

Nissei ASB – PET Ambalaj Teknolijisinde Öncü

1978’de kuruluşundan bu yana, Nissei ASB Machine Co. Ltd., gıda, içecek, kişisel bakım, temizlik malzemeleri ve endüstriyel kimyasal maddeleri için PET, diğer plastik şişe ve kavanoz üretiminde kullanılan Tek Kademe Enjeksiyon Gerdirmeli Şişirme teknolojisi konusunda dünyanın önde gelen firmalarından biri olarak faaliyetlerini sürdürüyor.

Makine ve kalıp üreticisi olmasının ötesinde, ASB devamlı olarak yeni patentli şişe ve kavanoz kalıplama teknolojisi geliştirmektedir. Kendinden taşıma kulplu şişeler, pastörizasyona uygun PET kavanozlar, cam gibi kozmetik şişe ve kavanozlar, çok katlı kalıplama gibi çok çeşitli özel ambalaj üretim teknikleri konusunda yeniliklere imza atmıştır. 

Enjeksiyon gerdirmeli şişirme teknolojisi PET ham maddesinin olanaklarını çift yönlü oryantasyon ile en üst düzeye çıkarır. PET ham madde en yayın ve en kolay geri dönüşümü yapılan plastiktir. Çift yönlü oryantasyon sayesinde, en düşük karbon ayak izine sahip olan şişe ve kavanozlar, yüksek bariyer özelliği ile üretilebilir. 

LSR silikon kapaklarla kahve keyfi

Sürdürülebilir keyif: LSR'den yapılmış kahve kapakları ile;

- Eksiksiz sistemlerle silikon işlemeye güvenli giriş

- Üst seviyede sağlığa uygunluk ve paketli kahve keyfi için tekrar kullanılabilir fincan kapakları

- Süreç uzmanı gerekmez: Teknik bilgi ve ağlar sağlanır

Günümüzde dışarıda yemek yerken ve içerken hijyenik güvenlik giderek önem kazanmaktadır. Bu alanda, tek kullanımlık uygulama olarak pek çok teknolojik ürün piyasaya sunulmaktadır. Tek kullanımlık ve çok kullanımlık fincanlar için, tercihen silikondan yapılmış kişisel kapak çözümlerinden biri de KraussMaffei tarafından ortaya kondu. 

Silikon esnektir, anti bakteriyeldir, sıcaklığa dayanıklıdır, uzun ömürlüdür ve plastikleştirici içermez. Bu özellikler onu kahve fincanları kapakları için ideal bir hammadde haline getirmektedir çünkü bunlar kolaylıkla taşınabilir ve daha sonra bulaşık makinesinde evde temizlenebilir. Depozitolu kap sistemlerinde bile, kapak genellikle hijyen nedeniyle ayrı satın alınmak zorundadır. Kişiselleşmiş silikon kapaklar, tek kullanımlık kaplarda kullanılarak atık pratik bir şekilde azaltılabilir. Bu tarz fincan kapağı gibi nesneler basit geometrileriyle, ayrıca bir proses uzmanlığına gerek duyulmadan termoplastik uzmanları tarafından silikon prosesi olarak uygulanabilirler. Komple sunulan çözümler içerisinde gerekli teknik bilgi ve ortak bir işbirliği ağı sağlanarak proses yürütülebilir. Örneğin KraussMaffei kendisiyle birlikte kalıp üreticisi ACH Solution ve bu tür tempersiz düşük uçucu formülasyonlar sağlayan malzeme üreticisi Wacker Chemie ile ortak olarak bu tür silikonların daha yaygın işlenebilmesi için işbirliği yapıyor.

Stäubli’den üç TX2-6 eksenli robot modeli

Stäubli orta yük taşıma kapasite aralığı için üç yeni 6 eksenli robotunu görücüye çıkardı: TX2-140, TX2-160 ve TX2-160L. Şirket mevcut TX2 neslini genişleterek toplamda dokuz model çıkarıyor. Sağlam yapıları ve akıllı tasarımları, onları zorlu ortamdan sterilize ortamlara kadar değişen koşullar için ideal seçim haline getirirken yüksek düzeyde güvenlik ve bağlanabilirlik sağlayabiliyorlar.

TX2-140, 1.510 mm'lik bir erişime ve TX2-160 ise 1.710 mm'lik sahip. Her ikisinin de maksimum 40 kg yük kapasitesi bulunuyor. TX2-160'ın uzun kollu versiyonu olan TX2-160L; 2.010 mm'lik erişim mesafesine ve maksimum 25 kg yük kapasitesine sahip. Bu yeni modellerle Stäubli şimdi kompakt TX2 90 ile büyük TX2-200 arasındaki boşluğu kapattığını belirtiyor. 

Örnek gösterebilecek dinamik değerleriyle birlikte alındığında örneğin 5. eksende 1.500 ° / s'lik maksimum hız bu en kısa döngü sürelerinin elde edilebileceği anlamına geliyor. Dahası, Stäubli’nin tescilli sürücü teknolojisinin artık 5. eksende de kullanılması, önceki RX160 modeline kıyasla bileğin sertliğini önemli ölçüde artırıyor.

Otomasyonda verimlilik, yüksek taşıma kapasitesi ile artıyor

FANUC, M-20iD ve ARC Mate 120iD serilerini 35 kg taşıma kapasiteli modellerle genişletiyor

FANUC, kapsamlı robot yelpazesini iki yeni modelle geliştiriyor. 35 kg taşıma kapasitesi ile büyük parçaların taşınması için tasarlanan M-20iD/35 ve kaynak versiyonu ARC Mate 120iD/35, eksen hızları ve kendi sınıflarındaki en yüksek hassasiyet ile donatılmış yapılarıyla otomasyon verimliliğini artırmayı hedefliyor. 

± 0.03 mm’ye kadar yüksek tekrarlanabilirlik ve yüksek eylemsizlik 

M-20iD/35 ve ARC Mate 120iD/35’nin maksimum taşıma kapasitesi 35 kg ve 1,831 mm aralığındayken her iki modelde de yeni aktarma organları bulunuyor. Bu sayede ± 0.03 mm’ye kadar yüksek tekrarlanabilirliği koruyan modeller, daha ağır yükleri daha yüksek eylemsizlikle taşıma kabiliyetiyle öne çıkıyor. 

M-20iD/35 modeli, gelişmiş özellikleriyle taşıma görevleri, makine yükleme ve indirme veya parça manipülasyonu için ideal bir performans gösteriyor. Modelin içi boş bilek tasarımı, ek donanımın yalın bir şekilde monte edilmesine imkân tanıyarak, kablolarda daha az aşınma ve yıpranmayla robotun dar alanlarda etkin bir biçimde kullanılmasını sağlıyor. M-20iD/35 kol ve bilek akslarında IP67 koruma sınıfı sayesinde taşlama veya çapak alma gibi kötü ortam koşullarındaki uygulamalarda da kullanılabiliyor.

Mobil robot sistemi, BionicSoftHand 2.0 ile buluştu

İlk olarak 2019 yılında Festo tarafından sunulan pnömatik tutucu, insan elinden esinlenerek oluşturuldu

Endüstriyel değişim, insanlar, makineler ve veriler arasında yeni bir tür etkileşim gerektiriyor. Gelecekte, operatörler ve robotlar birlikte daha yakın çalışacak. Bu nedenle Festo, sık tekrarlayan veya tehlikeli faaliyetlerden insanları uzaklaştıran aynı zamanda risk oluşturmayan sistemler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. Yapay zekâ burada merkezi bir rol oynuyor. 

BionicMobileAssistant, üç boyutta bağımsız olarak hareket eden ve nesneleri tanımlayabilen, uyarlanabilir şekilde kavrayabilen ve insanlarla birlikte çalışabilen bir robot sisteminin bir prototipidir. ETH Zurich ile işbirliği içinde geliştirilen sistemin tamamı modüler bir tasarıma sahip ve üç alt sistemden oluşuyor: bir mobil robot, bir elektrikli robot kolu ve BionicSoftHand 2.0. 

BionicSoftHand 2.0: İnsan elinden ilham aldı

İnsan eli – benzersiz güç, el becerisi ve ince motor becerilerinin birleşimi ile – gerçek bir doğa mucizesidir. BionicSoftHand 2.0’ın insan elinin hareketlerini gerçekçi bir şekilde gerçekleştirmesini sağlamak için kompakt vana teknolojisi, sensörler, elektronik ve mekanik bileşenler en dar alanlara entegre edildi. Parmaklar ve başparmak, sağlam ama verimli bir örme kumaşla çevrili hava odalarına sahip esnek körük yapılarından oluşuyor. Bu, eli hafif, uyarlanabilir ve hassas hale getiriyor, ancak güçlü kuvvetler uygulanabiliyor. Pnömatik parmaklar, doğrudan ele monte edilmiş piezo valflere sahip kompakt bir valf terminali tarafından çalıştırılıyor.

Yeni servo sürücüler, ölçeklenebilir entegre hareket özelliği sunuyor

Yeni Allen‑Bradley Kinetix 5300 servo sürücüler, küçük ve orta boyutlu makinelerde yüksek performanslı entegre hareket elde etmeleri için makine üreticilerine ölçeklenebilir bir seçenek sunuyor. Bu yeni ürün gamı, Kinetix servo sürücü ailesinin diğer üyeleriyle birlikte küçük ve bağımsız makinelerden büyük ve karmaşık sistemlere kadar her türlü ihtiyacı karşılayabilecek Rockwell Automation servo sürücülerin yer aldığı bir teklif yelpazesi sunuyor.

Servo sürücüler; paketleme ve dönüştürme, baskı ve web işlemleri gibi daha küçük makine uygulamaları için de uygun ölçülere sahip. Ayrıca, makinelerin daha basit hale gelmesine ve performanslarının optimize edilmesine yardımcı olacak gelişmiş özellikleri de bulunuyor.

•Load Observer gerçek zamanlı ayarlama teknolojisi, her bir ekseni ayarlama ihtiyacını azaltarak zamandan tasarruf sağlayabilir ve bir motor üzerindeki mekanik yük ataletini tahmin edip telafi ederek sürücü performansını artırabilir

•Logix kontrol cihazları ile entegrasyon, operatörlerin makine üzerindeki değişiklikleri dahili olarak sürücünün kendisi yerine bir HMI'dan yapmalarına olanak vererek değişimleri hızlandırabilir

Verimi yüzde elliye varan plastikleştirme ünitesi

Enjeksiyon kalıplamada verimlilik, yoğunluk, bağlanabilirlik ve çok yönlülük yeni teknolojinin unsurları anlamına geliyor. Bu amaca yönelik üretilen enjeksiyon makinesi, plastik işleme endüstrisindeki operatörler için her atışta bir avantaj anlamına gelen beş güçlü avantajlar sunuyor:

- Yüksek dinamik ve sorunsuz çalışan, enerji açısından optimize edilmiş bir servo sürücü

- % 50'ye kadar daha verimli plastikleştirme ünitesi

- Bu sıkıştırma kuvveti sınıfındaki en küçük kaplama alanı (1,96 m²)

- Dikey insört kalıplama makinelerinde tutma, ayırma robotlarını kapsayan 2 K teknolojisi de dâhil olmak üzere otomasyonun en basit bağlantısı

- OPC UA ile ve EM 77/83'e göre dijitalleştirilmiş bağlantı

Dört kolonlu enjeksiyon kalıplama makinesi, 350 kN'lik bir sıkma kuvveti ve 14 ila 32 mm arasında vida çaplarına sahip bir üniversal enjeksiyon ünitesi sunuyor.

Yalnızca 1,96 m² kapladığı alan ile 69,5 g (PS) parça ağırlığına kadar dar tolerans aralıklarında hassas parçaların üretimi için özellikle uygunluk sağlıyor. Bu makine teknolojisiyle çok çeşitli termoplastikler, elastomerler ve silikonların yanı sıra termosetler, metaller ve seramikler işlenebiliyor.

Plastik atıkları homojen türlere ayırma imkânı

Plastik kalıplamada, HolyGrail2.0 projesiyle dijital filigran teknolojisi 

HolyGrail2.0 adıyla yürütülen projenin ana başlıkları;

• Yenilikçi teknoloji: Plastik atıkları homojen türlere ayırmak için dijital bir filigran kullanılması

• Avrupa Markaları Derneği AIM’in koordinesinde sektör genelinde 85'ten fazla ortak girişimciyle yürütülmesi

• Döngüsel ekonomi: Kapalı çevrim ekonomisi ve kaynakların korunmasının taahhüt edilmesi

ArburgGREENworld programı ile Arburg, geri dönüşüm ekonomisi ve kaynakların korunmasına yönelik çalışmaların içinde yer aldı. Firmanın verdiği bilgilere göre, kapalı çevrim ekonomisi için yenilikçi teknolojiler üzerinde çalışmak, prestijli ortaklarla işbirliği içinde ilerliyor. Bu yenilikler, plastik ambalajları dijital filigranlar aracılığıyla homojen tiplere ayırmaya yarayan "HolyGrail2.0" projesini içeriyor. Proje Eylül 2020'den beri bir sonraki aşamaya geçerek Avrupa Markalar Birliği AIM’in himayesinde sürdürülmeye başlandı. Değer zincirinin her aşamasından 85'in üzerinde şirket ve kuruluş projede yer alıyor. Arburg, plastik enjeksiyon makineleri alanından tek üretici olarak projede yer alıyor. 

İnovasyon ve çevreye gösterilen özen

Parker, basınçlı havadan su buharının etkili şekilde uzaklaştırılmasına yönelik yeni düşük GWP'li soğutmalı kurutucu serilerini sunuyor

Hareket ve kontrol teknolojilerinde faaliyet gösteren Parker Hannifin, önceliği sürekli inovasyona ve çevreye özen gösterilmesine veriyor. Parker, düşük basınçlı soğutmalı kurutucu serilerinin tamamını yeni düşük GWP'li (küresel ısınma potansiyeli) soğutucu gaz R513A'yı kullanarak güncelleştirmek üzere, iki yeni soğutmalı kurutucu serisi sunuyor: PSE (Polestar Smart-E) ve SPS (Starlette Plus-E).

Şu anda kullanılan soğutucular R134a (GWP 1430) ve R407C (GWP 1774) ile kıyaslandığında 573 gibi düşük bir GWP'ye sahip olan yeni seriler, GWP'nin azaltılması ve çevre üzerindeki etki bakımından Avrupa F-gazı düzenlemesi EU 517/2014'ün gerekliliklerini tamamen karşılamak üzere tam donanımlıdır.

Cobot’lar gelecekte bir raf ürününe dönüşebilir

Universal Robots, Fütürist, Ekonomist, Dijital+Yazılım Ajans Başkanı Ufuk Tarhan ile düzenlediği ücretsiz canlı webinarda cobot’ların ve üretimin geleceğini masaya yatırdı

Kolaboratif robot üreticisi Universal Robots etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. Fütürizm çalışmaları ve sürdürülebilir geleceğe dönük iş modelleri ile tanınan Fütürist Ufuk Tarhan ile birlikte cobot teknolojilerinin ele alındığı webinarda, gelecekte bizi bekleyen üretim ve yaşam trendleri tartışıldı.  

Cobot’lar bir ürün yaratmanın dışında bir konsept yarattı

Pandemiyle birlikte cobot kullanımının başta sağlık olmak üzere hayatın birçok alanına yayıldığını aktaran Universal Robots Türkiye&MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, cobot’ların yeni bir yaşam trendi geliştirdiğini söyleyerek, “Cobot’lar pandemi döneminde siperlik üretiminden, PCR testlerine, riskli alanların dezenfeksiyonundan tıbbi atıkların toplanmasına kadar birçok süreçte yer aldı. Bu kullanım alanları da cobot’ların sadece üretimle sınırlı kalmayacağının, cobot’ların hayatımızın her alanına kolayca entegre edilebileceğinin en net göstergesi oldu. Cobot’lar insanlara konforlu, sağlıklı ve güvenli bir hayatın kapılarını açarken,  pek çok alanda da aktif olarak rol alıyor. Saç ekiminden pizza yapımına kadar çeşitli sektörlerde günlük hayatımızda karşımıza çıkarken, bir ürün olmasının yanı sıra bir konsept olarak fark yaratıyor” dedi.     

Otomotiv ve medikal sektörünün yeni kahramanı FANUC ROBOSHOT

Dünya çapında kurulumu tamamlanmış yaklaşık 22 milyon adet servo motor ve 4,5 milyon adet CNC kontrol ünitesi ile dünyanın önde gelen CNC üreticisi, servo teknolojisi ve kalıp işleme uzmanı FANUC,  işleme merkezlerinde kullanılan gelişmiş CNC teknolojisini rakipsiz bir elektrikli enjeksiyon çözümü sağlamak için ROBOSHOT tezgahlarında da kullanıyor. Daha büyük miktarlarda yüksek kalite standardına sahip parça üretiminde yüksek çeşitlilik, üstün hassasiyet ve son derece kısa çevrim süreleri elde eden ROBOSHOT, özellikle otomotiv ve medikal ürün pazarlarındaki iddiası ile öne çıkıyor.

FANUC ROBOSHOT, 60 yıllık sürekli gelişimin bir sonucu olarak güvenilir CNC kontrol ünitesi, tüm standart ara yüzleri içeren kapsamı,  hızlı işlem süreleri ve tutarlı parça kalitesiyle kullanıcı dostu bir yapı sunuyor. ROBOSHOT’un eksen hareketleri tamamen FANUC tarafından tasarlanıp üretilen CNC kontrolör ve servo sürücüler tarafından kontrol ediliyor. Bu sayede piyasadaki en hızlı ivmelenme, sıra dışı güvenilirlik için yüksek hassasiyette eksen hareketleri, pozisyonlama ve basınç kontrolü sağlanıyor. Otomotiv ve medikal gibi lokomotif sektörler için son derece elverişli olan FANUC ROBOSHOT, elektrik ve optik gibi endüstrilerde de yüksek performans, düşük maliyet ve kanıtlanmış güvenilirlik sunuyor. 

TOMRA, müşteriye özel yerel satış sonrası servis desteği ile fark yaratıyor

Türkiye, geri dönüşüm konusunda giderek daha da gelişiyor. TOMRA Sorting Geri Dönüşüm, bu gelişimi dikkatle takip ederek her zaman yerel tesislerin talep edebileceği en son teknolojiyi sunuyor. Ancak amaç, geri dönüşüm şirketlerinin çeşitli aşamalarda gereksinimlerini karşılayan entegre bir çözüm sağlamak olduğu için sadece yüksek teknolojiye sahip ürünleri sunmak yeterli değil. Bu noktada satış sonrası servisin önemi de ortaya çıkıyor. Bu nedenle TOMRA, TOMRA Care olarak adlandırılan müşteriye özel satış sonrası servisi ile verimliliği arttırıyor.

"Operasyonun maksimum performansına ulaşması için makineden daha fazlası gerekir" sloganı ile TOMRA’nın hedefi, karar verme süreçlerinin tüm aşamalarında kesintisiz iyileşme ve operasyona özel destek sağlamak oluyor. TOMRA'nın Türkiye Servis Takım Lideri Nejdi Şen; "İster satış öncesi, ister satış veya satış sonrası aşamada olsun, sektör, süreçler ve uygulamalarla ilgili bilgi birikimimiz ile her zaman müşterilerimizin yanında oluyoruz. Öte yandan önleyici bakımlarla sistemin aksamadan çalışmasını sağlamak, makinelerin en yüksek performansta çalıştığının takibini yapmak, beklenmedik onarım maliyetlerinin önüne geçebilmek üzere TOMRA Care satış sonrası hizmetlerimiz ile uzun süreli yedek parça ve servis kontratları öneriyoruz” diye belirtti.

FANUC en büyük SCARA modeli olan SR-12iA’i piyasaya sürdü

SR-12iA, yüksek taşıma kapasitesi ve kompakt tasarımı ile ambalajlama dünyasına yepyeni imkânlar sunuyor.

FANUC, kendi SCARA sınıfındaki robotlara göre 10 kg üzerindeki taşıma kapasitesine sahip ilk robot olan SR-12iA'yı robot kadrosuna ekledi. 0,30 kgm2 bilek ataleti ve 12 kg taşıma yükü kapasitesindeki SR-12iA; kompakt tasarımıyla müdahale alanını asgariye indiriyor ve birçok sektör için etkin olduğu kadar uygun maliyetli bir çözüm sunuyor. 

Daha büyük parçaların montajı için uygunluk

12 kg taşıma kapasitesindeki kompakt SR-12iA; küçük, hafif ve dâhili olarak yönlendirilmiş iç kabloları ile temiz bir görüntü sergiliyor. Bu niteliğiyle robot, müdahale alanını asgariye indirgiyor ve her montaj ve ambalajlama hattına entegre olabiliyor. 280 x 364 mm boyutu, 53 kg ağırlığı ve 900 mm erişim alanı ile alan ve hareket aralığı bakımından azami verimlilik sağlayan SR-12iA; aynı zamanda performanstan da ödün vermiyor. Yüksek taşıma kapasitesi ve bilek ataleti, daha büyük tutuculara ve dolayısıyla daha büyük parçaların montajına olanak sağlıyor. FANUC'un bugüne kadarki en yüksek kapasiteli SCARA robotu, azami 250 N aşağı itme kuvvetiyle güneş panelleri veya batarya kutuları gibi büyüyen uygulama alanları için ideal bir çözüm sunuyor. Öte yandan SR-12iA, hızlı montajın tüm gereksinimlerini karşılayarak yüksek verimliliği garanti ediyor.  

TOMRA Sorting’den poliolefinlerin geri dönüştürülmesine yeni çözümler

TOMRA Sorting’in sensör tabanlı çapak ayıklama çözümlerinin en son uygulamaları sayesinde, artık her ikisi de poliolefin olan polietilen (PE) ve polipropilenler (PP) için benzersiz geri kazanım ve saflık oranları elde edilebiliyor. Şimdiye kadar TOMRA’nın çapak ayıklama çözümleri, ağırlıklı olarak polietilen tereftalatlara (PET) odaklanıyordu. 

TOMRA’nın yeni INNOSORT FLAKE ünitesi ve AUTOSORT® FLAKE olmak üzere iki optik çapak ayıklama çözümü, TOMRA Sorting’in en yeni AUTOSORT® ve tamamlayıcı ürünlerinin birlikte her türlü atığı ileri seviyede doğru ve çok yönlü ayıklayacak şekilde uyumlu bir senfoni halinde çalışmasını ifade eden TOMRA’nın “Symphony of all Sorts” (Ayıklama Senfonisi) konseptinin bir bölümünü oluşturuyor. Yeni INNOSORT FLAKE ve AUTOSORT® FLAKE birlikte, TOMRA’nın Senfonisine “saf çapakların seslerini” katıyor.

Cobot kullanımı ile paketleme maliyetlerinde yüzde 40’a varan tasarruf

Robotlar artık üretimin sınırlı alanlarında değil, ürünün hammaddeden tüketiciye ulaştırılana kadar olan tüm süreçlerinde başarıyla yer alabiliyor. 

Kolaboratif robot üreticisi Universal Robots’un, geliştirdiği cobot’lar birçok farklı sektörün üretim süreçlerinde sorunsuz ve kesintisiz bir hizmet sunuyor. Otomotiv, lojistik, sağlık ve gıda gibi kritik sektörlerde farklı boy ve kapasitelerde yer alarak, kârlılık ve verimlilik artışı sağlayan cobot’lar, paketleme ve ambalaj bölümlerinde görev alarak, işletmelere yüzde 500’e varan verimlilik artışı sunuyor.  

Yüzde 100’e varan sipariş doğruluğu sağlıyor

Paketlemeden kalite kontrole ve makine beslemeye kadar birçok alanda 50’den fazla ülkede 46 bin cobotu ile en kritik ve zorlu iş süreçlerinde yer alan cobot’lar, paketleme ve ambalajlama bölümlerinde yüzde 100’e varan sipariş doğruluğuna da imza atıyor. En zorlu ve art arda devam eden sıkıcı işlerde görev alabilen cobot’lar, iş güvenliğine de ciddi oranda katkı sağlıyor. İnsanlarla iş birliği içinde çalışarak çalışanların işlerini de kolaylaştırıyor, işletme içinde kolayca taşınıp kolayca kurulabiliyor. Yeniden programlaması son derece kolay olan cobot’lar, farklı süreçlere hızla adapte edilebiliyor. 

FANUC yeni robotu M-10iD/16S’yi görücüye çıkardı

Sınıfının en yüksek aks hızı ve en iyi hassasiyeti

Japonya menşeli Robot, CNC ve Makine üreticisi FANUC, yeni robotu M-10iD/16S'yi piyasaya sürdü. Yüksek taşıma kapasitesinin yanında ince ve kompakt bir tasarıma sahip olan M-10iD/16S, özellikle ağır iş parçalarının karmaşık şekilde işlenmesi veya taşınması gereken kompakt robotik hücrelerde kullanım için ideal bir seçenek olarak sunuluyor. Yeni M-10iD/16S robot, serisinin en kompakt modeliyken kendisinden önceki iki model olan M-10iA/10MS ve M-10iA/12S'nin en gelişmiş özelliklerini taşıyor. 

16 kg'a kadar taşıma kapasitesi

Sınıfının en yüksek aks hızına ve en iyi hassasiyetine sahipken kompakt çalışma alanları için özel olarak üretilen çok yönlü M-10iD/16S, üste monte uygulamaları için de kullanılabiliyor. Ayrıca, geliştirilmiş içi boş bilek tasarımıyla 16 kg'a kadar taşıma yüklerini destekliyor ve bu sayede önceki modellere göre türünün en iyi referans noktası haline geliyor. 

Maliyette tasarruf sağlıyor

Tam entegre hortum setine ve kablo yönetim tasarımına sahip olan M-10iD/16S’da kablolar robotun içi boş kolundan, bileğinden ve gövdesinden yönlendiriliyor. Bu şekilde sensör veya kamera kabloları, hava boruları ve varsa diğer kullanıcı olanakları kolay ve güvenilir bir şekilde yönlendirilerek harici kabloların çevredeki ekipmana dolaşması riski ortadan kaldırılıyor. Bu da entegrasyon çabalarının en aza indirilmesini ve kablo kullanım ömrünün optimize edilmesini sağlayarak maliyeti azaltıyor. Son derece kompakt ark kaynaklama uygulamaları için eşdeğer ARC Mate 100iD/16S robot modeli de bulunuyor. 

Tamamen yeni NETSTAL PET-LINE

Gerçek öncüler hiçbir zaman mevcut durum ile yetinmezler. Her zaman iyileştirmeye yer vardır. Bu yüzdendir ki onlar her detayı sorgular, bazen de işin tamamını. Krauss Maffei’da bu tip bir öncü firmalardan biri olarak müşterileri için çözümler yaratmaya devam ediyor. Firma yandan girişli yepyeni NETSTAL PET-LINE ile şimdi de PET sektörüne yeni bir dönüm noktası getiriyor. Näfels’deki İsviçre fabrikasında üretilen bu yeni seri 4000 kN’a sahip bir güç ile donatılacak.

Bugüne kadar PET preform üreticileri kapasitelerini arttırmak istediklerinde, ya da eski makinelerini yenilemek istediklerinde temel bir karar ile karşı karşıya idiler: preformlar yandan mı, tepeden mi alınacak? Bu soru artık daha az önemli hale gelecek: Krauss Maffei yandan girişli ve 400 tonnes kapama gücüne ait yepyeni NETSTAL PET-LINE’ı sektörün hizmetine sunuyor.